Ekosistemlerin sürekliliği canlı ve cansız ögeler arasındaki ilişkiye bağlıdır tabii ki.
Bunlardan birinde meydana gelebilecek bozulma ya da yok olma diğer ekosistem ögelerini de etkileyecektir.
Doğa binlerce yıldır bir düzen içerisinde yaşamını sürdürse de bir takım değişiklikler bu düzeni etkiler.
Bu değişikliklerin bazıları bizzat insan eliyle gerçekleşirken bazıları da doğal olaylar sonucunda gerçekleşiyor.
Mesela doğal afetler.
Doğal afetler ekosistemde önemli değişikliklere sebep olur.
Örneğin yanardağ patlamaları, yeryüzü şekillerini değiştirebildiği gibi birçok doğal çevreyi de yok edebilir.
Denizlere ulaşan lavlar denizdeki canlı yaşamını olumsuz etkilerken atmosferde oluşan kirlilik de farklı kıtaları bile etkileyebilir.
Buna örnek olarak da İtalya'da bulunan Etna Yanardağı'ndaki patlamalar ve bunun ekolojik sonuçları verilebilir.
Depremler de çok sayıda yapının ve insanların zarar görmesine sebep olan doğal afetlerdir.
Örneğin, Japonya'da olan depremin sonucunda gerçekleşen tsunaminin de etkisiyle nükleer enerji santrallerinde radyasyon sızıntısı meydana gelmiştir.
Sızan radyasyonun çevreye yayılması ve denize karışması boyutları oldukça büyük bir çevre kirliliğine neden olmuştur.
Bu zararlı etki bulunduğu bölgeyi ve dünyayı tehlike altında bırakmıştır.
Büyük boyutlarda yıkımlara sebep olan doğa olaylarından biri de sel felaketleri.
Sel felaketleri bir yandan yerleşim alanlarını yaşanmaz hale getirirken diğer yandan da tarımsal faaliyetleri olumsuz etkiler.
Sellerin yanı sıra şiddetli fırtınaların da çevreye verdiği zararlar büyüktür.
Örneğin Amerika'da gerçekleşen fırtına ve kasırgalar onlarca insanın hayatını kaybetmesine ve birçok çevresel felakete sebep olmaktadır.
Ekosistemlerdeki bozulmanın en güçlü nedeni tabii ki insan faktörüdür.
Son 50 yılda insan nüfusunun hızla artması ve buna bağlı olarak gelişen teknoloji çevreye zarar vermekte.
Bu durum ekosistemlerin de doğal yapısını bozuyor.
Toprak erozyonu, bitki örtüsünün ve ormanların tahrip edilmesi, su kaynaklarının azalması da ekosistemin doğal dengesini bozan diğer faktörlerdendir.
Bunların sonucunda ekosistemlerde çok sayıda canlı türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya gelmiştir.
Fakat insan türü zekasını, ekosistemin kendisine sunduğu imkanları ve teknolojiyi olumlu yönde kullanırsa kendisinin aynı zamanda diğer canlıların neslinin tükenmesini engelleme konusunda başarıya ulaşabilir.
Bunlardan birinde meydana gelebilecek bozulma ya da yok olma diğer ekosistem ögelerini de etkileyecektir.
Doğa binlerce yıldır bir düzen içerisinde yaşamını sürdürse de bir takım değişiklikler bu düzeni etkiler.
Bu değişikliklerin bazıları bizzat insan eliyle gerçekleşirken bazıları da doğal olaylar sonucunda gerçekleşiyor.
Mesela doğal afetler.
Doğal afetler ekosistemde önemli değişikliklere sebep olur.
Örneğin yanardağ patlamaları, yeryüzü şekillerini değiştirebildiği gibi birçok doğal çevreyi de yok edebilir.
Denizlere ulaşan lavlar denizdeki canlı yaşamını olumsuz etkilerken atmosferde oluşan kirlilik de farklı kıtaları bile etkileyebilir.
Buna örnek olarak da İtalya'da bulunan Etna Yanardağı'ndaki patlamalar ve bunun ekolojik sonuçları verilebilir.
Depremler de çok sayıda yapının ve insanların zarar görmesine sebep olan doğal afetlerdir.
Örneğin, Japonya'da olan depremin sonucunda gerçekleşen tsunaminin de etkisiyle nükleer enerji santrallerinde radyasyon sızıntısı meydana gelmiştir.
Sızan radyasyonun çevreye yayılması ve denize karışması boyutları oldukça büyük bir çevre kirliliğine neden olmuştur.
Bu zararlı etki bulunduğu bölgeyi ve dünyayı tehlike altında bırakmıştır.
Büyük boyutlarda yıkımlara sebep olan doğa olaylarından biri de sel felaketleri.
Sel felaketleri bir yandan yerleşim alanlarını yaşanmaz hale getirirken diğer yandan da tarımsal faaliyetleri olumsuz etkiler.
Sellerin yanı sıra şiddetli fırtınaların da çevreye verdiği zararlar büyüktür.
Örneğin Amerika'da gerçekleşen fırtına ve kasırgalar onlarca insanın hayatını kaybetmesine ve birçok çevresel felakete sebep olmaktadır.
Ekosistemlerdeki bozulmanın en güçlü nedeni tabii ki insan faktörüdür.
Son 50 yılda insan nüfusunun hızla artması ve buna bağlı olarak gelişen teknoloji çevreye zarar vermekte.
Bu durum ekosistemlerin de doğal yapısını bozuyor.
Toprak erozyonu, bitki örtüsünün ve ormanların tahrip edilmesi, su kaynaklarının azalması da ekosistemin doğal dengesini bozan diğer faktörlerdendir.
Bunların sonucunda ekosistemlerde çok sayıda canlı türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya gelmiştir.
Fakat insan türü zekasını, ekosistemin kendisine sunduğu imkanları ve teknolojiyi olumlu yönde kullanırsa kendisinin aynı zamanda diğer canlıların neslinin tükenmesini engelleme konusunda başarıya ulaşabilir.