İkinci Yeni Şiiri Temsilcileri (Ülkü Tamer)

Kunduz dan herkese merhabalar.
Bu dersimizi de ikinci yeni şiir ile ilgili artık son dersimizi yapacağız.
Ülkü Tamer son sanatçı olarak göreceğiz.
Daha sonra dönerek sorumuza bakacağız.
Şimdi Ülkü Tamer her zaman kendine özgü olmayı başarmış.
Dikkat, özgürlük ve özgür çağrışımları beslediği şiirler yazmıştır zaten.
İkinci yenilgide ne vardı?
İkinci yenilgiler de çağrışım gücü yüksek ifadeler vardı.
Bakın Ülkü Tamer, türkü koşma tadında masalları ve doğa görüntülerine çocuksu duyarlılığını yansıtan, aynı zamanda özgür çağrışımları beslediği neşeli gülmece şiirler yazmıştır.
Bakın, özellikle de dikkat!
Keskin bir ironi ile örülmüş derin acıların dile getirildiği şiirler.
Yani dikkat ederseniz ironi.
Yine ikinci yöneticilerde ki en önemli özelliklerden biri de neydi?
Ironinin olmasıydı ve imgeler tabii ki de anlaşılması zor imgeler.
Yine dikkat edin, ikinci denizcilerin özelliklerinden biridir.
Bakın devam ediyoruz bakın.
Düşüncenin ön planda olduğu dikkat.
Toplumsal konuları yazdığı şiirlerinde ise yalın bir dil kullanmıştır, kullanmıştır.
Şimdi normalde düşüncenin çok işlendiği bir şiir tarzı değil ikinci yenilgiler.
Toplumsal konuların da olmadığını görürüz.
Ama tabii şairler bazen bu tarz şiirleri de yazma bilmişler dir.
Bakın özellikle de halk edebiyatından mitolojiden.
Modern Amerikan ve İngiliz şairlerinden yararlanmış ve şekil yani biçim olarak da düz yazıya yakın ürünler vermiştir.
Bu da Ülkü Tamer'in bir özelliği olarak bakın ön planda ve en çok işlediği temalara dikkat!
Ölüm, yalnızlık, aşk, özgürlük ve tabiat bakın en çok işlediği temalar.
Özellikle de şiirlerinde görsel ögelerin çokça kullanıldığını söyleyebiliriz.
Bakın dikkat!
Soğuk kodların altında göç onları yansıtmaz.
Ezra ile geri vir günün başından geçenler.
İçime çektiğim hava değil, gökyüzü dür.
Ülkü Tamer'in bilmemiz gereken eserleridir.
Şimdi konumuzla ilgili örnek sorunuza bakabiliriz.
Bakın Cemal Süreya dan alınmış bir şiir görüyoruz.
Bir örneğimiz var.
Ey şiir tarayıcısı, ey esiri kişi.
Bakın bir şaire sesleniyor.
Aslında şiir yazmaya şiir tarayıcısı, şiir yazacak.
Şu an için ona esir kişi olarak bakın.
Hitap ediyor.
Şu son dönemeci ni aşınca gecenin doğacak gün artık gündüze ilişkin değil.
Bu artı ancak yürekle karşılanabilir.
Bütün iş orada işte.
Oradan usturuplu geçmesini bil.
Yani bakın bir şairin şiir yazma serüveninden bahseder.
O son eşlik işi, o son dönemeç.
Onu aç açtığında diyor.
Gün doğacak sana diyor.
İşte önemli olan orada o usturuplu, o güzel üslubu yakalamasını bilmektir.
Tutsak ise ellerin sıkışır gider zincirlerinden.
Zaten onu yakaladığında artık 30 sattıktan kurtulacaksınız bakın diyor.
Yani o şiiri yakalanmadığı zaman aslında esir olduğunu söylüyor.
Bakın tutsaklık ve balyozla vursan mısralarını soylu bir demir sesi yükselir.
Yani olumsuz şeyler etkilemez diyor.
O soylu bir ifadedir.
O eşiği aştığında bakın soylu, büyük ve mavi bir demir sesi diyor.
Şimdi.
Bakalım.
Seçeneklerimiz de hayal gücü ve duygulara ağırlık verdi.
Evet.
Yani bir şiir yazma serüveninde işte balyoz, zar, zincirler esir olması bu hayal gücünün ve duyguların olduğunu gösterir.
Ahengi ölçü ve uyak ile değil.
Gerçekten şiire bakalım.
Ölçü yok.
Serbest olduğu zaten.
Mısraları uzunluğuna ve kırsalına baktığımızda serbest bir ölçü olduğunu görüyoruz.
Zaten kafiye yok.
Sonlara baktığımızda birbiriyle kafiyeli sesler de görmüyoruz.
O zaman bu ahenk, musiki ve anlatım zenginliği, özellikle de Bak'ın ikinci yenici olduğu için çağrışım, imgeler.
Bakın ön planda sanatsal bir anlatım var.
O zaman B seçeneği de doğru.
Sözcüklerin çağrışım gücü, bakın esir olması, üslubu yakaladığında o sessizlikten kurtulması, Balyoz'a vurulması gibi.
Bakın çağrışım yönünden zengin ifadeler.
C seçeneği nelerin?
Şiiri öykü eleştirecek anlatımlarından kaçındı.
E eğer şiiri öyküler verseydim, manzum öykü olacaktı bakın.
Yani Tevfik Fikret ve Mehmet Akif Ersoy tarzı olacaktı.
Ama zaten ona karşılar.
Ne var ki tamamen sanatsal çağrışım, imgeler var.
O zaman da seçeneğine doğru öykü eleştirme yok.
Sosyal ve toplumsal sorunları ele aldı zaten.
İkinci yenilgiler te sosyal ve toplumsal sorunlar yok ki tamamen bireysel yazmışlardır.
Sanat, sanat için anlayışı vardır.
Zaten şiire baktığımızda sosyal veya toplumsal bir yaraya parmak basmamış ki bir şairin şiir yazma serüveninden bahsetmiş, onu anlatmış.
O zaman sosyal ve toplumsal sorunlar kesinlikle yoktur.
Dolayısıyla doğru cevabımız seçeneği olacak.

Sıkça Sorular Sorular

 

İkinci Yeni Şairleri

 

İkinci Yeni, Türk edebiyatı tarihinde 1950'li yılların başında ortaya çıkan bir şiir akımıdır. Bu akımın temsilcisi olan şairler arasında şunlar yer alır:

 

  1. Turgut Uyar
  2. Edip Cansever
  3. İlhan Berk
  4. Cemal Süreya
  5. Ece Ayhan
  6. İsmet Özel
  7. Sezai Karakoç
  8. Özdemir İnce
  9. Ülkü Tamer
  10. İlhan Geçer
  11. Turhan Selçuk

Bu şairler, Türk edebiyatında bir dönüm noktası olan İkinci Yeni akımının temsilcileri olarak kabul edilirler. İkinci Yeni, Garip akımının ardından ortaya çıkan ve dilde özgünlük, serbest yapı, soyutlama ve imgeleme, eleştirel yaklaşım ve sürrealizm etkisi gibi özellikleri ile dikkat çeken bir akımdır.


Ülkü Tamer Kimdir?

 

Ülkü Tamer (1937-2018), Türk yazar, şair ve oyun yazarıdır. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümünü bitirdikten sonra öğretmenlik, çevirmenlik ve gazetecilik yapmıştır. İlk şiirleri 1955 yılında Yeditepe dergisinde yayımlanmıştır.

Tamer'in edebiyatı, insanın hayat mücadelesi ve çevreyle olan ilişkisine yoğunlaşır. Romanlarında toplumsal yapıdaki dönüşümleri ele alır ve kişisel özgürlüklerin savunucusu olarak öne çıkar. Şiirlerinde ise insanın iç dünyasını ve varoluşsal kaygılarını işler. Oyunlarında toplumsal ve siyasi eleştiriler yapar.

En önemli eserleri şunlardır: Soğuk Otların Altında, Gök Onları Yanıltmaz, Virgülün Başından Geçenler.

İkinci Yeni Şiiri
İkinci Yeni Şiiri Temsilcileri 3 / 3
İkinci Yeni Şiiri Temsilcileri (Ülkü Tamer)
İkinci Yeni Şiiri Temsilcileri (Ülkü Tamer)