Genetik Mühendisliği ve Biyoteknoloji Uygulamaları

Bu videoda genetik mühendisliği ve biyoteknoloji  uygulamalarından bahsedeceğiz.
İlk olarak gen   teknolojileri ile başlayalım.
Biyolojideki  hızlı gelişim gen teknolojisi ve genetik   mühendisliğindeki biyoteknolojik çalışmaları  hızlandırdı.
Canlılar üzerinde uygulanan gen   teknolojileri hayatın birçok alanında yeni  ufuklar açtı.
Ayrıca genetik çalışmalar yapılırken   bilgisayar teknolojisinin de kullanılması  gelişimdeki hızı bir kat daha arttırdı.
Önemli   genetik mühendisliği çalışmalarından birisi  Genom Projeleridir.
Bu projelerde biyolojik   araştırmalarda önemli olan maya, meyve sineği,  fare ve benzeri diğer canlı türlerinin genom   haritalarının çıkarılması amaçlanmıştır.
1990  yılında da insan genomunun haritalanması amacıyla   İnsan Genom Projesi başlatılmıştır.
İnsan Genom  Projesi ve karşılaştırmalı genomik çalışmalar   diğer organizmalarla çok sayıda ortak genimiz  olduğunu göstermiştir.
Örneğin insan genlerinin   yaklaşık yüzde doksanı farelerle ortaktır.  İnsanlar üzerinde deney yapmak mümkün olmadığı   için model organizmalar kullanılır.
Yani model  organizmalar bilim insanlarının üzerinde çalışması   zor olan diğer türler hakkında bilgi edinmek  için kullandıkları canlılardır.
Peki acaba iyi   bir model organizmanın özellikleri nasıl olmalı?
  Tabii ki kolay büyüyebilmeli, kısa sürede nesil   verebilmeli, birçok yavru üretebilmeli, kolayca  mutasyona uğratılabilmeli ve çaprazlanabilmelidir.   Model organizmaları laboratuvar ortamında üretmek  ve bunların üretimlerini devam ettirmek düşük   maliyetli ve kolaydır.
Bir model organizma örneği  olan Drosophila melanogaster yani sirke sineği   insanda bulunan çeşitli hastalık genlerini taşır.  Bundan dolayı sirke sineği kullanılarak insan   genlerinin fonksiyonu hakkında bilgi edinilebilir.  Bu bilgiler ışığında pankreas kanseri, prostat   kanseri, lösemi ve diğer bazı hastalıklarla  ilgili çalışmalar yapılabilir.
Başka bir model   organizma örneği olan Sacchoromyces cerevisie yani maya mantarı  insana ait hastalık genlerinin benzerlerini   taşımasından dolayı yeni ilaçların denenmesinde  kullanılır.
Danio rerio yani zebra balığı da   model organizmadır.
İnsana ait birçok hastalık ve  gelişim genlerini taşır.
Bundan dolayı alzheimer,   kanser ve kalp hastalıklarının tedavisi için  geliştirilen yeni ilaçların denenmesinde   kullanılır.
Polimeraz zincir reaksiyonu  ki buna kısaca PCR diyoruz herhangi bir   organizmaya ait genomik DNA'daki özgün bölgelerin  çoğaltılmasını sağlayan basit ama çok başarılı   bir DNA sentezi yöntemidir.
PCR ile belirli  DNA parçalarının büyük miktarlarda kopyası   üretilir.
Metot basitçe nükleik asitlerin tüp  içerisinde uygun koşullarda çoğaltılması esasına   dayanır.
PCR yaygın olarak kalıtsal hastalıkların  teşhisi, genetik parmak izlerinin tanımlanması,   İnsan Genom Projesi ve diğer genom  projelerinde genlerin klonlanması,   babalık testi ve DNA hesaplanması gibi değişik  konularda yaygın olarak kullanılır.
Tek yumurta   ikizleri dışında her organizmanın genomundaki  baz dizilimi farklıdır.
Bireylerin çeşitlilik   gösteren tekrarlı DNA dizilerinin belirlenmesi  bireyin kendine özgü olan DNA parmak izinin   çıkarılmasına olanak sağlar.
Her bireyin DNA  parmak izi farklıdır.
DNA parmak izi yöntemi   suçluların tespitinde kullanılır.
Bu yöntemle olay  yerinde bulunan kan, sindirim atığı, tükürük, kıl,   tırnak ve doku kalıntıları kriminal çalışmalarla  incelenerek suçlunun bulunması sağlanır.
Ayrıca   DNA parmak izi yöntemi safkan hayvan ırklarının  belirlenmesi, babalık davaları, bitki ve hayvan   türlerinin korunması çalışmaları dahil çok geniş  bir uygulama alanına sahiptir.
Jel elektroforezi   saflaştırılmış nükleik asit ve proteinlerin  molekül ağırlığı, miktarı ve alt tiplerinin   saptanmasında yaygın olarak kullanılır.
En  çok kullanılan jel elektroforezi yöntemleri   agaroz jel elektroforezi ve poliakrilamit jel  elektroforezidir.
Nükleik asitler için genellikle   agaroz jel, proteinler için ise poliakrilamit jel  elektroforezi kullanılır.
Elektroforetik analiz   elektriksel bir alanda ve ortamda çözülmüş  moleküllerin elektrik yüklerine göre göç   etmeleri prensibine dayanır.
Büyük moleküller  jel üzerinde yürümekte zorluk çekerken küçük   moleküller daha hızlı ve rahat hareket edebilir.  Molekülün anoda yani artı kutba ya da katoda yani   eksi kutba doğru hareket etmesi molekül üzerindeki  net yük ile belirlenir.
Agaroz jel elektroforez   tekniği çeşitli amaçlar için izole edilen DNA ve  RNAların tanımlanabilmesi, temizliğinin kontrolü,   hangi formda olduğunun belirlenebilmesi,  büyüklüğünün saptanabilmesi ve özellikle   genetik mühendisliği teknikleri ile DNA yapısında  oluşturulan değişikliklerden sonra elde edilen   yeni formların incelenmesi yönünden önem taşır.  Özellikle tıpta ve biyokimyada kandaki çeşitli   protein ve lipitlerin ayrılması, tanınması  ve miktarlarının ölçülmesinde bu teknikten   yararlanılabilir.
Kök hücre ve gen  klonlamadan da başka bir videoda bahsedelim.