Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Görüşme BaşlatPaketleri İncele

Paragrafta Yardımcı Düşünceler Soruları

1. (1) İnsan beyni, hiç beklenmedik anlarda mucizeler yaratabi-
lebilecek kadar güçlü bir tedavi aracı olabiliyor. (II) Ancak plase-
bo etkisi, pozitif düşüncenin biraz daha ötesinde bir hadise.
(III) Bu alanda araştırmalar yapan Prof. Dr. Ted Kaptchuk pla-
seboyu, "uygulanan tedavinin gerçek olduğuna inanmak, bu
sayede beyin ve vücut arasında güçlü bir bağ kurulması" ola-
rak tanımlıyor. (IV) Hastalara, aslında farmakolojik olarak hiçbir
etkisi olmayan haplar veriliyor ve hastalar, bu tedavinin ger-
çek olduğunu zannettikleri için daha iyi hissetmeye başlıyorlar.
(V) Plasebo etkisi, geliştirilen tedavi veya ilacın gerçek etkisinin
ölçülebilmesi için yapılan deneylerde kullanılıyor. (VI) Plasebo
grubundaki iyileşme oranı uzmanlara, farmakolojik bir etki
olmadan da tedavinin mümkün olabileceğine dair pozitif bir
işaret veriyor. (VII) Uzmanların henüz plasebonun nasıl çalıştı-
ğına dair kesin bir bilgisi yok ancak kompleks bir nörobiyolojik
reaksiyon yarattığı düşünülüyor.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
C) IV D) V
A) II
B) III
E) VI
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
1. (1) İnsan beyni, hiç beklenmedik anlarda mucizeler yaratabi- lebilecek kadar güçlü bir tedavi aracı olabiliyor. (II) Ancak plase- bo etkisi, pozitif düşüncenin biraz daha ötesinde bir hadise. (III) Bu alanda araştırmalar yapan Prof. Dr. Ted Kaptchuk pla- seboyu, "uygulanan tedavinin gerçek olduğuna inanmak, bu sayede beyin ve vücut arasında güçlü bir bağ kurulması" ola- rak tanımlıyor. (IV) Hastalara, aslında farmakolojik olarak hiçbir etkisi olmayan haplar veriliyor ve hastalar, bu tedavinin ger- çek olduğunu zannettikleri için daha iyi hissetmeye başlıyorlar. (V) Plasebo etkisi, geliştirilen tedavi veya ilacın gerçek etkisinin ölçülebilmesi için yapılan deneylerde kullanılıyor. (VI) Plasebo grubundaki iyileşme oranı uzmanlara, farmakolojik bir etki olmadan da tedavinin mümkün olabileceğine dair pozitif bir işaret veriyor. (VII) Uzmanların henüz plasebonun nasıl çalıştı- ğına dair kesin bir bilgisi yok ancak kompleks bir nörobiyolojik reaksiyon yarattığı düşünülüyor. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? C) IV D) V A) II B) III E) VI
9. İnsandaki temel duygular küme kümedir. Nasıl doğa-
da ana renkler ve bunların karışımından doğan deği-
şik renkler mevcutsa üç temel duygumuzdan da farklı
duygular ortaya çıkar. Kırmızı, sarı ve maviye benze-
tebileceğimiz başlıca üç duygu öbeği, sevgi, korku ve
güvendir. Bu kümenin içinde alt duygular vardır. Güven
duygu takımının içinde ise sadakat, gayret, doğruluk
benzeri alt gruplar mevcuttur. Bunların çeşitli oranlarda
karışımı insanı mutluluğa götürür. Sevgi duygusunun
içinde nefret, düşmanlık, utanma ve öfke saklıdır.
Bu parçadan insanın duygularıyla ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Doğadaki bütün renkler kırmızı, sarı, maviden ve
bunların karışımdan doğar.
B) Sevgi duygusunun içindeki duyguların çeşitli oran-
larda karışım insanı mutluluğa götürür.
C) İnsanın bütün duyguları; sevgi, korku ve güven ana
duygularından doğar.
D) Nefret, düşmanlık, utanma ve öfke duyguları sevgi
duygusundan bağımsız değildir.
E) Sadakat, gayret, doğruluk duyguları güven duygu-
suyla bağlantılıdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
9. İnsandaki temel duygular küme kümedir. Nasıl doğa- da ana renkler ve bunların karışımından doğan deği- şik renkler mevcutsa üç temel duygumuzdan da farklı duygular ortaya çıkar. Kırmızı, sarı ve maviye benze- tebileceğimiz başlıca üç duygu öbeği, sevgi, korku ve güvendir. Bu kümenin içinde alt duygular vardır. Güven duygu takımının içinde ise sadakat, gayret, doğruluk benzeri alt gruplar mevcuttur. Bunların çeşitli oranlarda karışımı insanı mutluluğa götürür. Sevgi duygusunun içinde nefret, düşmanlık, utanma ve öfke saklıdır. Bu parçadan insanın duygularıyla ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Doğadaki bütün renkler kırmızı, sarı, maviden ve bunların karışımdan doğar. B) Sevgi duygusunun içindeki duyguların çeşitli oran- larda karışım insanı mutluluğa götürür. C) İnsanın bütün duyguları; sevgi, korku ve güven ana duygularından doğar. D) Nefret, düşmanlık, utanma ve öfke duyguları sevgi duygusundan bağımsız değildir. E) Sadakat, gayret, doğruluk duyguları güven duygu- suyla bağlantılıdır.
3.
TAKTİKLERLE
PARAGRAF
3-4. soruları aşağıdaki paragrafa göre cevaplayınız.
TEST 55
Ülkemizin döviz sağlayan birçok yöresi vardır. Bunların yal-
nız sahiller ve tarihi yerler olduğunun zannedilmesi yanlıştır.
Çünkü dağlar da bir döviz kaynağıdır. Özellikle Ağrı'nın arz
ettiği hususiyetlerin üzerinde durmak gerekir. Çünkü bunun
Nuh Tufanı efsanesi sebebiyle diğer dağlardan daha çok
yabancı çekmek gibi üstün bir tarafı vardır. Batılılar bu dağın
önemini "Güney Afrika'nın elmas'ı ne ise Türkiye'nin de
Ağrı'sı odur." şeklinde ifade etmektedirler. Bu noktadan hare-
ketle denebilir ki Güney sahillerimizin Antalya'sı ne ise Doğu
Anadolu'nun da Ağrı'sı odur. Başka bir ifadeyle Ağrı Dağı
gereği gibi kullanılırsa Doğu Anadolu'ya tahmin edilmeyecek
derecede gelir sağlar. Şurasını unutmamak gerekir ki Batılılar
ülkemize yalnız para değil medeniyet de getirmektedirler.
Ağrı Dağı'nın bu yönden de Doğu Anadolu'nun hizmetine
kullanılması gerekir. Yabancıların Ağrı'ya çıkabilmeleri için
İçişleri Bakanlığından izin almaları gerekir. Ancak bunun
uzun süren karmaşık tarafları olduğu gibi mahallinde alınan
iznin kullanılmasında da birçok sıkıntılar ortaya çıkmaktadır.
Bütün bunlara rağmen Ağrı'ya yılda yaklaşık 1200 yabancı
gelmektedir. Bunun yöreye sağladığı fayda tahmin edilebilir.
Ağrı'nın gereği gibi hizmete sokulması hâlinde yılda bir mil-
yon dolar sağlanabileceği tahmin edilmektedir.
Bu parçada Ağrı Dağı ile ilgili olarak öne çıkan düşünce
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çok önemli olan yönünün yeterince tanıtılmamasından
dolayı ticarete katkısının istenen düzeyde olmadığı
B) İçişleri Bakanlığından alınan iznin kolaylaştırılmasına
yönelik adımlar atılması gerektiği
C) Yabancı turistlere yöre insanı tarafından yeterince ilgi
göstermediği
D) Bölge insanının geçim kaynakları arasında önemli bir yere
sahip olduğu
ESadece turizm getirisi olarak bakmanın doğru bir yakla-
şım olmadığı
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
3. TAKTİKLERLE PARAGRAF 3-4. soruları aşağıdaki paragrafa göre cevaplayınız. TEST 55 Ülkemizin döviz sağlayan birçok yöresi vardır. Bunların yal- nız sahiller ve tarihi yerler olduğunun zannedilmesi yanlıştır. Çünkü dağlar da bir döviz kaynağıdır. Özellikle Ağrı'nın arz ettiği hususiyetlerin üzerinde durmak gerekir. Çünkü bunun Nuh Tufanı efsanesi sebebiyle diğer dağlardan daha çok yabancı çekmek gibi üstün bir tarafı vardır. Batılılar bu dağın önemini "Güney Afrika'nın elmas'ı ne ise Türkiye'nin de Ağrı'sı odur." şeklinde ifade etmektedirler. Bu noktadan hare- ketle denebilir ki Güney sahillerimizin Antalya'sı ne ise Doğu Anadolu'nun da Ağrı'sı odur. Başka bir ifadeyle Ağrı Dağı gereği gibi kullanılırsa Doğu Anadolu'ya tahmin edilmeyecek derecede gelir sağlar. Şurasını unutmamak gerekir ki Batılılar ülkemize yalnız para değil medeniyet de getirmektedirler. Ağrı Dağı'nın bu yönden de Doğu Anadolu'nun hizmetine kullanılması gerekir. Yabancıların Ağrı'ya çıkabilmeleri için İçişleri Bakanlığından izin almaları gerekir. Ancak bunun uzun süren karmaşık tarafları olduğu gibi mahallinde alınan iznin kullanılmasında da birçok sıkıntılar ortaya çıkmaktadır. Bütün bunlara rağmen Ağrı'ya yılda yaklaşık 1200 yabancı gelmektedir. Bunun yöreye sağladığı fayda tahmin edilebilir. Ağrı'nın gereği gibi hizmete sokulması hâlinde yılda bir mil- yon dolar sağlanabileceği tahmin edilmektedir. Bu parçada Ağrı Dağı ile ilgili olarak öne çıkan düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Çok önemli olan yönünün yeterince tanıtılmamasından dolayı ticarete katkısının istenen düzeyde olmadığı B) İçişleri Bakanlığından alınan iznin kolaylaştırılmasına yönelik adımlar atılması gerektiği C) Yabancı turistlere yöre insanı tarafından yeterince ilgi göstermediği D) Bölge insanının geçim kaynakları arasında önemli bir yere sahip olduğu ESadece turizm getirisi olarak bakmanın doğru bir yakla- şım olmadığı
Günümüz şairlerinin aruz veya hece ölçüsü yerine
serbest ölçüyle yazmalarının, ölçülü şiir yazmanın
güçlüğünden kaynaklandığını söyleyenler var. Bu id-
dianın tamamen yanlış olduğunu söyleyemem. Genç
şairlerimizin çoğu ölçülü yazmayı bilmez. Şairlerden
bazılarının işin kolayını aradıkları yalan değildir. Yeni
dergilere baktığımızda serbest ölçüyle yazılmış onlar-
ca şiir görürüz. Şiiri bir kalıba sokmak, sözcükleri bir
disiplin altına alıp ahenk yakalamak, kolay bir iş değil-
dir. Ama sözü ölçüye uydurmak, kafiyeli yazmak da o
kadar zor bir iş değil. Çalışarak, deneyerek bu öğreni-
lebilir eğer yetenek havuzundan nasibiniz varsa.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin ce-
vabi yoktur?
A) Günümüz şairleri neden serbest ölçüyü tercih
ediyor olabilirler?
B) Belli bir vezinle şiir yazmak
yazmak
zor bir iş midir?
C) Yeni dergilerde yayımlanan şiirler belli bir ölçüye
göre mi yazılıyor?
D) Genç şairlerimiz aruz veya heceyle şiir yazmayı
biliyorlar mı?
E) Ölçülü şiirleri incelemek herkesin çalışarak öğre-
nebileceği bir iş midir?
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Günümüz şairlerinin aruz veya hece ölçüsü yerine serbest ölçüyle yazmalarının, ölçülü şiir yazmanın güçlüğünden kaynaklandığını söyleyenler var. Bu id- dianın tamamen yanlış olduğunu söyleyemem. Genç şairlerimizin çoğu ölçülü yazmayı bilmez. Şairlerden bazılarının işin kolayını aradıkları yalan değildir. Yeni dergilere baktığımızda serbest ölçüyle yazılmış onlar- ca şiir görürüz. Şiiri bir kalıba sokmak, sözcükleri bir disiplin altına alıp ahenk yakalamak, kolay bir iş değil- dir. Ama sözü ölçüye uydurmak, kafiyeli yazmak da o kadar zor bir iş değil. Çalışarak, deneyerek bu öğreni- lebilir eğer yetenek havuzundan nasibiniz varsa. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin ce- vabi yoktur? A) Günümüz şairleri neden serbest ölçüyü tercih ediyor olabilirler? B) Belli bir vezinle şiir yazmak yazmak zor bir iş midir? C) Yeni dergilerde yayımlanan şiirler belli bir ölçüye göre mi yazılıyor? D) Genç şairlerimiz aruz veya heceyle şiir yazmayı biliyorlar mı? E) Ölçülü şiirleri incelemek herkesin çalışarak öğre- nebileceği bir iş midir?
Raunt
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Romanlar ve hikayeler gibi uzun anlatıma dayalı me-
linler kurmaca metinlerdir. Bu tip metinlerin içinde
okura, kurmaca bir âlem sunulur. Bu kurmaca alemin
içinde hayal gücünün ürünü olan ayrıntıların yanında,
gerçeklerin izdüşümünü bulmak da mümkündür. Bu
arada roman yazarının yaşamı ile ilgili ayrıntıları bil-
mek, kurmaca metni kavramak için faydalı olacaktır.
Nitelikli okur için bir metin yalnızca okunup geçilerek
bir defada tüketilecek, kıymetsiz bir nesne değildir. Bi-
zim kanaatimize göre eser üzerinde yazarın hayatın-
dan gelen otobiyografik yansımaların neler olduğunu
bilmek, okur ile eser arasında gelip geçici olmayan,
kuvvetli bağların oluşmasına yardımcı olacaktır. Ni-
telikli okur için bu durum hem yazarı hem de eserini
daha iyi kavrayabilmek bakımından gereklidir.
35. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Gerçekleri soyutlaştırmak
B) Hayali durumları esere dahil etmek
C) Gerçeklerin yansımasına yer vermek
D) Ne olursa olsun gerçeklerden kaçmamak
E) Gerçekçi hedefler belirlemek
36. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söyle-
nemez?
A) Okur ile okunan eser arasında kalıcı bağlar bu-
lunduğu
B) Yazarın biyografisini bilmenin kurmacayı daha
iyi anlamayı sağladığı
C) Roman ve öykülerde okura kurmaca bir dünya
sunulduğu
D) İyi bir okur için eserin okunduktan sonra değeri-
ni kaybetmediği
E) Kurmaca metnin asıl olarak gerçek dışı olaylar-
dan beslendiği
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
Raunt 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Romanlar ve hikayeler gibi uzun anlatıma dayalı me- linler kurmaca metinlerdir. Bu tip metinlerin içinde okura, kurmaca bir âlem sunulur. Bu kurmaca alemin içinde hayal gücünün ürünü olan ayrıntıların yanında, gerçeklerin izdüşümünü bulmak da mümkündür. Bu arada roman yazarının yaşamı ile ilgili ayrıntıları bil- mek, kurmaca metni kavramak için faydalı olacaktır. Nitelikli okur için bir metin yalnızca okunup geçilerek bir defada tüketilecek, kıymetsiz bir nesne değildir. Bi- zim kanaatimize göre eser üzerinde yazarın hayatın- dan gelen otobiyografik yansımaların neler olduğunu bilmek, okur ile eser arasında gelip geçici olmayan, kuvvetli bağların oluşmasına yardımcı olacaktır. Ni- telikli okur için bu durum hem yazarı hem de eserini daha iyi kavrayabilmek bakımından gereklidir. 35. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Gerçekleri soyutlaştırmak B) Hayali durumları esere dahil etmek C) Gerçeklerin yansımasına yer vermek D) Ne olursa olsun gerçeklerden kaçmamak E) Gerçekçi hedefler belirlemek 36. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Okur ile okunan eser arasında kalıcı bağlar bu- lunduğu B) Yazarın biyografisini bilmenin kurmacayı daha iyi anlamayı sağladığı C) Roman ve öykülerde okura kurmaca bir dünya sunulduğu D) İyi bir okur için eserin okunduktan sonra değeri- ni kaybetmediği E) Kurmaca metnin asıl olarak gerçek dışı olaylar- dan beslendiği
CAP
19. Aşağıdaki parçalardan hangisi "İyi ya da kötü yargısı
nesnel eleştiri için söz konusu olamaz mı?" sorusuna
cevap vermektedir?
0
A) İyi bir eleştirmen, eleştirdiği yapıtı sıradan bir okur-
dan farklı bir gözle incelemeli, yapıttaki önemli ay-
rıntıları açığa çıkarmalıdır. Fark edemediğimiz bağ-
lantıları görmemizi sağlamalıdır. Eleştirmen, bizim
yapıta olan bakış açımızı değiştirmemizi, ondaki ye-
nilikleri görmemizi sağlayabilmişse görevini yapmış
demektir.
B) Nedense eleştirmen ile sanatçı, birbirinden uzak ve
birbirine karşı iki insanmış gibi görülür. Eleştirmen
deyince asık suratlı bir insan gelir akla. Eleştiri, sa-
natın bir parçası bir yadımcısı değil de düşmanıdır
sanki. Oysa yaratıcılık ile değerlendirme birbirinden
ayrı iki iş değil bence. Bu nedenle her eleştirmenin
az çok sanatçı olması gerekir.
C) Nesnel eleştiride eleştirmen kişisel yargılara var-
maktan kaçınmalı, eser tarafsız bir gözle değerlen-
dirilmelidir. Eser, bütün yönleriyle ele alınmalı, sanat
bakımından değerini ya da değersizliğini gösteren
yargıları güzel ya da eksik yönleri anlatılırken taraf-
Sız bir tavır takınılmalı, yapıcı olunmalıdır.
D) Sanatçı, yapıtıyla ne kadar övünürse övünsün, ya-
pitin gerçek değerini belirleyecek olan, okurdur. Ya-
pit,okurla kucaklaşabilmişse, okur sanat yapıtında
geçmişini, geleceğini, hayal ettiği şeyleri bulabilmiş-
se yapıt ve yaratıcısı saygı görebilir. Çünkü okurun
bir yapıtta her zaman aradığı şey, öncelikle kendisi-
dir.
E) Bir şeye iyi ya da kötü demek, kişisel bir değerlen-
dirmedir de ondan. Ünlü bir araştırmacı, incelemeci
olup da şiirden, öyküden, ... anlamayan, iyi ile kö-
tüyü ayıramayan çoktur. Eleştirinin en önemli yanı
değerlendirmedir. Bence bilimsel yöntemleri kulla-
nanlara eleştirmen dememek gerekir. Araştırmacı,
incelemeci ama eleştirmen değil.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
CAP 19. Aşağıdaki parçalardan hangisi "İyi ya da kötü yargısı nesnel eleştiri için söz konusu olamaz mı?" sorusuna cevap vermektedir? 0 A) İyi bir eleştirmen, eleştirdiği yapıtı sıradan bir okur- dan farklı bir gözle incelemeli, yapıttaki önemli ay- rıntıları açığa çıkarmalıdır. Fark edemediğimiz bağ- lantıları görmemizi sağlamalıdır. Eleştirmen, bizim yapıta olan bakış açımızı değiştirmemizi, ondaki ye- nilikleri görmemizi sağlayabilmişse görevini yapmış demektir. B) Nedense eleştirmen ile sanatçı, birbirinden uzak ve birbirine karşı iki insanmış gibi görülür. Eleştirmen deyince asık suratlı bir insan gelir akla. Eleştiri, sa- natın bir parçası bir yadımcısı değil de düşmanıdır sanki. Oysa yaratıcılık ile değerlendirme birbirinden ayrı iki iş değil bence. Bu nedenle her eleştirmenin az çok sanatçı olması gerekir. C) Nesnel eleştiride eleştirmen kişisel yargılara var- maktan kaçınmalı, eser tarafsız bir gözle değerlen- dirilmelidir. Eser, bütün yönleriyle ele alınmalı, sanat bakımından değerini ya da değersizliğini gösteren yargıları güzel ya da eksik yönleri anlatılırken taraf- Sız bir tavır takınılmalı, yapıcı olunmalıdır. D) Sanatçı, yapıtıyla ne kadar övünürse övünsün, ya- pitin gerçek değerini belirleyecek olan, okurdur. Ya- pit,okurla kucaklaşabilmişse, okur sanat yapıtında geçmişini, geleceğini, hayal ettiği şeyleri bulabilmiş- se yapıt ve yaratıcısı saygı görebilir. Çünkü okurun bir yapıtta her zaman aradığı şey, öncelikle kendisi- dir. E) Bir şeye iyi ya da kötü demek, kişisel bir değerlen- dirmedir de ondan. Ünlü bir araştırmacı, incelemeci olup da şiirden, öyküden, ... anlamayan, iyi ile kö- tüyü ayıramayan çoktur. Eleştirinin en önemli yanı değerlendirmedir. Bence bilimsel yöntemleri kulla- nanlara eleştirmen dememek gerekir. Araştırmacı, incelemeci ama eleştirmen değil.
5.
Bir edebî eserde aranılacak en mühim özellik, her şeyden
önce onun nasıl bir davranış tarzının ifadesi olduğudur.
Bunu bulabilmek için esere bütün olarak bakmak, onun
ruhunu kavramak, muhteva ve üsluba ait teferruatı bu
ruha bağlamak icap eder. Edibin kâinat, hayat, cemiyet,
tabiat ve insan karşısında almış olduğu hususi tavırdan
hareket etmek ve teferruattan daima ona varmak lâzım
gelir. Mevzu, kompozisyon, fikir, kelime, hayal, ahenk bir
yazarın, eserini vücuda getirmek için seçtiği ve kullandığı
her şey, onun şahsiyetini ortaya koyar.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinde verilenler ara-
sındaki ilişkiden söz edilmektedir?
A) Yazar-toplum B) Eser-yazar C) Toplum-eser
D) Dit-toplum E) Yazar-dil
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
5. Bir edebî eserde aranılacak en mühim özellik, her şeyden önce onun nasıl bir davranış tarzının ifadesi olduğudur. Bunu bulabilmek için esere bütün olarak bakmak, onun ruhunu kavramak, muhteva ve üsluba ait teferruatı bu ruha bağlamak icap eder. Edibin kâinat, hayat, cemiyet, tabiat ve insan karşısında almış olduğu hususi tavırdan hareket etmek ve teferruattan daima ona varmak lâzım gelir. Mevzu, kompozisyon, fikir, kelime, hayal, ahenk bir yazarın, eserini vücuda getirmek için seçtiği ve kullandığı her şey, onun şahsiyetini ortaya koyar. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinde verilenler ara- sındaki ilişkiden söz edilmektedir? A) Yazar-toplum B) Eser-yazar C) Toplum-eser D) Dit-toplum E) Yazar-dil
lidir. Türkç
adar kesin
vreye ay
adolu T
Jk Osm
irim
dey
nj
GIRIS
METNI ANLAMA VE ÇÖZÜMLEME
1 Metinde geçen "Türkiye Türkçesinin gelişmesi içinde Yeni Lisan hareketinden sonra en geniş çalıs
Ma, Dil İnkılabı'dır." cümlesinde "inkılap" kelimesinin anlamını cümlenin bağlamından hareketle
tahmin ediniz. Tahminlerinizi TDK'nin Türkçe Sözlük'ünden kontrol ediniz.
2. Metne göre Eski Türkçe hangi dönemlerde kullanılmıştır?
3. Okuduğunuz metinde Orta Türkçe Dönemi hakkında edindiğiniz bilgileri kendi cümlelerinizle ifa-
de ediniz.
4. Metne göre Osmanlı Türkçesi neden yabancı dillerin etkisi altında kalmıştır?
5. Metinden yola çıkarak Türkçenin tarihsel gelişim sürecinde çeşitli evreler geçirmesinin sebeplerini
belirtiniz.
6. Okuduğunuz metinde sanatlı söyleyiş, mecaz, öznellik gibi anlatım özelliklerine neden yer veril-
mediğini söyleyiniz.
7. Metnin tema ve konusunu belirleyiniz.
YAZARIN BİYOGRAFİSİ
KEMAL YAVUZ (1947-...): Ermenek'te doğdu. İlk ve orta öğrenimini Kon-
va'da tamamladı. Eğitimine İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bö-
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
lidir. Türkç adar kesin vreye ay adolu T Jk Osm irim dey nj GIRIS METNI ANLAMA VE ÇÖZÜMLEME 1 Metinde geçen "Türkiye Türkçesinin gelişmesi içinde Yeni Lisan hareketinden sonra en geniş çalıs Ma, Dil İnkılabı'dır." cümlesinde "inkılap" kelimesinin anlamını cümlenin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi TDK'nin Türkçe Sözlük'ünden kontrol ediniz. 2. Metne göre Eski Türkçe hangi dönemlerde kullanılmıştır? 3. Okuduğunuz metinde Orta Türkçe Dönemi hakkında edindiğiniz bilgileri kendi cümlelerinizle ifa- de ediniz. 4. Metne göre Osmanlı Türkçesi neden yabancı dillerin etkisi altında kalmıştır? 5. Metinden yola çıkarak Türkçenin tarihsel gelişim sürecinde çeşitli evreler geçirmesinin sebeplerini belirtiniz. 6. Okuduğunuz metinde sanatlı söyleyiş, mecaz, öznellik gibi anlatım özelliklerine neden yer veril- mediğini söyleyiniz. 7. Metnin tema ve konusunu belirleyiniz. YAZARIN BİYOGRAFİSİ KEMAL YAVUZ (1947-...): Ermenek'te doğdu. İlk ve orta öğrenimini Kon- va'da tamamladı. Eğitimine İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bö-
TİTANYUM SERİSİ
OP01-SS.34TYT01 / TÜRKÇE
A
29. Başarısızlık korkusu insanı çürüten bir bataklıktır.
Sürekli kötümserlik hâli, sonunda çevredeki herkesi
kötülemeye yöneltir insanı. Oysa iyi yazarlığın yolu, kötü
yazarları eleştirmekten değil; anlamak, anlatmak ve
üretmekten geçer. Başka yazarları kötülemek, insanı iyi
yazar yapmaz. Başarısızlar arasında iyi bir yazar olarak
parlamak, iyi yazarlığa giden yollardan biri değildir.
Yazarın asıl rakibi kendisidir; onun yazma uğraşının itici
gücü, sürekli kendini aşma çabasıdır.
Bu parçaya göre, başarılı bir yazarın aşağıdakilerden
hangisini yapması beklenemez?
A) Geçmişte kendi ile aynı türde eser veren sanatçılarla
ilgili araştırmalar yapıp kendini geliştirmek
B) Başarısızlık hissine kapılmadan her seferinde daha
iyisini üretebilmek için çabalamak
C) Daha önce başarı yakaladığı bir tarzda israr etmeden
sürekli yeni tarzlar denemek
D) Çağdaşı yazarların önüne geçebilmek amacıyla aynı
çizgide eserler üretmeye yönelmek
E) Dönemindeki beğenilmeyen yazarları inceleyerek
onların hatalarına düşmemeye çalışmak
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
TİTANYUM SERİSİ OP01-SS.34TYT01 / TÜRKÇE A 29. Başarısızlık korkusu insanı çürüten bir bataklıktır. Sürekli kötümserlik hâli, sonunda çevredeki herkesi kötülemeye yöneltir insanı. Oysa iyi yazarlığın yolu, kötü yazarları eleştirmekten değil; anlamak, anlatmak ve üretmekten geçer. Başka yazarları kötülemek, insanı iyi yazar yapmaz. Başarısızlar arasında iyi bir yazar olarak parlamak, iyi yazarlığa giden yollardan biri değildir. Yazarın asıl rakibi kendisidir; onun yazma uğraşının itici gücü, sürekli kendini aşma çabasıdır. Bu parçaya göre, başarılı bir yazarın aşağıdakilerden hangisini yapması beklenemez? A) Geçmişte kendi ile aynı türde eser veren sanatçılarla ilgili araştırmalar yapıp kendini geliştirmek B) Başarısızlık hissine kapılmadan her seferinde daha iyisini üretebilmek için çabalamak C) Daha önce başarı yakaladığı bir tarzda israr etmeden sürekli yeni tarzlar denemek D) Çağdaşı yazarların önüne geçebilmek amacıyla aynı çizgide eserler üretmeye yönelmek E) Dönemindeki beğenilmeyen yazarları inceleyerek onların hatalarına düşmemeye çalışmak
6.
190
Roma sanatının vazgeçilmez bir unsuru olan resim
ve tasvir geleneği, aynı kültürün devamı olan Bizans
İmparatorluğu'nun erken çağlarından itibaren ör-
neklerle izlenir.
Bu parçada altı çizili sözü anlamca karşılaya-
bilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde
vardır?
A) Roma sanat geleneğinin vazgeçilmez unsuru
olan klasik estetiğe karşı, Bizans dünyasında
Hristiyanlığa özgü idealleri içeren farklı bir es-
tetik ortaya koyma çabası, erken dönemlerden
itibaren karşımıza çıkmaya başlar.
B) Roma'nın kültürel mirası üzerine yapılanan Bi-
zans'ın, Hristiyanlık inancıyla buluşturduğu be-
timleme, kiliselerdeki mekân olgusuyla bütün-
leşmiş ve vazgeçilmez bir unsur hâlini almıştır.
C) Yeni estetik anlayış, salt ideal güzellik ve uyumu
sorgulayan klasik estetiğin aksine, içsel güzellik
ve biçimi ortaya koymayı hedeflemiştir.
AbD) Üslup farklılığının, Erken Dönem Bizans resim
sanatındaki dönüşümü keskin hatlarla izlenme-
mekle beraber yeni estetik arayışın izleri sapta-
nabilir.
E) Erken Bizans Dönemi resim örneklerinin büyük
çoğunluğu günümüze kadar ulaşmamıştır, bu-
nun en önemli nedeni 726-843 yılları arasında
yaşanan savaş dönemidir.
TYT 1. DENEME
Raunt
2
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
6. 190 Roma sanatının vazgeçilmez bir unsuru olan resim ve tasvir geleneği, aynı kültürün devamı olan Bizans İmparatorluğu'nun erken çağlarından itibaren ör- neklerle izlenir. Bu parçada altı çizili sözü anlamca karşılaya- bilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Roma sanat geleneğinin vazgeçilmez unsuru olan klasik estetiğe karşı, Bizans dünyasında Hristiyanlığa özgü idealleri içeren farklı bir es- tetik ortaya koyma çabası, erken dönemlerden itibaren karşımıza çıkmaya başlar. B) Roma'nın kültürel mirası üzerine yapılanan Bi- zans'ın, Hristiyanlık inancıyla buluşturduğu be- timleme, kiliselerdeki mekân olgusuyla bütün- leşmiş ve vazgeçilmez bir unsur hâlini almıştır. C) Yeni estetik anlayış, salt ideal güzellik ve uyumu sorgulayan klasik estetiğin aksine, içsel güzellik ve biçimi ortaya koymayı hedeflemiştir. AbD) Üslup farklılığının, Erken Dönem Bizans resim sanatındaki dönüşümü keskin hatlarla izlenme- mekle beraber yeni estetik arayışın izleri sapta- nabilir. E) Erken Bizans Dönemi resim örneklerinin büyük çoğunluğu günümüze kadar ulaşmamıştır, bu- nun en önemli nedeni 726-843 yılları arasında yaşanan savaş dönemidir. TYT 1. DENEME Raunt 2
esin-
sime
al-
er.
yi
e-
le
3-
n
e,
8
Raunt
A) I
wa
B) II
C) III
D) IV
32. Ağrı Dağı'nın anlatılan birçok efsanesi vardır. Bun-
lardan en bilineni şudur:
Atı kaybolan Mahmut
Han, ovanın yüksek kesimlerinde otlanan geyikleri
görünce kızı için geyik sütü istemiş. O geyikler de
sadece yüksek Ağrı Dağı'nda varmış. Ancak o güne
kadar dağa çıkıp da geri dönen olmamış. Efsaneye
konu olan Ahmet isminde yiğit bir adam dağa çıkıp
geyiklerden sütü sağıp gelmiş ama çok büyük sı-
kıntılar yaşamış. Herkesin umudunu yitirdiği sırada
çıkıp gelmiş dağdan. Mahmut Han "dile benden ne
dilersen "deyince Ahmet de Gülbahar'ı istemiş pa-
dişahtan...
..
E) V
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden
hangisi getirilirse "Ağrı Dağı Efsanesi'nin yaşan-
mış bir olaya dayandığına dair" bir sonuca ulaşı-
lir?
A) Bir varmış, bir yokmuş, Ağrı Dağı denen bir yer-
de bir Mahmut Han varmış.
B) Ağrı Dağı'nın bulunduğu yerler bir zamanlar
obi denizmiş. Buralarda Mahmut Han hüküm sürer-
pump miş.
C) Mahmut Han'ın Gülbahar isminde bir kızı olmuş,
30 gün içinde yetişkin bir kız olmuş.
D) Yıllar sonra efsaneleşmiş bu olay 4. Murat za-
manında geçmiş.
E) Mahmut Han'nın en sevdiği atı Ahmet'in evine
gelmiş. Ahmet de atı sahiplenmiş.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
esin- sime al- er. yi e- le 3- n e, 8 Raunt A) I wa B) II C) III D) IV 32. Ağrı Dağı'nın anlatılan birçok efsanesi vardır. Bun- lardan en bilineni şudur: Atı kaybolan Mahmut Han, ovanın yüksek kesimlerinde otlanan geyikleri görünce kızı için geyik sütü istemiş. O geyikler de sadece yüksek Ağrı Dağı'nda varmış. Ancak o güne kadar dağa çıkıp da geri dönen olmamış. Efsaneye konu olan Ahmet isminde yiğit bir adam dağa çıkıp geyiklerden sütü sağıp gelmiş ama çok büyük sı- kıntılar yaşamış. Herkesin umudunu yitirdiği sırada çıkıp gelmiş dağdan. Mahmut Han "dile benden ne dilersen "deyince Ahmet de Gülbahar'ı istemiş pa- dişahtan... .. E) V Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilirse "Ağrı Dağı Efsanesi'nin yaşan- mış bir olaya dayandığına dair" bir sonuca ulaşı- lir? A) Bir varmış, bir yokmuş, Ağrı Dağı denen bir yer- de bir Mahmut Han varmış. B) Ağrı Dağı'nın bulunduğu yerler bir zamanlar obi denizmiş. Buralarda Mahmut Han hüküm sürer- pump miş. C) Mahmut Han'ın Gülbahar isminde bir kızı olmuş, 30 gün içinde yetişkin bir kız olmuş. D) Yıllar sonra efsaneleşmiş bu olay 4. Murat za- manında geçmiş. E) Mahmut Han'nın en sevdiği atı Ahmet'in evine gelmiş. Ahmet de atı sahiplenmiş. Diğer sayfaya geçiniz.
sorular-
lır?
an beri
derece
larıdır.
eridyen
erinde
doğru
r nok-
a'daki
mıştır.
me-
doğu
dyeni
Doğu
148
4.
gerektiğini düşünüyor musunuz?
E) Türk romanının dünya edebiyatındaki yeri üzerinde neler
söylemek istersiniz?
Roman bir kurgu sanatıdır. Romanın konusu geçmiş de olsa
romancı tarihçi değildir. Onu yani geçmişi tercihlerine göre
kuracaktır. Bu noktada yeni bir sıralama, düzenleme, canlan-
dırma söz konusudur. Olaylar, tarih kitaplarında ruhları alın-
mış robot veya maket gibidir. Doktorun elinde bir hasta obje
olarak neyse nasıl bir doktor sevdiği birinin kalp ameliyatını
yaparken onu herhangi bir et parçası, bir obje olarak düşün-
düğünde başarılı olamazsa tarihçi de üzüntü veya sevinçleri-
nin, nefret veya sevgilerinin ışığında tarihî olayları anlatamaz,
anlatmaya kalkarsa gülünç duruma düşer. Bugünkü resmî
tarihçilik tartışmasının temelinde bu yatar. İşte tarih karşısın-
da, tarihçi ile mukayese kabul etmeyecek şekilde serbest olan
romancıdır. Onu tarihçiden ayıran, romancı yapan bu özelli-
ğidir, serbestliğidir. İşte bu noktada romancının tarihî olayları
anlatırken tarihî gerçeklere bağlı kalıp kalmamakta, tarihçiye
nispetle serbest oluşunun bir ölçüye ve sınırlamaya bağlı olup
olmaması tartışmaya açık bir konudur.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı vardır?
Roman sanatının diğer sanat dallarına göre serbest ol-
masının sebebi nedir?
B) Bir roman ve tarih kitabı arasındaki fark sadece öznellik
ve nesnellikle açıklanabilir mi?
C) Türkiye'deki tarih biliminin nesnelliği konusunda neler
söylemek istersiniz?
D) Romancı, tarihî konuları ele alırken gerçekleri korumak
zorunda mıdır?
E) Tarafsız bir tarihî roman olabilir mi, yazar duygularını na-
sıl arka plana atabilir?
%100 PARAGRAF ÖSYM SORU TİPLERİYLE
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
sorular- lır? an beri derece larıdır. eridyen erinde doğru r nok- a'daki mıştır. me- doğu dyeni Doğu 148 4. gerektiğini düşünüyor musunuz? E) Türk romanının dünya edebiyatındaki yeri üzerinde neler söylemek istersiniz? Roman bir kurgu sanatıdır. Romanın konusu geçmiş de olsa romancı tarihçi değildir. Onu yani geçmişi tercihlerine göre kuracaktır. Bu noktada yeni bir sıralama, düzenleme, canlan- dırma söz konusudur. Olaylar, tarih kitaplarında ruhları alın- mış robot veya maket gibidir. Doktorun elinde bir hasta obje olarak neyse nasıl bir doktor sevdiği birinin kalp ameliyatını yaparken onu herhangi bir et parçası, bir obje olarak düşün- düğünde başarılı olamazsa tarihçi de üzüntü veya sevinçleri- nin, nefret veya sevgilerinin ışığında tarihî olayları anlatamaz, anlatmaya kalkarsa gülünç duruma düşer. Bugünkü resmî tarihçilik tartışmasının temelinde bu yatar. İşte tarih karşısın- da, tarihçi ile mukayese kabul etmeyecek şekilde serbest olan romancıdır. Onu tarihçiden ayıran, romancı yapan bu özelli- ğidir, serbestliğidir. İşte bu noktada romancının tarihî olayları anlatırken tarihî gerçeklere bağlı kalıp kalmamakta, tarihçiye nispetle serbest oluşunun bir ölçüye ve sınırlamaya bağlı olup olmaması tartışmaya açık bir konudur. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı vardır? Roman sanatının diğer sanat dallarına göre serbest ol- masının sebebi nedir? B) Bir roman ve tarih kitabı arasındaki fark sadece öznellik ve nesnellikle açıklanabilir mi? C) Türkiye'deki tarih biliminin nesnelliği konusunda neler söylemek istersiniz? D) Romancı, tarihî konuları ele alırken gerçekleri korumak zorunda mıdır? E) Tarafsız bir tarihî roman olabilir mi, yazar duygularını na- sıl arka plana atabilir? %100 PARAGRAF ÖSYM SORU TİPLERİYLE
9.
parçada numaralanmış cümlelerden
hangisi parçanın anlam bütünlüğünü bozmaktadır?
A) I.
ridaki
B) II.
C) III.
D) IV
devam et-
E) V
Yazar, fotoğrafçı, coğrafyacı ve dergimizin yönetim ku-
rulunun ilk kadın üyesi Scidmore'un çektiği bu fotoğraf,
dergimizin Temmuz 1914 sayısında yayımlanmıştı.
Yukarıdaki cümleden kesin olarak çıkarılabilecek
yargı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sözü edilen dergi, günümüzde de yayımlanmakta-
dır.
B) Scidmore, sözü edilen derginin tek kadın fotoğraf-
çısıdır.
C) Sözü edilen dergi, ilk kez 1914 yılında piyasaya çık-
mıştır.
D) Scidmore'un çalıştığı derginin yönetiminde birden
çok kişi vardır.
E) Scidmore'un çektiği başka fotoğraflar da bu dergide
yayımlanmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
9. parçada numaralanmış cümlelerden hangisi parçanın anlam bütünlüğünü bozmaktadır? A) I. ridaki B) II. C) III. D) IV devam et- E) V Yazar, fotoğrafçı, coğrafyacı ve dergimizin yönetim ku- rulunun ilk kadın üyesi Scidmore'un çektiği bu fotoğraf, dergimizin Temmuz 1914 sayısında yayımlanmıştı. Yukarıdaki cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Sözü edilen dergi, günümüzde de yayımlanmakta- dır. B) Scidmore, sözü edilen derginin tek kadın fotoğraf- çısıdır. C) Sözü edilen dergi, ilk kez 1914 yılında piyasaya çık- mıştır. D) Scidmore'un çalıştığı derginin yönetiminde birden çok kişi vardır. E) Scidmore'un çektiği başka fotoğraflar da bu dergide yayımlanmıştır.
19. Işıktaki renkler, beyaz ışık olarak kabul edilen ve güneş ışığı-
nın içerisindeki elektromanyetik enerji olarak da bilinen farklı
uzunluktaki dalga boylarından oluşur. Işık renklerinden farklı
olarak boya renklerinde ise pigmentasyon ya da renk niteliği
olarak bilinen fiziki özellikler mevcuttur. Işık kaynağının varlı-
ğında; bir objeye yansıyan ışık kaynağı içerisindeki bazı renk-
ler emilir, bazıları ise yansır. Yansıyan renk/renkler bize objenin
rengini verir. Buna göre teoride siyah, tüm renkleri emer ve yan-
sima olmaz; beyaz, tüm renkleri yansıtır. Gerçekte ise siyahta
bir miktar yansıma, beyazda bir miktar emilme oluşmaktadır.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
Işık renkleri ile boya renkleri arasındaki farklara
B) Siyah renkte bir miktar da olsa yansıma olduğuna
C) Objenin rengini verenin emilen renkler olduğuna
D) Boya renklerinin fiziki özellikler gösterdiğine
Işık renklerini oluşturanın ne olduğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
19. Işıktaki renkler, beyaz ışık olarak kabul edilen ve güneş ışığı- nın içerisindeki elektromanyetik enerji olarak da bilinen farklı uzunluktaki dalga boylarından oluşur. Işık renklerinden farklı olarak boya renklerinde ise pigmentasyon ya da renk niteliği olarak bilinen fiziki özellikler mevcuttur. Işık kaynağının varlı- ğında; bir objeye yansıyan ışık kaynağı içerisindeki bazı renk- ler emilir, bazıları ise yansır. Yansıyan renk/renkler bize objenin rengini verir. Buna göre teoride siyah, tüm renkleri emer ve yan- sima olmaz; beyaz, tüm renkleri yansıtır. Gerçekte ise siyahta bir miktar yansıma, beyazda bir miktar emilme oluşmaktadır. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? Işık renkleri ile boya renkleri arasındaki farklara B) Siyah renkte bir miktar da olsa yansıma olduğuna C) Objenin rengini verenin emilen renkler olduğuna D) Boya renklerinin fiziki özellikler gösterdiğine Işık renklerini oluşturanın ne olduğuna
p, oyun"
şekilde
diptekini
up geç-
z bir ku-
a geldi-
şardım,
oyna.
dibinde
lokma-
6. "Eşimi sinema tutkum yüzünden yoksulluğa mahkûm
sosyal yarışı kaybettiğin an, dışlanırsın. İnsanlar ahlak-
ettim. Yoksulluk utanç da getirir. Hele bizim buralarda,
sızlığı bağışlayabiliyor ama acizliği asla. Çal, soy yeter ki
yoksul kalma. Ben Beyoğlu'nda, koltuğumun altında
senaryolarla kapı kapı dolaşırken evin faturalarını, çocuk-
larımın bakımını eşimin üzerine yıktım. Benim gibi bir
sorumsuzu yönettiği için, o büyük yönetmendir."
Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söyle-
nemez?
A) Yöretmen, öz eleştiriye yer vermiştir.
B) Kısa cümleler ve içten bir söyleyiş vardır.
Anlatı, neden-sonuç çerçevesinde işlenmiştir.
Tema sosyal
D) Tema sosyal içerik taşımaktadır.
(E) Yaşananlardan ders alındığı vurgulanmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
p, oyun" şekilde diptekini up geç- z bir ku- a geldi- şardım, oyna. dibinde lokma- 6. "Eşimi sinema tutkum yüzünden yoksulluğa mahkûm sosyal yarışı kaybettiğin an, dışlanırsın. İnsanlar ahlak- ettim. Yoksulluk utanç da getirir. Hele bizim buralarda, sızlığı bağışlayabiliyor ama acizliği asla. Çal, soy yeter ki yoksul kalma. Ben Beyoğlu'nda, koltuğumun altında senaryolarla kapı kapı dolaşırken evin faturalarını, çocuk- larımın bakımını eşimin üzerine yıktım. Benim gibi bir sorumsuzu yönettiği için, o büyük yönetmendir." Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi söyle- nemez? A) Yöretmen, öz eleştiriye yer vermiştir. B) Kısa cümleler ve içten bir söyleyiş vardır. Anlatı, neden-sonuç çerçevesinde işlenmiştir. Tema sosyal D) Tema sosyal içerik taşımaktadır. (E) Yaşananlardan ders alındığı vurgulanmıştır.
GRAF KAMPI
6. Elektrikli otomobil, bir veya daha fazla elektrik motoru kulla-
ve diğer enerji depolama cihazlarından
narak bataryalardan
aldığı elektriği kullanarak hareket eden otomobildir. Elektrik
motorları ani tork (dönme) verir, güçlü ve dengeli hızlanma
sağlar. Elektrikli otomobiller, 19. yüzyılın sonlarında ve
20.yy.in başlarında oldukça revaçtaydı fakat içten yanmalı
motor teknolojisindeki ilerlemeler ve petrol kullanan araçta-
rin ucuz olarak toplu üretimi, elektrikli araçların sonunu ge-
tirdi. 1970 ve 1980'lerdeki enerji krizleri elektrikli otomobillere
kısa süreli bir ilgi oluşturdu fakat günümüzdeki gibi büyük
kitlesel bir pazara ulaşamamıştı. 2000'li yılların ortalarından
itibaren batarya ve güç yönetimi teknolojilerindeki ilerleme-
ler, değişken petrol fiyatlarının sebep olduğu endişeler ve
sera gazı azaltma gereksinimi elektrikli otomobilleri yeniden
gündeme getirdi. Elektrikli otomobiller, içten yanmalı motorlu
araçlarla karşılaştırıldığında bazı avantajlara sahiptir.
Bu parçada belirtilen elektrikli otomobiller ile içten yan-
malı motorlu araçlar
1. Hava kirliliğini azaltmal
II. Petrole bağımlılığı azaltma
III. Daha ucuz otomobile sahip olma
IV. Güçlü motorlara sahip olma
bakımlarından karşılaştırıldığında hangileri elektrikli
otomobillerin yararları arasında yer aldığı söylenebilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız
C) I ve II
D) I, II ve Hi
E) II ve IV
P
C
7. ●
[
r
S
Bu il
söyle
E
B) F
D)
Lise Türkçe
Paragrafta Yardımcı Düşünceler
GRAF KAMPI 6. Elektrikli otomobil, bir veya daha fazla elektrik motoru kulla- ve diğer enerji depolama cihazlarından narak bataryalardan aldığı elektriği kullanarak hareket eden otomobildir. Elektrik motorları ani tork (dönme) verir, güçlü ve dengeli hızlanma sağlar. Elektrikli otomobiller, 19. yüzyılın sonlarında ve 20.yy.in başlarında oldukça revaçtaydı fakat içten yanmalı motor teknolojisindeki ilerlemeler ve petrol kullanan araçta- rin ucuz olarak toplu üretimi, elektrikli araçların sonunu ge- tirdi. 1970 ve 1980'lerdeki enerji krizleri elektrikli otomobillere kısa süreli bir ilgi oluşturdu fakat günümüzdeki gibi büyük kitlesel bir pazara ulaşamamıştı. 2000'li yılların ortalarından itibaren batarya ve güç yönetimi teknolojilerindeki ilerleme- ler, değişken petrol fiyatlarının sebep olduğu endişeler ve sera gazı azaltma gereksinimi elektrikli otomobilleri yeniden gündeme getirdi. Elektrikli otomobiller, içten yanmalı motorlu araçlarla karşılaştırıldığında bazı avantajlara sahiptir. Bu parçada belirtilen elektrikli otomobiller ile içten yan- malı motorlu araçlar 1. Hava kirliliğini azaltmal II. Petrole bağımlılığı azaltma III. Daha ucuz otomobile sahip olma IV. Güçlü motorlara sahip olma bakımlarından karşılaştırıldığında hangileri elektrikli otomobillerin yararları arasında yer aldığı söylenebilir? A) Yalnız I B) Yalnız C) I ve II D) I, II ve Hi E) II ve IV P C 7. ● [ r S Bu il söyle E B) F D)