Cumhuriyet Dönemi Hikâyesi (1940-1960)

Evet arkadaşlar bu videomuzda da Cumhuriyet dönemindeki hikayemizin 1940 ve 60'lı yıllarına beraber bakacağız.
Şimdi arkadaşlar biz 40'lı ve 60'lı yıllarda bireyin iç dünyasını esas alan toplumcu, gerçekçi, modernist ve milli ve dini duyarlılıkları yansıtan dört farklı anlayışla hikayeler yazıyoruz.
Bu yıllarda arkadaşlar hikayelerde ele alınan konuların çeşitliliği artıyor.
Artık ben Anadolu'ya, halkın yaşamına, Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Anadolu'nun durumuna.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra toplumsal sorunları hikayelerinde işlemeye başlıyorum.
Halka ve Anadolu'ya yöneliyor.
Sen, ben tabii ki de gözleme dayanan gerçekçi hikayeler yazıyorum.
Neden arkadaşlar?
Çünkü biz burada realizm akımından etkileniyoruz.
Şimdi biz milli ve dini duyarlığı yansıtan hikayelere ve bu hikayelerin temsilcilerine bakacak olursak.
Şimdi arkadaşlar milli edebiyat anlayışı Cumhuriyet döneminde bazı sanatçılar tarafından sürdürülmeye devam ediliyor.
Mesela milli edebiyat döneminde eser veren Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Refik Halit Karay, Reşat Nuri Güntekin, Halide Edip Adıvar, Aka Gündüz ya da işte Halide Nusret Zorlu, Tuna, Şükrü ve Nihal Başar.
Cumhuriyet döneminde milli edebiyat anlayışına uygun eserler vermeye devam ediyor arkadaşlar.
Ve Cumhuriyetin ileriki yıllarında Emine Işınsu, Sevinç, Lokum gibi yazarlar da milli edebiyat anlayışına uygun eserler veriyorlar.
Şimdi yazarlar bu dönemde arkadaşlar hikaye kişilerini genellikle Anadolu dan seçiyor ve hikayelerde Anadolu ve Anadolu insanını başarılı bir şekilde anlatıyor.
Yazarlar realizm akımına bağlı kalıyorlar ve hikayelerde gerçekçi gözlemleri önem veriyorlar ve yazarlar, betimlemeler de oldukça başarılı arkadaşlar.
Yazarlar Anadolu'ya yönetiyorsa, gerçekleri anlatıyorsa demek ki sade, yalın ve anlaşılır bir dil kullanması gerekiyor.
Konuşma dilini, edebi eserleri aktarıyorlar arkadaşlar.
Bu dönemde konu olarak yani milli, dini ve duyarlığı yansıtan yazarlar yanlış batılılaşma, Doğu-Batı çatışması, milli mücadele, ahlaki bozukluklar, Anadolu insanı, Atatürk ilke ve inkılapları, milli mücadele gibi konuları işliyorlar arkadaşlar.
Biz şimdi toplumcu gerçekçi anlayışla eser veren sanatçılara bakacak olursak arkadaşlar şimdi edebiyatta gerçekçilik, gözlemci gerçekçilik, eleştirel gerçekçilik, toplumcu gerçekçilik olmak üzere üç kolda gelişiyor arkadaşlar.
Gerçekçilik akımı ve gözlemci gerçekçilik dış gerçeği olduğu gibi esere yansıtmayı, eleştirel gerçekçilik, gözlemin eleştirel özellikler taşıması gerektiğini, toplumcu gerçekçilik, tezli oluşu ve gerçekliğin Marksizm çerçevesinde yorumlanmasını ifade ediyor.
Yani arkadaşlar, toplumcu gerçekçilik, Marksizmin felsefesinin edebiyattaki aslında bir izdüşümü.
Yani biçimden çok neyin anlatıldığı önemseniyor.
Gözleme dayalı bir anlatım söz konusu.
A Köylü çatışması, köy sorunları, kırsal hayatın zorlukları.
İşte imam öğretmen zıtlığı.
Zengin fakir zıtlığı, güçlü güçsüz zıtlığı, köylülerin hayatları, töreler karşısındaki çaresizlik üretenler ve sermaye sahipleri olabilir.
Anadolu coğrafyası ve insanı büyük şehirlere göçün doğurduğu sonuçlar ele alınıyor arkadaşlar.
Toplumcu gerçekçi yazarların bir bölümü de köy enstitülerinde yetişiyorlar.
Yazarlar neden sonuç ilişkisi içinde?
Olayları bilimsel bir açıklama getiriyor?
Arkadaşlar tezli hikayeler yazılıyor.
Yani güdümlü toplum sorunlarını çözme çabası içinde hareket ediyorlar.
Toplumcu gerçekçi sanatçılar belirli ölçülerde Atatürk'ün aslında halkçılık ilkesini benimsiyorlar arkadaşlar.
O yüzden bu kısma dikkat ediyoruz.
Nazım Hikmet, Ercüment Behzat Lav, Sadri Ertem, Sabahattin Ali, Reşat Enis Aygen, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Kemal Tahir, Üç Kemal imiz.
Arkadaşlar, Fakir Baykurt, Samim Kocagöz, Kemal Başar, Talip Apaydın, Haldun Taner gibi sanatçılar arkadaşlar 40'lı ve 60'lı yıllarda toplumcu gerçekçi çizgide eserler kaleme almıştır.
Sıkça Sorular Sorular

 

1940-1960 Arasında Cumhuriyet Dönemi Hikayesi

 

Cumhuriyet Dönemi Hikayesi'nin 1940-1960 yılları arasındaki dönemi, Türk hikayeciliği için önemli bir dönüm noktasıdır. Bu dönemde, hikaye sanatı daha da gelişerek, Cumhuriyet Dönemi hikayeciliğinin önemli isimleri ortaya çıkmıştır.

Bu dönemde, hikayeler genellikle toplumsal sorunlara odaklanırken, dönemin siyasi ve sosyal ortamının da etkisiyle hikayelerdeki eleştirel ton daha da güçlenmiştir. Hikayelerde, genellikle gerçekçi bir dil kullanılmış ve hikayelerin kahramanları da genellikle orta sınıf insanlardan seçilmiştir.

Ayrıca, bu dönemde hikayelerdeki anlatım tarzı ve teknikleri de gelişmiştir. Yazarlar, dil ve anlatım tekniklerini daha etkili bir şekilde kullanarak, hikayelerindeki mesajları daha iyi iletebilmişlerdir.

Cumhuriyet Dönemi Hikayesi'nin 1940-1960 yılları arasındaki dönemi, aynı zamanda Türk edebiyatında "ikinci yeni" hareketinin de başladığı bir dönemdir. Bu hareket, edebiyatta yenilikçi bir yaklaşım benimseyerek, dil, anlatım ve içerik açısından farklı bir bakış açısı getirmiştir.

Bu dönemde önemli hikaye yazarları arasında Sabahattin Ali, Sait Faik Abasıyanık, Kemal Tahir, Fakir Baykurt, Orhan Kemal gibi isimler yer almaktadır. Bu yazarlar, hikayelerinde toplumsal sorunları ele alırken, okuyuculara insanların iç dünyalarını ve duygularını da yansıtmayı başarmışlardır.

Cumhuriyet Dönemi Hikayesi'nin 1940-1960 yılları arasındaki dönemi, Türk hikayeciliğinin gelişimi için önemli bir dönüm noktası olmuştur ve hikaye sanatı açısından oldukça zengin bir dönemdir.


1940-1960 Arasında Cumhuriyet Dönemi Hikayesi Genel Özellikleri

 

1940-1960 yılları arasındaki Cumhuriyet Dönemi Hikayesi'nin genel özellikleri şunlardır:

 

  1. Gerçekçilik: Bu dönemdeki hikayelerde gerçekçi bir dil ve anlatım tarzı kullanılmıştır. Yazarlar, toplumsal sorunlara ve insanların iç dünyalarına gerçekçi bir bakış açısıyla yaklaşarak, okuyuculara derinlikli ve gerçekçi hikayeler sunmuşlardır.
  2. Eleştirel Ton: Dönemin siyasi ve sosyal ortamının da etkisiyle, hikayelerde eleştirel bir ton kullanılmıştır. Yazarlar, toplumsal sorunlara dikkat çekerken, eleştirel bir yaklaşımla hikayelerindeki mesajları iletmeyi amaçlamışlardır.
  3. İkinci Yeni Hareketi: 1940-1960 yılları arasında Türk edebiyatında "ikinci yeni" hareketi başlamıştır. Bu hareket, edebiyatta yenilikçi bir yaklaşım benimsemiş ve hikayelerde dil, anlatım ve içerik açısından farklı bir bakış açısı getirmiştir.
  4. Toplumsal Sorunlar: Bu dönemdeki hikayelerde genellikle toplumsal sorunlara odaklanılmıştır. Yazarlar, toplumsal hayatta yaşanan sorunları işleyerek, okuyuculara farklı bakış açıları sunmuşlardır.
  5. Ortak Kahramanlar: Hikayelerdeki kahramanlar genellikle orta sınıf insanlar arasından seçilmiştir. Yazarlar, insanların günlük yaşamlarındaki deneyimleri ve duygularını yansıtmak için bu tip karakterler tercih etmişlerdir.
  6. İçsel Dünyalar: Yazarlar, hikayelerinde kahramanların iç dünyalarını ve duygularını da yansıtmayı amaçlamışlardır. Bu sayede, okuyuculara daha derinlikli ve insani hikayeler sunulmuştur.
  7. Anlatım Teknikleri: Bu dönemdeki yazarlar, dil ve anlatım tekniklerini daha etkili bir şekilde kullanarak, hikayelerindeki mesajları daha iyi iletmeyi başarmışlardır. Hikayelerde, anlatım teknikleri, kurgu, zaman kullanımı ve karakter tasviri gibi unsurlar da önemli bir yer tutmuştur.

1940-1960 Arasında Cumhuriyet Dönemi Hikaye Yazarları

 

1940-1960 yılları arasında Cumhuriyet Dönemi hikayeleri yazan bazı yazarlar şunlardır:

 

  1. Sait Faik Abasıyanık: Türk hikayeciliğinin en önemli isimlerinden biri olan Sait Faik Abasıyanık, hikayelerinde İstanbul'un farklı semtlerinde yaşayan insanların hayatlarına gerçekçi bir bakış açısıyla yaklaşmıştır.
  2. Sabahattin Ali: Edebiyatımızın önemli yazarlarından Sabahattin Ali, hikayelerinde genellikle toplumsal sorunları işlemiş ve insanların hayatındaki çelişkileri anlatmıştır.
  3. Orhan Kemal: Türk edebiyatının en önemli hikaye ve roman yazarlarından biri olan Orhan Kemal, hikayelerinde toplumsal adaletsizliği, yoksulluğu ve işçi sınıfının sorunlarını ele almıştır.
  4. Kemal Tahir: Yazarın hikayelerinde, toplumsal sorunlar yanı sıra Türkiye'nin yakın tarihine ilişkin konular da işlenmiştir.
  5. Tarık Buğra: Tarık Buğra'nın hikayelerinde genellikle Anadolu'nun farklı bölgelerinde yaşayan insanların hayatlarına odaklanılmıştır. Yazar, hikayelerinde Anadolu'nun kültür ve geleneklerine de yer vermiştir.
  6. Samim Kocagöz: Hikayelerinde genellikle toplumsal sorunları işleyen Samim Kocagöz, yoksulluk, işsizlik ve çevre sorunları gibi konuları ele almıştır.
  7. Necati Cumalı: Yazarın hikayelerinde, toplumsal sorunların yanı sıra insanın iç dünyasına da yer verilmiştir. Necati Cumalı, hikayelerinde genellikle İstanbul ve Ege Bölgesi'nin kültür ve yaşam biçimini ele almıştır.

Cumhuriyet Dönemi’nde İşlenen Hikaye Konuları Nelerdir?

 

Cumhuriyet Dönemi'nde işlenen hikaye konuları oldukça geniş bir yelpazede yer almaktadır. Ancak genel olarak şu konular ön plana çıkmaktadır:

 

  1. Toplumsal sorunlar: İşçi sınıfının yaşam koşulları, yoksulluk, adaletsizlik, eşitsizlik gibi konular hikayelerde sıklıkla işlenmiştir.
  2. İnsan psikolojisi: İnsanların iç dünyaları, duygusal çatışmaları, çelişkileri, sevgi, nefret, kıskançlık gibi duygular hikayelerde sıkça ele alınmıştır.
  3. Şehir hayatı: İstanbul gibi büyük şehirlerin, mahallelerin, semtlerin insanları, yaşam tarzları, kültürleri, sosyal hayatları hikayelerde yer almıştır.
  4. Köy hayatı: Anadolu'nun farklı köylerinde yaşayan insanların, kültürleri, gelenekleri, inançları, günlük hayatları, sorunları hikayelerde ele alınmıştır.
  5. Siyasi konular: Cumhuriyet döneminin siyasi ortamı, siyasi partiler, politikacılar, siyasi olaylar hikayelerde yer almıştır.
  6. Aşk ve ilişkiler: Romantik aşklar, aile içi ilişkiler, evlilik, boşanma gibi konular hikayelerde sıklıkla işlenmiştir.
  7. Savaş sonrası dönem: İkinci Dünya Savaşı sonrası Türkiye'nin yaşadığı sosyal, ekonomik ve siyasi değişimler hikayelerde yer almıştır.
  8. Doğa ve çevre: Doğanın güzelliği, çevre sorunları, insanların doğayla olan ilişkisi hikayelerde ele alınmıştır.

Cumhuriyet Döneminde Hangi Anlayışlara Bağlı Kalınarak Hikaye Yazılmıştır?

 

Cumhuriyet Dönemi'nde hikaye yazımında çeşitli anlayışlar benimsenmiştir. Bunlar arasında şu anlayışlar öne çıkmaktadır:

 

  1. Milliyetçilik: Cumhuriyet döneminin milliyetçi ideolojisi, hikayelerde de sıklıkla görülmüştür. Yazarlar, Türk toplumunun milli değerlerini, tarihini, kültürünü ve kimliğini vurgulamışlardır.
  2. Laiklik: Cumhuriyet dönemi hikayeleri, laiklik ilkesine bağlı olarak yazılmıştır. Din ve inanç konuları, eleştirel bir yaklaşımla ele alınmıştır.
  3. Modernizm: Cumhuriyet dönemi hikayeleri, modernizm akımının etkisi altında yazılmıştır. Yazarlar, Batı kültürüne olan ilgiyi, teknolojik gelişmeleri, kentleşmeyi ve sanayileşmeyi ele almışlardır.
  4. Realizm: Hikayelerde gerçekçi bir anlatım tarzı benimsenmiştir. Yazarlar, toplumsal gerçekliği, yaşanan sorunları, insanların psikolojik durumlarını ve hayatın gerçek yönlerini yansıtmaya çalışmışlardır.
  5. Sosyalizm: Bazı yazarlar, sosyalist ideolojiye bağlı olarak hikayeler yazmışlardır. İşçi sınıfının sorunları, yoksulluk, eşitsizlik ve adaletsizlik konuları sosyalist bir bakış açısıyla ele alınmıştır.
  6. Ulusal edebiyat: Cumhuriyet dönemi hikayeleri, ulusal edebiyat anlayışına bağlı olarak yazılmıştır. Yazarlar, Türk edebiyatının geleneksel öğelerini kullanmış, halk kültürüne ve geleneklerine vurgu yapmışlardır.