Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Görüşme BaşlatPaketleri İncele

Denetleyici ve Düzenleyici Sistemler Konu Anlatımı

Denetleyici ve Düzenleyici Sistemler konu anlatımı Kunduz eğitmenimiz tarafından hazırlandı! Bilmen gereken tüm detaylar ve örnek sorular bu yazımızda!

12 dakikalık okuma
Kunduz Eğitmen tarafından yazıldı, 9.05.2022
Denetleyici ve Düzenleyici Sistemler Konu Anlatımı

Hesap Oluştur

Ücretsiz kaydol, sınırsız video içerikler ve soru çözümleri ile sınava hazırlan!

ÜCRETSİZ KAYDOL

 

Denetleyici ve Düzenleyici Sistemler konusu 11. sınıf Biyoloji için çok önemli bir konu. YKS Biyoloji’nin özellikle AYT kolunda Denetleyici ve Düzenleyici Sistemler konusundan soru gelme ihtimali çok yüksek. 11. sınıf konularından sinir sistemi ve endokrin sistem başlıkları altında; sinir sistemi hastalıkları, hormonlar ve vücut bezleri hakkında bütün soru işaretlerini giderecek bu yazımız Kunduz Biyoloji eğitmenimiz İsrafil Hoca tarafından senin için hazırlandı! Şimdi beraber bu konuyu keşfedelim!

Denetleyici ve Düzenleyici Sistemler

Denetleyici ve Düzenleyici Sistemler

Biyoloji

Denetleyici ve Düzenleyici Sistemler

  • Temel görevi vücudumuzdaki diğer doku ve organların arasındaki organizasyonun sağlanmasıdır.
  • İki sistemin birleşmesi ile oluşur: sinir sistemi ve endokrin sistem.

Sinir Sistemi

  • Sinir sistemi insanın dış çevresi ve organlar arasındaki ilişkisini sağlayan sistemdir.
  • Beyin ve omurilik denilen organlardan oluşur.
  • Bu organlar sinir dokudan oluşurlar, sinir doku nöron ve glia denilen yardımcı hücrelerden oluşur.
  • Nöronlar iç ve dış çevreden gelen uyarıları algılayıp değerlendirerek cevap oluşturmak üzere özelleşmiş hücrelerdir.
  • Nöronlar hücre gövdesi ve gövdeden çıkan akson ve dendrit adı verilen uzantılara sahiptir.
  • Hücre gövdesi organellerden ve sitoplazmadan oluşur. Hücre gövdesinde bulunan nissl tanecikleri protein sentezinde görev alan granüllü endoplazmik retikulum gruplarıdır.
  • Hücre gövdesinden çıkan kısa uzantılara dendrit, uzun uzantıları ise akson denir.
  • Dendritler uyarıyı alarak hücre gövdesine iletirler aksonlar ise hücre gövdesinden aldığı uyartıları bir sonraki nörona ya da tepki organını iletirler.
  • Akson uçlarında dallanmalar görülür bu dallanmalar ne kadar çoksa aksonun etki kapasitesi o kadar fazla olur.
  • Bazı nöronların aksonların üzerinde Schwann hücreleri bulunur. Schwann hücreleri akson üzerinde miyelin kılıfı oluşturur.
  • Miyelin kılıflar yalıtım sağlayarak sinir hücresinde uyartının daha hızlı taşınmasını sağlar.
  • Miyelin kılıf bulunmayan bölgelere ise ranvier boğumu denir.

Yazımıza ara vererek Kunduz Kazandıran İpuçları serimizi izleyebilirsin!

https://youtu.be/WNp71jociyY

Görevlerine göre nöronlar:

Duyu Nöronu

  • Reseptörden aldığı uyarıları merkezi sinir sistemine taşıyan nöronlara denir.

Ara Nöron

  • Merkezi sinir sisteminden bulunan nöronlardır. Gelen uyartıları değerlendirip cevap hazırlar.

Motor Nöronları

  • Merkezi sinir sisteminde oluşan cevapları efektör (tepki) organına götürenler nöronlardır.
  • Sinir dokuda nöronların yanında bir de glia hücreleri bulunur.

Çevresel Sinir Sisteminde Bulunan Glialar

  • Schwann hücreleri, nöronlarda miyelin kılıf oluştur.

Merkezi Sinir Sisteminde Bulunan Glialar

  • Mikroglialar; fagositoz yaparak mikroplara karşı sinir sistemini savunurlar.
  • Astrositler; kan beyin bariyeri oluşturarak nöronlara geçen maddeleri düzenlerler.
  • Oligodendrositler; miyelin kılıf oluştururlar.
  • Ependim hücreleri; beyin omurilik sıvısı (BOS) üretirler.

İmpuls Oluşumu ve İletimi

Polarizasyon
  • Dinlenme durumundaki nöronun iç kısmında potasyum iyonları çok, dış kısmında ise sodyum iyonları çoktur. Bundan dolayı nöronun iç kısmı negatif dış kısmı pozitif yüklü durumdadır. Bu duruma polarizasyon denir. Polarizasyonun korunmasını sodyum-potasyum pompası sağlar, bunu yaparken enerji harcar.
Depolarizasyon
  • Uyartı alan sinir hücrelerinde voltaj kapılı sodyum iyon kanalları açılır, sodyum iyonlara nöronun dışından içine doğru hareket eder nöron içindeki pozitif yükler arttığı için nöronun iç kısma pozitif dış kısma negatif yüklü duruma gelir bu olaya depolarizasyon denir.
Repolarizasyon
  • Daha sonra potasyum kanalları açılar nöronun içindeki potasyumlar hücre dışına doğru hareket eder bundan dolayı hücrenin dış kısmı pozitif iç kısma negatif yüklü duruma gelir bu duruma da repolarizasyon nedir.
  • Nöronun tekrar yeni bir uyartı taşıyabilmesi için polarizasyon durumuna geri dönmesi gerekir burada da sodyum potasyum pompası devreye girerek sodyumları hücre dışına potasyumları hücre içine taşıyarak nöronun tekrar polarizasyon durumuna geri dönmesini sağlar.
  • Bir nörona gelen her uyarı da nöronda impuls oluşturmaz. Nöronun impuls oluşturabilmesi için gerekli olan en küçük uyarı şiddeti ne eşik şiddete (eşik değer) denir.
  • Eşik değerin altında uyarılar ile uyarılan nöronlar hiç tepki vermez eşik değer ve daha büyük uyarılar alan nöronlar bütün gücüyle aynı tepkiyi verirler. Buna ya hep ya hiç prensibi denir.
  • Sıcaklığı farklı olan iki cisme dokunduğumuzda farklı sıcaklık hissetmemizin nedeni uyarılan nöron sayısı ve nöronların oluşturduğu impuls sayısının farklı olmasından kaynaklanır.

Sinapslarda Uyartı Taşınması

  • Sinaps nöronların birleşim bölgesidir. Nöronlarla efektör organ arasında da sinans bulunur.
  • Sinapslarda uyartı taşınması kimyasaldır. Nörotransmitter madde salgılanarak uyartı bir nörondan diğer nörona taşınır.
  • Nörotransmitter maddeler ekzositozla sinaps boşluğuna boşaltılır. Sinaps boşluğunda difüzyonla yayılan nörotransmitter maddeler bir sonraki nöronun dendritindeki reseptörlere bağlanarak uyartıyı bir sonraki nörona taşır.
  • Salgılanan nörotransmitter maddeler; asetilkolin, serotonin, noradrenalin, dopamin gibi maddelerdir.
  • Sinapslarda gelen her uyartı bir sonraki nörona taşınmaz. Uyartıya karşı seçici direnç oluşturulur. Eğer uyartı kendisi ile ilgili değilse uyartı taşımaz direnç gösterir buna durdurucu sinaps, eğer uyartı kendisi ile ilgili ise geçişine izin verir buna kolaylaştırıcı sinaps denir.

Kunduz Kazandıran İpuçları serimiz ile sen de uzman eğitmenlerimizle bilgilerini pekiştirebilirsin!

https://youtu.be/ZPcp9KXztOU

Merkezi Sinir Sistemi

  • Merkezi sinir sistemi beyin ve omurilikten oluşur. Ara nöronlar ve motor nöronların hücre gövdesinin bulunduğu bölümdür. Gelen uyarılara cevap hazırlanarak motor nöronlarına iletilmesini sağlar.
  • Merkezi sinir sistemindeki organların üzeri üç katlı zar tabakası ile kaplıdır.
  • Bunlar sert zar, örümceksi zar ve ince zardır.
  • Sert zar; Kafatası kemiklerine yapışıktır. Beyni dış etkilere karşı korur.
  • Örümceksi zar; Sert zar ile ince zarı birbirine bağlar.
  • İnce zar; Beynin bütün kavramları üzerine örter, bol miktarda kılcal kan damarı taşır, bu sayede beynin beslenmesini sağlar.
  • Örümceksi zar ile ince zar arasında beyin omurilik sıvısı bulunur.
  • BOS: Beyni korur, besler ve iyon dengesini sağlar.
Beyin – Beynin Bölümleri
Ön Beyin
  • Beynin en büyük bölümüdür. Uç beyin ve ara beyin olmak üzere iki kısımdan oluşur.
Uç Beyin
  • İki yarım küreden oluşur. Uç beyni ikiye enine bölen girintiye rolando yarığı denir. Beyin yarım küreleri alttan beyin üçgeni üste nasırlı cisimle birbirine bağlıdır.
  • Uç beyinden enine kesit alındığında dışta boz madde içte ak madde bulunur.
  • Uç beyne beyin kabuğu da (korteks) denir.
  • Beyin kabuğu istemli kas hareketlerinin kontrol edilmesini, duyu organlarından gelen uyartıların değerlendirilmesini, öğrenme, hafıza, düşünme, hayal kurma gibi fonksiyonlarının değerlendirilmesini sağlayan merkezdir.
  • Dört lobtan oluşur
    • Ön lob (Frontal lob)
    • Yan lop (Parietal lob)
    • Şakak lobu (Temporal lob)
    • Arka lop (Oksipital Lob)
Ara Beyin
  • Ön beyin ile orta beyin arasında bulunur. Epitalamus, talamus ve hipotalamustan oluşur.
Talamus
  • Duyu organlarından gelen uyartıları sınıflandırarak beyin kabuğuna iletir.
  • Koku duyusu talamusa uğramadan direk beyin kabuğuna gider.
  • Uykudayken beyin kabuğu ve talamus aktif değildir.
Hipotalamus
  • Hipofiz bezi ve iç salgı bezlerinin çalışmasını denetler.
  • Sinir sistemi ile iç salgı sistemini birbirine bağlar.
  • Homeostasinin (kararlı iç denge) devamlılığını sağlar.
    • Vücut ısısının ayarlanması
    • Kan basıncının ayarlanması
    • Karbonhidrat yağ metabolizmasının ayarlanması
    • Uykuyla uyanıklığın düzenlenmesi
    • Su iyon dengesi ayarlanması gibi olayların düzenlenmesini sağlar.
Orta Beyin
  • Ön beyinle arka beyin arasında bulunur.
  • Görme ve işitme reflekslerinin merkezidir.
  • Göz bebeği refleksi ve kas tonusunun (kasların çok az da olsa kasılı durması) ayarlanmasını sağlar.
  • Fazla ışıkta göz bebeğinin küçülmesini, karanlıkta göz bebeğinin büyümesini sağlar.
Arka Beyin
  • Pons, beyincik ve omurilik soğanı olmak üzere üç kısımdan oluşur.
  • Pons; beyinciğin iki yarım küresini birbirine bağlar. Omurilik soğandaki solunum merkezini denetler ve bilinçaltı faaliyetlerini düzenler.
  • Beyincik; vücudun denge merkezidir. Kulaktan ve gözden gelen uyartıları değerlendirerek vücudun dengesini sağlar. İstemli kas hareketlerinin kontrollünü yapar. Dışta boz, içte ak madde bulunur. Ak madde boz madde içinde ağaç şeklinde dallanmıştır. Hayat ağacı denir.
  • Omurilik soğanı; Dışta ak madde, içte boz madde bulunur. Beyinden vücuda giden sinirler omurilik soğanından çapraz yaparak organlara iletilir. Solunum, dolaşım, boşaltım sistemlerinin kontrolü ve karaciğerde şeker ayarlanmasını kontrol eder. Hapşırma, öksürme, çiğneme, yutma, kusma gibi bazı reflekslerinde kontrol merkezidir. Omurilik soğanına hayatsal olayları kontrol ettiğinden dolayı düğüm de denir. Omurilik soğanı zarar gören insan hayatını kaybeder.

Kunduz Kazandıran İpuçları serimiz ile sen de konu hakkındaki bilgilerini pekiştirebilirsin!

https://youtu.be/2vTDtZowew0
Omurilik
  • Omurilik omurganın içinde bulunur. Vücuttan gelen sinir hücreleri omurilikte çapraz yaparak beyin kabuğuna iletilir.
  •  Enine kesitinde dışta ak içte boz madde bulunur. Boz madde ak maddenin içinde kelebek şeklinde davranmıştır. Omuriliğin arka köküne(Dorsal kök) duyu nöronları bağlıdır, bundan dolayı uyardılar arka kökünden içeriye gider omuriliğin içinde bulunan ara nöronlar tarafından değerlendirilir cevapları ön köke bağlı olan motor nöronların cevapları efektör organa iletirler.
  • Omurilik refleks merkezi olarak görev yapar.
  • Refleks; Uyarılara verilen ani istemsiz tepkilere refleks denir.
  • Doğuştan gelen (kalıtsal) refleks ve öğrenilmiş refleks olmak üzere iki çeşit refleks vardır.
  • Doğuştan gelen reflekslere yeni doğan çocuğun emme refleksi diz kapağı refleksi gibi refleksler örnek verilebilir.
  • Kazanılmış refleksler ise öğrenme faaliyetleri sonucunda oluşan reflekslerdir. Limon görünce ağzın sulanması, araba sürme, bisiklet sürme, yüzme, müzik aleti çalma gibi refleksler sonradan kazanmış reflekslerdir.
  • Kazanılmış refleks oluşumunda öğrenme esnasında beyin kontrol eder, alışkanlık haline geldikten sonra kontrolü omurilik yapar.
  • Refleks yayı;
  • Diz kapağı refleksinde diğer reflekslerden farklı olarak ara nöron bulunmaz iki çeşit nöron görev alır. Duyu nöronları reseptörden uyarıyı alır motor nöronları da duyu nöronlarından aldığı bu uyarıyı kaslara iletir. Ara nöron bulunmaz.

Çevresel Sinir Sistemi

  • Çevresel sinir sistemi merkezi sinir sistemine uyartı getiren duyu nöronları ve merkezi sinir sisteminin oluşturduğu cevapları götüren motor nöronlarından oluşur.
  • Motor nöronlarının gövde kısmı merkezi sinir sisteminde akson kısımları da çevresel sinir sisteminde bulunur.
  • Çevresel sinir sistemi duyu bölümü ve motor bölümü olmak üzere ikiye ayrılır.
  • Duyu bölümü duyu nöronlarından oluşur.
  • Motor bölümü otonom sinirler ve somatik sinirlerden oluşur.
  • Otonom sinirler istemsiz yapılan düz kas, kalp kası ve bezlerin çalışmasını kontrol eden sinirlerdir.
  • Somatik sinirler ise iskelet kaslarında bağlı olan istemli yapılan kas faaliyetlerin kontrolünü gerçekleştirir. Miyeli motor nöronlarından oluşur. Kol ve bacakların hareketi, yazı yazma, yürüme gibi hareketler somatik sinirler tarafından kontrol edilir.

Endokrin Sistem

  • Endokrin sistem sinir sistemi ile beraber vücudumuzdaki metabolik faaliyetlerin düzenlenmesinde görev alır.
  • Horman denilen maddeleri üretirler, ürettikleri hormonları kana vererek hedef organlara taşırlar.
  • İnsanda hormon üreten yapılara bez denir.
  • Endokrin bezler; epifiz bezi, hipofiz bezi, tiroid bezi, paratiroid bez, adrenal (böbrek üstü) bez, pankreas ve eşeysel bezler şeklinde sınıflandırılırlar.

Sen de okumaya kısa bir ara vererek öğrendiklerini pekiştirebilirsin!

https://youtu.be/06LMiXUkJRg

Epifiz Bezi – Epitalamus’un Görevleri

  • Epifiz bezi epitalamus tarafından oluşturulur.
  • Melatonin hormonunun üretilmesini sağlar.
  • Melatonin hormonu biyoritmi yani biyolojik saati düzenler.
  • Biyolojik saat belirli periyotlarla tekrarlanan olaylardır. Menstrüal döngü, uyku gibi faaliyetler melatonin hormonu sayesinde düzenlenir

Hipofiz Bezi

  • Hipofiz bezinin çalışması hipotalamusun kontrolünde gerçekleşir.
  • Hipotalamus salgılatıcı faktör (RH) üreterek hipofiz bezinin çalışmasını kontrol eder.
  • Hipotalamus sinir sistemi ile endokrin sistem arasındaki bağlantıyı hipofiz bezinin çalışmasını kontrol ederek gerçekleştirir.
  • Hipofiz bezi ön ve arka lob olmak üzere iki lobdan oluşur.
  • Ön lobda üretilen hormonlar; TSH, prolaktin, MSH, STH, ACTH, FSH ve LH hormonlarıdır.
  • Arka lobda üretilen hormonlar ADH ve oksitosin hormonlarıdır.

FSH (Folikül Uyarıcı Hormon)

  • Dişi bireylerde yumurtalıkta bulunan folikülleri uyararak oogenez sürecinin başlamasını sağlar. Foliküllerden östrojen üretimini arttırır.
  • Erkek bireylerde ise testisleri uyararak sperm oluşumunu başlatır.
https://youtu.be/6Wx7AOqh3wc

LH (Lüteinleştirici Hormon)

  • Dişi bireylerde folikülü uyararak içindeki yumurtanın serbest bırakılmasını (ovulasyon) sağlar.
  • Folikül zarı yırtılarak yağ depolar ve korpus luteum (sarı cisim) denilen yapıya dönüşür.
  • Korpusluteum progesteron ve östrojen hormonlarının üretir.
  • Erkeklerde testisleri uyararak testosteron hormonunun üretilmesine ve spermlerin olgunlaşması sağlar.

Prolaktin (PRL)

  • Dişi bireylerde gebelikte süt bezlerinin büyümesi ve süt sentezin uyarır.

STH (somatotropin) Büyüme Hormonu

  • Kemik ve kasların büyümesini uyarır.
  • Protein sentezini ve yağ depolamasını arttırır.
  • Çocukluk döneminde büyüme olayının gerçekleşmesini sağlar.
  • Yetişkinlik döneminde üretilmez.
  • Çocukluk döneminde az salgılanırsa cüceliğe çok salgılanırsa devriye neden olur. Yetişkinlik döneminde fazla salgılanması akromegaliye (ayak yüz kemiklerinin orantısız büyümesi) neden olur.

MSH (Melanosit Uyarıcı Hormon)

  • Derideki melanosit hücrelerini uyararak melanin pigmentinin üretimini sağlar.
  • Melanin pigmenti deriye renk verir.

ACTH (Adrenokortikotropik Hormon)

  • Böbrek üstü bezinin kabuk bölgesini uyararak ilgili hormonların üretilmesini sağlar.

TSH (Tiroid Uyarıcı Hormon)

  • Tiroid bezini uyararak tiroksin hormonunun üretilmesini sağlar.

Konu hakkındaki videomuzu izleyerek yazımıza kısa bir ara verebilirsin!

https://youtu.be/XQRDvx6Nqtw

ADH (Antidiüretik Hormon)

  • ADH böbrekleri uyararak nefronlarda suyun geri emilimini arttırır.
  • Böylelikle kanın ozmotik basıncın ayarlar.
  • Vücuttaki su oranı azalırsa kanın osmotik basıncı artar hipofiz bezi tarafında ADH hormonu kana verilir ADH hormonu böbreklerde suyun geri emilimini arttırarak kanın osmotik basıncını düzenler.
  • ADH hormonu yeteri kadar üretilmezse seyreltik idrar oluşur, buna bağlı olarak çok idrar ve sık sık idrara çıkma durumu oluşur. Bu hastalığa şekersiz şeker hastalığı denir.

Kunduz Kazandıran İpuçları Serisi ile sen de öğrendiklerini pekiştirebilirsin!

https://youtu.be/6ojd0Qv5X_w

Oksitosin

  • Dişilerde doğum sırasında rahim kaslarının kasılmasını düzenler, doğum sancısının oluşmasını sağlar.
  • Süt bezlerinde sütün salgılanması üzerine etkilidir.
  • Erkeklerde ve gebe olmayan dişçilerde fonksiyon açık değildir.

Tiroid Bezi

  • Tiroid bezi gırtlak üzerinde bulunan bir bezdir.
  • Tiroksin ve kalsitonin hormonlarını üretir.
  • Tiroid bezinin tiroksin hormonunun üretilmesi için hipofiz bezi tarafından TSH ile uyarılması gerekir.
  • Tiroksin hormonunun yapısında iyot bulunur.
  • Tiroksin vücudumuzdaki hücrelerin metabolizmasını hızlandırır.
  • Vücudumuzdaki bütün hücrelerin üzerine etkilidir.
  • Metabolizmayı hızlandırdığı için oksijen tüketimini ve enerji tüketimini arttırır.
  • Çocukluk döneminde büyümede görev aldığı için az üretilirse kretenizm (boy kısalığı ve zeka geriliği) oluşur.
  • Yetişkinlik döneminde eksikliğinde guatr oluşur.
  • Guatr iyot eksikliğinden dolayı ortaya çıkan bir hastalıktır.
  • Deniz ürünleri ve iyotlu tuz önemli bir iyot kaynağıdır.

Kalsitonin

  • Kandaki kalsiyum düzeyini normal seviyeye düşürür.
  • Kalsitonin kandaki fazla kalsiyum kemiklere geçmesini ve kemikte depolanmasını sağlar.
  • Böbreklerde kalsiyum geri emilimini azaltır. Böylece idrarla kalsiyumun fazlasının atılmasını sağlar

Öğrendiklerini pekiştirmek için sen de videomuzu izleyebilirsin!

https://youtu.be/tLpgWWEu-ww

Paratiroid Bezi

  • Paratiroid bezi tiroid bezinin üzerine yerleşmiş dört küçük bezdir.
  • Parathormon üretilmesini sağlar.
  • Parathormon kandaki kalsiyum seviyesine arttırıcı etki yapar.
  • Kemiklerden kana kalsiyum geçişini sağlar, böbreklerden kalsiyum geri emilimini arttırır aynı zamanda karaciğerde ve böbreklerde D vitaminin aktifleşmesini sağlar.

Timus Bezi

  • İki akciğer arasında bulunan bir bezdir.
  • Timozin hormonu salgılar bağışıklık sisteminde görev alır.
  • T lenfositleri timus bezinde dolgunlaşır.
  • Çocukluk döneminde timus bezi çok aktif olarak çalışır yaş ilerledikçe ilerledikçe küçülür ve aktivitesi azalır.

Adrenal Bez (Böbrek Üstü Bez)

  • Enine kesiti alındığında kabuk(korteks) ve öz(medulla) olmak üzere iki kısımdan oluşur.

Kabuk (Korteks) Hormonları

  • Kabuk bölgesinde hormon üretilebilmesi için hipofiz bezinden ACTH hormonu ile kabuk bölgesinin uyarılması gereklidir.
  • Kortizol, aldosteron ve eşeysel hormonlar üretilir.
Kortizol
  • Stres durumunda bağışıklık sistemini baskılayarak strese karşı direnç sağlar.
  • Kortizol aynı zamanda açlık durumunda aminoasit ve yağların glikoza dönüştürülmesine uyarır.
  • Böylelikle kandaki glikoz seviyesini arttırır.
  • Kortizol hormonu romatizma, alerji gibi çeşitli rahatsızlıklar da tedavici tedavi edici ilaçlarda kullanılır.
Aldosteron
  • Böbreklerde sodyumun geri emilimini arttırır, potasyumun ise idrarla beraber atılmasını hızlandırır.
  • Kanda sodyum miktarı artarsa kanın ozmotik basıncı artar buna bağlı olarak da suyun geri emilimi artar.

 

Eşeysel Hormonlar

  • Böbrek üstü bezde az miktarda progesteron östrojen ve androjen horonları salgılanır.
  • Burada salgılanan eşeysel hormonlara adrenal eşeysel hormonlar denir.

Öz Bölgesi Hormonları

Adrenalin (Epinefrin)
  • Stres durumunda metabolizma faaliyetlerin hızlanmasını sağlar.
  • Stres durumunda kalp atışını hızlandırır, kan basıncını yükseltir, göz bebeğini büyütür, oksijen tüketimini arttırır, enerji üretimini arttırır.
  • Beyne ve kaslara giden kan damarlarını genişletir, diğer organlara giden kan damarlarının daralmasını sağlar.
  • Karaciğerde glikojenin glikozlara dönüştürülmesini sağlar kandaki glikoz miktarını böylelikle artırmış olur.
  • Sindirim sisteminin çalışmasını yavaşlatır.
Nöradrenalin (Norepinefrin)
  • Adrenaline benzer etkiler oluşturur.
  • Kılcal damarları daraltarak kan basıncını arttırır.
  • Kalp atışını hızlandırır.
  • Karaciğerde depolanan glikojenden glikozlara dönüşmesini sağlar.

Pankreas Bezleri

  • Pankreas karma bir bezdir, hem hormon hem de enzim üretir.
https://youtu.be/G4ojONdwnyU

İnsülin

  • Kandaki glikoz seviyesini normale düşürür.
  • Tokluk durumunda kandaki glikoz seviyesi artmaya başlar insülin kandaki bu glikozun fazlasını karaciğere ve hücrelere geçmesine sağlar.
  • Karaciğerde glikozların glikojen şeklinde depolanmasını sağlar.

Serimizin devamı ile sen de bilgilerini pekiştirebilirsin!

https://youtu.be/YZyAcyjwwUY

Glukagon

  • Açlık durumunda karaciğerdeki glikojenin glikoza dönüşmesini sağlar, böylelikle kandaki glikoz oranının normal seviyeye yükselmesini sağlar.
  • Yağ dokusunda yağ yakımına ve karbonhidrat olmayan maddelerin glikoza dönüşümünü de sağlar.
  • İnsülin ve glukagon birbirine zıt etki yapar. Bundan dolayı bunlar antagonist hormonlar olarak adlandırılır.

Eşeysel Bezler ve Hormonlar

  • Dişilerde yumurtalık (ovaryum), erkeklerde de testisler eşeysel bezlerdir.
Östrojen
  • Dişilere ait ikincil eşeysel özelliklerin ortaya çıkmasını sağlar.
  • Ergenlik dönemi ile beraber üreme organlarının gelişmesi, sesin incelmesi gibi olayların gerçekleşmesini sağlar ayrıca rahim duvarındaki hücrelerin mitoz bölünme geçirmesini uyarır böylelikle endometrium tabakasının kalınlaşması sağlar.
Progesteron
  • Rahim duvarında kılcal damar miktarının arttırılmasına sağlar.
  • Rahim duvarını kalınlaştırarak embriyonun tutunmasını ve hamileliğin devamlılığını sağlar.
  • Progesteron hamilelik döneminde korpus luteum ve plasentadan da salgılanır.
Testosteron hormonu
  • Erkek bireylerde testisleri uyararak sperm oluşumunu ve spermlerin olgunlaşmasını sağlar.
  • Ayrıca ikncil eşeysel özelliklerin ortaya çıkmasını sağlar.
  • Kasların ve kemiklerin gelişmesi, sesin kalınlaşması, sakal bıyık çıkması gibi etkileri vardır
  • Protein sentezine artırılmasını sağlar.

Sinir Sistemi Rahatsızlıkları

Multiple Skleroz (MS hastalığı)
  • Bağışıklık sistemindeki çeşitli problemlerden dolayı akyuvar hücrelerinin merkezî sinir sisteminde sinir hücrelerinin miyelin kılıflarını yabancı madde olarak algılayıp miyelin kılıflarında hasar oluşturması ile ortaya çıkar.
  • Uyuşukluk, karıncalanma, güç kaybı, kısa süreli hafıza kaybı gibi belirtiler görülebilir.
Alzheimer
  • Bir nörotransmitter madde olan asetilkolinin beyinde azalması ile oluşur. Hafıza faaliyetleri bozulur. Hatırlama güçlüğü çekilir.
Parkinson
  • Nörotransmiter madde olan dopamin maddesinin beyin sapındaki hücrelerde azalmasıyla ortaya çıkar. Hareketlerde yavaşlama, denge kaybı, titreme, eklemlerde katılık, konuşma güçlüğü gibi belirtiler görülür.
Epilepsi (Sara)
  • Beynin normal elektriksel aktivitesinin bozulması sonucu oluşur. Nöbeti geçirenlerde geçici bilinç kaybı, ağızda köpük oluşumu gibi belirtileri vardır.
Depresyon
  • Depresyon duygusal, zihinsel bir ruhsal rahatsızlıktır. Uykunun ve iştahın azalması gibi belirtileri vardır.

Denetleyici ve Düzenleyici Sistemler Örnek Soru Çözümü

Sınava hazırlık uzun bir maraton. Kunduz ekibi olarak bu yolculukta yanında olmayı çok isteriz! Alanında uzman Profesyonel eğitmenler tarafından hazırlanan Soru Çözümü, binlerce soru ve çözümden oluşan Soru Bankası hizmetlerimizden faydalanabilirsin.

Sol tarafımızda duran kırmızı bir arabaya dönüp baktığımızda önce arabanın şeklini sonra renginin algılanmasınd...

Biyoloji

Denetleyici ve Düzenleyici Sistemler

Sol tarafımızda duran kırmızı bir arabaya dönüp baktığımızda önce arabanın şeklini sonra renginin algılanmasınd…

Sınava hazırlanmanın en kolay yolu

Sınırsız video içerikler ve soru çözümleri ile sınava hazırlan

ÜCRETSİZ KAYDOL