ha gelerek dürbünk gemi da dolaşmak isterks 38. Aşağıda Mehmet Rauf'un "Eylül" adlı romanının iki farklı baskısından aynı bölümü
ha gelerek dürbünk gemi da dolaşmak isterks 38. Aşağıda Mehmet Rauf'un "Eylül" adlı romanının iki farklı baskısından aynı bölümün alıntısına yer verilmiştir. ya çıkarken bizim cir. kenli yolda buldum bağlarından ğlarından Oldum nesi sandır sesi ge ndir 1901'de yayımlanan ilk baskıdan: Salondan, bahçedekilerin kahkahaları işitilebiliyordu. Süreyya, canı sıkılanlara mahsus bir tahammülsüzlükle "Çılgın Kız!" diye söylendi. Balkona açılan büyük kapıdan parmaklığa dayanmış, dışarıya baktığı görülen zevcesi dönüp "Lakin bugün hava ne güzel!" dedi. Bu nisan gü- nünün saat on birde başlayan yağmuru, yarım saat sonra dinmiş, nemnâk bir hudaretin fevkinde şimdi zerrin in- cileriyle lacivert bir sema titriyordu; topraktan, ağaçtan intişar eden râtib nefehâtta müessir bir nüfuz vardı. Buna göre 2012 yılı baskısında kitabın daha iyi anlaşılabilmesi için, 1. Fiilimsilerle oluşturulmuş uzun cümlelerin birden fazla cümleye bölünmesi II. Yabancı dilden alınan sözcüklerin yerine Türkçelerinin kullanılması kullanılması III. Söz sanatlarının ortadan kaldırılması uygulamalarından hangilerinin yapıldığı söylenebilir? B) Yalnız II. C) II ve III. ve ve II. 2012'de yayımlanan baskıdan: Salonda, bahçedekilerin kahkahaları işitiliyordu. Sürey- ya, canı sıkılanlara özgü bir sabırsızlıkla "Çılgın kız!" diye söylendi. Balkona açılan büyük kapıdan, parmaklığa dayanmış, dışarıya baktığı görülen eşi dönüp "Ama bu gece hava ne güzel!" dedi. Bu nisan gününün saat on birde başlayan yağmuru yarım saat sonra dinmiş, rutu- betli yapraklardaki yeşil renklerin üzerinde şimdi altından incileriyle lâcivert bir sema titriyordu. Topraktan, ağaçlar- dan yayılan rutubetli havada etkileyici bir içe işleyiş vardı. 21 b) I ve III.