Kahraman, Gözlemci, İlahi Bakış Açıları

Bakış açıları, birinci bakış açımız, kahraman bakış açısı özelliklerine bakalım.
Kahraman ve olayları anlatan aynı kişidir.
Ben kavramı ön plandadır.
Birinci kişi ağzından anlatım yapılır.
Yani burada bize demek istenilen şey şudur.
Yazar aynı zamanda olay ya da durumu yaşayan kişidir.
Ben kişisi olay ya da durumu anlatır.
O zaman demek ki ben köşeli bir anlatım varsa kahraman bakış açısından bahsediyoruz.
Örnek paragrafı mıza bakalım.
Daha iyi kavrayan biliriz.
O kadar yorgundum ki yürümekten ayaklarıma kara sular indi.
Bu kadar erken bir saate mi konur son otobüs?
Ders uzadıkça uzadı, gözlerim kapandı kapanacak derken neyseki bitti ders.
Ama bu seferde son otobüs kaçınca olan bana oldu yine.
Şimdi buradaki anlatıma baktığımız zaman neyi görüyoruz?
Yorgunum yani ben yürümekten ayaklarıma kara sular indi, ayaklarıma karasularının giderken yine ben kişiyi anlatıyor, gözlerim kapandık çığa kapanacak, kapandı, kapanacak derken ifadesi burada hep bir ne var?
Ben anlatıcısı var o zaman burada.
Kahraman bakış açısı vardır.
Kahraman bakış açısında hangi anlatım kullanıyor?
Birinci kişi ağzından anlatım kullanıyor.
Demek ki birinci kişi ağzından anlatımı gördüğümüz zaman aynı zamanda kahraman bakış açısı olduğunu bileceksiniz.
Bir tanesi bakış açısı, diğeri nedir anlatım şeklidir.
Evet.
Gözlemci bakış açısı, anlatıcı olay ya da durumu tarafsız bir gözle.
Sadece gözlemci bir durumla anlatır, gözlemcilik söz konusu olacak, anlattıklarıyla ilgili bir yorum, kişilerle ilgili bir duygu gözlemi söz konusu değildir.
Yorum da yapmayacak, kişilerle ilgili duygularının duygularıyla ilgili herhangi bir yorum da yapmayacak, gözlemci de bulunmayacak, gözlem de bulunsa bile bunu yazıya geçirmeyecek.
Üçüncü kişi ağzından bir anlatım vardır.
Sadece burada ne söz konusu olacak?
Kamera tarafsızlığı ile bir anlatım.
Kamera tarafsızlığı kamerada izledik.
Denizde ne vardır?
Sadece bakarsınız gözlemlenen şeyleri size izli ettirilir.
Gözlemci bakış açısında da aynen bu kamera tarafsızlığı ile karşı karşıya kalacağız.
Örnek paragrafı mıza bakalım.
Şimdi arkadaşlarıyla oyun oynamak için dışarı çıktı.
Parkta kimseyi bulamadı.
Biraz bekledi ama gelen giden yoktu.
Evlerin camlarına baktı, arkadaşlarına seslendi ama pencerelerde bir hareketlilik olmadı.
Kendi kendine oynamaya başladı.
Bir çocuk geldi yanına ve ona gülümsedi.
Birlikte oynamaya başladılar.
Şimdi buradaki baktığımız zaman anlatıcı herhangi bir yorum yapmış mı?
Anlattığı kişiyle ilgili olarak onun duygularıyla ilgili, düşünceleriyle ilgili, duygularıyla ilgili daha doğrusu bir yorum söz konusu mu?
Bir yorum yok.
Sadece çocuğun ne yaptığını bize anlattı.
Dışarı çıktığı arkadaşlarıyla oyun oynamak için dışarı çıktı.
Parkta kimseyi bulamadı.
Bakın hiç bir yorum yok.
Biraz bekledi ama gelen giden yoktu.
Diğerlerinde de herhangi bir yorum olmadığını görebiliyoruz.
O zaman burada ne var?
Gözlemci bakış açısı var.
Gözlemci bakış açısı.
Şimdi oynamak için dışarı çıktı, kim kimden bahsediyor, bu da o kişisinden bahsediyor, dün parkta kimseyi bulamadı.
Kim gene o kişisinden bahsediyor, bir o kişisi var.
O zaman burada üçüncü kişi ağzından bir anlatım söz konusu mudur?
Evet.
Demek ki gözlemci bakış açısında aynı zamanda üçüncü kişi ağzından bir anlatım olacak ya da üçüncü kişiliği anlatım diyebiliriz.
Biz buna.
Evet, üçüncü bakış açımız ilahi yani hakim bakış açısı.
Anlatıcı olayların arka planından kahramanların neler düşündüğüne kadar her şeyi bilir.
Yani hakim her şeye hakim ilahi bir güç gibi.
Aslında o yüzden bunun ismi ilahi eden gelir.
Her şeye hakimdir, her şeyi bilir.
Üçüncü kişi ağzından bir anlatım söz konusudur.
Gözlemci bakış açısındaki gibi ilahi bakış açısında da üçüncü kişi ağzından bir anlatım var.
Fakat ilahi bakış açısında artık arka plan olayların arka planı, kahramanların neler düşündüğü, neler planladığı, bunları da okuyucuya yansıtıldığını göreceğiz.
Paragrafı mıza bakalım.
Arkadaşlarıyla oyun oynamak için parka gitti.
Kimseyi göremeyince üzüldü, kendi başına da oynamak istemiyordu ki evlerin camlarına bakıp arkadaşlarına seslendi.
Ama pencerelerde bir hareketlilik olmadı.
Ne güzel oynardık gelselerdi diye düşünerek bir iç çekti.
Kendi kendini oynayacaktı mecburen.
Tam o sırada yanına bir çocuk geldi.
O kadar içten gülümsedi ki birlikte oynamaya başladılar.
Keyfi yerine geldi.
Şimdi buradaki.
Paragrafı mızda anlatılan çocuğun duygularıyla ilgili düşünceleriyle ilgili bize bir yorum yapılmış mı acaba?
Bakalım arkadaşlarıyla oyun oynamak için parka gitti.
Kimseyi göremeyince üzüldü.
Kendi başına oynamak istemiyordu ki istemiyor.
Evlerin camlarına bakıp arkadaşlarına seslendi ama pencerelerde bir hareketlilik olmadı.
Ne güzel oynardık gelselerdi diye düşünerek bir iç çekti.
Normalde iç çekti deseydi tamam.
Fakat iç çekmesinin sebebini de söylüyor.
Bize burada arka planını da söylüyor.
Neyi düşünerek iç çektiğinden de bahsediyor.
Kendi kendine oynayacaktı mecburen.
Kendi kendine oynaması fikrini içinden düşündüğünü de burada mecburen ifadesiyle anlatıyor.
Tam o sırada yanına bir çocuk geldi.
O kadar içten gülümsedi ki birlikte oynamaya başladılar.
Keyfi yerine geldi.
Bu da onun gene bir duygu durumu.
O zaman burada anlatıcı olay ya da durumu ilahi bir güç müş gibi hakim bir bakış açısıyla bize ne yapıyor?
Anlatıyor.
Arka plandaki duyguları, düşünceleri bize hissettiriyor.
O zaman burada ne var?
Diyoruz.
Ilahi bakış açısı vardır.
Gene neyi görüyoruz?
Biz bir o kişisinden bahsedildiğini göre ne diyeceğiz?
Artık biz burada yine üçüncü kişi.
Ağzından.
Anlatım vardır.
Diyoruz.
Evet, gözlemci bakış açısında da üçüncü kişi ağzından anlatım var.
İlahi bakış açısında da üçüncü kişi ağzından anlatım var.
Fakat ilahi bakış açısında artık arka plandaki duygular, düşünceler hakim bir şekilde bize ne yapılıyor anlatılıyor.
Parçada Anlam
Anlatıcı Türleri ve Bakış Açıları 2 / 2
Kahraman, Gözlemci, İlahi Bakış Açıları
Kahraman, Gözlemci, İlahi Bakış Açıları