Coğrafya biliminin geçmişten günümüze gelişimi.
Coğrafya terimi ilk olarak milattan önce III.
yüzyılda kullanılmıştır.
İlk çağlarda coğrafya bilimine en fazla katkı sağlayan millet ise Yunanlılardır.
Aslında coğrafya bilimi hemen ortaya çıkmadı.
İlk başlarda doğada gelişen coğrafya ile ilgili durumları insanlar daha çok dini durumlarla bağdaştırmaktaydı.
Örneğin rüzgarın esme durumunda Tanrı bize çok kızdığı için rüzgar esiyor gibi yorumlar yapıyorlardı.
Coğrafya bilimi zaman içerisinde gelişerek büyümeye devam etti.
Ortaçağ döneminde ise coğrafyanın öncüleri Müslümanlar oldu.
Çünkü coğrafya özellikle Orta Çağ'da hepinizin bildiği gibi tarih derslerinden Orta Çağ'da bu dönemde skolastik düşünce vardı.
Skolastik düşünce ise kalıplaşmış düşünceydi.
Kilise baskısı olduğundan dolayı herkes düşüncelerini açık bir şekilde ifade edemiyordu.
O yüzden de bu döneme öncülük olarak Müslümanlar öncülük etmiştir.
Şimdi bazı bilim insanlarının coğrafya bilimine katkılarına bakalım.
Seydi Ali Reis'in Mir'atü'l-Memalik isimli eseri, Evliya Çelebi'nin Seyahatname eseri gezilerinde gördüğü şeyleri toparlayıp yazdığı eseri, Piri Reis'in Kitâb-ı Bahriye özellikle denizcilikle ilgili bilgilerini topladığı eseri, Katip Çelebi'nin Cihannüma, Ali Kuşçu'nun Fethiye, İbn Battuta'nın Battuta Seyahatnamesi, İbn Haldun'un Kitab-ı El İbar isimli eseri, Carl Ritter'in beşeri coğrafyanın kurucusu olması, Ratzel'in siyasi coğrafya kurucusu, Humbolt ise fiziki coğrafyanın kurucusudur.
Aslında şu üçü, coğrafya bilimini biz daha önce anlatırken diğer dersimizde ayırmıştık, Coğrafya bilimi kısımlara ayrılıyordu.
Fiziki coğrafya, beşeri coğrafya ve bölgesel coğrafya olmak üzere.
Burada işte bu ayrım noktasında katkısı olan bilim insanlarından.
Carl Ritter beşeri coğrafya kurmuştur.
Ratzel siyasi coğrafyayı, Humbolt ise fiziki coğrafyanın kurucularındandır.
Coğrafya terimi ilk olarak milattan önce III.
yüzyılda kullanılmıştır.
İlk çağlarda coğrafya bilimine en fazla katkı sağlayan millet ise Yunanlılardır.
Aslında coğrafya bilimi hemen ortaya çıkmadı.
İlk başlarda doğada gelişen coğrafya ile ilgili durumları insanlar daha çok dini durumlarla bağdaştırmaktaydı.
Örneğin rüzgarın esme durumunda Tanrı bize çok kızdığı için rüzgar esiyor gibi yorumlar yapıyorlardı.
Coğrafya bilimi zaman içerisinde gelişerek büyümeye devam etti.
Ortaçağ döneminde ise coğrafyanın öncüleri Müslümanlar oldu.
Çünkü coğrafya özellikle Orta Çağ'da hepinizin bildiği gibi tarih derslerinden Orta Çağ'da bu dönemde skolastik düşünce vardı.
Skolastik düşünce ise kalıplaşmış düşünceydi.
Kilise baskısı olduğundan dolayı herkes düşüncelerini açık bir şekilde ifade edemiyordu.
O yüzden de bu döneme öncülük olarak Müslümanlar öncülük etmiştir.
Şimdi bazı bilim insanlarının coğrafya bilimine katkılarına bakalım.
Seydi Ali Reis'in Mir'atü'l-Memalik isimli eseri, Evliya Çelebi'nin Seyahatname eseri gezilerinde gördüğü şeyleri toparlayıp yazdığı eseri, Piri Reis'in Kitâb-ı Bahriye özellikle denizcilikle ilgili bilgilerini topladığı eseri, Katip Çelebi'nin Cihannüma, Ali Kuşçu'nun Fethiye, İbn Battuta'nın Battuta Seyahatnamesi, İbn Haldun'un Kitab-ı El İbar isimli eseri, Carl Ritter'in beşeri coğrafyanın kurucusu olması, Ratzel'in siyasi coğrafya kurucusu, Humbolt ise fiziki coğrafyanın kurucusudur.
Aslında şu üçü, coğrafya bilimini biz daha önce anlatırken diğer dersimizde ayırmıştık, Coğrafya bilimi kısımlara ayrılıyordu.
Fiziki coğrafya, beşeri coğrafya ve bölgesel coğrafya olmak üzere.
Burada işte bu ayrım noktasında katkısı olan bilim insanlarından.
Carl Ritter beşeri coğrafya kurmuştur.
Ratzel siyasi coğrafyayı, Humbolt ise fiziki coğrafyanın kurucularındandır.