Küresel iklim değişikliği dünyamızın en büyük sorunlarından biridir.
Burada sera etkisini iyi bilmemiz gerekiyor.
Bunu duyduğunuza eminim.
Karbondioksit, metan, azot oksitler kloroflorokarbon ve su buharı sera gazları olarak bilinir.
İşte bu sera gazları dünyadan atmosfere yansıyan güneş ışınlarının bir kısmını alıkoyar.
Bu durum da atmosferin yeryüzüne yakın tabakalarının sıcaklığının artmasına neden olur.
İşte buna sera etkisi denir.
Sera etkisiyle hava sıcaklığının normal değerinin üzerine çıkması küresel ısınmaya, küresel ısınma da küresel iklim değişikliğine sebep olur.
Küresel iklim değişikliği sadece belirli bölgeleri değil tüm dünyayı etkisi altına alır.
Fosil yakıt kullanımı, özellikle sera gazlarından karbondioksitin artması, ormanların tahribi, çarpık kentleşme ve hızlı sanayileşme küresel ısınmanın en önemli sebepleridir.
Dünya üzerindeki insan hayatını etkileyen sel felaketleri, açlık ve ölümlere sebep olan kuraklıklar, orman yangınları, buzul erimeleri, şiddetli kasırga ve fırtına gibi doğal afetler küresel ısınmanın sonuçlarıdır.
Erozyon, toprağın verimli tabakasının yağış suları ve rüzgarla aşındırılıp taşınması ve başka yerlerde biriktirilmesidir.
Toprak bitkisel besinlerin doğrudan hayvansal besinlerin dolaylı kaynağıdır.
Ayrıca tüm canlıların yaşamı için gerekli olan suyun süzgeci ve deposudur.
Sanayinin hammaddesi olan ürünler toprakta yetişir.
Erozyonla toprak kaybına sebep olan faktörler iki grupta toplanır.
Bunlardan birincisi doğal, ikincisi insan kaynaklı faktörlerdir.
Doğal faktörler; iklim, yeryüzü şekilleri, toprak özellikleri, kayaçların yapısı ve doğal bitki örtüsüdür.
İnsan kaynaklı faktörler; bitki örtüsünün tahribi, toprak işleme ve bitki yetiştirmede yapılan teknik hatalar, yanlış arazi kullanımıdır.
Örneğin orman ve mera gibi alanlarda tarım yapılması yanlış arazi kullanımına örnektir.
Doğal hayat alanlarının tahribi de güncel çevre sorunlarının diğer nedenidir.
Bu alanlarda oluşan tahribat ekosistemlerin doğal dengesini bozar.
Tabiat parkları, milli parklar, ormanlık araziler, sulak alanlar, göller gibi doğal tabiat alanları çevre kirliliği, orman yangınları, asit yağmurları ve erozyondan etkilenir.
Bunun sonucunda da bu alanlardaki bitki örtüsü, hayvanların yaşam alanı, canlı çeşitliliği ve sayısı azalır.
Bu durum ekosistemlerin doğal işleyişini değiştirerek küresel ısınmaya, doğal afetlere ve çevre için çok sayıda olumsuz sonuçlara neden olur.
Orman yangınları, ormanlık alanları tahrip eden en önemli nedenlerden biridir.
Ormanların yok olduktan sonra tekrar oluşması için uzun yıllar gerekir.
Ekosistemin doğal dengesini sürdürmekte ormanların önemi büyüktür.
Ormanlar sel tehlikesine karşı çevreyi korur ve erozyonu engeller.
Hava nemini ve birim alana düşen yağış miktarını artırır.
Rüzgar hızını azaltır ve yönünü değiştirir.
Ayrıca atmosferdeki karbondioksit miktarını azaltarak küresel ısınmayı azaltır.
Karların da yavaş yavaş erimesini sağlayarak kar suyundan yararlanmayı sağlar.
Ormanların bulunduğu bölgelerde çıplak yerlere kıyasla yazın daha serin, kışın daha ılık bir hava vardır.
Ormanlar havayı temizler, gürültünün şiddetini azaltır, insan sağlığına ve dinlenmeye fayda sağlar.
Orman toprağında bol miktarda yağış suyu birikir.
Biriken yağış suları kurak mevsimlerde o bölgenin su miktarını dengeler.
Bu nedenle "0rman; suyu saklayan, damla ile harcayan bir hazinedir." sözü ormanın ekolojik işlevine vurgu yapmaktadır.
Günümüzde hızla gelişen kentleşme ve çalışma temposunun yol açtığı gürültü, havasızlık, açık alanlarla temasın sınırlanması insanların psikolojisini olumsuz yönde etkilemektedir.
Ormanlar bu olumsuz etkilerin azaltılması için de ideal ortamlardır.
Burada sera etkisini iyi bilmemiz gerekiyor.
Bunu duyduğunuza eminim.
Karbondioksit, metan, azot oksitler kloroflorokarbon ve su buharı sera gazları olarak bilinir.
İşte bu sera gazları dünyadan atmosfere yansıyan güneş ışınlarının bir kısmını alıkoyar.
Bu durum da atmosferin yeryüzüne yakın tabakalarının sıcaklığının artmasına neden olur.
İşte buna sera etkisi denir.
Sera etkisiyle hava sıcaklığının normal değerinin üzerine çıkması küresel ısınmaya, küresel ısınma da küresel iklim değişikliğine sebep olur.
Küresel iklim değişikliği sadece belirli bölgeleri değil tüm dünyayı etkisi altına alır.
Fosil yakıt kullanımı, özellikle sera gazlarından karbondioksitin artması, ormanların tahribi, çarpık kentleşme ve hızlı sanayileşme küresel ısınmanın en önemli sebepleridir.
Dünya üzerindeki insan hayatını etkileyen sel felaketleri, açlık ve ölümlere sebep olan kuraklıklar, orman yangınları, buzul erimeleri, şiddetli kasırga ve fırtına gibi doğal afetler küresel ısınmanın sonuçlarıdır.
Erozyon, toprağın verimli tabakasının yağış suları ve rüzgarla aşındırılıp taşınması ve başka yerlerde biriktirilmesidir.
Toprak bitkisel besinlerin doğrudan hayvansal besinlerin dolaylı kaynağıdır.
Ayrıca tüm canlıların yaşamı için gerekli olan suyun süzgeci ve deposudur.
Sanayinin hammaddesi olan ürünler toprakta yetişir.
Erozyonla toprak kaybına sebep olan faktörler iki grupta toplanır.
Bunlardan birincisi doğal, ikincisi insan kaynaklı faktörlerdir.
Doğal faktörler; iklim, yeryüzü şekilleri, toprak özellikleri, kayaçların yapısı ve doğal bitki örtüsüdür.
İnsan kaynaklı faktörler; bitki örtüsünün tahribi, toprak işleme ve bitki yetiştirmede yapılan teknik hatalar, yanlış arazi kullanımıdır.
Örneğin orman ve mera gibi alanlarda tarım yapılması yanlış arazi kullanımına örnektir.
Doğal hayat alanlarının tahribi de güncel çevre sorunlarının diğer nedenidir.
Bu alanlarda oluşan tahribat ekosistemlerin doğal dengesini bozar.
Tabiat parkları, milli parklar, ormanlık araziler, sulak alanlar, göller gibi doğal tabiat alanları çevre kirliliği, orman yangınları, asit yağmurları ve erozyondan etkilenir.
Bunun sonucunda da bu alanlardaki bitki örtüsü, hayvanların yaşam alanı, canlı çeşitliliği ve sayısı azalır.
Bu durum ekosistemlerin doğal işleyişini değiştirerek küresel ısınmaya, doğal afetlere ve çevre için çok sayıda olumsuz sonuçlara neden olur.
Orman yangınları, ormanlık alanları tahrip eden en önemli nedenlerden biridir.
Ormanların yok olduktan sonra tekrar oluşması için uzun yıllar gerekir.
Ekosistemin doğal dengesini sürdürmekte ormanların önemi büyüktür.
Ormanlar sel tehlikesine karşı çevreyi korur ve erozyonu engeller.
Hava nemini ve birim alana düşen yağış miktarını artırır.
Rüzgar hızını azaltır ve yönünü değiştirir.
Ayrıca atmosferdeki karbondioksit miktarını azaltarak küresel ısınmayı azaltır.
Karların da yavaş yavaş erimesini sağlayarak kar suyundan yararlanmayı sağlar.
Ormanların bulunduğu bölgelerde çıplak yerlere kıyasla yazın daha serin, kışın daha ılık bir hava vardır.
Ormanlar havayı temizler, gürültünün şiddetini azaltır, insan sağlığına ve dinlenmeye fayda sağlar.
Orman toprağında bol miktarda yağış suyu birikir.
Biriken yağış suları kurak mevsimlerde o bölgenin su miktarını dengeler.
Bu nedenle "0rman; suyu saklayan, damla ile harcayan bir hazinedir." sözü ormanın ekolojik işlevine vurgu yapmaktadır.
Günümüzde hızla gelişen kentleşme ve çalışma temposunun yol açtığı gürültü, havasızlık, açık alanlarla temasın sınırlanması insanların psikolojisini olumsuz yönde etkilemektedir.
Ormanlar bu olumsuz etkilerin azaltılması için de ideal ortamlardır.