Canlılar ve Çevre Kavramları

Dünya, milyonlarca canlının yaşamsal  faaliyetlerini sürdürdüğü, ürediği, su ve   kara ortamlarından oluşan büyük bir barınaktır.  Canlılar birbirleriyle ve çevreleriyle sürekli   etkileşim içindedir.
Bu etkileşimi inceleyen  bilim dalına ekoloji adı verilir.
Ekoloji,   popülasyon ekolojisi, komünite ekolojisi,  ekosistem ekolojisi, küresel ekoloji şeklinde   genişleyen kapsamlı bir bilimdir.
Canlıların yaşam  süreleri içinde etkinliklerini sürdürdükleri canlı   ve cansız bileşenlerden oluşan faktörlerin tümüne  çevre denir.
Canlıları etkileyen hava, kara ve su   ortamları cansız çevreyi oluşturur.
Canlıların  etkileşim içinde bulundukları diğer canlılar ise   canlı çevreyi oluşturur.
Belirli bir bölgedeki  canlı ve cansız çevrenin tümü ise ekosistemi   meydana getirir.
Bir ekosistemde temel olarak  iklim, sıcaklık, ışık, su, ortamın PH'ı, toprak   ve mineraller gibi cansız etmenler ile üretici,  tüketici ve ayrıştırıcılar gibi canlı etmenler   etkili olmaktadır.
Ülkemizde canlı çeşitliliğinin  bol olması farklı çevre ortamlarının zengin   olmasından kaynaklanır.
Tüm canlılar yaşadıkları  çevreyle sürekli etkileşim halindedir.
Bir ağaç   köklerinden en üstteki yaprağına kadar üzerinde  birçok canlıyı barındırır ve birçok canlı için   besin kaynağı oluşturur.
Bu durum ağacın  canlı çevre ile etkileşimine örnektir.   Ağaç aynı zamanda toprak oluşumunda ve havadaki  oksijen karbondioksit dengesinin korunmasında   da görev yapar.
Bu durumda cansız çevre ile  etkileşimi örnektir.
Canlıların çevre ile   etkileşimi ekosistemlerdeki besin zincirlerinin  oluşumunu ve madde döngülerinin devamını   sağlamaktadır.
Çevre, hızlı nüfus artışı,  aşırı tüketim, fosil yakıtların kullanımı,   sanayileşme gibi durumlarla kötüye gitmektedir.  Dünyadaki çevre şartlarına bağlı olarak canlılarda   kitlesel yok oluşlar görülmekte, doğal yaşam  alanları bozulmaktadır.
Sürdürülebilir bir   çevre için insanlarda çevre bilincinin  artırılması ve bir an önce bu konuda tedbir   alınması gerekmektedir.
Her türün karakteristik  bir yapısı vardır.
Bu karakteristik özelliklerden   yararlanılarak canlılar arasında sınıflandırmalar  yapılmıştır.
Aynı türe ait bireylerde gözlemlenen   bu karakteristik farklılıklara varyasyon  adı verilir.
Varyasyonlar çevrenin etkisiyle   kalıtsal olarak gerçekleşebildiği gibi kalıtsal  olmadan da gerçekleşebilir.
Kalıtsal olmayan   varyasyonlara modifikasyon diyoruz.
Modifikasyonda  genler bir değişikliğe uğramaz ancak genlerin   işleyişinde bir değişiklik meydana gelir.  Bu varyasyonlar sadece bireyi etkiler ve   yavrulara aktarılmaz.
Ortamın sıcaklığı, ışık  miktarı, beslenme, kimyasal maddeler ve mekanik   etkiler modifikasyonlara sebep olabilir.  Güneş ışığının deri rengini koyulaştırması,   spor yapan kişilerin kaslarının gelişmesi, kaza  sonucu meydana gelen organ ve doku kayıpları,   aşırı beslenme sonucu meydana gelen obezite yavru  bireylere aktarılmaz.
Örneğin sıcaklığın etkisiyle   çuha çiçeği farklı renklerde çiçek açar.
15-25  santigrat derecede kırmızı renkli iken 25-35   santigrat derecede beyaz renkli çiçekler açar.  Aynı türe ait bireyler içerisinde gözlemlenebilen   kalıtsal çeşitlilikler kalıtsal varyasyonu  oluşturur.
Kalıtsal varyasyonlara mayoz,   döllenme ve mutasyon gibi olaylar sebep  olabilir.
Dil yuvarlayabilme ya da yuvarlayamama,   göz rengi, kan grubu gibi insanlarda bulunan  karakteristik özellikler genetik varyasyonlara   örnek verilebilir.
Kalıtsal varyasyonlar  insanlar dışında hayvan, bitki, mantar,   protist, bakteri, arke ve virüslerde de görülür.  Kalıtsal varyasyonlara yol açan mutasyon çevresel   etmenlerden dolayı DNA'nın nükleotit dizisinde  meydana gelen değişimlerdir.
Mutasyona, radyasyon,   ultraviyole ışınlar, X ışınları, radyoaktif  maddeler, bazı kimyasal maddeler ve ilaçlar,   virüsler sebep olabilmektedir.
Mutasyona sebep  olan bu etmenlere mutajen denir.
Mutasyonlar   canlının vücut hücrelerinde gerçekleşiyorsa  mitoz ile oluşacak yeni hücrelere aktarılır.   Vücut hücrelerinde gerçekleşen mutasyon eşeysiz  üreyen canlılar ve bitkilerde yavru bireylere   aktarılabilir.
Eşeyli üreyen canlılarda ise vücut  hücrelerinde meydana gelen mutasyon yavrulara   aktarılmaz.
Canlının gametlerinde mutasyon meydana  geliyorsa gametlerin döllenmesi ile oluşacak yavru   bireylere bu mutasyon aktarılmış olur.
Yumurta  ve sperme gamet adını veriyoruz.
Mutasyonlar   canlının fenotipi üzerinde etkili ya da etkisiz  olabilir.
Mutasyonlarla popülasyonun gen havuzunda   çeşitlilik ve değişim artar.
Mutasyonların  etkileri en kolay mikroorganizmalarda   incelenebilir.
Bu canlılarda üreme hızı  daha yüksektir.
Bakteriler, küf mantarları,   sirke sinekleri ve bitkiler mutasyonların tespiti  için değişik yöntemler kullanılarak incelenen   canlılara örnektir.
İnsanları deneylerde  kullanmak biyoetik açıdan uygun değildir.   Bu nedenle insanlardaki mutasyonların tespit  edilmesi yalnızca soyağaçlarını analiz etmekle   mümkün olabilmektedir.
Virüslerin hızlı mutasyon  geçirmeleri onlarla mücadeleyi zorlaştırmaktadır.   Vürüsler mutasyon sonucu ilaçlara direnç  geliştirilmektedir.
Hastalıklara sebep   olan virüsleri uzun vadede ilaçlarla yok etmek bu  nedenle etkili olmamaktadır.
Bu durum virüslerin   yaşama şansını arttıran yararlı bir mutasyondur.  Grip aşısının her yıl tekrarlanan dozlar halinde   kişilere uygulanması da bu nedenledir.
Bir  popülasyonda gerçekleşen kalıtsal varyasyonlar   ile değişen ortam koşullarına daha dayanıklı  ya da dayanıksız bireyler oluşabilir.
Belirli   kalıtsal özelliklere sahip olan bireylerin,  bu özelliklerinden dolayı diğer bireylere göre   yaşama ve üreme olasılıklarının daha yüksek  olması durumuna doğal seçilim adı verilir.   Doğal seçilim yoluyla meydana gelen değişim  süreci adaptasyonu oluşturur.
Adaptasyon,   bir canlının belirli bir çevrede hayatta  kalma, üreyebilme şansını artıran kalıtsal   özelliklerdir.
Adaptasyon yapısal, korunma,  taklit etme ve davranışsal olabilir.
Örneğin   bukalemunun renk değiştirmesi bir adaptasyondur.  Kurak bölge bitkilerinin yaprak ayası küçüktür.   Bu durum terleme ile kaybedilen su miktarını  azaltır aynı zamanda kurak bölge bitkilerinin   kütikulası kalındır.
Yine bu da su kaybını azaltan  bir adaptasyondur.
Bir popülasyona ait canlılarda   insanlar tarafından seçilen bazı özelliklerin  nesiller boyu aktarılmasının sağlanmasına yapay   seçilim adı verilir.
Yapay seçilim bazı bitki,  hayvan ve bakteri türlerinde uygulanmaktadır.   Örneğin süt verimi yüksek ineklerin  yetiştirilmesi yapay seçilim ile sağlanmıştır.
Canlılar ve Çevre
Canlılar ve Çevre Arasındaki İlişki 1 / 4
Canlılar ve Çevre Kavramları
Canlılar ve Çevre Kavramları