Arkadaşlar bu videomuzda su ekosistemlerinden bahsedeceğiz.
Su ekosistemlerine baktığımızda denizel su ekosistemleri ve karasal su ekosistemi olmak üzere iki grup içerisinde topluyoruz.
Denizel su ekosistemleri, deniz ekosistemi ve okyanus ekosistemi olarak, karasal su ekosistemini ise göl, deniz ve bataklık olarak ayırabiliriz.
Şimdi biz bu ekosistemlerinin özelliklerini şöyle ifade edecek olursak okyanuslar özellikle arkadaşlar su ekosisteminin en büyüğü içerisinde yer almakta ve özellikle güneş ışınının ulaşmış olduğu ilk yüz metreye kadar canlı çeşitliliğinin burada fazla olduğunu ifade edebiliriz.
Aynı zamanda yine okyanuslarda mercan resifleri dediğimiz mercan resiflerinin yaşadığı alanlarda da yine çeşitlilik fazla.
Ve bu mercan resifleri ise tropikal kuşağın bulunmuş olduğu bölgede görmekteyiz.
Bunun dışında ise arkadaşlar özellikle okyanuslarda sıcak ve soğuk havanın karşılaştığı alanlarda da özellikle besin noktasında zengin olduğu için bu noktalarda da çeşitlilik daha fazladır.
Şimdi akarsularda ise çeşitliliğin fazla olduğu yerler özellikle akış hızının daha az olduğu alanlardır.
Mesela şöyle bir akarsu alanımızı düşünelim.
Şu bizim bir akarsuyumuz olsun, şu kesim yukarı çığır dediğimiz alan, şurası aşağı çığır dediğimiz kesim, eğimin daha azaldığı orta ve aşağı çığırın bulunmuş olduğu alanlarda çeşitliliğin daha fazla olduğunu ifade edebiliriz.
Şimdi yine göllerde ise fiziksel ve kimyasal özellikleri, çeşitliliği etkileyen faktörler.
Özellikle kapalı havza niteliği gösteren tuzlu ve acı göllerde haliyle çeşitlilikte daha azdır olarak ifade edebiliriz.
Tabii bu su ekosistem alanlarının korunması için de Ramsar Sözleşmesi denilen bir sözleşme yapılmış ve bunda ise 1971 yılında İran'ın Ramsar şehrinde imzalanmış.
Burada amaç ise sulak alanların korunmasını sağlamak.
Şimdi genellikle sorunlarda karşımıza gelir.
O yüzden Ramsar alanlarının neler olduğunu şöyle beraber inceleyelim.
Şimdi bunlara baktığımız zaman Manyas Gölü, Ulubat Gölü, Gediz, Burdur, Kızılören Obruğu, Meke Maarı, Göksu Deltası, Akyatan, Yumurtalık, Sultan Sazlığı, yine Seyfe Gölü, Kızılırmak Deltası, Kuyucuk Gölü ve Nemrut Gölü'nün de bu grup içerisinde yer aldığını ifade edebiliriz.
Su ekosistemlerine baktığımızda denizel su ekosistemleri ve karasal su ekosistemi olmak üzere iki grup içerisinde topluyoruz.
Denizel su ekosistemleri, deniz ekosistemi ve okyanus ekosistemi olarak, karasal su ekosistemini ise göl, deniz ve bataklık olarak ayırabiliriz.
Şimdi biz bu ekosistemlerinin özelliklerini şöyle ifade edecek olursak okyanuslar özellikle arkadaşlar su ekosisteminin en büyüğü içerisinde yer almakta ve özellikle güneş ışınının ulaşmış olduğu ilk yüz metreye kadar canlı çeşitliliğinin burada fazla olduğunu ifade edebiliriz.
Aynı zamanda yine okyanuslarda mercan resifleri dediğimiz mercan resiflerinin yaşadığı alanlarda da yine çeşitlilik fazla.
Ve bu mercan resifleri ise tropikal kuşağın bulunmuş olduğu bölgede görmekteyiz.
Bunun dışında ise arkadaşlar özellikle okyanuslarda sıcak ve soğuk havanın karşılaştığı alanlarda da özellikle besin noktasında zengin olduğu için bu noktalarda da çeşitlilik daha fazladır.
Şimdi akarsularda ise çeşitliliğin fazla olduğu yerler özellikle akış hızının daha az olduğu alanlardır.
Mesela şöyle bir akarsu alanımızı düşünelim.
Şu bizim bir akarsuyumuz olsun, şu kesim yukarı çığır dediğimiz alan, şurası aşağı çığır dediğimiz kesim, eğimin daha azaldığı orta ve aşağı çığırın bulunmuş olduğu alanlarda çeşitliliğin daha fazla olduğunu ifade edebiliriz.
Şimdi yine göllerde ise fiziksel ve kimyasal özellikleri, çeşitliliği etkileyen faktörler.
Özellikle kapalı havza niteliği gösteren tuzlu ve acı göllerde haliyle çeşitlilikte daha azdır olarak ifade edebiliriz.
Tabii bu su ekosistem alanlarının korunması için de Ramsar Sözleşmesi denilen bir sözleşme yapılmış ve bunda ise 1971 yılında İran'ın Ramsar şehrinde imzalanmış.
Burada amaç ise sulak alanların korunmasını sağlamak.
Şimdi genellikle sorunlarda karşımıza gelir.
O yüzden Ramsar alanlarının neler olduğunu şöyle beraber inceleyelim.
Şimdi bunlara baktığımız zaman Manyas Gölü, Ulubat Gölü, Gediz, Burdur, Kızılören Obruğu, Meke Maarı, Göksu Deltası, Akyatan, Yumurtalık, Sultan Sazlığı, yine Seyfe Gölü, Kızılırmak Deltası, Kuyucuk Gölü ve Nemrut Gölü'nün de bu grup içerisinde yer aldığını ifade edebiliriz.