Temel Bileşiklerin Canlılar İçin Önemi

Bu videoda önemli temel bileşiklerden  olan karbonhidratların proteinlerin,   yağların ve enzimlerin canlılar için önemini  konuşacağız.
Karbonhidratlar enerji kaynağı olarak   ilk sırada kullanılır.
Çünkü karbonhidratları  parçalamak için gerekli oksijen miktarı,   lipit ve proteinlere göre daha azdır.
Atmosferdeki  karbondioksit gazı, fotosentez ve kemosentez   sonucunda karbonhidratların yapısına katılır.  Hayvanlar da bu karbonhidratlı bileşiklerle   beslenerek karbonu yapısına almış olur.
Beş  karbonlu olan deoksiriboz ve riboz şekerlerini   hatırlayın.
Mesela bunlar nükleik asitlerin  yapısına katılıyordu.
Riboz RNA'nın, deoksiriboz   DNA'nın yapısına katılır.
Hatta ATP'nin  yapısına da yine riboz şekeri katılır.
Hücre   zarında da karbonhidrat bulunur.
Glikoz hücre  zarında lipitlerle birleşerek glikolipitleri,   proteinlerle birleşerek de glikoproteinleri  oluşturur.
Bu glikolipit ve glikoproteinler,   hücre zarının özgüllüğünü sağlar.
Biz selülozu  sindiremiyoruz ancak selülozu vücudumuza mutlaka   almamız gerekiyor.
Çünkü selüloz sindirim kanalı  yüzeyinden mukus salgılanmasını sağlayarak   besinlerin bu kanal içinde kolay hareket etmesine  yardımcı olur ve böylece de kabızlığı önler.   Ayrıca selüloz kağıt, sentetik ipek, plastik ve  fotoğraf filmlerinin yapımında kullanılır.
Kitin   yapısında azot bulunduran tek polisakkarittir.  Güçlü ve esnek yapısından dolayı ameliyat ipliği   yapımında kullanılır.
Vücuda gereğinden fazla  alınan karbonhidratlar yağa dönüştürülerek   vücutta depolanır.
Karbonhidratların aşırı  tüketilmesi şişmanlık ve obezitenin yanı sıra   şeker hastalığına da yol açabilir.
Bu arada  kanserli hücrelerin sağlıklı hücrelere göre   daha fazla şeker kullandığını da belirtmek  istiyorum.
Şimdi de lipitlere, yani yağlara   geliyoruz.
Lipitler deri altında depo edildikleri  için hem vücut ısısının korunmasını sağlar, hem de   vücudun basınç ve darbelerden zarar görmesini  engeller.
Lipitler yedek besin deposudur.
Kış   uykusuna yatan hayvanlarda ve göçmen kuşlarda depo  edilir.
Lipitlerin özgül ağırlığı çok düşüktür.   Bu nedenle de yüzmeyi ve uçmayı kolaylaştırır.  Yağda çözünen vitaminleri hatırlıyor musunuz?
A,   D, E ve K vitaminleri.
İşte lipitler sayesinde bu  vitaminlerin ince bağırsakta emilimi kolaylaşır.   Lipitler bazı vitaminlerin ve hormonların da  yapısına katılırlar.
Bu nedenle düzenleyici olarak   de iş görürler.
Üreme hormonlarının yapısına  katıldıkları için üreme sisteminin gelişiminde   de etkilidirler.
Mesela testosteron, östrojen gibi  hormonlar steroit yapılıdır.
Oksijenli solunum ile   yıkımları sonucu bol miktarda metabolik su açığa  çıkar.
Hatta bu nedenle develer hörgüçlerinde yağ   depolar.
Biraz önce de bahsettiğim gibi glikozun  lipitlerle birleşmesiyle oluşan glikolipitler,   hücre zarının yapısına katılır.
Kolesterol  gibi steroidler de hücre zarının geçirgenliği   ve dayanıklılığında etkilidir.
Şimdi de  proteinlere geliyoruz.
Aktin ve miyozin adlı   proteinler kasların kasılıp gevşemesinde görev  alır.
Fibrinojen proteini kanın damar dışında   pıhtılaşmasında görevlidir.
Antikorlar da protein  yapılıdır ve mikroplara karşı vücudumuzu savunur.   Alyuvarın içinde bulunan oksijen ve karbondioksit  taşıyan hemoglobin de protein yapılıdır.   Proteinler enzim ve hormonların da yapısına  katılır.
Bu nedenle aynı zamanda düzenleyici   olarak iş yapar.
Keratin proteini saç, tırnak, kıl  ve derinin yapısına katılır.
Yine biraz önce de   söylediğim gibi glikozun proteinlerle birleşmesi  sonucunda oluşan glikoproteinler, hücre zarının   yapısında bulunur.
Glikoproteinler hücrelerin  birbirini tanımasını sağlayan moleküllerdir.   Karbonhidrat ve lipit depolarının tükendiği  uzun süreli açlık durumlarında proteinler enerji   kaynağı olarak kullanılır.
Bu organik bileşiklerin  açlık durumunda kullanım sırası karbonhidrat,   lipit, protein şeklindedir.
Vücudumuzda en çok  yapıya katılan organik bileşik de proteinlerdir.   Zaten bu nedenle enerji üretiminde en son sırada  kullanılırlar.
Karbonhidratlar da enerjiye   dönüşen en hızlı organik moleküllerdir.
Bu nedenle  karbonhidratlar da ilk sırada kullanılır.
Protein   bakımından yetersiz beslenme sonucunda büyüme  yavaşlar, bağışıklık sistemi zayıflar, yaralar   geç iyileşir, vücut su toplar, yani ödem oluşumu  gözlenir.
Şimdi de enzimlere geliyoruz.
Canlılar   biyokimyasal reaksiyonlarını enzim olmadan  gerçekleştiremez ve yaşamsal faaliyetlerine devam   edemez.
Enzimlerin eksikliğinde doğuştan veya  sonradan görülen hastalıklar ortaya çıkabilir.   Örneğin karaciğerde glukuronil transferaz  enziminin eksikliği sonucu kandaki bilirubin   miktarının artışına bağlı olarak sarılık hastalığı  görülür.
Enzimler canlı hücrelerde üretildiği   gibi biyoteknolojinin gelişmesiyle cansız  ortamlarda da yapay olarak üretilmektedir.   Sindirim sisteminde etkili olan ilaçlarda,  meyve sularında, süt endüstrisi alanında,   bebek gıdalarında, kağıt endüstrisi  alanında, fotoğrafçılıkta, deri sektöründe,   kozmetik ürünlerde, deterjan sanayisinde yapay  enzimler kullanılır.
Örneğin deri sektöründe   katalaz enzimi, kağıt endüstrisinde amilaz ve  selüloz enzimi gibi yapay enzimler kullanılır.
Yaşam Bilimi Biyoloji
Temel Bileşiklerin Canlılar için Önemi 1 / 2
Temel Bileşiklerin Canlılar İçin Önemi
Temel Bileşiklerin Canlılar İçin Önemi