Atatürk Dönemi Dış Politika Gelişmeleri

Altıncı ikinci kazanımı olan dış politikada yaşanan gelişmeleri inceleyeceğiz.
Burada ilk kazanında üzerinde durduğumuz sorunlara odaklanacağız.
Daha çok bunlardan ilki yabancı okurlar.
Osmanlı'nın diğer devletlere verdiği ayrıcalıklar sonucu Osmanlı toprakları üzerinde bir çok yabancı okul açılmıştı.
Bu okullarda devletin herhangi bir denetim hakkı yoktu ve denetimsiz liğin sonucu olarak da bu okullarda zararlı misyonerler yetişiyorlar arkadaşlar.
Lozan'da yabancı okullar konusuna baktığımızda yabancı okullarıyla ilgili kuralları Türk hükümeti koyması kararlaştırıldı ve faaliyetlerini bu şekilde devam edebileceklerdir.
Daha sonrasında Tevhid i Tedrisat Kanunu ile bu okulların hepsi Milli Eğitim Bakanı'na bağlandı.
Yabancı okullara Türkçe okutmak şartıyla tarih ve coğrafya dersleri konuldu ve dersleri Türk öğretmenler verdi.
Arkadaşlar.
Tüm okullar Türk müfettişler tarafından denetlendi.
Yabancı okullar konusunda en çok Fransa'yla sorun yaşamışız arkadaşlar.
İkinci konumuz dış borçlar sorunu.
Osmanlı dış ülkelerden aldığı borçların faizini bile ödeyemez hale gelmiş ve iflas etmişti.
Arkadaşlar bilinmeyen savaş öncesinde birinci ünite de yine aynı şekilde bahsettiğimiz Düyun u Umumiye ile birçok devlet alacakları karşılığı Osmanlı'nın bazı gelirlerine el koymuştu.
Lozan'da dış borçlar konusuna baktığımızda Osmanlı'nın borçları Osman'dan ayrılan devletler arasında paylaşılmıştır.
Tabii ki en çok pay da Türkiye'de yetene kalmıştı.
1929 kriziyle Türkiye borçların ödenmesinde sorun yaşamıştı.
Türkiye ve Fransa arasında 1933 yılında yeni bir anlaşma imzalandı ve borçların taksitleri uzatıldı ve daha sonrasında borçlar düzenli olarak ödedim, ödenmeye başlandı ve Osmanlı'dan kalan son borç 1954 yılında ödendi.
Arkadaşlar ve dış borçlar sonunu böylelikle bitti.
Üçüncü konumuz arkadaşların Musul sorunu.
Burada Mondros sonrası yani birinci yasa sonrası Musul, İngilizler tarafından işgal edildi.
Son Mebusan Meclisi toplantısında da Musul Misak ı Milli Sınırı İlçesi'ni sayılmıştı.
Lozan'da Musul konusuna bakacak olursak, Musul konusu Lozan'da çözülemedi. Lozan sonrası iki devletin yani İngiltere ve Türkiye arasında görüşmelerin görüşmeleri sonrasında karara bağlanması kararlaştırıldı.
1924 yılı İstanbul görüşmelerinde iki devlet arasında başlayan görüşmelerde sonuç çıkmadı ve konu Milletler Cemiyeti'ne taşındı.
Arkadaşlar.
Milletler Cemiyeti, Musul'un Irak'a bırakılmasına karar verdiyse de Türkiye bunu kabul etmedi.
Fakat Doğu'da çıkan siyaset isyanla birlikte Türkiye bu sorunla pek ilgilenmedi ve Ankara anlaşması sonucunda Musul Irak'a bırakıldı ve günümüzde olan Türkiye Irak sınırı çizildi.
Arkadaşlar.
Dış politikalarda yaşanan gelişmelerde dördüncü konumuz nüfus mübadelesi.
Sorun arkadaşlar.
Lozan görüşmeleri devam ederken azınlık sorunun çözümüne yönelik Türk Rum Nüfus Mübadelesi ne dair sözleşme imzalandı.
Yunanistan ve Türkiye arasında sözleşmeye göre Anadolu'daki Rumlar ve Yunanistan'daki Türkler yer değiştirilecek.
İstanbul'daki Rumlar ve Batı Trakya'daki Türkler bu modda mübadelenin dışında bırakılacaktı.
Fakat Yunanistan anlaşmaya uymayarak Anadolu'daki Rumların kalmasını sağlamaya çalıştı.
Yaşanan sorun bir süre çözülmezse de İtalya'nın Akdeniz'de saldırgan bir tutum izlemesi iki devleti doğal olarak birbirine yakınlaştırdı.
Ve 10 Haziran 1930 yılında imzalanan Ankara Anlaşması ile mübadele gerçekleşti ve sorun çözüldü arkadaşlar.
Diğer bir konumuz Boğazlar.
Sorun arkadaşlar.
Lozan'da boğazların askerlerden arındırılması ve başında Türk bir Türk biri olan komisyon kurulması kararlaştırılmıştı.
Bu durum egemenlik haklarımıza aykırıydı.
1936 yılında Türkiye Milletler Cemiyeti'ne başvurarak bu konuyu çözüme kavuşturmak istemişti.
Nitekim İsviçre'nin Montrö şehrinde bin dokuz yüz otuz altı yılında yapılan görüşmeler sonucu Montrö Boğazlar Sözleşmesi imzalandı.
Arkadaşlar böylelikle komisyon kaldırılarak Boğazlar Türkiye'ye tamamiyle bırakılmıştı.
Boğazlarda artık asker asker bulunduran bilme hakkını da elde etmiştik arkadaşlar böylelikle.
Diğer bir konumuza Arkadaşlar Milletler Cemiyeti'ne giriş, birinciye savaş sonrası dünya barışının korunması için Milletler Cemiyeti kurulmuştu.
Musul sorunu sırasında İngiliz yanlısı bir tutum izlemiş olması Türkiye'yi Milletler Cemiyeti'ne karşı rahatsız etmişti. Bu nedenle Türkiye uzun bir süre cemiyeti üyelik başvurusu yapmamıştı.
Fakat Türkiye'nin barışçı bir politika izlemesi sonucu İspanya ve Yunanistan, Yunanistan Türkiye'yi cemiyeti davet etti ve böylelikle Türkiye Milletler Cemiyeti'ne katılmıştı.
Arkadaşlar.
Milletler Cemiyeti'ne götürdüğümüz sorunlara baktığımızda Musul sorunu, Hatay sorunu, boğazlar ve nüfus mübadelesi var arkadaşlar.
Diğer bir konuğumuz Balkan and Mantı.
Almanya ve İtalya yeni silahlanarak saldırgan bir tutum çizmeye izlemeye başlamıştı arkadaşlar.
1930'lu yıllardan sonra bu yayılmacı politikadan Türkiye ve Balkan devletler oldukça endişeliydi.
Nitekim bu durum sonucu Türkiye ve Balkan devletleri biraraya geldi ve 1934 yılında Balkan Antlaşması imzalandı.
Üye ülkelere baktığımızda Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya var arkadaşlar.
Bu anlaşma sonucu Türkiye batı sınırlarını güvenceye almıştı arkadaşlar.
Son konumuz.
Sadabat Paktı.
İtalya'nın 1935 yılında Habeşistan'a saldırması, Orta Doğu'da güvenliği tehlikeye düşürmüştü.
Bunun üzerine Türkiye ve bölge ülkeleri iş birliği için bir araya geldi ve çalışmalar sonucu 1937 yılında Sadabat Paktı imzalandı.
Yine üye ülkelere baktığımızda Türkiye, İran, Irak ve Afganistan'ı görüyoruz.
Türkiye doğu sınırlarını güvence altına almış olsa da İkinci Dünya Savaşı ile bu ittifak grupları dağılmıştır.
Arkadaşlar.
Sorularımıza bakacak olursak ilk sorumuz Balkan rantına hangi devlet dahil değildir diye diye sormuyoruz.
Yunanistan, Romanya, Yugoslavya bu pay da dahil iken Bulgaristan bir Balkan ülkesi olmasına rağmen bu paktı dahil değildi.
Bu yüzden cevabımız C şıkkı.
İkinci sorumuz Türkiye Milletler Cemiyeti'ne nasıl, nasıl dahil olmuştur diye sormuyoruz.
Burada Musul sorununda Türkiye her ne kadar Milletler Cemiyeti'ne uzak kalsa da daha sonrasında barışçıl politika izlemesi sonucu İspanya.
Ve Yunanistan'ın davetiyle.
Yunanistan'ın davet ile 1932 yılında Milletler Cemiyeti'ne dahil oldu arkadaşlar.
Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası
Dış Politikada Yaşanan Gelişmeler 1 / 1
Atatürk Dönemi Dış Politika Gelişmeleri
Atatürk Dönemi Dış Politika Gelişmeleri