- Önemi yok efendim, önce tanışsak diyorum. Kız buğulu, tatlı bir sesle: -Biz sizi tanıyoruz efendim, Kemanî Kenan. Kadın kendin

- Önemi yok efendim, önce tanışsak diyorum. Kız buğulu, tatlı bir sesle: -Biz sizi tanıyoruz efendim, Kemanî Kenan. Kadın kendini takdim ediyor: MUSTAFA KUTLU - Bendeniz Udî Nezihe, bu da kızım Semiramis. - Kenan: - Memnun oldum. Sebeb-i ziyaretiniz? - Kenan Bey, kızım -övmüş gibi olmayayım- iyi bir sanatçı namzeti. Ben de arkadaşların kurduğu bir saz heyetinde çalıyorum. Ara-sıra evlere, davetlere gideriz. - - Sizi sanki tanıyor gibiyim, kocanız... Kadının yüzü asılıyor. - - Adı batsın Lavtacı Ruhi. Kenan elini dizine vurarak: - Hatırladım evet, çapkın Ruhi. Çapkınlığı batsın. Bizi terk edip bir aşuftenin peşinde Almanya'ya kaçtı. - Şimdi? Ali Rıza Bey bizimkini tanırdı. Kızımı bir dinlemesini rica ettim. Kenan kıza dönerek: - - Küçük hanımın tahsil durumu nedir? Kız: — Liseyi bitirdim efendim. Üç yıl bir koroya devam ettim. Emelim sizler gibi hocalardan feyz almak. Oooo! Kız bu âlemde nasıl konuşulur biliyor. Çaylar geliyor, içilirken sohbet devam ediyor. - Semiramis daha üç yaşında musiki ile tanıştı. Adı batsın Ruhi çalar ben söylerdim, yavrucak sanki anlıyormuş gibi dikkatle dinlerdi. Övmüş gibi olmayayım şu hâli ile değme - 10