Kök, kara hayatına uyum sağlamış bitkilerde gövdenin ters yönünde yerçekimi doğrultusunda toprak içine doğru büyüyen bitki organıdır. Bitkiyi toprağa bağlar ve topraktan bitkinin ihtiyacı olan su ve minerallerin alınmasını sağlar.
Kloroplast taşımadığı için yeşil renkli değildir yani kök hücreleri fotosentez yapamaz.
İlk olarak kökün boyuna kesitini inceleyelim.
Kök ucunda kaliptra, kaliptranın üst tarafında ise kesin sınırlarla ayrılmayan 3 bölge bulunur.
Bu bölgeler bölünme, uzama ve en üstte olgunlaşma bölgesidir.
Bölünme bölgesinde uç meristem hücreleri bulunur.
Uç meristem kaliptra tarafından korunur.
Kaliptraya yüksük adını da veriyoruz.
Uç meristemin mitoz bölünme hızı yüksektir.
Bu hücrelerin sürekli bölünmesi kökün hızla uzamasını sağlar.
Uzama bölgesinde bulunan hücrelerin boyları kendi uzunluklarının on katı kadar uzayabilir.
Uzayan hücreler iç içe farklı tabakalar oluşturur.
Bu tabakalar da farklı dokuların oluşturulmasında görev alır.
Olgunlaşma bölgesinde emici tüy hücreleri bulunur.
Emici tüyler toprak çözeltisinden su ve suda çözülmüş minerallerin alınmasını sağlar.
Emici tüylerin ömrü çok kısadır.
Kökün uzaması sırasında zarar gören emici tüylerin yerine sürekli yenileri eklenir.
Emici tüylerin hücre duvarında selüloza ek olarak pektin de bulunur.
Pektin, emici tüylerin yapışkan özellik kazanmasını sağlar.
Böylece toprak ve suyu çekerek emilimini kolaylaştırır.
Şimdi de tek çenekli bitkide kök enine kesitini inceleyelim.
En dışta örtü doku olan epidermis tabakası bulunur.
Kök epidermisinde kütikula bulunmaz.
Hatırlarsanız kütikulanın su kaybını azaltmak gibi bir görevi vardı.
Epidermisin altında genellikle parankima hücrelerinden oluşan korteks tabakası bulunur. Korteksin en iç kısmını endodermis tabakası oluşturur.
Endodermis korteks ile iletim dokusunun yer aldığı merkezi silindir arasında madde girişini kontrol eden bir engel oluşturur.
Su ve minerallerin endodermis tabakasından seçilerek geçmesinin nedeni hücre duvarlarının su geçirmez bir madde olan süberin ile kaplı olmasındandır. Süberin ile kaplı olan bu kısımlara kasbari şeridi denir.
Geri kalan bölümlerde süberin yoktur.
Su süberinsiz duvarlardan kolayca geçer ve merkezi silindire ulaşır.
Kökün merkezinde iletim demetlerini içeren merkezi silindir bulunur. Merkezi silindirin en dış tabakası periskldır. Periskl camlı ve ince çeperli parankima hücrelerinden oluşur.
Periskl, meristematik karakterde bir dokudur.
Bir veya birkaç sıra hücre tabakasından oluşur.
Bütün tohumlu bitkilerde yan kökler periskldan oluşur.
Merkezi silindirin en iç kısmında bulunan hücreler farklılaşmamış parankima hücreleri olarak kalır.
Bu bölge öz olarak adlandırılır.
Şunlar ise iletim demetleri yani ksilem ve floem.
Şimdi çift çenekli bitkilerdeki kök enine kesitini inceleyelim.
En dışta yine epidermis altında korteks bulunur.
Şunlar da tabii ki emici tüyler.
Turuncu olan kısım yine endodermis.
Tabi burada perisklda bulunuyor.
Çift çenekli olduğu için bunda kambiyum var.
Kambiyum büyüme döneminde bölünerek yeni iletim demetlerini oluşturur.
Böylece sekonder büyüme ile kökte enine kalınlaşma gerçekleşir.
Kambiyumun bölünen hücrelere merkeze doğru ksilemi, çevreye doğru da floemi oluşturur.
Ksilemler yıldız şeklinde ortada dizilir.
Fark ettiyseniz tek çeneklilerde olan öz bölgesi burada yok ve çift çeneklilerdeki kambiyum da tek çeneklilerde yok.
Ayrıca floem ve ksilemin dizilişi de farklı.
Bitkilerde saçak kök ve kazık kök olmak üzere iki kök tipi bulunur.
Saçak kök sisteminde ana kök fazla gelişmediğinden gövdenin tabanından gelişen yan kökler, ana kökle hemen hemen aynı kalınlıktadır.
Çimen gibi otsu bitkilerde saçak kökler bitkiyi toprağa sıkıca bağlar.
Saçak kökler iyi bir yer örtüsü oluşturdukları için erozyonun önlenmesinde de oldukça önemlidir.
Buğday, arpa, mısır, pırasa gibi tek çenekli bitkilerde genellikle saçak kök bulunur.
Kazık köklerde ana kök iyi gelişmiş, kalınlaşmış ve toprağın içine doğru uzamıştır. Periskldan oluşan yan kökler ise ana köke bağlı ve fazla gelişmemiştir.
Fasulye, havuç, lahana, gelincik gibi çift çenekli bitkiler ve açık tohumlu bitkilerin kökleri kazık köktür. Kazık kök sistemine sahip bitkiler karasal ve kurak ortama adapte olmada daha başarılıdır.
Kloroplast taşımadığı için yeşil renkli değildir yani kök hücreleri fotosentez yapamaz.
İlk olarak kökün boyuna kesitini inceleyelim.
Kök ucunda kaliptra, kaliptranın üst tarafında ise kesin sınırlarla ayrılmayan 3 bölge bulunur.
Bu bölgeler bölünme, uzama ve en üstte olgunlaşma bölgesidir.
Bölünme bölgesinde uç meristem hücreleri bulunur.
Uç meristem kaliptra tarafından korunur.
Kaliptraya yüksük adını da veriyoruz.
Uç meristemin mitoz bölünme hızı yüksektir.
Bu hücrelerin sürekli bölünmesi kökün hızla uzamasını sağlar.
Uzama bölgesinde bulunan hücrelerin boyları kendi uzunluklarının on katı kadar uzayabilir.
Uzayan hücreler iç içe farklı tabakalar oluşturur.
Bu tabakalar da farklı dokuların oluşturulmasında görev alır.
Olgunlaşma bölgesinde emici tüy hücreleri bulunur.
Emici tüyler toprak çözeltisinden su ve suda çözülmüş minerallerin alınmasını sağlar.
Emici tüylerin ömrü çok kısadır.
Kökün uzaması sırasında zarar gören emici tüylerin yerine sürekli yenileri eklenir.
Emici tüylerin hücre duvarında selüloza ek olarak pektin de bulunur.
Pektin, emici tüylerin yapışkan özellik kazanmasını sağlar.
Böylece toprak ve suyu çekerek emilimini kolaylaştırır.
Şimdi de tek çenekli bitkide kök enine kesitini inceleyelim.
En dışta örtü doku olan epidermis tabakası bulunur.
Kök epidermisinde kütikula bulunmaz.
Hatırlarsanız kütikulanın su kaybını azaltmak gibi bir görevi vardı.
Epidermisin altında genellikle parankima hücrelerinden oluşan korteks tabakası bulunur. Korteksin en iç kısmını endodermis tabakası oluşturur.
Endodermis korteks ile iletim dokusunun yer aldığı merkezi silindir arasında madde girişini kontrol eden bir engel oluşturur.
Su ve minerallerin endodermis tabakasından seçilerek geçmesinin nedeni hücre duvarlarının su geçirmez bir madde olan süberin ile kaplı olmasındandır. Süberin ile kaplı olan bu kısımlara kasbari şeridi denir.
Geri kalan bölümlerde süberin yoktur.
Su süberinsiz duvarlardan kolayca geçer ve merkezi silindire ulaşır.
Kökün merkezinde iletim demetlerini içeren merkezi silindir bulunur. Merkezi silindirin en dış tabakası periskldır. Periskl camlı ve ince çeperli parankima hücrelerinden oluşur.
Periskl, meristematik karakterde bir dokudur.
Bir veya birkaç sıra hücre tabakasından oluşur.
Bütün tohumlu bitkilerde yan kökler periskldan oluşur.
Merkezi silindirin en iç kısmında bulunan hücreler farklılaşmamış parankima hücreleri olarak kalır.
Bu bölge öz olarak adlandırılır.
Şunlar ise iletim demetleri yani ksilem ve floem.
Şimdi çift çenekli bitkilerdeki kök enine kesitini inceleyelim.
En dışta yine epidermis altında korteks bulunur.
Şunlar da tabii ki emici tüyler.
Turuncu olan kısım yine endodermis.
Tabi burada perisklda bulunuyor.
Çift çenekli olduğu için bunda kambiyum var.
Kambiyum büyüme döneminde bölünerek yeni iletim demetlerini oluşturur.
Böylece sekonder büyüme ile kökte enine kalınlaşma gerçekleşir.
Kambiyumun bölünen hücrelere merkeze doğru ksilemi, çevreye doğru da floemi oluşturur.
Ksilemler yıldız şeklinde ortada dizilir.
Fark ettiyseniz tek çeneklilerde olan öz bölgesi burada yok ve çift çeneklilerdeki kambiyum da tek çeneklilerde yok.
Ayrıca floem ve ksilemin dizilişi de farklı.
Bitkilerde saçak kök ve kazık kök olmak üzere iki kök tipi bulunur.
Saçak kök sisteminde ana kök fazla gelişmediğinden gövdenin tabanından gelişen yan kökler, ana kökle hemen hemen aynı kalınlıktadır.
Çimen gibi otsu bitkilerde saçak kökler bitkiyi toprağa sıkıca bağlar.
Saçak kökler iyi bir yer örtüsü oluşturdukları için erozyonun önlenmesinde de oldukça önemlidir.
Buğday, arpa, mısır, pırasa gibi tek çenekli bitkilerde genellikle saçak kök bulunur.
Kazık köklerde ana kök iyi gelişmiş, kalınlaşmış ve toprağın içine doğru uzamıştır. Periskldan oluşan yan kökler ise ana köke bağlı ve fazla gelişmemiştir.
Fasulye, havuç, lahana, gelincik gibi çift çenekli bitkiler ve açık tohumlu bitkilerin kökleri kazık köktür. Kazık kök sistemine sahip bitkiler karasal ve kurak ortama adapte olmada daha başarılıdır.