Modernist Hikâye Temsilcileri (Bilge Karasu, Füruzan)

Evet arkadaşlar bu videomuzda modernizmi esas alan sanatçıları izleyeceğiz beraber.
Öncelikle Bilge Karasu'dan başlayalım şimdi.
Arkadaşlar Bilge Karasu anlattığıyla, anlatımıyla özgün bir imzadır.
Yani resimden, müzikten felsefeye, sinemaya uzanan geniş bir ilgi yelpazesi vardır ve bunu bireyin sorunlarını sevgi, dostluk, yalnızlık odağında ele almıştır ve ben merkezli hikayeler yazmıştır.
Modernizmi esas almıştır.
Bakın Rio'da Ölüm Vardı, Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı, Göçmüş Kediler Bahçesi, Narla İncire Gazel.
Bu dört hikaye de çok önemlidir.
Kesinlikle ezbere bilmemiz gerekiyor.
Her türlü karşımıza çıkabilecek önemli eserlerdendir.
Nezihe Meriç'e geçecek olursak şimdi arkadaşlar Nezihe Meriç toplum içinde bile kendi iç yalnızlığını sürdüren genç kız ve kadınları başarıyla anlatıyor.
Çehov tarzı hikayeye uygun eserler veriyor.
Öykü, tiyatro ve roman türlerinde eser veriyor.
Ama burada bizim sadece öyküleri odaklanacağız, öykülerine odaklanacağız burada sadece.
Şimdi mesela Bozbulanık.
Kesinlikle ezbere bilmeniz lazım.
Topal Koşma, Bir Kara Derin Kuyu.
Şimdi bu üç eser çok fazla karşımıza çıkıyor arkadaşlar kesinlikle ezbere bilmemiz gerekiyor.
Özellikle Bozbulanık ve Topal Koşma.
Çisenti, Dumanaltı, Yandırma da Nezihe Meriç için bir diğer hikayeleridir.
Bunları da bilmemiz lazım.
Ama şu ilk üç hatta ilk iki eseri kesinlikle ama kesinlikle ezbere bilmemiz gerekiyor.
Ferit Edgü ise arkadaşlar şimdi romancıdan çok aslında öykücü, denemeci sayılması gereken bir sanatçıdır.
Hayatından, gözlemlerinden yola çıkarak değişik dil ve anlatım biçimlerini deniyor Ferit Edgü.
Toplumsal, bireysel gerçekleri, psikolojik derinlikleri araştırıyor.
Aydın, yani yüksek zümrenin, aydın kesimin uyumsuzluğunu, yalnızlığını anlatan hikaye ve romanlarıyla tanınıyor.
Şimdi Ferit Edgü burada en fazla karşımıza çıkan Kaçkınlar ve Bir Gemide arkadaşlar.
Ama biz Bozgun ve Eylülün Gölgesinde Bir Yaz adlı hikayelerinin olduğunu da unutmuyoruz.
Pınar Kür'e Bakacak olursak arkadaşlar şimdi Pınar Kür toplumsal sorunları ve bu sorunlar içinde temel bir yer tutan kadınların bireysel dertlerini anlatıyor.
Farkındaysanız hepsi bireysellikten yana.
Çünkü modernizmi esas alıyorlar.
Zamandan ve mekandan şikayet eden kişilerin iç dünyalarındaki huzursuzlukları, bir takım açmazları, yalnızlıklarını, birey toplum değerleri uyuşmazlığında ele alıyor arkadaşlar.
Şimdi Pınar Kür hikaye ve romanlarında psikolojik tahliller yapıyor, cinselliği ön plana çıkarıyor ve polisiye romanlarla alay ediyor arkadaşlar.
Mesela Pınar Kür'ün Yarın Yarın diye bir tane romanı var.
Bu bir öykü değildir, romandır.
Yarın Yarın romanında varlıklı bir çevreden gelen ve mutsuz bir evlilik geçirmiş olan bir genç kadınla yine aynı çevreden radikal sol örgütlere katılmış bir gencin 12 Mart darbesi çevresinde buluşan yaşamlarını öyküleştiriyor mesela.
Asılacak Kadın romanı var mesela.
Çok önemli.
Cinsel bakımından sömürülen ve sonunda cinayete sürüklenen genç bir kadının, daha doğrusu bu kadının adı Melek.
Melek'in serüvenini anlatıyor arkadaşlar.
Ama biz burada romanlardan değil, öykülerden bahsedeceğimiz için yani burada aslında şunu göstermek istedim size sürekli huzursuzluk, iç dünyadaki huzursuzluk, işte kişilerin bilinmeyen açmazları, yalnızlıkları gibi konuları, cinsellik gibi konuları ele alıyor.
Pınar Kür'ün en önemli, en fazla karşımıza çıkan öyküleri Akışı Olmayan Sular.
Bu çok fazla çıkar arkadaşlar.
Buna üç yıldız atıyorum.
Bir Deli Ağaç ve Hayalet Öyküleri Pınar Kür'ün hikayesidir.
Nazlı Eray'a gelecek olursak arkadaşlar şimdi Nazlı Eray fantastik gerçekçi hikayeleriyle tanınıyor.
Buraya yazalım.
Nazlı Eray fantastik gerçekçi hikayeleriyle tanınıyor arkadaşlar.
Modernizm de var ama post modernist bir yazar da yazar olarak da karşımıza çıkabiliyor.
Gerçekle gerçek üstü arasında köprüler kuran, masalsı ögelerle beslenen öyküler yazıyor.
Hikayelerinde insanların sevgilerini, hüzünlerini işliyor.
Bakın yine toplumsallık yok, bireysellik var.
Ah Bayım Ah en fazla çıkan hikayesidir arkadaşlar.
Geceyi Tanıdım, Kız Öpme Kuyruğu, Kuş Kafesindeki Tenor, Aşk Artık Burada Oturmuyor, Eski Gece Parçaları Nazlı Eray'ın hikayeleridir arkadaşlar.
Şimdi Füruzan'da ise asıl adı bunun arkadaşlar Feruze'dir.
Şimdi Firuzan ın asıl adı Feruze'dir.
Öykü yazarı olarak tanınmıştır.
Orta sınıfın acısını, sevgisini anlatır.
İşte İstanbul'un kenar semtlerindeki fakir insanların yoksulluklarını, saflıkları yüzünden kötü insanların eline düşen genç kadınları, aile içi ilişkileri, kuşak çatışmalarını anlatıyor arkadaşlar.
Genellikle göçmenler, kadınlar ve çocuklar üzerinde duruyor.
Kadın konusu da onun ele aldığı konulardandır.
Genellikle uzun ve ayrıntılı bir anlatımı vardır.
İşte olaydan çok betimleme ve çözümlemelere yer vermiştir.
Parasız Yatılı, şu eser arkadaşlar önemli bir hikayesidir.
Çünkü bu eserle Füruzan, Sait Faik ödülünü almıştır.
En fazla da karşımıza çıkan eseri Parasız Yatılı'dır.
Benim Sinemalarım da çıkar arkadaşlar.
Kuşatma, Gecenin Öteki Yüzü, Gül Mevsimidir gibi eserler yine Füruzan'ın hikayesidir.
İnci Aral'a bakacak olursak arkadaşlar şimdi İnci Aral hikaye ve romanlarında sosyal, siyasi, ailevi, çeşitli olayları modernist ve postmodernist bir yaklaşımla ele alıyor.
Arkadaşlar, iç konuşma tekniği ustaca kurulmuş denge, dilsel oyunlar, geri dönüşlerle sağlanan hareketlilik ve yalınlık romanlarına akıcılık kazandırıyor ve romanlarında kadının toplum içindeki yerini de araştırıyor ve bazı şekillerde belli mesajlar vermeye çalışır.
Şimdi bu İnci Aral'ın en önemli hikayeleri ise aslında İnce Aral'ın romanları çok fazla çıkıyor arkadaşlar karşımıza.
Mesela Ölü Erkek Kuşlar diye romanı var.
Ölü Erkek Kuşlar ve Yeni Yalan Zamanlarda mesela.
Yine kadın duyarlığını, kadın kimliğini, geleneksel ahlaki değerler karşısındaki özgürlük sorunlarını, erkeklerle olan ilişkilerini akıcı ve dilsel bir oyun haline getirdiği şiirsel bir üslupla ele alıyor.
O yüzden genelde İnci Aral'ın romanları karşımıza çıkar önemli olarak.
Ama hikayesinden en önemlisi Ağda Zamanı bazı durumlarda çıkıyor.
Arkadaşlar Uykusuzlar, Gölgede 40 Derece ve Kıran Resimleri arkadaşlar İnci Aral'ın hikayesidir.
Yusuf Atılgan ve diğer sanatçılarımızı da bir diğer videoda işleyelim.

Sıkça Sorular Sorular

 

Modernist Hikayenin Türk Edebiyatındaki Temsilcileri Kimlerdir?

 

Türk edebiyatında modernist hikaye, özellikle 1950'li yıllardan itibaren etkisini göstermiştir. Bu dönemde modernist anlatım tekniklerini benimseyen ve uygulayan birçok yazar ortaya çıkmıştır. Bazı modernist hikaye yazarları şunlardır:

 

  • Oğuz Atay
  • Bilge Karasu
  • Adalet Ağaoğlu
  • Tomris Uyar
  • Füruzan
  • Ferit Edgü
  • Sevgi Soysal
  • Atilla İlhan
  • Leyla Erbil
  • Haldun Taner

Bu yazarların eserlerinde, geleneksel anlatım tekniklerine alternatif olarak deneysel ve yenilikçi bir anlatım tarzı kullanılmıştır. Karakterlerin iç dünyalarına, psikolojik durumlarına ve çatışmalarına önem verilmiştir. Ayrıca dil ve anlatım teknikleri de geleneksel kalıpların dışına çıkılarak yenilikçi bir anlatım tarzı benimsenmiştir.


Bilge Karasu Kimdir?

 

Bilge Karasu (1930-1995), Türk yazar ve düşünürdür. Edebiyat alanında modernizmin etkili isimlerinden biri olarak kabul edilir. İstanbul doğumlu olan Karasu, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü bitirdi.

Edebiyat hayatına ilk olarak 1957 yılında yayımlanan "Nokta" adlı şiiriyle adım atan Karasu, daha sonra öykü, roman ve deneme türlerinde eserler verdi. Eserlerinde dil, kimlik, bellek, zaman ve ölüm gibi temaları işledi. Yazarlığı boyunca modernist edebiyatın öncüleri arasında yer aldı ve Türk edebiyatında özgün bir tarz yarattı.

En ünlü eseri olan "Gece" romanı 1985 yılında yayımlandı ve uluslararası bir üne kavuştu. Ayrıca "Trakya’da Ölüm Vardı", "Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı", "Narla İncire Gazel" gibi önemli eserleri de vardır. Eserleri pek çok dile çevrilen Karasu, 1995 yılında İstanbul'da hayatını kaybetti.

Modernist Hikâye
Modernist Hikâye Temsilcileri 1 / 2
Modernist Hikâye Temsilcileri (Bilge Karasu, Füruzan)
Modernist Hikâye Temsilcileri (Bilge Karasu, Füruzan)