İskelet ve Kemik Doku

İskelet sistemi kemik ve kıkırdak olmak üzere  iki çeşit bağ dokudan meydana gelir.
Şimdi ilk   olarak size iskelet sisteminin görevlerinden  bahsetmek istiyorum.
Herkesin bildiği gibi   iskelet sistemi vücudumuza diklik ve desteklik  sağlar.
İç organları darbelerden korur.
Vücuda   şekil verir.
Kaslara bağlanma yüzeyi  oluşturur.
Kas ve eklemlerle birlikte   vücut hareketini sağlar.
Kalsiyum, fosfor,  magnezyum gibi mineralleri depolar.
Aynı   zamanda bulundurduğu kırmızı kemik iliğinde kan  hücrelerini üretir.
İskelet sisteminin görevleri   sorulduğunda genellikle bu son madde unutulur.  Ama bu gerçekten çok önemli bir görevdir.
Kemik doku hücrelerine osteosit, kemik doku  ara maddesine ise osein denir.
Osteositler   lakün denilen boşluklar içinde yer alır ve ince  uzantılarla birbiriyle bağlantı kurar.
Osein   hem organik hem de inorganik maddelerden oluşur.  Organik kısmını kolajen lifler, inorganik kısmını   ise kalsiyum karbonat ve kalsiyum fosfat tuzları  oluşturur.
Ayrıca florür az miktarda sodyum,   magnezyum ve demir tuzları da bulundurur.  Ara maddede bulunan kalsiyum karbonat ve   kalsiyum fosfat tuzları kemik dokuya sertlik  kazandırır.
Yani inorganik kısım kemiğe sertlik   veriyor.
Organik kısım olan kollajen lifler  ise kemiği esneklik verir.
Çocuklarda kemikler   daha esnektir.
Yaşın ilerlemesiyle birlikte  kemik dokudaki organik madde oranı azalır,   mineral, tuz oranı artar.
Yani yaş ilerledikçe  kemikler daha da kırılganlaşır.
Bu arada kemik   doku kan damarları ve sinirler bakımından da  zengindir.
Kemikleri doku yapısına ve şekline   göre ikiye ayırıyoruz.
Doku yapısına göre  kemikler süngerimsi kemik doku ve sıkı sert   kemik doku olmak üzere iki çeşittir.  Şekline göre kemikler ise uzun, kısa,   yassı ve düzensiz olmak üzere dörde ayrılır.
Şimdi  biraz süngerimsi kemik dokuyu inceleyelim.
Burası   küçük kemik plakaların birbirine boşluk  bırakarak bağlanması nedeniyle gözenekli   bir yapıya sahiptir.
Süngerimsi kemik böyle  bir yapı sayesinde oldukça büyük baskılara   dayanabilir.
Süngerimsi kemiğin boşluklarında  kırmızı kemik iliği bulunur.
Kırmızı kemik   iliğinde kan hücreleri üretilir.
Yapısında  kanallar bulundurmaz.
Peki acaba süngerimsi   kemik dokuya bir kemiğin nerelerinde  rastlarız?
Tabii ki uzun kemiklerin şişkin   olan uç kısımlarında ve ilik kanalı çevresinde,  diğer tüm kemiklerin ise iç kısmında bulunur .
Biraz da sıkı kemik dokuyu konuşalım.
Ara maddesi  kalsiyum karbonat, kalsiyum fosfat gibi tuzların   yoğun bir şekilde birikimi nedeniyle oldukça sıkı  ve sert bir yapıya sahiptir.
Uzun kemiklerin gövde   kısmı büyük ölçüde sıkı kemikten oluşmuştur.  Sıkı kemik osteon adı verilen yapı birimlerinden   oluşur.
Hemen şekil üzerinden osteonu gösterelim.  İşte burada bir osteon var ve hatta burada da bir   osteon var.
Osteon merkezi bir kanal çevresinde  dairesel olarak sıralanmış kemik tabakalar ve   tabakaların arasında konumlanmış kemik hücrelerden  oluşmuştur.
Yani bunlar kemik hücreleri olan   osteositlerdir.
Osteonun ortasındaki kanala havers  kanalı, havers kanallarını yatay olarak birbirine   bağlayan kanallara walkmann kanalı adı verilir.
Bu  kanallarda sinirler ve kemik dokuyu besleyen kan   damarları yer alır.
Kemik dokunun ihtiyaç duyduğu  besin ve oksijen kanallardaki kan damarlarından   sağlanır.
Tabii ki atık ürünler de aynı yolla  kana verilir.
Biraz da şekline göre kemikleri   konuşalım.
İlk olarak uzun kemiklerle başlıyoruz.  Boyu eninden uzun olan kemikleri uzun kemik denir.   Örnek olarak koldaki pazu kemiği ve bacaklardaki  uyluk kemikleri verilebilir.
Uç kısımlarındaki   şişkin bölgeler baştır.
İki baş arasındaki bölge  ise gövdedir.
Baş kısımlarının dış kısmı sıkı kemik   dokusundan, iç kısmı ise süngerimsi kemik doku  yapısından oluşur.
Gövdenin ortasındaki boşlukta   ise sarı kemik iliği yer alır.
Sarı kemik iliği  yalnızca uzun kemiklerin yapısında bulunur.
Bol   miktarda yağ içerir.
Sarı kemik iliğinde  bazı akyuvar hücreleri üretilir.
Akyuvarlar   da kanımızda bulunan ve savunmada görevli olan  hücrelerdir.
Uzun kemiklerin baş kısmında kemiğin   boyuna uzamasını sağlayan kıkırdak dokudan oluşmuş  epifiz plağı yer alır.
Epifiz plağı ergenlik   döneminin ardından kemikleşir kemikte ve bireyde  boyuna uzama durur.
Kemiklerin dış yüzeyini saran   zara ise periost adı verilir.
Hatta bazen kemik  zarı da deriz.
Periost yapısında bol miktarda kan   damarı ve sinir bulundurur.
Periost kemiğin enine  kalınlaşmasını ve kırılan kemiğin onarılmasını   sağlar.
Uç kısmında ise eklem kıkırdağı bulunur.  Uzunlukları, genişlikleri ve kalınlıkları   birbirine yakın olan kemiklere kısa kemik denir.  Ön kolla el arasında bulunan el bilek kemikleri   ve bacakla tarak kemikleri arasında bulunan ayak  bilek kemikleri kısa kemiklere örnektir.
Yapısı   yassı ve ince olan kemiklere yassı kemik denir.  Kafatası kemikleri, kaburga, kalça kemiği ve   kürek kemiği yassı kemiklere örnektir.
Belirli bir  şekli olmayan baskılara dayanıklı sağlam kemiklere   düzensiz şekilli kemikler diyoruz.
Omurlar ve  çene kemikleri bu kemiklere örnektir.
Şimdi de   Vücudumuzdaki kemikleri ve isimlerini öğrenelim.  İnsanda iskelet eksen ve üyeler olmak üzere iki   ana bölümde incelenir.
Eksen iskeletinde  baş ve gövde yer alır.
Baş iskeletinde   sadece alt çene kemiği hareketlidir.
Omurlar  içerisinde omurilik bulunur.
Omurlar yapı ve   işlevleri bakımından boyun omurları, sırt  omurları, bel omurları, sağrı omurları ve   kuyruk sokumu omurları olmak üzere beş bölümde  incelenir.
Boyun omurlarından birincisine atlas   ikincisine eksen adı verilir.
Kaburga kemiklerinin  son iki çiftinin uçları serbesttir.
Bu kaburgalara   yüzücü kaburga denir.
Üyeler iskeletinde ise üye  kemerleri ile kol ve bacak kemikleri yer alır.   Köprücük kemiği ve kürek kemiğine omuz kemeri adı  verilir.
Kalça kemeri ise oturga, kalça ve çatı   olmak üzere üç kemiğin kaynaşmasıyla oluşur.  Kalça kemerleri arasında leğen boşluğu vardır.
Destek ve Hareket Sistemi
İskelet Sistemi 1 / 2
İskelet ve Kemik Doku
İskelet ve Kemik Doku