Roman ve Romanın Yapı Unsurları

Kunduz'da herkese merhabalar.
Bu dersimizi de yeni bir üniteye geçeceğiz.
Önceki derslerimizde şiir ünitesi üzerinde durmuştu.
Bu dersimiz de roman ünitesine başlayacağız.
Ilk olarak roman ve romanın yapı unsurları üzerinde duralım isterseniz.
Şimdi roman nedir?
Önce bir açıklamasını, tanımını yapalım, özelliklerini görelim, daha sonra yapı unsurlarına geçelim.
Bakın yaşanmış ya da yaşanabilecek olayları yer, zaman ve kişiye bağlı olarak anlatan uzun yazılar dır.
Olaylar bakın geniş ve ayrıntılı olur.
Neye göre hikayeye göre?
Eee, özelllikle de geniş bir zaman vardır.
Bakın öyküye göre zaman dilimi daha geniştir.
Kişi sayısı bakın dikkat.
Burası yine önemli, öyküye göre yine fazladır ve kahramanların tüm yönlere tanıtıldığını görüyoruz.
Yani hikayede mesele sadece kahramanın bir yönüne değinirken romanda tüm yönleri anlatılabilir.
Dünya edebiyatında ilk roman örneği olarak Ravel Reis'in Guardian Tura adlı eseri kabul edilir.
Modern romanın ilk örneği ise Cervantes'in Don Kişot adlı eseridir.
Bakın Türk edebiyatında roman ise Tanzimat dönemiyle birlikte görülmeye başlanır.
Yani Batılı anlamda, daha doğrusu roman adı ilk kez Tanzimat dönemiyle birlikte görülür.
Yoksa Tanzimat'tan önce Divan edebiyatında Mesnevî ler aslında bir çeşit romandır.
Olay çevresinde gelişir çünkü.
Ama Roman ismini biz ilk kez Türk edebiyatında Tanzimat dönemiyle birlikte görüyoruz.
Bakın Batılı anlamda Türk romanının kurucusu ise Halit Ziya Uşaklıgil dir ki Batılı anlamda ilk, modern anlamda ilk Türk romanını da yine Halil Ziya'nın Mai ve Siyah adlı eseridir diyebiliriz.
Şimdi romanın yapı unsurlarına bakalım bir olay demişiz.
Şimdi roman ana bir olay etrafında gelişen birçok yardımcı olaydan oluşuyor.
Yani ki biz buna serim, düğüm ve çözüm bölümleri diyoruz.
Tabii olayı anlatırken burada olay örgüsünün de ne olduğu üstünde durmamız gerekir.
Bakın olay örgüsü belli bir konu çevresinde varolan birden fazla olayın sebep sonuç ilişkisine bağlı olarak oluşturulan organik bir bütünüdür.
Yani belli bir konu çerçevesinde olacak ama birden fazla olay iç içe geçecek ama birbirine sebep sonuç ilişkisi ile bağlı olacak.
İkinci bakın birincisi olay dedik, ikinci yapım unsuru omuz, çatışma, çini romanlarda farklı düşüncelere ve özelliklere sahip olmaktan ya da hayat tarzından dolayı yaşanan anlaşmazlık durumudur çatışma hali.
Mesela Doğu ile Batı çalışması çatışması.
Pardon yani bir diyelim ki roman kahramanlarından biri Doğu'yu temsil eder, biri batıyı temsil eder.
Mesela iyi ve kötü çatışması doğru ve yanlış gibi.
Bunlar nedir?
Birer çatışma örneğidir arkadaşlar.
Üçüncü yapı unsuru muz kişidir.
Şimdi kişi, baş karakter ve yardımcı karakterler olmak üzere.
Romanda bir kere geniş bir kişi kadrosu olduğunu söyleyeceğiz.
Ama bu kişilerden mesela bir kısmı tip olurken bir kısmı karakter olabilir.
Peki tip nedir?
Karakter nedir?
İsterseniz bunlar üzerinde bir duralım.
Şimdi TİP.
Arkadaşlar bir düşüncenin ya da topluluğun zihniyetini temsil eden, insanları yücelten veya bayağı ulaştıran bu iki ifadede önemli bazı davranışları ve ruh hallerini abartılı bir biçimde üzerinde toplayan kişidir.
Ya tümden iyi midirler ya da kötü olurlar.
Bakın.
Bireysel değil toplum saldırlar, evrensel diller belli bir sınıfı temsil eden en genel özelliklere sahiptir.
Birçok eserde rastlanabilecek tek yönlü kişilerdir aynı zamanda.
Mesela cimri tipi, mesela züppe tipi, mesela baba tipi.
Mesela Moliere'in Cimri adlı eserinde Harp Vagon isimli bir tip var.
Yani bu mesela cimri bir tip.
Çok cümledir gerçekten.
Nedir bu?
Evrenseldir.
Yani belli bir sınıfı temsil eder, genel dir.
Yani birçok eserde rastlanabilir.
Yani cimri, cimri.
Birçok eserde cimri tipine rastlayabilirsiniz.
Çiftçilerimizden.
Diğeri de karakterdir.
Bakın karakter tipe göre insan gerçeğine daha yakındır.
Bir kere hemen şu ifadenin altını çizdik bakın değişken özelliktedir.
Yani kimseye benzemeyen, kendine özgü bir kişiliğe sahiptir.
Ve bakın tipler evrensel nitelik taşırken.
Karakterler bireysel nitelik taşır.
Bakın ve bunların davranışları da tahmin edilemez.
Yani sadece o esere hassastır.
Yani diyelim ki romanın başında iyi olan bir karakter, daha sonra bir olay yaşayıp kötü olabilir mesela.
İşte değişken olan, yani huyu, suyu veya romandaki görevi, eserdeki görevi değişen bu kişilere de biz karakter diyoruz.
Sıkça Sorular Sorular

 

Roman Nedir?

 

Roman, kurgusal bir hikayeyi anlatan, karakterlerin psikolojik ve duygusal gelişimlerini, çevrelerindeki dünyayı ve olayları konu alan uzun öykü türüdür. Romanlar genellikle bölümlere ayrılmış ve her bölümde farklı bir olay veya konunun işlendiği uzun bir metin şeklindedir.

Romanın tarihi oldukça eski dönemlere kadar uzanır. Antik Roma ve Yunan edebiyatında, Orta Çağ Avrupa'sında ve Osmanlı edebiyatında da benzer türler görülür ancak modern anlamda romanın gelişimi 18. yüzyılda gerçekleşir.

Romanlar genellikle kişisel gelişim, toplumsal sorunlar, tarih, aşk, macera, polisiye ve bilim kurgu gibi çeşitli konuları işlerler. Romanlar, okuyucunun kendisini hikayenin içinde hissetmesine ve karakterlerle empati kurmasına yardımcı olan ayrıntılı tasvirleri ve derin karakter analizleri ile bilinirler.

Romanın en önemli özelliklerinden biri, yazarın hayal gücüne dayalı olarak kendi kurgusal dünyasını yaratması ve okuyucunun bu dünyaya dalmış hissetmesini sağlamasıdır. Romanlar genellikle uzun olmaları nedeniyle, yazarın karakterleri, konuları ve dünya görüşünü daha ayrıntılı bir şekilde yansıtabilmesi için daha fazla alan sağlarlar.


Roman Türleri Nelerdir?

 

Roman, kendi içinde farklı türlere ayrılabilen bir edebi eserdir. Roman türleri, konu, yapı ve tarz gibi farklı özelliklere göre sınıflandırılabilir. İşte roman türleri hakkında genel bir bakış:

 

  1. Tarihi Roman: Tarihi romanlar, tarihi olay ve kişilikleri konu alan romanlardır. Tarihi gerçeklere dayanır ve kurgusal öğelerle desteklenir.
  2. Psikolojik Roman: Psikolojik romanlar, karakterlerin iç dünyalarına odaklanan romanlardır. Kişisel düşünceler, duygular ve zihinsel süreçlerin ayrıntılı bir şekilde ele alındığı eserlerdir.
  3. Bilim Kurgu Romanı: Bilim kurgu romanları, bilim ve teknolojinin gelişmiş olduğu farklı bir gelecekte geçen kurgusal hikayelerdir. Genellikle uzay, robotlar, yapay zeka, zaman yolculuğu, uzak gezegenler gibi unsurlar içerir.
  4. Aşk Romanı: Aşk romanları, romantizm ve duygusal bağlar üzerine kurulu hikayelerdir. Genellikle birbirine aşık olan iki karakterin hikayesini anlatır.
  5. Polisiye Roman: Polisiye romanlar, suç işleyenlerin yakalanması sürecini konu alan romanlardır. Genellikle cinayet, hırsızlık, kaçırma gibi suçlar ele alınır.
  6. Macera Romanı: Macera romanları, keşif, macera ve heyecan dolu olaylarla dolu hikayelerdir. Genellikle keşif, korsanlık, kaçış, savaş ve araştırma gibi unsurları içerir.
  7. Korku Romanı: Korku romanları, okuyucuları korkutmak amacıyla tasarlanmış romanlardır. Genellikle doğaüstü, karanlık ve ürkütücü unsurları içerir.
  8. Mizah Romanı: Mizah romanları, okuyucuları güldürmek amacıyla yazılmış eserlerdir. Karikatür, fıkra ve diğer mizah türleriyle benzer özellikler gösterir.
  9. Toplumsal Roman: Toplumsal romanlar, toplumsal sorunları, eşitsizlikleri, ayrımcılığı, adaletsizliği, yoksulluğu vb. konuları ele alan romanlardır. Genellikle siyasi bir mesajı olan eserlerdir.

Türk Edebiyatında Roman

 

Türk edebiyatında roman, Tanzimat Dönemi ile birlikte ortaya çıkmıştır. Tanzimat Dönemi yazarları, romanın Batı edebiyatındaki gelişimini takip ederek, Türk edebiyatına bu türü kazandırmışlardır. Türk edebiyatındaki roman tarihi, Tanzimat Dönemi'nden itibaren günümüze kadar uzanmaktadır.

Tanzimat Dönemi'nde, Ahmet Mithat Efendi, Namık Kemal, Şemsettin Sami gibi yazarlar, toplumsal sorunları ele alan romanlar yazmışlardır. Bu dönemde romanlar, Batı edebiyatının etkisi altında kaleme alınmıştır.

Servet-i Fünun Dönemi'nde, Ahmet Midhat Efendi'nin "Felatun Bey ile Rakım Efendi" adlı eseriyle birlikte, romanlarda hikaye öğesi daha önem kazanmıştır. Halit Ziya Uşaklıgil, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Mehmet Rauf, Ahmet Hikmet Müftüoğlu gibi yazarlar da bu dönemde roman yazmışlardır.

Cumhuriyet Dönemi'nde, romancılar toplumsal sorunları ele alan eserler yazmaya devam etmiştir. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat Nuri Güntekin, Kemal Tahir, Orhan Kemal, Sabahattin Ali gibi yazarlar, Türk edebiyatındaki önemli romancılardandır. Bu dönemde romanlar, sosyalist, gerçekçi ve psikolojik öğeleri bir arada bulunduran eserler olarak kaleme alınmıştır.

1960 Sonrası Dönem'de, yazarlar toplumsal konuların yanı sıra bireysel sorunları da ele alan romanlar yazmışlardır. Oğuz Atay, Adalet Ağaoğlu, Yaşar Kemal, Orhan Pamuk, Elif Şafak gibi yazarlar, Türk edebiyatında 1960 Sonrası Dönem'in önde gelen romancıları arasındadır. Bu dönemde romanlar, postmodern öğelerle zenginleştirilmiştir.

Türk edebiyatındaki roman geleneği, günümüzde de devam etmektedir. Genç yazarlar, farklı konular ve tarzlarla roman yazmaya devam etmektedir.


Dünya Edebiyatında Roman

 

Dünya edebiyatında roman, antik dönemden itibaren var olan hikaye anlatma geleneğinin evrimleşmesiyle ortaya çıkmıştır. Orta Çağ Avrupa'sında, şövalyelerin maceralarını anlatan şövalye romanları gibi, farklı tarzlarda romanlar yazılmıştır. Ancak modern roman, 18. ve 19. yüzyıllarda Avrupa'da gelişmiştir.

18. yüzyılda, İngiltere'de Daniel Defoe'un "Robinson Crusoe" adlı eseri ve Jonathan Swift'in "Gulliver'in Gezileri" adlı eseri, modern romana örnek teşkil etmiştir. Bu eserler, gerçekçi bir anlatım ve detaylı karakter tasvirleri ile dikkat çekmiştir.

19. yüzyılda, Fransa'da Gustave Flaubert'in "Madame Bovary" adlı eseri ve Rusya'da Lev Tolstoy'un "Savaş ve Barış" adlı eseri, modern romanın gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Bu dönemde romanlar, gerçekçi anlatımın yanı sıra romantik ve idealist öğeleri de bünyesinde barındırmıştır.

20. yüzyılda, dünya edebiyatında birçok önemli roman kaleme alınmıştır. James Joyce'un "Ulysses" adlı eseri, modernist edebiyatın en önemli örneklerinden biridir. William Faulkner'in "Absalom, Absalom!" adlı eseri, anlatı yapısı ve zaman kullanımı açısından yenilikçi bir yaklaşım sergilemiştir. Gabriel Garcia Marquez'in "Yüz Yıllık Yalnızlık" adlı eseri, büyülü gerçekçi bir anlatıma sahip olmasıyla dikkat çekmiştir.

Günümüzde, dünya edebiyatındaki roman geleneği devam etmektedir. Farklı kültürlerden yazarlar, farklı konularda ve tarzlarda romanlar yazmaya devam etmektedir.


Romanın Yapı Unsurları Nelerdir?

 

  1. Konu: Romanın ana fikrini ve işlediği konuyu belirleyen unsurdur. Konu, romanın temel olay örgüsünü oluşturur ve okuyucunun ilgisini çekmek için önemlidir.
  2. Olay: Romanın hikayesinin ilerlemesini sağlayan unsurdur. Romanın olayları, karakterlerin eylemleri ve kararları sonucu gelişir ve ana konuyu destekleyerek okuyucunun ilgisini çeker.
  3. Karakterler: Romanın önemli bir diğer unsuru karakterlerdir. Romanın karakterleri, hikayenin gelişmesinde ve okuyucunun karakterlerle bağ kurmasında önemli bir rol oynar.
  4. Mekan: Romanın geçtiği yerleri ifade eder. Mekan, romanın atmosferini ve okuyucunun olay örgüsüne bağlılığını artırır.
  5. Zaman: Romanın olaylarının gerçekleştiği zaman dilimini belirler. Romanın zaman unsuru, hikayenin duygusal yoğunluğunu artırarak okuyucunun bağlılığını pekiştirir.
  6. Anlatım Tekniği: Romanın yazılış tarzını ifade eder. Romanın anlatım tekniği, okuyucunun hikayeye olan yaklaşımını etkiler ve romanın başarısını belirler.
  7. Tema: Romanın işlediği temayı ifade eder. Romanın teması, okuyucunun hikayeye olan ilgisini ve romanın önemini belirleyen bir unsurdur.

Roman ve Hikaye Arasındaki Farklar Nelerdir?

 

Roman ve hikaye arasındaki farklar şunlardır:

 

  1. Uzunluk: Romanlar, genellikle daha uzun bir yazılı metindir. Hikayeler ise daha kısa ve öz anlatımlardır.
  2. Karakterler: Romanlar, birçok karakteri içerir ve bu karakterler genellikle daha derinlemesine işlenir. Hikayeler ise genellikle sınırlı sayıda karakter içerir ve karakterler daha yüzeysel bir şekilde tanıtılır.
  3. Olay Örgüsü: Romanlar, daha karmaşık bir olay örgüsüne sahiptir ve bu örgü genellikle daha fazla yan öykü içerir. Hikayeler ise daha sade bir olay örgüsüne sahip olabilirler ve yan öyküler daha azdır.
  4. Yer ve Zaman: Romanlar, genellikle birçok farklı mekanda ve zamanda geçen bir hikaye sunarlar. Hikayeler ise genellikle tek bir yerde ve zaman diliminde geçer.
  5. Ayrıntılar: Romanlar, ayrıntılarla dolu uzun ve karmaşık bir anlatımdır. Hikayeler ise daha az ayrıntı içerirler.
  6. Anlatım Tekniği: Romanlar, farklı anlatım tekniklerine sahip olabilirler. Hikayeler ise genellikle daha doğrudan bir anlatım tarzına sahiptirler.
  7. Tema: Romanlar, birçok farklı tema ve alt tema içerebilirler. Hikayeler ise genellikle daha sınırlı bir tema veya alt tema üzerine odaklanırlar.
Roman Türleri ve Yapı Unsurları
Romanın Yapı Unsurları 1 / 3
Roman ve Romanın Yapı Unsurları
Roman ve Romanın Yapı Unsurları