Paragrafta Yapı Soruları
Lise Türkçe
Paragrafta YapıOnun şiiri bir göndermedir, aynı zamanda bir öneridir.
düşünüle-
Hayatın oyunlarına ve garipliklerine karşı
rek yazılmış bir şiirdir. Sırasında öne atılan, bazen belli
bir taktikle kendine has bir poetika taşır.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
iğneden ipliğe - yerinde sayan
B) sessiz sedasız - öne çıkan
C) doğru dürüst - şaha kalkan
D) inceden inceye - geri çekilen
E) yerli yerinde - yaya kalan
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı3. Uyudu ve saatlerce ya da dakikalarca sonra uyandığında
zihni berrak, duru ve açıktı ancak düşünce ve anılardan
I
||
|||
arınmış olarak boştu; herhangi bir eşyası olmayan, iyice
IV
temizlenmiş boş bir oda gibi. Bu berrak boşluğun içinde
V
bir labirentte gibi hissetti kendini.
Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisinde bir
ses olayı yoktur?
AY
B) 11
**4.08
C) III
D) IV
EV
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı5.
Kimi zamirler, özneyi pekiştirerek belirtirler.
Bunlar tek başlarına asıl şahıs zamirlerinin yeri-
ni tutabildikleri gibi, onlarla birlikte de kullanıla-
bilirler.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu açıkla-
maya uygun bir zamir vardır?
A) Doğrusu, onun sözüne pek kulak asmadım.
B) Bence, alınan sonuç pek de olumlu değildi.
C) Bu elbiseyi ben kendim diktim.
D) İşittiklerimiz bunları doğrular nitelikteydi.
E) Ahmet o yaz, tatilini bizde geçirecekti.
(1989-ÖSS)
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı1.
B
AYT
B
1. Bu testte sırasıyla, Türk Dili ve Edebiyatı (1-24), Tarih-1 (25-34), Coğrafya
2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1 Te-
B
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI-
SOSYAL BİLİMLER-1 TEST
19. yüzyıl, Avrupa'nın sanayileşmeye başladığı bir dö-
nemdir. Sanayileşmeyle birlikte toplumun sosyal, siya-
si, kültürel yaşamında da hızlı bir değişim başlamıştır.
Özgürlük, eşitlik, milliyetçilik, vatan gibi kavramlar özel-
likle Fransız İhtilali'nin sonuçlarına bağlı olarak ön pla-
na çıkmıştır. Sanatçılar da eserlerinde bu kavramları
yansıtmaya çalışırken hep bir arayış içerisinde olmuş-
lar ve toplumda beliren eğilimlere göre edebî anlayış-
larını oluşturmuşlardır. Bu anlayışlar doğrultusunda ba-
zi edebî akımlar ortaya çıkmaya başlamıştır. Bunlardan
birisi de
1. Victor Hugo'nun, Cromwell adlı oyununda ilkeleri-
ni ortaya koyduğu romantizm akımıdır
II. akıl ve sağduyuyu önemseyen klasisizm akımına
bir tepki olarak çıkan romantizmdir
A) Yalnız I
III. dinî ve millî değerler yerine kişisel yorumların, abar-
tılı iç konuşmaların öne çıkarıldığı romantizm akı-
mıdır
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre yukarıdakilerden hangileri getirilebilir?
B) Yalnız II
D) I ve III
E) II ve III
I ve II
3. Yazar
ları ve
eserd
leştire
mediğ
biyatı
yanda
ruluş
kayn
1. E
C
II. E
III.
Bu
ma:
A)
Lise Türkçe
Paragrafta YapıTYT/TÜRKÇE
37. Bir Hint masalına göre, kedi korkusundan devamlı endişe
içinde yaşayan bir fare vardır. Büyücünün biri fareye acır ve
onu bir kediye dönüştürür. Fare, kedi olmaktan son derece
mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlar.
Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür. Kaplan olan fare,
sevineceği yerde avcıdan korkmaya başlar. Büyücü bakar ki
ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkân yok.
Onu eski hâline döndürür. Ve der ki, "Sen cesaretsiz, korkak
ve sürekli kaygı içinde olan birisin. Sende sadece bir farenin
yüreği var. O yüzden ben sana yardım edemem."
G
H
Bu parçaya göre büyüçünün fareye yardım etmeyişi;
1. Kendini olduğundan büyük görme,
II. Korkak ve cesaretsiz olma, L
III. Endişe içinde yaşıyor olma
nedenlerinden hangilerinden kaynaklanmaktadı?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) Lve it
8
Il ve III
inlon klasik sözcüğü;
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı3
3
1
4. Her şeyi söylemiş, konuşacak hiçbir şeyi kalmamış olanların
suskunluğu'ne kadar acı ve korkunçtur.
Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle-
nemez?
A) Olumsuz isim cümlesidir.
BÖznesi bir söz öbeğinden oluşmuştur.
e) Belgisiz Sıfatlara yer verilmiştir.
D) Tamlayanı adlaşmış sifat olan bir isim tamlaması kulla-
nılmıştır.
E) Bir sözcükte birden fazla ses olayı vardır.
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı12. Zekâ; nar, ayva ve portakal gibi geç renk ve koku
bulan bir sonbahar ürünüdür. En az kırk yıl güneşte
pişmeden bu soylu meyve ballanmıyor. Ballandıktan
sonra da bu meyvenin tadına doyulmuyor.
Bu parçada, aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Bağlaç
B) Birleşik zamanlı fiil
C) İsim cümlesi
D) Sifat-fiil
E) Edilgen fiil
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı6. Şunun altını çizmek gerek: Yavuz Turgul, son 30 yıldır Şe-
ner Şensiz tek bir film yönet(e)medi. Yavuz Turgul'un ilk fil-
mi "Fahriye Abla" hariç Şener Şensiz tek bir filmi yok. O
hålde kendisine "Türk sinemasının En İyi Sener Sen Yö-
netmeni/Senaristi" diyebiliriz. Kendisini bir anda zirveye ta-
şıyan "Muhsin Bey" filminden bu yana sadece benzer rol-
ler içinde hapsettiği Şener Şen'le beraber yürüdü. Onun
başkalarıyla yürümesine de bir şekilde mâni oldu. Şimdi
bir sinema eleştirmeni olarak şu soru geliyor aklima: ----?
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıda-
kilerden hangisi getirilemez?
A) Acaba "Yavuz Turgul" kendi sanatsal kısırlığını örtbas
etmek için Şener Şen'i mi kullandı
Şener Şen'le çalışmanın Yavuz Turgul sinemasına kat-
kısı oldu mu
C) Şener Şen'in rol buketinin renksizliğinden Yavuz Turgul
sorumlu değil mi
D) Yavuz Turgul sineması niçin Şener Şensiz yapamaz
E) Yavuz Turgul, Şener Şen'e dolayısıyla Türk sinemasina
kazandırdı mı, kaybettirdi mi
RESE
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı21. Dinlemek, mesaj alışverişinde büyük önem taşıyan bir
süreçtir. (1) Alınan mesajı sonuna kadar dinlemeden
değerlendirmeye ve sonuca varmaya çalıştığımızda da
iletişim sorunlarıyla karşı karşıya kalırız. Bazen de
dinlediğimizi sanır ya da dinliyor gibi görünürüz. Ancak
bu sürenin büyük bir bölümünü zihnimizde uyanan
çağrışımlara ve karşımızdaki kişiye söyleyeceğimiz
şeylerin hazırlığına ayırırız. (2) Bu nedenle, bir konuşma
sırasındaki sözcük aralarında ve duraklamalarda
düşüncelerimiz küçük gezintilere çıkabilir. (3)
I. Gezintiler kısa olduğu sürece konuyu yakalama
şansı vardır.
II. Çünkü zamanımızın büyük bir bölümünü mesaj
vermekten çok almakla geçiririz.
III. Aslında düşünme hızı, konuşma hızından çok daha
fazladır.
Bu parçanın anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için
1, 2 ve 3 ile belirtilen yerlere I, II ve III numaralı
cümlelerden hangileri getirilmelidir?
A)
B)
C)
D)
E)
1
||
1
|||
||
|||
2
|
I
||
3
||
||
Lise Türkçe
Paragrafta Yapı(
6) Siir, kelime y pintorini sorota cevire
bilme yeteneğidir. Bu söze
en jokin cümle hangisid!
on
anjence
A) Kelimeler anlamsal bütünlüğü yakaladıklarında
şair vermek istediği mesajı aktarmış olur.
B) Şiir, kelimelerin gücüyle ortaya konan zengin
bir sanat yeteneğidir.
C) Duyguların hâkim olmadığı şiirler unutulmaya
yüz tutan şiirlerdir.
D) Şiir, sözcük topluluğundan sanatı oluşturma
kabiliyetidir.
E) Şiir, kelimelerin gücünün tüm dünyaya
duyurulma sanatıdır.
CO
OIKISLI
Lise Türkçe
Paragrafta YapıEstetik görüşler
güzellik anlayışları ve tanımları doğar. Aristoteles'e göre,
n, değişik estetik görüşlere göre değişik
güzel; düzenli, oranlı, simetrik ve sınırlanmış olandır. Pla-
ton'a göre, nesneler ve canlı varlıklar ideal güzelliğin
yansımasını taşıdıkları için güzeldir.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi ağır basmak-
tadır?
A) Karşılaştırma
C) Zetimleme
E) Tartışma
-ma
Örneklendirme
DYÖyküleme
3. İnkılap, Kanlıca, Turan Emeksiz ve Teğmen Ali İhsan Kal-
maz vapurlarini Camialti Tershanesi'nde görünce gözle-
rime inanafniştim. "Herhalde bakıma alındılar." dedim.
Aylar geçti aradan, onlar uykularını sürdürdüler Haliç'in
sularında. Sonra dayanamadım, bir gün ziyarete gittim.
Ne çok anım vardı her birinde. Bir tek Turan Emeksiz'i
dolaşabildim. Diğerleri kapalıydı. Turan Emeksiz'in sa-
lonlarını dolaşırken hüzün hep yanı başımdaydı, kişisel
tarihim gözümün önünden hızla geçti.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
AT Olaylar anlatanin duygularıyla aktarılmıştır.
BY Deyimlerden yararlanılmıştır.
C) Somutlaştırmaya başvurulmuştur.
Dy Kişileştirmeden yararlanılmıştır.
E) Gözleme dayanan ayrıntılı betimlemeler ağır bas-
maktadır.
5.
Lise Türkçe
Paragrafta YapıA. Telemak: Türk edebiyatındaki ilk çeviri romandır. Yusuf
Kamil Paşa, Fenelon'dan çevirmiştir. Ağır bir dille ve özet ola-
rak çevrilir. Daha sonra Ahmet Vefik Paşa daha derinsel ve
sade dille bu eseri tekrar çevirir. Devrin Maarif Nazırı Kemal
Efendi eserin başına şöyle bir sunu yazar:
Sureta naklî hikâyet görünür
Lâkin erbabına hikmet görünür
Yani Telemak'ın Frenk yaşamıyla ilgili bir anlatı değil de hik-
met ağırlıklı bir eser olduğunu söyler.
II. Monte Cristo: Ahmet Lütfi Efendi, Daniel Defoe'den çevi-
rir. İngilizce aslından değil Arapça çevirisinden çevirmiş-
tir. Daha sonra Şemsettin Sami tarafından da çevrilir.
III. Robenson çevirisi: Teodor Kasap, Alexandre Dumas
Pere'den çevirir.
IV. Hikâye-i Mağdûrin: Münif Paşa, Victor Hugo'nun "Sefiller"
romanından çevirir. Daha sonra Şemsettin Sami de çevir-
meye başlar.
V. Atala yahut Amerikan Vahşileri: Recaizade Mahmut
Ekrem Chateaubriand'in romanını tiyatro şeklinde çevirir.
!
Bu parçadaki altı çizili eserlerden hangileri yer değiştiril-
diğinde bilgi yanlışlığı giderilmiş olur?
A) II ile III
B) III ile V
D) IV ile V
E) I ile II
C) I ile IV
11
Lise Türkçe
Paragrafta YapıB BB
iniz.
n
ve
dirmek
a
de
3
dığı,
sıyla
ndan
üze
k
Eli
enmek
Sz
biri
dile sahip
nin
24. Aşağıdaki parçaların hangisinde "Gerçekçi bir
sinemanın peşinde olmadığınızı biliyoruz ancak
filmlerinizi bir tür hakikat arayışı ya da hakikate dair bir
sorgulama olarak görebilir miyiz?" sorusuna cevap
verilmektedir?
sözcükler
den
SEDEF SERİSİ
OP02-SS.31TYT04 / TÜRKÇE
A Filmlerimde oluşturduğum figürlerin tarafını
tutuyorum, onları kolluyor, onlara destek oluyorum.
Hayatta gördüğüm ve görmek istediğim şekilde
çizmeye çalışıyorum. Onları kahramanlaştırmak
için insanüstü pozitif güçlerle donatmak yerine,
kırılganlıkları ve zaaflarıyla yani insan olmanın
bütün hâlleriyle güçlendirmeye uğraşıyorum. Bütün
figürlerimi değişime açık, hayatın sürprizlerinden
in korkmayan, her anlamda cömert yapmaya
çalışıyorum.
B) Sinema denince çok geniş bir alandan bahsediyoruz.
Baştan şunu belirteyim: Benim burada sinema diye
adlandıracağım şey tamamen bir sanat formatı olarak
anlaşılmalı. "Sanat sineması" falan gibi uyduruk
bir tanımlama değil bu; basitçe bir düşünme, bir
anlam oluşturma yani bir hayal kurma biçimi olarak
sinema diyelim buna. Bugünkü anlamıyla "gerçekçi
sinemanın" peşinde değil, tam tersine karşısındayım.
Yaptığım filmlere bakınca çocuk figüründen çok
"büyüme çağı" ilgimi çekmiş daha çok. Bu çağ,
insanın oluştuğu ve bütün yüklerin sırtına verildiği
çağ. Dolayısıyla ilk isyan etme imkânının doğduğu
çağ. Ayrıca büyük değişim çağı, öğrenme, fark etme,
filizlenme çağı. Tabii her şeyle her şey arasında ilişki
kurmak mümkün. Çektiğimiz acıları korkuyla kimimiz
ude içinde bulunduğumuz dünyanın karanlıklığına,
kimimiz ülkedeki umutsuz karmaşaya, kimimiz
kaderine, kimimiz inançsızlığa, kimimiz yıldızlara
bağlıyor.
7
D) Politik sinema adı altındaki filmler genellikle sadece
hikâyesi itibarıyla politik olarak etiketlenir. Hikâye
bazlı politik film, mesaj kaygısı ve sansasyon
motorlarıyla yine ancak seyirlik ürün olmaktan öteye
geçemez. Katliam, soykırım gibi insanlığın yaşadığı
büyük acılardan seyirlikler çıkararak yaşananların
hikâye edilmesi yaşanan acıyı paylaşmak değil
sulandırmak, hafifletip yenilir yutulur hâle getirmekten
başka ne işe yarar?
E) Sinema sanatı zaten ismarlananla, beklenenle
alışverişe girdiğinde sanat olmaktan çıkıp "ürün"
hâline gelir. Sanat hizmet vermediği ölçüde,
beklenene, ismarlanana cevap vermediği ölçüde
insanidir. Ben bu anlamda "beklenmeyen" bir
özgürlük veren, hangi plandan sonra hangi planın
geleceği önceden kestirilemeyen filmlerden yanayım.
Seyirciyi ensesinden sürükleyerek dar mesaj
odalarına kıstıran filmler yerine içinde özgürce
dolaşılan çok odalı, çok katlı ve sansasyon yerine
heyecan, cevap yerine bir sürü soruyla tanışacağı
filmlerden yanayım.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta YapıTYT
Temel Yeterlilik Testi
TURKCE
12. Kapıdan girince sağ tarafta bir yük, onun biraz
ötesinde de yüksek bir konsol vardı. (II) Konsolun
üzerinde eski bir usul saat duruyordu. (III) Karşıda
perdeleri tamamen inik pencerelerin önünd sedir-
ler vardı. (IV) Sedirle kapı arasında, ayak ucu kapıya
dönük olan bir yatak duruyordu. (V) Yatağın üzerini
tamamen örten yorganın uçları yere değiyordu.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağı-
dakilerden hangisi söylenemez?
1. cümlede tamlayanı işaret zamiri olan belirtili
işim tamlaması vardır.
B) II. cümlede özne, sifat tamlamasından oluşmuş-
tur.
C) III. cümlede belirtili isim tamlaması, dolaylı tüm-
leç içinde yer almaktadır.
13.
D) IV. cümlede tamlananı ortak belirtili isim tamla-
ması vardır.
biran
Onun, biran
E) V. cümlede tamlayanı sıfatla nitelenmiş belirtili
isim tamlaması vardır.
ötesi
Lise Türkçe
Paragrafta YapıÖĞRETEN TEST - 17
Gerçek şu ki kitaplar her zaman içinizde yaşıyorlar. Siz
onianın içinizde yaşadığını fark etmeden çok önce başlı-
yorlar yaşamaya. Hisler, fikirler hâlinde banniyorlar önce
bünyenizde. Sonra giderek büyüyorlar, gelişiyorlar, ya-
vaş yavaş bir romana dönüşüyorlar ve zaten bir romana
dönüşürken benliğinizi esir, alıyorlar, şizi onu yazmaya
mecbur bırakıyorlar. Bir karar anından söz edilemez ro-
man yazmanın. En azından benim için hep böyle oldu bu.
Şahsen, yazmaya mecbur kalmadığım hiçbir kitabı yaz-
madim.
5
Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine cevap olarak
söylenmiştir?
Al-Bir romanı yazma ve yayımlama aşamalarınız neler-
dir?
B) Romanlarınızın kahramanlarını ve konularını daima
hayatınızdan.mi seçersiniz?
C) Romani kurgularken her şey önceden belli midir yoksa
yazdıkça kendi yolunu mu bulur?
D) Roman yazmaya nasıl ve neden karar verdiniz?
E) Içinizden gelmediği hâlde kendinizi yazmak zorunda
hissettiğiniz bir romanınız var mı?
6. Aklımda hep daha az anlatılanı anlatmak vardı
Ana Düş
ayınları
Kesinli
bir o
okur
Bu sa
Anlay
sorul
yoru
diğin
Bu
söy
A
B)
C
Lise Türkçe
Paragrafta YapıI. Rahat bir zihinle
yapamayacağınız bir şey yoktur.
II. Bunun önüne geçmek için ara ara zihnimizi din-
lendirmeliyiz.
III. Devamlı bir şeylerle meşgul olan ve yoğunluktan
hiç kurtulmayan zihinler bir süre sonra iflas eder.
IV. Düşünme yeteneğiniz, karar alırkenki hızınız ve
yerinde kararlarınız rahat bir zihnin ürünüdür.
V. Dinlendirme sadece boş boş durmak olarak algı-
lanmamalı ve değişik etkinliklerle aktif dinlenme
yapılmalıdır.
Yukarıdaki numaralı cümlelerin anlamlı bir bütün
oluşturabilmesi için hangileri birbiriyle yer değiş-
tirmelidir?
molleved
A) I yel
b) I ve III
BH ve V
Q₁
CHI ve V
ve IV