Toprak kirliliği; ağır metallerin, radyoaktif maddelerin, atmosferde bulunan katı ve gaz halindeki zararlı maddelerin toprakta birikmesinden kaynaklanır.
Hava yoluyla toprağa geçen ağır metal parçacıkları toprakta birikir.
Bu birikim toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik yapısını bozarak verimini düşürür.
Sanmayın ki bu sadece topraktaki canlıları etkiler.
Sonuçta topraktaki bu ağır metaller bitkilerin yapısına girerek besin zinciri yoluyla diğer canlılara kadar ulaşır.
Ayrıca kirlenmiş sulardaki kimyasal maddeler doğrudan ya da kontrolsüz sulamalarla toprağa ulaşır ve toprağı kirletir.
Organik maddelerin miktarının aşırı artması da yine toprakta kirliliğe yol açar.
Kentsel atıkların geri dönüşümsüz olarak toprağa bırakılması dev boyutlarda çöp yığınları oluşturur.
Toprak kirliliği insanlarda kronik zehirlenmelere, çocuk felci, difteri, verem, tifo gibi bulaşıcı hastalıklara, kanser, karaciğer ve böbrek rahatsızlıklarına neden olabilir.
Toprak tüm karasal ekosistemlerin hatta su ekosistemlerinin bile dengeli işlev yapmasını sağlar.
Toprak sadece doğanın bir parçası değil, vatan adı altında bayraklaşmış ulusal ve kutsal bir mirastır.
Ses kirliliği; rahatsız edici ve sağlığı olumsuz etkileyici ses biçimi olarak tanımlanır.
Ulaşım araçları, endüstri kuruluşları ve eğlence araçları tarafından meydana getirilen rahatsız edici sesler bu kirliliğin temel ögelerinden oluşturur.
Gürültü insanlarda fiziksel, fizyolojik ve psikolojik rahatsızlıklar meydana getirir.
Mesela kılcal damarların daralmasına, kan basıncının artmasına, kalp atışı ve kan dolaşımının hızlanmasına, solunum rahatsızlıklarına sebep olabilir.
Ayrıca dikkat eksikliğine neden olarak da işgücü verimini düşürebilir.
Bu durumda gürültüyü azaltmak için birtakım teknik önlemler alınabilir.
Ses geçirmeyen, izolasyon maddelerinin bina yapımında kullanılması, gürültülü araçlara yerleşim yerlerinden uzak bölgelerde yol verilmesi, sesi absorbe eden sistemlerin geliştirilmesi bunlara örnektir.
Ağaç yapraklarının ses dalgalarını belirli oranda emme özelliği olduğundan birçok ülkede gürültüden korunma ormanları oluşturulmuştur.
Ses şiddetinin ölçü birimi de desibeldir.
Desibel insan kulağının hassas olduğu, orta ve yüksek frekansların özellikle vurgulandığı ses değerlendirme birimidir.
Tedavi odalarını buna örnek verebiliriz.
Bilgisayar odaları gibi.
Buna da spor salonlarına örnek verelim.
İş merkezleri gibi.
Ve 70-80 desibel de çok gürültülü ortamlardır.
Buna da yol ve bina inşa alanlarını örnek verebiliriz.
Hava yoluyla toprağa geçen ağır metal parçacıkları toprakta birikir.
Bu birikim toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik yapısını bozarak verimini düşürür.
Sanmayın ki bu sadece topraktaki canlıları etkiler.
Sonuçta topraktaki bu ağır metaller bitkilerin yapısına girerek besin zinciri yoluyla diğer canlılara kadar ulaşır.
Ayrıca kirlenmiş sulardaki kimyasal maddeler doğrudan ya da kontrolsüz sulamalarla toprağa ulaşır ve toprağı kirletir.
Organik maddelerin miktarının aşırı artması da yine toprakta kirliliğe yol açar.
Kentsel atıkların geri dönüşümsüz olarak toprağa bırakılması dev boyutlarda çöp yığınları oluşturur.
Toprak kirliliği insanlarda kronik zehirlenmelere, çocuk felci, difteri, verem, tifo gibi bulaşıcı hastalıklara, kanser, karaciğer ve böbrek rahatsızlıklarına neden olabilir.
Toprak tüm karasal ekosistemlerin hatta su ekosistemlerinin bile dengeli işlev yapmasını sağlar.
Toprak sadece doğanın bir parçası değil, vatan adı altında bayraklaşmış ulusal ve kutsal bir mirastır.
Ses kirliliği; rahatsız edici ve sağlığı olumsuz etkileyici ses biçimi olarak tanımlanır.
Ulaşım araçları, endüstri kuruluşları ve eğlence araçları tarafından meydana getirilen rahatsız edici sesler bu kirliliğin temel ögelerinden oluşturur.
Gürültü insanlarda fiziksel, fizyolojik ve psikolojik rahatsızlıklar meydana getirir.
Mesela kılcal damarların daralmasına, kan basıncının artmasına, kalp atışı ve kan dolaşımının hızlanmasına, solunum rahatsızlıklarına sebep olabilir.
Ayrıca dikkat eksikliğine neden olarak da işgücü verimini düşürebilir.
Bu durumda gürültüyü azaltmak için birtakım teknik önlemler alınabilir.
Ses geçirmeyen, izolasyon maddelerinin bina yapımında kullanılması, gürültülü araçlara yerleşim yerlerinden uzak bölgelerde yol verilmesi, sesi absorbe eden sistemlerin geliştirilmesi bunlara örnektir.
Ağaç yapraklarının ses dalgalarını belirli oranda emme özelliği olduğundan birçok ülkede gürültüden korunma ormanları oluşturulmuştur.
Ses şiddetinin ölçü birimi de desibeldir.
Desibel insan kulağının hassas olduğu, orta ve yüksek frekansların özellikle vurgulandığı ses değerlendirme birimidir.
Tedavi odalarını buna örnek verebiliriz.
Bilgisayar odaları gibi.
Buna da spor salonlarına örnek verelim.
İş merkezleri gibi.
Ve 70-80 desibel de çok gürültülü ortamlardır.
Buna da yol ve bina inşa alanlarını örnek verebiliriz.