Ekoloji canlıların birbirleriyle ve yaşadığı çevreyle olan ilişkilerini inceleyen bilim dalıdır.
Bir bölgede yaşayan farklı canlı türlerini düşünün, bunlar hem birbirleriyle hem de kendilerini kuşatan çevreyle çok yoğun bir etkileşim halindedir.
Bu arada dünya üzerinde canlıların yaşadığı alanlarının tümüne de biyosfer deriz.
Hemen ekosistemin ne olduğunu da söyleyelim.
Belirli bir çevrede yaşayan tüm canlı ve cansızların birlikteliğine de ekosistem denir. Kıtalar, göller, ormanlar, çayırlar ekosisteme örnektir.
Zaten doğadaki tüm ekosistemler birleşerek biyosferi oluşturur.
Yeryüzündeki ekosistemlerin botuyları ve kapladıkları alanların büyüklüğü tabii ki birbirinden farklı olabilir.
Bu nedenle büyük ekosistemlere makro ekosistem, orta büyüklükte olanlara mezo ekosistem, küçük olanlara da mikro ekosistem denir.
Ayrıca ekosistemleri karasal ekosistemler ve sucul ekosistemler olarak da iki grupta inceleriz.
Mesela çöl, çayır, tropikal yağmur ormanları karasal ekosistemlere örnek olurken göl, akarsu, bataklık, yeraltı suları, barajlar, nehirler ve birçok ekosistem sucul ekosistemlere örnektir.
Ekosistemlerde o bölgenin ortam koşullarına ve özelliklerine uyum sağlamış farklı canlılar yayılış gösterir. Mesela Tuz Gölü çevresinde sadece yüksek tuz konsantrasyonuna dayanıklı olan bitkiler yetişirken Sapanca Gölü'nün çevresinde daha fazla bitki türü yaşayabilir.
Çöl ekosistemlerinde ise yüksek sıcaklık ve kuraklığa dayanıklı olan bitki ve hayvan türleri yaşar.
Belirli bir alanda yaşayan aynı türe ait bireylerin oluşturduğu topluluğa da popülasyon diyoruz.
Buradaki aynı kelimesine dikkat edelim.
Abant Gölündeki beyaz nilüferler dersem bu popülasyona örnek olur.
Ama Abant Gölündeki çiçekler deseydim popülasyonu ifade etmezdi.
Çünkü birçok çiçek türü vardır. Başka bir örnek daha söyleyelim. Mesela Karadeniz'de yaşayan hamsiler, ama Karadeniz'de yaşayan balıklar deseydim bu yine popülasyon olmazdı.
Belirli bir alanda uyum içinde yaşayan popülasyonların oluşturduğu topluluğa da komünite denir.
Buna da örnekler verelim.
Bu sefer Abant gölünde bulunan balıklar diyebilirim.
Bakın tanımımıza uyuyor.
Sonuçta buradaki balıklar belirli bir alanda uyum içinde yaşar ve popülasyonlardan oluşur.
Yani farklı türler içerir.
Bu durumda komunitenin daha geniş kapsamlı olduğunu söyleyebiliriz.
Bu arada bir de biyomlar vardır.Biyomlar da çok sayıda ekosistemi içinde barındırır.
Tropikal yağmur ormanları biyomu, anadoludaki iğne yapraklı orman biyomu, biyomlara örnektir.
Bir bölgede yaşayan farklı canlı türlerini düşünün, bunlar hem birbirleriyle hem de kendilerini kuşatan çevreyle çok yoğun bir etkileşim halindedir.
Bu arada dünya üzerinde canlıların yaşadığı alanlarının tümüne de biyosfer deriz.
Hemen ekosistemin ne olduğunu da söyleyelim.
Belirli bir çevrede yaşayan tüm canlı ve cansızların birlikteliğine de ekosistem denir. Kıtalar, göller, ormanlar, çayırlar ekosisteme örnektir.
Zaten doğadaki tüm ekosistemler birleşerek biyosferi oluşturur.
Yeryüzündeki ekosistemlerin botuyları ve kapladıkları alanların büyüklüğü tabii ki birbirinden farklı olabilir.
Bu nedenle büyük ekosistemlere makro ekosistem, orta büyüklükte olanlara mezo ekosistem, küçük olanlara da mikro ekosistem denir.
Ayrıca ekosistemleri karasal ekosistemler ve sucul ekosistemler olarak da iki grupta inceleriz.
Mesela çöl, çayır, tropikal yağmur ormanları karasal ekosistemlere örnek olurken göl, akarsu, bataklık, yeraltı suları, barajlar, nehirler ve birçok ekosistem sucul ekosistemlere örnektir.
Ekosistemlerde o bölgenin ortam koşullarına ve özelliklerine uyum sağlamış farklı canlılar yayılış gösterir. Mesela Tuz Gölü çevresinde sadece yüksek tuz konsantrasyonuna dayanıklı olan bitkiler yetişirken Sapanca Gölü'nün çevresinde daha fazla bitki türü yaşayabilir.
Çöl ekosistemlerinde ise yüksek sıcaklık ve kuraklığa dayanıklı olan bitki ve hayvan türleri yaşar.
Belirli bir alanda yaşayan aynı türe ait bireylerin oluşturduğu topluluğa da popülasyon diyoruz.
Buradaki aynı kelimesine dikkat edelim.
Abant Gölündeki beyaz nilüferler dersem bu popülasyona örnek olur.
Ama Abant Gölündeki çiçekler deseydim popülasyonu ifade etmezdi.
Çünkü birçok çiçek türü vardır. Başka bir örnek daha söyleyelim. Mesela Karadeniz'de yaşayan hamsiler, ama Karadeniz'de yaşayan balıklar deseydim bu yine popülasyon olmazdı.
Belirli bir alanda uyum içinde yaşayan popülasyonların oluşturduğu topluluğa da komünite denir.
Buna da örnekler verelim.
Bu sefer Abant gölünde bulunan balıklar diyebilirim.
Bakın tanımımıza uyuyor.
Sonuçta buradaki balıklar belirli bir alanda uyum içinde yaşar ve popülasyonlardan oluşur.
Yani farklı türler içerir.
Bu durumda komunitenin daha geniş kapsamlı olduğunu söyleyebiliriz.
Bu arada bir de biyomlar vardır.Biyomlar da çok sayıda ekosistemi içinde barındırır.
Tropikal yağmur ormanları biyomu, anadoludaki iğne yapraklı orman biyomu, biyomlara örnektir.