Hukuk Alanında Yapılan Gelişmeler

Şimdi hukuk alanında yapılan ilk hatalara bakalım.
Burada 1921 24 Anayasasını görüyoruz.
Normalde 21 anayasası ne idi?
Olağanüstü bir anayasayı artık cumhuriyetten sonra ne oluşturuldu?
1924 Anayasası'nın oluştuğunu görüyoruz.
Tabii bu anayasadan 1921 ve 24'ü karşılaştırmalı halini göstereceğim size.
Öncelikle 1914 anayasasının kabul edilmesi önemli bir inkılap.
Medeni Kanun'un kabul edilmesi, kadınlara daha fazla haklar vermesi bakımından önemli.
Almanya'dan Deniz Ticaret Kanunu alıyoruz.
İtalya'dan ceza kanunu alacağız.
Atatürk ilkelerinin anayasaya girmesini göreceğiz burada.
Koparan da bu toplumsal alanda yapılan icraatlara baktığımız zaman kılık kıyafet değişimi yaşanması, tekke ve zaviyelerin, türbelerin kapatılması, takvim, saat, ölçü birimlerinin değiştirilmesi, Soyadı Kanunu'nun kabul edilmesi, lakap ve unvanların kaldırılması, hafta tatili, cumadan pazar alınması.
Bunlardan bazı başlıkları biraz taçlandıracağız.
Şimdi Anayasa'yla devam edelim.
Şimdi 1921 Anayasası'ndan daha önce bahsetmiştik.
Ama burada bir karşılaştırma yapalım.
Yirmi birle, yirmi dört anayasası.
Neler farklı veya neler.
Aynı kısa ve özdür 21 Anayasası.
Çünkü olağanüstü bir anayasa.
Bunu öyle bilelim.
Savaş anayasası çünkü.
24 Anayasası ise 1921 e göre uzundur.
Hem de çok fazla değişikliğe uğramıştır.
Birazdan söyleyeceğiz.
Burada başkent ve devlet rejimi belli değil arkadaşlar.
Ama 1914 yılında biliyoruz.
Başkentimiz artık Ankara ve rejim de Cumhuriyet olarak belirlenmiştir ve 24 Anayasası'na girmiştir.
Burada güçler birliği ilkesi vardır.
Yasama, yürütme, yargı tek bir yerde toplanmıştır.
Ama 1924 Anayasası'nda yargının ayrıldığını görüyoruz.
Mesela güçler ayrılığı.
Burada mahkemelerin yavaş yavaş ayrıştığını görürüz.
Yani bağımsız mahkemeleri görürüz.
Güçler birliğinde, 1924 Anayasası'nda, 1921'de temel hak ve özgürlüklere yer olmamıştır.
Ama 1924 Anayasası'nda ise temel hak ve özgürlüklere yer vardır arkadaşlar.
1937 yılına kadar da geliştirilmiştir sürekli.
1901 Anayasası'nda Meclis hükümet sistemi vardır.
Yani Meclis Başkanı hükümetin de başkanıydı içinden.
Milletvekillerini kendileri seçiyorlar. Adı gibi çift dereceli seçim sistemine sahiplerdi.
1924 Anayasası'nda Cumhuriyet Partisi kuruldu.
Cumhuriyet Halk Fırkası'nın bahsediyorum ve artık kabine sistemine geçildi.
Tamam, 1921 Anayasasında herhangi bir parti yoktur, sadece gruplar vardır.
Ama burada 1914 Anayasası'nda çok partili hayat denemeleri olmuştur.
Mesela Terakkiperver Fırkası, Serbest Cumhuriyet Fırkası gibi partiler olmuştur ama kapatılmıştır.
Yine de 1914 Anayasası'na böyle bir partili hayat olmuş.
21 Anayasası'nda şehri, işleri yani Dini İşleri Türkiye Büyük Millet Meclisi yerine getirir.
Tamam burada ise devletin dini İslam'dır maddesini görüyoruz.
Halifeliğin kaldırıldığını, onun yerine böyle bir madde eklendiğini biliyoruz.
1924 senesinde yine çok az değişiklik olmuştur 21 Anayasası'nda ama 24'te ise çok fazla değişiklikler olmuştur denir.
Şunu da diyebiliriz 24 için en uzun süre yürürlükte kalan anayasadır.
Şimdi hukuk alanda şunları biraz daha detaylı duralım.
Hukuk alanında yapılan icraatlara baktığımız da değil, din, mezhep ayrımı yapılmaksızın ülkede hukuk birliği sağlanmak istenmiştir.
Osmanlı zamanında bir hukuk birliği yoktu.
Gayrimüslimlerin mahkemesi ayrı Müslümanlar için ayrıydı.
Tabi o dönemin şartlarına göre o gerekiyordu.
Ama işte yeni milli, ulusal bir devletimiz var ve bunun içinde azınlıklar şunlar bunlar olmasın, tek bir mahkeme olsun, tek bir yargılama olsun denmiştir.
Burada öncelikle 24 Anayasası'nın hazırlanması hukukla alakalı.
Yine 1961 yılına kadar yüklü olan bir anayasa, devletin dini İslam'dır maddesi bu anayasadan çıkartılmıştır.
Yani laik bir hale getirilmiştir.
Bu önemli.
Bin doktor yedide de laiklik ilkesi anayasaya girmiştir.
Zaten anayasadan, bu anayasadan detaylı bir şekilde bahsettim.
Hatta 1921 ile yirmi dördün karşılaştırmasını da yaptım, oradan bakabilirsiniz.
Şimdi 1414 Anayasası'nda değişikler şöyle.
Halifelik kaldırıldı.
Ne zaman?
1924'te kaldırılmıştı, ne oldu?
Bu sefer de devletin resmi dini İslam'dır maddesi getirildi.
Aynı yıl yine devletin dini İslam'dır kaldırıldı. Bu sefer 1928'de bu kaldırılıyor.
Ne getiriliyor?
Türkiye Cumhuriyeti laik, modern bir devlettir.
Maddesi getiriliyor.
Yani laikliğe geçiliyor.
28'de Tamam, kadınlarımıza bazı haklar veriliyor.
Seçme, seçilme, siyasi haklardan bahsediyoruz.
1930'da Belediye 33 muhtar seçilme, 30 4'te milletvekili seçilme hakları anayasaya giriyor.
Yine 1934 değişikliği yani 24 anayasasının 34 değişikliğinde seçim yaşı 22'den 18'e düşürülüyor.
Aynı zamanda bu Cumhuriyetçilere vesaire de giriyor.
Yine 24 Anayasası'nın 37.
Değişikliğinde Atatürk ilkeleri, Anayasa.
Girmiş oluyor.
O 6 ilke.
Yine 24 Anayasası'nı 1945 yılında yapılan değiştiğine göre, anayasanın dili sadece dinliyor ama 1950 iki Demokrat Parti zamanında tekrar eski haline döndürülüyor.
1940 Anayasasının 40 6'daki değişikliğinde ise çift dereceli seçim sisteminden tek dereceli seçim sistemine geçiş yapılıyor.
Tabi bu daha demokratik bir sistem diyoruz.
Peki 24 Anayasası nasıl bitiyor?
27 Mayıs 1960 darbesi sonunda kaldırılıyor.
Evet bu şekilde ifade etmiş olalım.
Türk Medeni Kanunu 17 Şubat 1926.
Hocam Osman zamanında ne vardı?
Mecelle vardı.
Özetle Tanzimat döneminde vesaire hazırlanmış bir kanundur.
Kadınların evlenme, boşanma, miras gibi haklarını düzenliyordu.
Ama dini kurallara göre yeni kurulan devlette ise din değil rast yönelik vardı.
Bilimsellik ve akılcılık vardı.
İşte Türk Medeni Kanunu da Türk kadınlarının ihtiyaçlarından doğan bir kanundur ve özellikle İsviçre Medeni Kanunu burada kabul edilmiş.
Niye?
Çünkü hem demokratik olması bakımından hem de Türk toplum yapısına uygun olması bakımından seçildiğini bilelim.
Ne var içinde?
Kişi hak ve özgürlükleri var.
Borçlar, aile, miras.
Vatandaşların birbirleri olan bütün ilişkilerini kapsayan bir kanundur.
Daha çok kadınlarımıza erkeklerle eşit olma fırsatı tanımıştır.
Yani laik olması, kadın erkek eşitliğini sağlaması bakımından önemli bir yer tutar.
Sorunlara da akılcı ve pratik çözümler getirmesi bakımından da önemlidir. Özellikle Medeni Kanun yani laikliği barındırır.
Halkçı lığı barındırır.
İnkılap açlığı barındırır.
Burada toplumsal ve ekonomik alanda erkek kadın eşitliğini sağlandığını görebiliriz.
Çünkü evlenme, boşanma, miras dediğimiz için hepsini içine alıyor.
Yani toplumsal ve ekonomik olduğunu anlayabiliriz.
Kadınlar istediği mesleğe girme ve boşanma hakkına sahip.
Burada yine tek eşli evlilik esası getirilmiştir.
Resmi nikah getirilmiştir.
O yüzden de önemli ve evlilikte yaş sınırı zorunluluğu getirilmiştir.
Yani artık küçük kızlar evlendiriliyor.
Yine mahkemelerde kadınlara şahitlik veriliyor.
Daha önce erkekler şahit oluyordu.
Kadınlar olamıyordu.
Burada kadınlar da şahit olabiliyor.
Yani azınlıklar da dahil bütün vatandaşların medeni kanuna tabi olması bu kanunla olmuştur diyebiliriz.
Artık yabancı elçilikler, konsolosluklar kendi kafasına göre mahkeme kur almayacaklar.
Bu da ne demektir?
Hukuk birliğinin sağlanması demektir.
Yani burada ne önlenmiş oluyor?
Avrupalıların, Batılıların içişlerimize karışması önlenmiş oluyor arkadaşlar.
Sonuç olarak baktığımızda hukuk birliğinin sağlandığını görüyoruz.
Patrikhane de konsolosluk mahkemelerinin artık son bulduğunu görüyoruz.
Içişlerimize karışan yollar artık batılılar.
Bunu da söyleyebiliriz.
Yine Türk ailesi modernleşmeye başladığını görüyoruz.
Artık küçük yaşta evlilikler yaşanmıyor.
Burada bir yasaklama getirildi.
Kadın erkek eşitliği ekonomik ve sosyal bakımdan sağlandığını görüyoruz.
Diğer kanunlara baktığımızda ise mesela Almanya'dan Ticaret Kanunu getiriliyor.
Deniz Ticaret Kanunu, İsviçre'den bir de Borçlar Kanunu getirmişiz.
İtalya'dan da ceza kanunu getireceğiz.
İleriki dönemlerde İslam da aldığımız ceza kanunları var.
Yani bunlarla bizi diğer getirmiş olduğumuz yasalar.
Peki neden biz yasa yapmıyoruz?
Niye bizim yasamız o ilk dönemlerde?
Çünkü hukukumuz yok arkadaşlar.
Bu yüzden de hukuk mektebi açılıyor.
Ankara Hukuk Mektebi açılacak.
Hukukçu yetiştirmek için burada unuttuğumuz tek kanun da Fransa var.
Herhalde Fransa'dan da idari kanun getirmişiz dir.
Bunu da burada belirtmiş olalım.