Bu dersimiz de 1950'ye 1980 yılları arasında Türk tiyatrosunun özellikleri üzerinde duracağız ve bu dönemde eser veren sanatçılarımıza değineceğiz.
İsterseniz her zaman yaptığımız gibi önce bu dönemin genel özelliklerinden bahsedelim.
Daha sonra da sanatçılarımızdan bahsetmeye başlayabiliriz.
Şimdi tiyatro bu dönemde teknik açıdan ilerleme göstermiştir.
Bakın Tanzimat'la başlayan serüven tabii modern anlamda Tanzimat'la başlayan Serveti Fünun milli edebiyat döneminde daha da geliştirmiştir.
Ama Cumhuriyet döneminden itibaren artık tiyatro yavaş yavaş mecrasına doğru o uzmanlaşma noktasında teknik açıdan ilerleme seviyesine gelmiştir.
Bakın bir çok şehirde devlet tiyatrosu açılmış, turneler düzenlenmiş ve Türkiye'nin her yerine bu şekilde bakın gidilmiştir.
Toplumsal konular, yurt problemleri, kadının toplumsal hayattaki yeri, köy, töre, değer yargıları, kuşak çatışmaları da bu dönem içerisinde en çok işlenen konular arasındadır.
Bakın yerli ve çeviri oyunların sayısı artmış.
Yani sadece sanatçılarımızın yazmış olduğu yerli oyunlar değil, aynı zamanda bakın çeviri oyunların da sayısı artmış ama bunların yanında bir çoğu uyarlama olan müzikli oyun türünde de eserler verilmiştir.
Yani sadece yerli ve çeviri oyun değil, müzikal oyunlar da var.
Sosyal değişimlerin birey ve toplum üzerindeki etkileri sosyal ve psikolojik açıdan ele alınmış.
Yani sosyal değişimlere de, toplumları etkileyen, kişileri etkileyen değişimlere de yer verilmiş.
Türk ve dünya tiyatrosunu incelemek için 1958'de Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nde bir tiyatro enstitüsü kurulmuştur.
İşçi ve köylü sınıfının sorunları bakın dikkat önemli.
İşçi ve köylü sınıfının sorunları üzerinde de durulmuş.
Özellikle de orta sınıf ailelerin yaşadığı ekonomik ve toplumsal sorunlar.
Gecekondu hayatı toplumun yaşam biçimi değil, özellikleri ile birlikte sahnede gösterilmiştir.
Bakın yani bunların sorunlarına değinilmiş ama aynı zamanda değinirken de dil özellikleri de işin içerisine dahil edilmiştir.
Bakın Kabare Tiyatrosu da yine bu dönem içerisinde örnekleri verilen bir tiyatro türü olarak karşımıza çıkar.
Eğitimin önemi yanlış.
Eğitimin kuşaklar üzerindeki olumsuz etkileri ve ortaya çıkan sorunlara çözüm bulma.
Yine bu dönem için işlenen konulardan dır.
Yani sadece sorunlar değil, bu sorunlara çözüm yolları da aranmıştır.
Bakın, İkinci Dünya Savaşı'nın yol açtığı olumsuzluklar da oyunlarda sık sık ele alınır.
Şimdi İkinci Dünya Savaşı'na katılmamış türkü olarak katılmadık.
Ama sonuçta bu savaşın bizim üzerimizde olumsuz etkileri var.
Sanatçılar da bunu tiyatro eserlerinde dile getirmiştir.
Bakın 1970 80 döneminde burası da önemli.
Bakın tarihi ve mitolojik oyunlar da yazılmıştır.
Peki bu dönem sanatçılarımız kimler?
Bakın Haldun Taner bunları tabii tek tek göreceğiz.
Bakın Orhan Asena, Recep Bilginer, Güngör Dilmen, Turgut Özakman, Refik Erduran, Turan Oflazoğlu, Cevat Fehmi Başkut, Necati Cumalı, Başar Sabuncu, Tuncer Cücenoğlu, Adalet Ağaoğlu, Cahit Atay, Nezihe Meriç ve Oktay Arayıcı.
Bu dönemin ünlü tiyatro sanatçıları dır.
Bir sonraki dersimiz de bu sanatçılarımız üzerinde duracağız.
Bir sonraki dersimiz de görüşmek üzere Kunduz'da kalın.
Hoşçakalın.
1950 Sonrası Türk Tiyatrosu
1950 sonrası Türk tiyatrosu, Cumhuriyet Dönemi'nin ardından gelen dönemi kapsar ve günümüze kadar devam etmektedir. Bu dönem, siyasi, ekonomik ve sosyal değişimlerin yaşandığı bir süreçtir ve Türk tiyatrosu da bu değişimlerden etkilenmiştir.
1950 sonrası Türk tiyatrosunda, farklı tiyatro akımları ve anlayışları ortaya çıkmıştır. Bu akımlar arasında, toplumsal gerçekçilik, absürt tiyatro, postmodernizm, yerli tiyatro, kadın tiyatrosu, çocuk tiyatrosu gibi akımlar yer almaktadır. Bu akımların ortaya çıkmasıyla birlikte, Türk tiyatrosu daha çeşitli ve zengin bir yapıya kavuşmuştur.
1950 sonrası Türk tiyatrosunda, özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde çok sayıda özel tiyatro kurulmuştur. Bu tiyatroların sayısı, 1960'lı yıllarda artarak devam etmiştir. Bu dönemde, özellikle yazarlar ve yönetmenler, tiyatro sanatının gelişmesine önemli katkılar sağlamıştır.
1950 sonrası Türk tiyatrosu, sadece ülkemizde değil, uluslararası alanda da tanınmış ve önemli başarılara imza atmıştır. Bu dönemde, Türk tiyatrosu, çeşitli festivallere katılmış ve ödüller kazanmıştır. Ayrıca, yabancı ülkelerde Türk tiyatrosu oyunları da sahnelenmiştir.
1950 Sonrası Türk Tiyatrosunun Özellikleri Nelerdir?
1950 sonrası Türk tiyatrosunun özellikleri şunlardır:
- Toplumsal Konular: 1950 sonrası Türk tiyatrosunda toplumsal konular öne çıkmıştır. Bu dönemde, toplumun sorunları ve çelişkileri, insanların iç dünyaları, yaşamın anlamı gibi konular ele alınmıştır.
- Yeni Tiyatro Anlayışı: Bu dönemde, tiyatroda yeni bir anlayış benimsenmiştir. Oyunların yaratımında yönetmenin rolü artmış, oyuncuların doğal bir tarzda oynaması teşvik edilmiştir. Oyunlar, sade dekor ve kostümlerle sahnelenmiş, yalın bir anlatım tercih edilmiştir.
- Geleneksel Oyunculuk Tarzından Uzaklaşma: 1950 sonrası Türk tiyatrosu, geleneksel oyunculuk tarzından uzaklaşmıştır. Oyuncular, doğal bir tarzda oynamış, rolünün içine girmeye ve karakteri bütünüyle hissetmeye özen göstermişlerdir.
- İçten ve Yalın Anlatım: Bu dönemde, tiyatroda içten ve yalın bir anlatım tercih edilmiştir. Konuşmalar, günlük dilde yapılmış, şive ve ağızlar önem kazanmıştır.
- Yerli Oyun Yazarları: 1950 sonrası Türk tiyatrosunda, yerli oyun yazarlarının eserleri sahnelenmeye başlamıştır. Oyunlar, Türk toplumunun sorunlarına ve gerçeklerine odaklanmıştır.
- Yerli Oyunların Sahnelenmesi: Bu dönemde, Türkiye'de yerli oyunların sahnelenmesi teşvik edilmiştir. Devlet, tiyatroların yerli oyunlara daha fazla yer vermesi için çeşitli teşvikler sağlamıştır.
- Çağdaş Tiyatro: 1950 sonrası Türk tiyatrosunda, çağdaş tiyatro anlayışı benimsenmiştir. Bu anlayışta, tiyatro eserleri, çağdaş dünya tiyatrosuyla paralellik göstermiştir.
- Toplumsal Eleştiri: 1950 sonrası Türk tiyatrosu, toplumsal eleştiriyi ön plana çıkarmıştır. Oyunlar, toplumdaki çelişkileri ve sorunları eleştirel bir bakış açısıyla ele almıştır.
1950 Sonrası Türk Tiyatrosu Temsilcileri Kimlerdir?
1950 Sonrası Türk Tiyatrosu'nda pek çok önemli tiyatrocu ve yazar yer almıştır. Bazı temsilcileri şunlardır:
- Muhsin Ertuğrul: Cumhuriyet Dönemi Tiyatrosu'nun öncüsü ve kurucusu olan Muhsin Ertuğrul, 1950 sonrası Türk tiyatrosunda da aktif olarak yer almıştır. İstanbul Şehir Tiyatroları'nın kurucusu olan Ertuğrul, birçok oyunu yönetmiş ve tiyatroya katkılarıyla tanınmıştır.
- Haldun Taner: 1950 sonrası Türk tiyatrosunun önemli yazarlarından biri olan Haldun Taner, tiyatro eserleri ve senaryoları ile ün kazanmıştır. "Keşanlı Ali Destanı", "Yaban", "Huzur", "Namusum İçin", "Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım" gibi eserleri ile Türk tiyatrosuna ve edebiyatına önemli katkılarda bulunmuştur.
- Necati Cumalı: Türk tiyatrosunun önde gelen yazarlarından biri olan Necati Cumalı, tiyatro eserleri ve romanlarıyla tanınmıştır. "Tersine Dünya", "Susuz Yaz", "Üç Kuruşluk Opera" gibi eserleri ile Türk tiyatrosunda önemli bir yere sahiptir.
- Turan Oflazoğlu: 1950 sonrası Türk tiyatrosunun önde gelen isimlerinden biri olan Turan Oflazoğlu, yazarlık, yönetmenlik ve oyunculuk yapmıştır. "Yer Demir Gök Bakır", "Dünya Kaleska", "Süleyman'ın Günlüğü" gibi eserleri ile tiyatro sahnesine katkıda bulunmuştur.
- Güngör Dilmen: Türk tiyatrosunun önde gelen yazarlarından biri olan Güngör Dilmen, 1950 sonrası dönemde pek çok esere imza atmıştır. "Fırtına", "Çağrılmayan Yakup", "İşte İnsan", "Yer Demir Gök Bakır" gibi eserleri ile Türk tiyatrosuna katkı sağlamıştır.
- Adalet Ağaoğlu: 1950 sonrası Türk tiyatrosunun önde gelen kadın yazarlarından biri olan Adalet Ağaoğlu, "Bir Delinin Hatıra Defteri", "Fikret Bey", "Köprüden Görünüş" gibi oyunları ile Türk tiyatrosuna katkıda bulunmuştur.
1950 Sonrası Tiyatrosunun Önemli Eserleri Nelerdir?
1950 sonrası Türk tiyatrosu, pek çok önemli eser ve tiyatrocu yetiştirdi. Bunlardan bazıları şunlardır:
- Memet Baydur: "Ayışığı İle Sıcak Şarap", "Bir Şehnaz Oyun", "Saman Ayıklama Makinesi"
- Turan Oflazoğlu: "Yaralı Geyik", "Karıncalar", "Uzun Donlu Kişot"
- Güngör Dilmen: "Karartma Geceleri", "Ah Şu Gençler", "Azizname", "Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz"
- Adalet Ağaoğlu: "Bir Düğün Gecesi", "Sesler", "Yüzleşme"
- Haldun Taner: "Keşanlı Ali Destanı", "Yaşar", "Huzur Sokağı"
- Nezihe Meriç: "Aile Şerefi", "Güneş Yalnız Doğmaz"
- Orhan Asena: "Tütünler Islak", "Herşeye Rağmen"
- Ferhan Şensoy: "Ortaoyuncular", "Ay Işığında Şamata"
- Melih Cevdet Anday: "Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı", "Bir Şaka Yapalım", "Anayurt Oteli"
Bu eserler, 1950 sonrası Türk tiyatrosunun çeşitli dönemlerinde yazılmış ve sahnelenmiştir.
1950 Sonrası Tiyatronun Konuları Nelerdir?
1950 sonrası Türk tiyatrosu, toplumsal ve siyasal konuları işleyen tiyatroların öne çıktığı bir dönemdir. Bu dönemde tiyatro, toplumsal hayatın içindeki değişimlere ve dönüşümlere ayak uydurmaya çalışmış ve yeni bir anlayışla yeniden yapılanmıştır.
Bu dönemde, köyden kente göç, işçi sınıfının sorunları, kadın hareketleri, eğitim, savaş ve savaş sonrası dönem gibi konular tiyatrolarda sıklıkla ele alınmıştır. Ayrıca, kişisel ve psikolojik konuların yanı sıra aile içi ilişkiler ve insanın iç dünyası gibi konular da tiyatro oyunlarında işlenmiştir.
1950 sonrası dönemin en önemli tiyatro eserleri arasında Haldun Taner'in "Keşanlı Ali Destanı", Memet Baydur'un "Otogargara", Orhan Asena'nın "Dinmeyen Sızı", Necati Cumalı'nın "Susuz Yaz" gibi oyunları yer almaktadır. Bu oyunlar, dönemin toplumsal ve siyasal sorunlarına eleştirel bir yaklaşımla yaklaşarak, Türk tiyatrosunda yeni bir dönemin başlangıcını oluşturmuştur.
Cumhuriyet Döneminde Tiyatro Alanında Yapılan Çalışmalar Nelerdir?
Cumhuriyet Dönemi Türk tiyatrosu, modernleşme hareketleriyle birlikte büyük bir atılım dönemi yaşadı ve birçok önemli gelişme kaydetti. Bu dönemde tiyatro alanında yapılan çalışmalar şunlardır:
- Tiyatro Eğitimi: Cumhuriyet dönemi ile birlikte tiyatro eğitimi önem kazandı ve birçok tiyatro okulu kuruldu. İstanbul Belediye Konservatuvarı, Ankara Devlet Konservatuvarı, İstanbul Devlet Tiyatro Akademisi (İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı) gibi kurumlar, tiyatro sanatının gelişmesine büyük katkı sağladı.
- Devlet Tiyatroları: Cumhuriyet dönemiyle birlikte devlet tiyatroları da kuruldu. İlk olarak Ankara Devlet Tiyatrosu, daha sonra İstanbul ve İzmir Devlet Tiyatroları da açıldı. Bu tiyatrolar, hem tiyatro sanatını yaygınlaştırmak hem de Türk tiyatrosunu dünya çapında tanıtmak amacıyla faaliyet gösterdi.
- Yerli Oyun Yazarları: Cumhuriyet dönemi Türk tiyatrosunda yerli oyun yazarlarının eserleri önem kazandı. Özellikle 1950'lerden sonra pek çok yerli oyun yazarı ortaya çıktı ve Türk tiyatrosuna önemli katkılarda bulundu. Bu yazarlar arasında Necati Cumalı, Haldun Taner, Turan Oflazoğlu, Güngör Dilmen, Memet Baydur, Ferhan Şensoy gibi isimler yer almaktadır.
- Tiyatro Festivalleri: Cumhuriyet dönemi Türk tiyatrosunda tiyatro festivalleri önemli bir yer tutar. İlk olarak 1958 yılında İzmir Enternasyonal Tiyatro Festivali düzenlenmiştir. Daha sonra Ankara, İstanbul ve Bursa gibi şehirlerde de tiyatro festivalleri düzenlenmiştir.
- Tiyatroda Teknik Gelişmeler: Cumhuriyet dönemi Türk tiyatrosu, teknik açıdan da gelişmeler kaydetti. Sahne ve ışık teknolojileri, oyuncu performanslarını daha etkili hale getirdi. Ayrıca, tiyatroda kostüm, dekor ve makyaj konusunda da önemli ilerlemeler sağlandı.
- Tiyatroda Yenilikler: Cumhuriyet dönemi Türk tiyatrosunda yenilikler de gerçekleşti. Özellikle Avrupa tiyatrosundan etkilenen Türk tiyatrosu, yenilikçi oyunlar, gösterişli dekorlar, müzikal tiyatro gibi farklı türler denedi. Ayrıca, çağdaş tiyatro hareketleri de Türk tiyatrosunu etkiledi.