Dil tat alma duyusu organıdır.
Dilde ve ağızda bulunan kemoreseptörler tat duyusunun algılanmasını sağlar.
Bu reseptörler özelleşmiş epitel hücreleridir.
Dil üzerinde papilla denilen kabarcık ve çıkıntı şeklinde tat tomurcukları yer alır.
Şu an karşımızda bir papilla görüyoruz. İşte burada kemoreseptörler bulunuyor.
Dildeki tat reseptörlerinin her biri tatlı, tuzlu, acı, ekşi, umami tatlarına karşı duyarlıdır.
Evet fark ettiniz değil mi?
Umami dedim.
Umami son yıllarda beşinci tat olarak ortaya çıkmıştır.
Japonca'da lezzetli anlamına gelmektedir.
Asya mutfağında çokça kullanılan glutamat ve benzeri aminoasitlerin tadı ile ilgilidir.
Dilin her bölgesinden tat alınabilir.
Mesela acı bir tadı dilin uç kısmından da arka kısmından da yanlarından da alabilirsiniz.
Aslında haritalama yapmak doğru değildir. Eğer haritalama yapacak olursak böyle bir şekil çizebiliriz.
Ön tarafta yoğun olarak tatlıyı, arka tarafta yoğun olarak acıyı, ön yanlarda yoğun olarak tuzluyu, arka yanlarda ise yoğun olarak ekşiyi algılayan reseptörlerin bulunduğunu söyleriz.
Ancak dediğim gibi bu doğru bir kullanım olmaz dilin her bölgesinden her tat algılanabilir.
Şimdi gelelim tadın algılanmasına.
Koku duyusunda olduğu gibi tat duyusunun algılanabilmesi için moleküllerin bir sıvı içinde çözünmesi gerekir.
Yani burada ağzın içini kaplayan mukus, tükürük tarafından bir çözünme gereklidir.
Çözünen madde tat reseptörleri uyarır, impuls meydana gelir.
Oluşan impulslar duyu sinirleriyle önce talamusa, ardından da beyin kabuğundaki tat alma merkezine ulaştırılır.
Bir maddenin tadının algılanmasında kokusu, sıcaklığı, görünümü ve çiğneme süresi etkili olur.
Tat ve koku duyusunun beyne giderken izlediği yol farklı olmasına karşın bu iki duyu birbirini destekler. Bu durum kokusu alınan yiyeceklerin tatlarının daha iyi algılanmasını sağlar.
Grip olduğumuz zaman iştahımız kaçar, yediğimiz yemeklerin tadını alamayız.
Çünkü burnumuz tıkalıdır.
İşte bu durum ağız tadını da etkiler.
Son olarak tat körlüğünden bahsedelim.
Bu kalıtsal bir hastalıktır ve kişiler hiçbir şekilde tat alamazlar.
Dilde ve ağızda bulunan kemoreseptörler tat duyusunun algılanmasını sağlar.
Bu reseptörler özelleşmiş epitel hücreleridir.
Dil üzerinde papilla denilen kabarcık ve çıkıntı şeklinde tat tomurcukları yer alır.
Şu an karşımızda bir papilla görüyoruz. İşte burada kemoreseptörler bulunuyor.
Dildeki tat reseptörlerinin her biri tatlı, tuzlu, acı, ekşi, umami tatlarına karşı duyarlıdır.
Evet fark ettiniz değil mi?
Umami dedim.
Umami son yıllarda beşinci tat olarak ortaya çıkmıştır.
Japonca'da lezzetli anlamına gelmektedir.
Asya mutfağında çokça kullanılan glutamat ve benzeri aminoasitlerin tadı ile ilgilidir.
Dilin her bölgesinden tat alınabilir.
Mesela acı bir tadı dilin uç kısmından da arka kısmından da yanlarından da alabilirsiniz.
Aslında haritalama yapmak doğru değildir. Eğer haritalama yapacak olursak böyle bir şekil çizebiliriz.
Ön tarafta yoğun olarak tatlıyı, arka tarafta yoğun olarak acıyı, ön yanlarda yoğun olarak tuzluyu, arka yanlarda ise yoğun olarak ekşiyi algılayan reseptörlerin bulunduğunu söyleriz.
Ancak dediğim gibi bu doğru bir kullanım olmaz dilin her bölgesinden her tat algılanabilir.
Şimdi gelelim tadın algılanmasına.
Koku duyusunda olduğu gibi tat duyusunun algılanabilmesi için moleküllerin bir sıvı içinde çözünmesi gerekir.
Yani burada ağzın içini kaplayan mukus, tükürük tarafından bir çözünme gereklidir.
Çözünen madde tat reseptörleri uyarır, impuls meydana gelir.
Oluşan impulslar duyu sinirleriyle önce talamusa, ardından da beyin kabuğundaki tat alma merkezine ulaştırılır.
Bir maddenin tadının algılanmasında kokusu, sıcaklığı, görünümü ve çiğneme süresi etkili olur.
Tat ve koku duyusunun beyne giderken izlediği yol farklı olmasına karşın bu iki duyu birbirini destekler. Bu durum kokusu alınan yiyeceklerin tatlarının daha iyi algılanmasını sağlar.
Grip olduğumuz zaman iştahımız kaçar, yediğimiz yemeklerin tadını alamayız.
Çünkü burnumuz tıkalıdır.
İşte bu durum ağız tadını da etkiler.
Son olarak tat körlüğünden bahsedelim.
Bu kalıtsal bir hastalıktır ve kişiler hiçbir şekilde tat alamazlar.