Edebiyat Nedir? Soruları

6. Gok, Dağ ve Deniz çok av ve çok kuş avladıktan sonra, yolda üç gümüş ok buldular; aldılar ve babalarına sundu- lar. Oğuz kağan sevindi, güldü, okları üçe üleştirdi ve: Ey küçük oğullarım), oklar sizlerin olsun. Yay oku attr; sizler de ok gibi olun dedi. Ondan sonra Oğuz kağan büyük ku- rultay topladı. Maiyetini ve halkını çağırttı. Onlar geldiler ve müşavere (danışma) ettiler. Oğuz kağan büyük ordugâh... Sağ yanına kırk kulaç direk diktirdi, üstüne bir altın tavuk koydu; altına bir ak koyun bağladı. Sol yanına kırk kulaç di- rek diktirdi. Üstüne bir gümüş tavuk koydu; dibine bir kara koyun bağladı. Sağ yanda Bozuklar oturdu; sol yanda Üç Oklar oturdu. Kırk gün, kırk gece yediler, içtiler ve sevindiler. Sonra Oğuz kağan oğullarına yurdunu üleştirip verdi ve: Ey oğullarım, ben çok yol aştım; çok vuruşmalar gördüm; çok kargi ve çok ok attım; atla çok yürüdüm; düşmanları ağ- lattım, dostlarımı güldürdüm. Ben Gök Tanrı'ya (borcumu) ödedim. Şimdi yurdumu size veriyorum dedi... Bu parçadan yola çıkarak Türklerle ilgili aşağıdaki bil- gilerden hangisine ulaşılamaz? A) Ülkenin kağanın oğulları arasında paylaştırıldığına B) Gök Tanrı inancına bağlı olduklarına C) Sosyal yaşamda şölenlerin önemli bir yeri olduğuna D) Devlet yönetiminde sadece kağanın söz sahibi olduğuna E) Avcılığa önem verildiğine

Deneme 4 0227 9. Edebiyatın başlangıcına ilişkin sorular bizi, çoğu zamad sanatın başlangıcına götürmektedir. Bu cümlenin ögeleri aşağıdakilerin hangisinde sırasıyl doğru olarak verilmiştir? . ür - ne A) Nesne - zarf tümleci - yüklem B) Jözne nesne - zarf tümleci - dolaylı tümleç - yüklem C) Özne - yüklem D) Nesne - nesne - dolaylı tümleç - yüklem E) Özne - nesne - dolaylı tümleç - yüklem

3. İstanbul'un orta yeri sinema Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama El konuşur, görüşürmüş, bana ne Bu dizeler için aşağıdakilerden hangisi söyle- nebilir? A) Nazım birimi beyittir. B) Sözcük tekrarıyla ahenk sağlanmıştır. 2 C) Yarım uyak kullanılmıştır. O D) Aliterasyon yapılmıştır. E) Redif kullanılmıştır. e

E Mani tipi uyak aaba eni MINNI GIBT 6 -9. He Açlık ordusu yürüyor Şehirleri omuzlarında taşıyıp Daracık sokakları karanlık evleriyle şehirleri Fabrika bacalarını Paydostan sonralarının tükenmez yorgun- luğunu taşıyarak Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? Su Me EI si B de AV Aruz ve hece ölçüsü yoktur. B) Ahenk dize sonlarındaki ses benzerli- ğiyle sağlanmamıştır. C) “r" sesinin teklarında bir ahenk söz ko- nusudur. B tekfa e D) Mecazlı bir söyleyiş vardır. Redif vardır. ✓ D

Ankara Yayıncıl 6. O çay ağır akar, yorgun mu bilmem, Mehtabı hasta mi, solgun mu bilmem Bu dizelerdeki söz sanatının özdeşine aşağıdaki dizelerin hangisinde yer verilmiştir? A) Kar suyundan süzen çeşme göl olmaz Gül dikende biter diken gül olmaz B) Cahil okur amma âlim olamaz Kâmillik ilmini herkes bilemez C) Bir sarmaşık uyanıyordu uykusunda Geriniyordu bir eski duvarın sivasında D) Bir gün dedim istemem artık ne yer ne yâr Çıktım sürekli gurbete gezdim diyar diyar E) Güzelliğin on par'etmez Bu bendeki aşk olmasa 51

A 11. Boethius, Eski Yunancadan yaptığı Aristoteles'in eserlerinin çevirileriyle Aristoteles mantığını Orta Çağ'a tanıtır. Aristoteles'ten esinlenen Boethius, tümellere onun perspektifinden yaklaşır. Ona göre tümeller, duyulabilir nesnelerde bulunur fakat cisimsel nesnelerden bağımsız anlaşılabilir. Tümeller, bireysellerde varoluş sergilerler. Çünkü tümellerin bireysellerin dışında var olma olanakları yoktur. Boethius'un bu yaklaşımı, aşağıdakilerden hangisiyle ifade edilir? A) Kavram realizmi B) Apoloji D) Nominalizm C) Konseptüalizm E) Ontolojik kanıtlama 9

9. Bilim felsefecisi Thomas Kuhn'a göre bilimsel etkinliğin iki deği- şik düzeyi vardır: paradigma (değerler dizisi) öncesi ve paradig- ma sonrası. Herhangi bir bilim dalı, paradigma oluşturmadan önce dağınık bir dizi faaliyete sahip olabilir. Bu etkinlikler, para- digma sayesinde düzenli ve kendi içinde tutarlı hâle getirilir. Pa- radigma; sadece çalışma tekniklerini, disiplinin temel varsayım- larını değil bunların yanında söz konusu varsayım ve yöntemle- rin doğruluğuna ilişkin bilim insanları topluluğunun ortak inanç- larını da içerir. Bu parçada paradigma ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi- ne değinilmiştir? A) Varsayımlarla felsefe bilimini yakın bir dönemde uzlaştırma- yı amaçladığına B) Bir dönem, bilimi bir araya getirici hedefsiz bir dizi etkinlik olarak yansıttığına C) Farklı disiplinleri ayrışmış ve çelişkili yönleriyle bölüm bö- lüm ortaya koyduğuna D) Tek bir eksende belirlenen seviyesinin dönemden döneme değişme ayrıntılarına E) Bilim insanlarını ortak bir noktada birleştirmeyi konu edin- diğine

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yoktur? A) Türk Dil Kurumu'nun Çankaya'daki binasına gidip saatlerce orada kalıyor, alanıyla ilgili makalelen tanıyordu. B) Japonlar, Kirazlı Köyữne bir Japon bahçesi yapmak için girişimlerde bulunuyorlar. C) Ayşeler uzun zamandır internet üzerinden gerçekleştirilen eğitimlere katılmıyor, gruptan bir kimseyle telefon görüşmesi dahi yapmıyorlardı. D) Üzerinde uzun süre çalıştığı eserieri değil, gelişi güzel hazırladığı çalışmalan daha çok beğeniliyordu. E) Adaylar 20 dk'lik bir mülakata tabi tutulduktan sonra, sonuçların açıklanmasını beklemek üzere salona aliniyordu.

10. 1. Oğuzların akıl hocasıdır. O, Oğuz kavminin sorunlarını çözer, yeni doğan çocuklara ad verir, evlenmek isteyen- leri evlendirir. II. Ebulgazi Bahadır Han'ın Türkmenlerin soyunu anlattığı eserdir. III. Hazreti Muhammet'in Uhut Savaşı'nda şehit edilen am- casının hayatı etrafında oluşan destani halk hikâyelerinin genel adıdır. IV. Türkçenin Farsçadan üstün bir dil olduğunu göstermek amacıyla yazılmıştır. Aşağıdaki eserlerden hangisi numaralanmış bilgilerden herhangi biriyle ilişkilendirilemez? A) Danişmentname B) Muhahemetü'l Lügateyn C) Şecere-i Terakime D) Hamzaname E) Dede Korkut

18. (0) Kim, kimi kurtarabilmişti şimdiye kadar, beni kim kur- taracaktı? (11) "Kurtuluş, Ankara'da bir Mahalle." dedim, fazlası değil. (III) Belki bir de Bob Marley'in en iyi şarkısı. (III) Daha fazla bir şey düşünmeye gerek yok. (IV) Adı her yerde, kendisi yok. 1 Kurtulmaya gelmiyoruz ki bu dünyaya, daha da saplanmak için buradayız. Dibine ka- dar.... Bu parçada numaralı cümlelerin hangisinde bir ya- zim vanlışı vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

saygı, 2. (1) Beş yıldır mutlu bir evlilik sürdüren Süreyya Bey'le Suat Hanım, bir yaz Boğaziçi'nde bir yalı kiralarlar. (II) Süreyya'nın akrabası olan Necip de sık sık yalıda misafir olarak kalır. (III) Günler geçtikçe birbirlerine kapılırlar. (IV) Necip'in Suat'a duyduğu büyük giderek derin bir aşka dönüşmeye başlar. (V) Ancak Necip, ihanet edecek bir karakterde olmadığından bu aşkı içinde saklar. Numaralanmış cümlelerden hangisi, özne-yük- lem ilişkisi bakımından diğerlerinden farklıdır? A) B) II C) III D) IV E) V

6. I. Hücre biyolojisi; tekil hücrelerin yapısını ve bileşimini inceleyen, hücrelerden yola çıkarak bireyin DNA ana- lizinin yapılması için veri sağlayan önemli bir bilim dalıdır. II. Hücreleri oluşturan moleküllerin bileşimleri, konum- ları ve birbirleriyle nasıl etkileştiklerini tespit etmek; hücrelerde meydana gelen süreçlerin daha iyi anla- şılmasını ve pek çok hastalığın tedavi edilmesini kolaylaştırıyor. Numaralanmış II. cümle ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) I. cümlede değinilen bilim dalının çalışma alanında karşılaşılan zorluklardan söz edilmiştir. B) I. cümlede sözü edilen bilim dalının ortaya çıkmasında etkili olan durumlar dile getirilmiştir. C) I. cümlede dile getirilen bilim dalinin sağladığı verilerin işlevlerinden söz edilmiştir. D) I. cümlede ortaya konan bilgi, farklı bir anlatım biçimiyle yinelenmiştir. E) I. cümlede anlatılanlarla ilgili bilgi yanlışları düzeltilmiştir.

20. Disleksi, doğru ve akıcı bir şekilde okuma, sözcük çözümleme ve heceleme, okuduğunu doğru anlamada yaşanan öğrenme Nginin güçlüklerini ifade eder. Bu öğrenme bozukluğu, fonolojik bil- IN ginin algılanmasını geciktirir. Bu gecikme, disleksi rahatsızlığı IV yaşayan kişilerde olumsuz bir etki oluşturmaktadır. Kişilerin aile, okul ve toplum yaşamını olumsuz etkilemektedir. V Bu parçadaki numaralanmış vingüllerden (.) hangileri, diğer lerinden farklı bir görevde kullanılmıştır? A) I ve II B) I ve III ) Il ve IV D) Il ve IV EY IV ve v

24 Sartre'ın, kendisi için varlığı olan insanın özü, önceden be- lirlenmiş değildir. Çünkü Sartre'a göre insan, bir taş ya da sopa gibi basit ve bilinçsiz bir varlık değildir. Sopa ve taş, her ne ise odur. Hâlbuki şuurlu bir varlık olan insan, ne ol- ması gerektiğine kendisi karar verir. Bunun içindir ki kendi içinde varlık kendi içine kapanık, kendinden başka bir şe- yi olmayan varlık değil, yönelim içinde bir varlıktır. Şuurlu varlık, hiçbir zaman tek başına bir varlık olmamaktadır. O önce var olup sonra kendisini yaratan tek varlıktır. Bu parçada sözü edilen yazar, aşağıdaki sanat akımla- rinin hangisine bağlıdır? A) Klasisizm B) Fütürizm C) Realizm D) Ekspresyonizm E) Egzistansiyalizm

7. (1) Perlan 2 adlı uçak, yerden yaklaşık 30 kilometre ha- valanıp uzayın kıyısına kadar yükselebiliyor. (II) Üstelik ne motoru ne jeti ne de pervanesi var; iki kişilik planörün en önemli özelliği, 25 metreyi yani iki otobüsün uzun- luğunu aşan kanat açıklığı. (III) Hafif hava aracı, kablo yardımıyla başka bir uçağa bağlı olarak yerden kalkıyor ve 3 kilometre yüksekliğe kadar bu kabloya bağlı kalıyor. (IV) Ekstra güçlü hava akımlarının, geniş kanatlarının al- tindan uçağı desteklediği ve dağın zemininden 27 metre yüksekliğe çıkardığı dağlık bölgelerde diğer uçaktan ay- riliyor. (V) Burada atmosferden veri toplandıktan sonra pilotlar alçalmak için planörün hava frenlerini kullanıyor. Bu parçada yer alan numaralanmış cümlelerde Per- lan 2 hakkında aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) I. cümlede çıkabildiği en yüksek mesafe belirtilmiştir. B) II. cümlede sahip olduğu donanım üzerinde durul- muştur. C) III. cümlede havalanma yöntemi açıklanmıştır. D) IV. cümlede fiziksel özelliklerinin diğer uçaklara göre avantajlarından söz edilmiştir. E) N. cümlede kullanım amacına değinilmiştir.

Turkçe Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. A nelerin yarattığı bir dille gi olarak gören (yorum 2. in ortaya koyuyor. Dil etme) ama yine de Kendini gerçekleştiren kehanet, olması doponclen bir durum veya eylemin gerçekliğe dönüşmesi durumudur. Bugun sanırım çok kötü bir gün geçireceğim.döşüncesi, isteyerek olmasa da, bilinç altına yerleşerek kişinin eylemlerini olumsuz yönde etkileyebilir ve onun kötü bir gün geçirmesine neden olabilir. Bu konu hakkında bizim kültürümüzde "-" gibi çok sayıda deyim ya da atasözü bulunmaktadır. Bu parçada boş bırakılan yere; 1. Bir adama kırk gün deli dersen deli, akıllı dersen akilli olur. Okuru da bütün nde düşünmeye n ardında dün- zun yol koşu- II. Korkulu rüya görmektense uyanık yatmak evladır. III. Sakınan göze çöp batarmış. IV. Korktuğum başıma geldi sözlerinden hangileri getirilebilir? a bekleme) A) I ve III B) I ve IV D) I, III ve IV C) Il ve IV E) II, III ve IV cuyucunun.