Kunduz ekibinden Serdar’a sınav yılında en çok akla takılan soruları sorduk. O da onu TM’de 1244 sıralama ile Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji bölümüne götüren sınav yolculuğundan bahsederek sorularımızı cevapladı. İyi okumalar!
Merhabalar ben Kunduz ekibinden İbrahim Serdar Bağ. İlk ve orta öğretimimi Denizli de tamamlayarak burslu olarak girdiğim Denizli Özel Final Fen Lisesi’nden mezun oldum.Sınava girdiğim ilk senede 2019 YKS eşit ağırlık puan türünde 1244.olarak Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji bölümünü tercih ettim. Şu anda da Boğaziçi’nde hazırlık öğrencisiyim. ?
Sınav süreciyle ilgili aklına takılabilecek her şeyi Serdar’a sorduk! İşte aldığımız cevaplar:
Üniversite sınavının zorluğu hakkında ne düşünüyorsun?
Üniversite sınavı temel olarak çok da zor olmayan bir sınav. Sınavda çıkacak olan sorular 4 yıl boyunca öğrenmiş olduğumuz müfredattan geliyor ve geçmiş yıllarda çıkan soruların konu dağılımı istatistiği sayesinde büyük sürprizler olmadığı sürece, sınavda çıkacak konular hakkında bilgi sahibi olaibliyoruz. Sınav sisteminin değiştiği yıllar haricinde, sınav sorularına yakın özgünlükte sorular ile çalışabilmekte ve deneme sınavlarıyla kendimizi sınayabilmekteyiz. Bu noktada üniversite sınavını zor hale getiren iki şey var: çalışma metodu hatası ve motivasyon eksikliği.✨
Çalışmaya ne zaman başladın? Başlangıçtaki netlerin ile sondaki netlerin arasında nasıl bir değişim oldu?
Artık üniversite sınavına çalışmaya başladım dediğimde 11.sınıfın yaz tatilinde temmuz ortası idi, sınava 11 ay vardı. İlk çözdüğüm denemelerde TYT’ de 55-60 arası AYT’ de 35-40 civarı yapabiliyordum. Sınava 1 ay kala TYT’ de 90-100 arası, AYT’ de 65-70 arası netler yapabiliyordum. Sınavda TYT’ de 83, AYT’ de 67 net yaptım.
TYT ve AYT çalışmalarını beraber nasıl götürdün? Ağırlıkları arasındaki denge ve çalışma düzeni nasıldı?
Girdiğim her denemeyi düzenli olarak bir tabloya işliyor, analizlerimi gerçekleştiriyordum. Bundan dolayı farklı zamanlarda farklı derslere yoğunlaşarak çalışmalar yaptım, dersleri çalışma ağırlıklarım değişiyordu ancak haftalık olarak hepsine asgari düzeyde de olsa çalışmayı ihmal etmemeye çalışıyordum. ?
Sosyal hayat ile sınav çalışmaları arasındaki dengeyi nasıl sağlıyordun?
Sosyal hayat kavramı kişiden kişiye değişiklik gösteren bir durum. Kimi hocalarıma göre fazla sosyaldim, kimi arkadaşlarıma göre hiç sosyal değildim. Çok planlı ve düzenli bir çalışma gerçekleştirmeye gayret ettiğimi söyleyebilirim ancak sosyalliğimi hiçbir zaman planlamadım çünkü insani ilişkiler planlanabilir bir şey değildir bence. Çalışma aralarında edilen muhabbeti, deneme sınavı sonrası plansız bir şekilde gidilen internet kafeyi her hafta düzenli bir şekilde yapılan etkinliklere tercih ederim. Bence buradaki temel husus, sınav öğrencisinin çalışma ve dinlenmeyi de içeren bütün bu süreci ellerine alarak doğrusuyla yanlışıyla kendi kararlarının sonucunda olduğunu fark etmesidir. Ancak bu sayede kendi başarısını sağlayabilir. ?
Deneme çözmeye ne zamana başladın? Sıklıkları nasıldı?
Sınav çalışmaya başlamadan önce 5 TYT 3 AYT denemesi çözerek bu sürecin neresinde olduğumu saptamaya çalışmıştım. Sınav çalışırken başlarda haftada 2 TYT 1 AYT denemesi çözmeye çalışıyordum. Sorularımın yarısı boştu çok fazla hata çıkıyordu ancak eksikliğimi kabul etmeden gelişemezdim bundan dolayı denemelerden asla kaçmıyordum. Sınav yaklaştıkça çözdüğüm deneme sayısı da arttı. Son 5 ay düzenli olarak haftalık 2 TYT 2 AYT, 1 matematik (TYT veya AYT değişiyordu) bölüm denemesi, iki güne bir TYT Türkçe bölüm denemesi çözüyordum. Son ay çözdüğüm deneme sayısını hatırlamıyorum. ?
Sene boyunca motivasyonunu nasıl sağladın?
Ben bu sürece bir mesai olarak yaklaşıyordum, hayatımın geri kalanında nasıl çalışmayı planlıyorsam bu sınava da bir iş gözüyle baktım ve hedefim olan Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünü kazanmak için elimden gelenin en iyisini yapmaya gayret gösteriyordum. Tek bir şeye odaklanırken daha çok sıkıntı yaşadığım için bu süreçte münazara turnuvasına da katıldığım oldu eğitim konferanslarında görev aldığım da. Ama temelde motivasyon kaynağımın elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışmak olduğunu söyleyebilirim. ??
Uyku düzenin nasıldı?
Uyumayı çok seven birisiyim. Ancak ne az ne çok uyumak lazım bu süreçte. Birkaç senedir en geç gece 1’de yatar en geç sabah 8’de kalkarım. Düzenli 7-8 saat arası uyku, ayda birkaç kez de daha uzun süreli uyku benim için yeterli oluyordu. Derslerde uyumamaya özen göstersem de bazen mümkün olmuyordu diyebilirim. ?
Çalışma stilini nasıl açıklarsın?
Çalışma stilim düzenli ve programlıydı. Denemelerimi kendim analiz eder, haftalık olarak çalışacağım konuları belirler, kendi programımı kendim yapardım. Sürekli aynı yerlerde çalışmayarak mekan değişikliğine gidiyordum. Okulumda, etüt merkezimde, kütüphanede ve evde çalıştım sınav sürecinde. Aynı yerde çalışmak beni bunaltıyordu diyebilirim.
Önce konu eksiğimi test ederdim…
Çalışmaya başlamadan önce konuyu biliyor muyum diye soruyordum kendime, eğer biliyorsam direkt soru çözmeye başlıyordum, takıldığım sorularda daha önce çözdüğüm benzer sorulardan yararlanıyordum. Eğer soruları çözerken konuyu bilmediğimi fark edersem bu konuyu daha sonra çalışmak üzere not ediyor ve başka bir konudan soru çözmeye başlıyordum. Çünkü konu çalışma motivasyonumla soru çözme motivasyonum farklı olduğundan vakit kaybetmemeye çalışıyordum. Konuları hep derste anlamaya çalışıyor, anlamadığım bir yer varsa direkt ders esnasında soruyordum, daha sonra bakabilmek adına bu sorularımı ve çözüm yollarını da not ediyordum. Soru çözerken bu notlar ve örnek sorular işimi özellikle matematik dersinde çok kolaylaştırıyordu.
Dersleri programa dengeli yerleştirmek önemli…
Yapamadığım soruları keserek dosyalıyor ve hocalarıma soruyordum. Özellikle matematik dersinde pek de başarılı olmadığım için üzerine çok giderek hiç arka plana atmıyordum bu dersi. Başarı sağlayana dek çalışmaktan vazgeçmemeye gayret ediyordum. Özellikle bir dersle bu kadar meşgul olunca diğer dersler aksayabiliyordu zaman zaman, bunun oldukça faydasız bir çalışma yöntemi olduğunu deneme analizlerimde fark ettim. Çünkü özellikle TYT matematik net artışlarının yavaş olduğu bir ders. Sürekli buna odaklanınca diğer derslerde net sayısı düşmeye başlıyor bundan dolayı dersler arası dengeyi sağlayabilmek çok önemli. ?
Günde kaç saat çalışıyordun?
Çalışırken denemeler dışında süre tutarak çalışmadım. Koymuş olduğum soru ve konu çalışma hedefini tutturmaya çalışıyordum. Çalışmış olduğum konuların uzunlukları zorlukları gibi etkenlerden dolayı çalışma sürem değişiklik gösterse de günlük 3-6 saat arası bir çalışma yapmış olabileceğimi düşünmekteyim. Bu süreler tek bir oturuşta olmayan süreler mesela TYT veya AYT denemesi çözdükten sonra ders çalışmaya başlamadan önce minimum bir saat ara verirdim, akşamları çalışırken 45dk. çalışma 15dk. ara 3 sefer yapmaya çalışırdım. Kimi zaman edebiyat çalışmak veya problem çözmekten çok keyif alırdım ve ara vermezdim. ✔
Günde kaç soru çözüyordun? Programında bir kesit paylaşarak anlatabilir misin?
Günlük asgari 200 soru çözme hedefim vardı bütün sene boyunca 15-20 gün haricinde hep bu sayıyı tutturmuşumdur. Başlarda konu eksikliklerim olduğundan konu ağırlıklı çalışıp hemen üstüne soru çözüyordum. Bildiğimden emin olduğum dersleri de tekrar niteliğinde çözüyordum. Her dersten min. 2’şer kaynak bitirmeyi hedefledim ve yaptım. Özellikle konular oturmaya başladıktan sonra yani ocak ayından itibaren günlük sabit soru hedeflerim vardı. 30 mat.1, 30 mat.2, 20 problem, 20 geometri, Türkçe bölüm denemesi veya 3 test paragrafta/sözcükte/cümlede anlam sorusu ek olarak bir test karma dil bilgisini sabit olarak çözüyordum. Haftada 300 Edebiyat ve 200 Tarih/Coğrafya sorusunu da programıma yerleştiriyordum çalışma programıma. Son aylar fen bilimleri testleri de çözmeye başladım. ?
Ders çalışırken bunaldığın zaman ne/neler yapıyordun?
Ders çalışmaktan bunalmanın farklı seviyeleri vardı benim için. Bir ders çok zor olduğunda ama motivasyon olarak sıkıntı yaşamadığım da daha çok sevdiğim Tarih dersinden soru çözüyordum. Eğer bunalmamın sebebi yorgunluksa ders çalışmak için hiç zorlamadan direkt dinlenir ve daha sonra çalışmaya başlardım. Eğer yorgun değil çalışmak için keyfim yoksa çalışmaya ara verir güzel bir yemek yer, kahve içer sonra başlardım. Bu bunalmaların hep bir çözümü vardı benim için. Ama bütün sene boyunca birkaç kez daha yoğun bunalımlar yaşadım kimisi bir gün sürdü kimisi daha uzun. Normal de hep iç güdülenme ile çalıştığım için bu bunalımlar benim için çok zordu çünkü öyle bir zaman oldu ki bütün hafta çalıştığım konuyu denemede çözemiyordum, bir ay boyunca netlerimde hiç değişiklik olmuyor ya da kötüye gidiyordu. Elimden bir şeyin gelmediği oldukça kötü günlerdi sınav çalışmam adına. Kimi zaman kendime sadece “Geçirdiğin en kötü geceyi düşün yine sabah oldu” diyebiliyordum ve bir an önce bu günlerin geçmesini diliyordum. “Tamam bırakıyorum buraya kadar” dediğim bir zaman oldu ama bir şekilde başta ailem ve öğretmenlerimin desteğiyle atlattım. Bir hedefim vardı ve bu hedef için elimden geldiği kadar çalıştım. ?
Derslere spesifik bir çalışma şeklin var mıydı?
Dersi derste öğrenen birisiyim. Tüm dersleri olabildiğince dikkatli bir şekilde dinledim ve düzenli not tuttum. Bilgiler tazeyken soru çözdüm, çözemediklerimi hızlıca sorarak doğrusunu öğrendim. Bol bol soru çözerek pratik yaptım. Hatta sene başında pratik olması için dört işlem, sayılar, küme gibi çok temel konularda bile oldukça fazla soru çözdüm. Matematik ile sıkıntılar yaşadığım için benim için önemliydi bu konular. Geometri çok çabuk unutulduğu ve pratik istediği için bildiğim konularda bile zorluk yaşayabiliyordum bundan dolayı düzenli soru çözmek benim için çok önemliydi. Türkçeye çalışırken aşağı yukarı tüm konularda bilgi sahibiydim, senenin başından beri düzenli olarak anlam soruları çözdüm. Dilbilgisi konularını bir sürece yaydım ve Nisan gibi bitti, ocak ayından itibaren düzenli bölüm denemeleri çözerek hızlanmaya ve net artışı sağlamayı hedefledim. Edebiyat dersi için ders notları, el kitabı ve denemelerde sıkça sorulan sorular ile kendime notlar çıkardım. Bu notları son ay 5 sayfaya indirdim ve sınavda 23 soru tutturdum. Edebiyat sınavında her şeyi soramayacakları için akıllıca çalışıldığında kolaylıkla yapılabilecek bir ders olduğunu düşünüyorum. Tarih ve Coğrafyada bilgi açısından çok sıkıntım yoktu ama yine de bol bol soru çözdüm. Ancak Coğrafya için şunu söyleyebilirim ki, TYT Coğrafya ezber olarak değil mantığını anlamak üzerine çalışması gereken bir ders, birçok şeyin mantığı birbiriyle bağlantılı ve konular arasındaki bağları anlayınca daha kolay bir şekilde yapılabilmekte. Fen lisesinde okuyor olmanın avantajını Fizik dersinde yaşadım. Fen bilimleri dersleri arasında yapabildiğim tek dersti, Biyoloji ve Kimyada birkaç konu çalıştım çıkarsa yapabilmek için ama Fizik dışında pek başarı sağlayamadım bu bölümde. ?
Konularını ne zaman bitirmiştin?
Konuların büyük çoğunluğunu ocak sonu, %95’ini de nisan sonu itibariyle işlemiştim hatta bazılarını 2-3 kez dinledim ve çalıştım ancak bu bütün konuları bitirebildiğim anlamına gelmiyor. Özellikle TYT’ nin biten bir şey olmadığını düşünüyorum. Sınava girerken daha önce işlemediğim bir konu yoktu ama yeteri kadar çalışmadığım konular vardı. Kısacası konuları bitirdim diyemedim hiçbir zaman. ?
TYT sınavından sonra AYT sınavı için kendini nasıl hazırladın/motive ettin?
Ben TYT’ ye girerken ne olacaksa olsun diyerek girdim ve çıktığımda da üstümden büyük bir yük kalktığını hissettiğimden keyfim gayet yerindeydi. Daha önce öğretmenlerime TYT çıkışında sınavım iyi de geçse kötü de geçse hiç kimseyi aramayacağımı söylemiştim çünkü arayarak hesap vermek benim için külfetti. AYT’ den sonra onlar ulaştı bana. TYT akşamında da daha önce çıkardığım Edebiyat notlarımı okudum. Sınav hafta sonum bu şekildeydi.
TEOG döneminde de aşağı yukarı böyle bir şey yaptığımdan, bu iki gün benim için iyi geçti diyebilirim. ?
“İyi ki yapmışım.” ya da “Keşke yapmasaymışım.” Dediğin şeyler var mı? Varsa neler?
Daha önce çalışma programlarını böyle çalışma motivasyonlarını falan hep saçma bulup dalga geçmiştim. Şimdi yazacaklarım da çok saçma gelebilir hatta sonradan uydurma şeyler olduğunu da söyleyip dalga da geçebilirsiniz. Ancak şahitlerim var havada durdum şaka şaka. Sınav sürecine başlarken benim bir mottom vardı. İnanç, motivasyon, düzen, disiplin ve istikrar. Bu beş maddeyi sağlayabilirsem başarılı olurum demiştim. Süreç boyunca buna sadık kalmaya dikkat ettim. Kendime yalan söylemedim hiçbir zaman en büyük eleştirmenim kendimdim. Öncelikle kendimi başarabileceğime inandırdım, hedefim motivasyon kaynağımdı, düzenimi sağladım ve disiplinimi bozmamaya çalıştım. Bu şekilde istikrarı yakaladım. Süreç başlamadan önce yaptığım planları iyi ki yapmışım diyorum, çünkü çoğunlukla planlarıma bire bir uyamadım 😀 John Lennon’ un çok güzel bir sözü var “Hayat siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir.” diye tam bu nedenle planlar yapın ve sonra şartlar hiç de beklediğiniz gibi olmasın. Bu sayede karar verme ve risk yönetimi kabiliyetiniz artsın.
Sınav esnasında stresinizi kontrol altında tutmak için çok faydası olacaktır. Keşke yapmasaydım dediğim bir şey var, AYT Matematiğe çalışırken bazı soruları geçiyordum böyle de soru çıkmaz diye keşke geçmeseydim daha fazla kaynaktan farklı soru çözseymişim.
Sınav esnasında “bu ne ya” dediğim sorular oldu, halbuki benzer tipte soruları geçtiğim olmuş. Sonradan fark ettim, tabii gözler yaşlı. ?
Yukarıda biraz bahsettik ama biraz daha detaylandırmak adına deneme sıklıkları ile ilgili neler söylemek istersin?
Denemeler çok önemli, eğer imkan varsa deneme çözmek için konular bitmesine gerek olmadığını düşünüyorum. Daha önce de yazdığım gibi denemeye çözmeye çok erken başladım. Süreç başlamadan önce farklı kolay/orta 2 yayının deneme serisi aldım, süreç öncesi iki yayından da birer deneme çözdüm konu eksikliklerimi tespit ettim. 2 haftada bir serilere devam ederek gelişmemi gözlemledim. Bu seriler bittikten sonra konular da oturmaya başlamıştı. Daha fazla yayın alarak haftada birer TYT/AYT denemesi çözdüm. Son ayda da kampa girdim, her gün TYT/AYT denemesi ve bölüm denemesi çözdüm. Sınav sürecinde 10’dan fazla Türkiye geneli deneme sınavına girdim.
Çözdüğüm bütün denemeleri biriktirdiğim için söyleyebilirim ki sınav bittiğinde battal boy çöp poşetine sığacak kadar fazla deneme çözmüşüm. ?
Kendine hangi sıklıkla tatiller verdin? Bu tatillerde neler yapardın?
Bu sürece başlamadan önce tatilimi yaptım ve süreç boyunca tatil vermedim sadece molalarım vardı. Daha iyi açıklamak gerekirse, sınav sürecinde süreçten uzun süreli ayrılmadım. Bir defa 3 günlük münazara turnuvasına katıldım, bir kez de dört günlük bir konferansa katıldım. Bunun dışında bayram tatili dahil ders çalıştım. Ayda 2-3 kez hafta sonlarının öğleden sonralarını kendime ayırdım. Arkadaşlarımla buluşup konser vb. aktiviteler yaptım bunun dışında da oturup hep beraber boş yaptık. ?
Kaç farklı derse çalışıyordun?
Fen bilimleri dışında tüm derslerin tüm konularına çalıştım. Fen bilimlerinde konu seçip o konulara çalıştım. ?
Deneme çözerken soruları hangi sıralama ile çözerdin?
İlk başlarda TYT sıralamam Türkçe, Matematik, Sosyal ve Fen şeklindeydi. Fakat Matematik netlerim yükselemediği için aralık ayı gibi sıralamam değişti ve önce çözmeye Matematikten başladım. Bu sıralamaya alışabilmek için günlük çalışma şeklimi de değiştirdim ve önce Matematik sorusu çözdüm önce. Beynim oldukça yorulduğu anda anlam soruları çözmeye başlayarak sınavdaki koşulları sağlamaya çalıştım. Sınavda hangi sıralamayla çözülüyorsa, çalışırken de aynı sıralamayla çözmenin oldukça verimli olduğunu düşünmekteyim. ✏
Kendini hazırlamak adına son hafta/gün neler yaptın?
Son 10 gün vücudumun sınava alışabilmesi için sınav günü kalkacağım saatte kalktım.
Saat 10 da deneme başına oturdum ve 10.15’te deneme çözmeye başladım. Yediğim şeyler günlük hayatımı pek etkilemiyor benim bundan dolayı ekstra bir düzene gitmedim yemek konusunda. ?
Herkese başarılar dilerim. Umarım istediğin hedeflere ulaşırsın! ?
Sınava hazırlık süreciyle ilgili aklına takılabilecekleri Kunduz ekibinden Serdar’a sorduk ve düşünceleri bu şekildeydi. Ekibimizle yapacağımız diğer röportajlar için takipte kal!