Edebiyat Nedir? Soruları

Okuduğum bazı roman ya da öykülerde yazarın oluşturduğu kah- ramanın rengine bulanarak okuyorum, bir süre hatta bazen yıllar- ca onun duygularıyla, bakışıyla yaşıyorum. İnsan zihninin okuduk- larını, izlediklerini, rüyaları, anlatılan hikâyeleri yaşam deneyimleri gibi algılayıp depoladığını okumuştum. Benim aklım ve kalbim bir türlü o kahramanların var olamadığına inanmiyor. Yazar yazarken, okur düşlerken var kılıyor. Ben onları hayatımdaki biri, bir yakınım gibi algılamaktan hoşlanıyorum. Okumak benim için böyle anlam kazanıyor. o Yazarın bu parçada sözünü ettiği eserler, aşağıdakilerin han- gisinde verilenlerle ilişkilendirilebilir? X Ay Kalıcılık - özgünlük BY Özgünlük - akıcılık C) Doğallık - yerellik Di Sadelik - kalıcılık By Kalıcılık - gerçekçilik )

7. Millî Edebiyat Dönemi'nde tiyatrolarıyla öne çıkan sanatçı- lardan biridir. Komedi türündeki eserleriyle ve Fransızcadan yaptığı uyarlamalarla tanınmıştır. Oyun tekniği açısından ol- dukça başarılıdır. Gücü Gücü Yetene, Gelin Kaynana, Kis- met Değilmiş, Ceza Kanunueserlerinden bazılarıdır. Sadece oyun yazarlığı değil aynı zamanda oyunculuk ve yöneticilik de yapmıştır. Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisi- dir? A) İbnürrefik Ahmed Nuri Sekizinci B) Muhsin Ertuğrul C) Mithat Cemal Kuntay D) Haldun Dormen E) Halit Fahri Ozansoy

39-40. soruları aşağıdaki parçaya gore cevaplayınız. Bilim ve sanatın popüler düşüncenin aksine birbirleri- ni tamamladıkları, kışkırttıkları, birbirlerine katkı sun- dukları gerek sanat tarihinde gerekse bilim tarihinde görülmektedir. Bilim ve sanat arasındaki birbirlerini gü- düleyici bu ilişki, Rönesans'ı yaratmıştır. Rönesans ön- cesinde, sanat disiplinler arası diyebileceğimiz bir ekip çalışmasına dayanmakta ve zanaat olarak görülmek- tedir. Rönesans'la beraber sanat ve zanaat ayrımı net- leşmiştir. Bu ayrımda sanatın bireysel bir eylem yapı- lan ya da ortaya konan yapıtın tek ve benzersiz oldu- ğu düşüncesi egemen rol oynamaktadır. Sanat bütü- nüyle ne tek başına teknik ne oyun ne de eğlendirici bir uğraştır, hepsinin toplamıdır. Sanat bu saydığımız yararci nitelikleri, sadece kendine özgü dilini zengin- leştirmek, arzuladığı mesajı ya da duygulanımı uyan- dırmak için kullanır. Çünkü sanatçının yapıtla kendisi arasında yaşadığı bitmek bilmez mücadele, her sanat- çıya özgü biçimde ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, sa- natta malzeme, yöntem ve araç gereç asli unsur de- ğildir. Malzemeye; işlevsellik, gereksinim gibi güncel yaşama ilişkin kimi eklemlemeler yapıldığında ortaya çıkan nesne zanaat diye adlandırılmaya başlanır. Ve sanatın gereksindiği bireyselliğin belirlediği yaratıcılık eyleminin alanudan çıkmaya başlar. 39. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sanat, bilimin desteği ile varlığını devam ettirir. B) Sanat ve zanaat arasındaki ayrım, ancak Aydınlan- ma Çağı ile mümkündür. Sanatın bir teknikle yapılıyor olması, sanatta hep aynı doğrultuda eser veriliyor algısını oluşturur. D) Sanat, sanatçının doğasında doğumuyla birlikte var olur. Sanat gereksinimden doğmaz ve sanatçının öz- günlüğü ile zanaattan ayrılır. 40. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? 2 A Kimi üretim biçimlerinin birbirini desteklediğine ve tarihin önemli süreçlerine ön ayak olduğuna B) Tarihin bazı dönemlerinde sanatı diğer disiplinler- den ayrlan özelliklerinin dikkate alınmadığına C) Rönesans'la birlikte sanat tanımı içerisinde sanat eserinin biricikliğinin dikkate alınmaya başlandığına Or Sanat kavramının bir dönemden sonra daha da netleşmeye başladığına Sanat eserlerinde duygu ve düşüncelerin etkin bir biçimde ortaya konduguna TURKCE TESTIR

8 . 9) (1) "Harabat ehlini hor görme Zakir / Defineye malik viraneler var." diye ifade eder Erzurumlu İsmail Hakkı Hazretleri. (II) Eskimiş pörsümüş bir eşya gibi bakamazsınız insanlara. (III) Fıçı içinde yaşayan Diyojen herkesin korktuğu İskender'e ne laflar etmiştir. (IV) Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan adamın korkacak hiçbir şeyi yoktur. (V) Ummadığınız yürekler nelere kadir olur. Bu parçada numaralanmış cümlelerin han- gisinde, bir sözcükte birden fazla ses olayı gerçekleşmiştir? A) IV B) V C) III D) II E) 2

4. "Malûmdur (belli) benim sűhanım (söz) mahlas (ad, takma ad) istemez." diyen Nedim, divan şiirin- de önemli bir yere sahiptir. Bu cümlede Nedim'in sözünü anlamca karşıla- yabilecek bir kullanım aşağıdakilerin hangisin- de vardır? A) Engelsiz bir yol bulursanız muhtemelen hiçbir yere gitmez. Geleneklerden yapabildiğiniz her şeyi özümseyin ve sonra kendi tarzınızda bir şeyler söyleyin. Kendisine itaat edilmesini isteyen kişinin, nasıl emredeceğini bilmesi gerekir. Mutluluğun formülü, gerektiğinde önemsiz şey- lerle meşgul olabilmektedir. E) Kişinin susması, her zaman söyleneni onayla- dığı anlamına gelmez. gr , Diğer sayfaya geçiniz.

Dalgalandığın yerde ne korku ne keder Gölgende bana da bana da yer ver Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar Yurda ay yıldızın işığı yeter Bu dizelerde dilek kiplerinden biriyle çekimlenmiş kaç fill vardır? A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5 6

TYT/Türkçe 33. 31. Her mimarî eseri millî hayatın bir koruyucusudur. Bu koruyucu- ları kaybede ede cemiyet bir gün devam fikrini kaybeder. Biz asırlardır düşman bir âlemin ortasında, yangın ve ateş içinde milliyetimize kurtarıcı bir tılsım gibi sarılmış olarak yaşadık. O duygu sayesinde varız. Ne zaman ki milliyetimizi bıraktık o anda başımıza felâketler yağdı. 1918'den sonraki İstanbul'u hatırlayın. Her mimarî eseri bizim için neydi? Kim o zaman bir taşı yerinden kimildatmaya razı olurdu? Eserlerimize o zaman nasıl sarılmış- tik? Haklıydık. Çünkü biliyorduk ki milliyet dediğimiz şey; bir dil, millî hayata intikal etmiş şekilleriyle bir din ve ahlâk, başta mimarî olmak üzere bir yığın sanat eseri ve tarih hatırasıdır. Milliyetimizi yapan şeylerle oynamaya kalkmayalım. Çünkü kavramlar bozul- maya gelmez. Bu parçada mimarî eserlerle ilgili aşağıdakilerden hangisi- ne değinilmemiştir? A) Millet yaşamının devam etmesinde önemli rol üstlendiğine B) Toplumsal gelişmişliğin en önemli ögeleri olarak görüldü- ğüne C) Yokluğunun toplumsal düşüncenin ortadan kalkmasına ne- den olacağına D) En zor şartlarda bile korunmasının yadsınamaz bir gerekli- lik olduğuna E) Diğer bütün değerler gibi korunmalarının yaşamsal önem taşıdığına 32. Televizyon reklamı tüketilecek ürünlerin niteliğiyle ilgili hiçbir şey anlatmaz. Reklamın içeriği, ürünleri tüketenlorin erikatla.com ne odaklanır:

OL 41. Aşağıdaki yazarlardan hangisi Cumhuriyet döneminde eser vermemiştir? A) Tevfik Fikret B. Reşat Nuri Güntekinili Ed. ) ay Necip Fazıl Kısakürek DA Peyami Safa E) Halide Edip Adıvar 42. Aşağıdakilerden hangisi hatıra türünün özelliklerinden biri değildir? A) Yaşanmakta olanı değil , yaşanmışı konu alması B Gerçekçi ve yalın bir anlatımla yazılması Gezilen görülen yerlerin öznel şekilde aktarılması D) Günlük, otobiyografi ve gezi yazısı ile benzerlik göstermesi E) Belgelerden yararlanması ve belge niteliği göstermesi

em r? 11. "Değil” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek fiilin olumsuzu olarak kullanılmıştır? SI) ildi. A) Roman okumayı değil şiir okumayı seviyor. B) Benim sevdiğim, kediler değil köpeklerdir. C) Babam değil annem geçen gün buraya gelmişti. D) Dizi değil film izlemeyi çok seviyorum. E) Gezmeyi değil sohbet etmeyi tercih ediyordu. sim il) )

yapı- Ę) Yarın em iki ir. 3, 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı yapılmıştır? A) Çocukluğumuzda ova kadar geniş sandığımız bir oyun alanı, oraya kırk yaşımızda gittiğimizde avuç içi kadar küçük, daracık gelmez mi bize? B) Art arda albümler çıkaran sanatçımız, üniver- sitede belgesel, görsel iletişim teknikleri konu- sunda da ders veriyor. C) İnsanı soyut fikirler, salt duygular dünyasında yaşayan bir varlık gibi görmeye olanak yoktur; o her zaman dış çevrenin etkisindedir. A) Babaevinde okuyup diploma sahibi olsaydım belki de her hangi bir memur olur, yine roman- lar yazardım ama bugünkü konuları yazmaz- dım. E) Başkent; Cumhuriyet tarihinin önemli eserleri, kale içindeki tarihî evleri, birbirinden popüler restoranlarıyla hiç de yoksul bir şehir değildir.

W.Dadaizm: Tristan Tzara, kuralsızlık, geleneksel ola- na başkaldırı. Empresyonizm: Gerçeği ve görüleni anlatmak, nes- nellik, Tevfik Fikret. UW. Klasisizm: Akil ve sağduyu, kurallara bağlılık, üslupçu- luk, Ahmet Vefik Paşa, Şinasi, Moliere, La Fontaine. V Fütürizm: Makinenin dinamik ve ritmik işleyişi, pa- ralel ve simetrik dize, Mayakovski, Nazım Hikmet, Marinetti. N Şembolizm: Simgesel, kapalı, çağrışımsal anlatım, öz şiir, Ahmet Haşim. Numaralanmış yerlerden hangisinde verilen akım ile karşısındakiler uyumlu değildir? A) B) II e) III DIV Ev

12. Tut atalar sözün kalb-i selim ol Gönülden gönüle yol var demişler Gider yavuzluğu tab’-ı hâlim ol Sarp sirke kabina zarar demişler dörtlüğüyle başlayan Atalar Sözü Destânı Türkçede atasö- zü kullanımının ne denli etkili olduğuna iyi bir örnek sayıla- bilir. Toplam yirmi dokuz dörtlük ve on birli hece ölçüsüyle yazılan bu destan, bir taraftan erdemli insan olmanın nite- liklerini anlatırken diğer taraftan kullanılan ölçüyle ritmik bir yapı meydana getirmiştir. Türk şiirinde darbimesel ve irsa- limesel adlarıyla birçok kez kullanılan atasözleri, böylelikle sözlü gelenekte kalmayıp şairlerin ve ozanların dilinde zamanla yazılı bir geleneğe de dönüşmüştür. Bu parçada sözü edilen eser aşağıdakilerden hangi- sine aittir? A) Nedim B) Levni D) Sinan Paşa c) Sehi Bey E) Nabî

3- TYT 11 V 9. Büyük insanların hayat hikâyelerini okurken ilk zaferlerini kendilerine karşı kazandıklarını görmüşümdür. Hepsinde de öz disiplin başta geliyor. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Kalma durumu eki almış zamir B)Dilek kipiyle çekimlenmiş fiil @ Yönelme durumuyla kullanılan edat D) Belirtme durumu eki almış isim E) Niteleme sıfatı 10. Küresel ısınmanın olumsuz etkilerini hissettiğimiz son llarda yenilenebilir neri koynaklarının kullanım ve onorii

11. Mühür gözlüm seni elden Sakınırım kıskanırım Yağan kardan esen yelden Sakınırım kıskanırım Havadaki turnalardan Su içtiğim kurnalardan Yerdeki karıncalardan Sakınırım kıskanırım Bu dizelerde ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Nazım birimi dörtlüktür. B) Halk şiiri geleneğiyle yazılmıştır. C) Lirik bir şiirdir, güzellemedir. D) Kıskançlık teması işlenmiştir. E) Sanatlı bir anlatımı vardır.

18. Aşağıdaki cümlelerin hangisi yalnızca özne ve yüklemden oluşmuştur? A) Başkalarının sana inanması için önce kendine güvenmelisin. B) Hayatında hayal kırıklığına uğramayanlar, bir şeye umut beslememiş olanlardır. C) Bir süre şehrin gürültülü ortamından ayrılıp küçük bir kasabada yaşayacağım. D) Hafta sonu ders çalışma kampına katılan öğrenciler, ilk gün birbirleriyle konuşmadılar. E) Her değişimin yeni başlangıçlara gebe olduğunu unutma.

Mahur Beste 4. "Bir türkü duyulur... Gecede başka türlü, gündüzde başka türlüdür. Çocuk söylerse başka tatta, kadın söylerse... Dağda söylenirse başka, ovada, ormanda, denizde başka türlüdür. Bu nakışlı çorap bir türkü gibidir. Bir türkü sıcaklığında örülmüştür. Sarısı, kırmızısı, yeşili, mavisi, turuncusu, türlü rengi karışıp uyumuş, bir sıcaklık yumuşaklık meydana getirmiştir. Aşk gibi, şefkat gibi bir şey olmuştur.” Ince Memed romanından alınan yukarıdaki bölümden hareketle Yaşar Kemal'e özgü dil ve anlatım özelliklerini belirtiniz. (10 p.)