Merhaba arkadaşlar, bu dersimize gazlar konusuna giriş yapıyoruz.
Gazların genel sergileriyle başlıyorum.
Maddenin katsayısı valі gaz halini düşündüğümde katı halde tanecikler birine çok yakın.
Sıvı halde bu tanecikler biraz uzak gazda ise bu tanecikler birbirlerinden daha uzak.
Bunun nedeni nedir diye düşündüğümde tanecikler arası çekim kuvvetiyle açıklarım.
Tanecikler arası çekim kuvveti katı, sıvı gaz kırılmasında azalır.
Ne demek?
Katı da tanecikler birbirini çok çeker.
Sıvı da daha az, gazla ise daha az şeker demek.
İşte çekim kuvveti azaldığı için gaz tanecikleri arasında büyük boşluklar bulunur.
Bu çekim kuvveti azaldığı için Katı Sıvı Gaz Sıralaması'nda hacimle artar diyebilirim.
Şimdi boşluk larımızı dolduralım.
Gazların tanecikler arasındaki çekim kuvveti katı ve sıvı lara göre çok daha azdır deriz.
Daha öncekiler arasında büyük boşluklar bulunur da diyebilirim.
Büyük boşluklar bulunur.
Bu boşluklardan dolayı sıkıştığında bilirler ve sıcaklıkla yer neş'e bilirler derim ve burada bir durum.
Genleşme nedir?
Genleşme sıcaklık artışıyla hacimde görülen artıştır, gazlar, gençleştirme evet gazlar yerleşir.
Bir sorun yok.
Hatta katı sıvı gaz içerisine en çok gazlar gelişir.
Çünkü yapısı müsait tanecikler arasında çekim kuvveti çok az sıcaklığın biraz artmasıyla ve daha rahat bir şekilde artar.
Yerleşmesi daha fazla olur.
Yalnız yerleşmede sorunumuz yok ama genleşme katsayısına sorunumuz var.
Genleşme katsayısı ayırt edici bir özelliktir.
Yanlız biz gazlar için bunu ayırt edici özellik olarak almıyoruz.
Genleşme katsayısı gazlar için ayırt edici.
Özellikle indir arkadaşlar.
Peki neden?
Çünkü birkaç tane gaz örneği veriyorum.
Azot kazan, oksijen gazı, hidrojen gaza, karbondioksit gazı, karbonmonoksit gazı, hangi gaz derseniz deyin, bunların genleri ve genleşme katsayısı hesaplandığında hepsinin aynı genleşme kat sayısına sahip olduğu yani aynı değere ulaşıldığı görülmüştür.
Şimdi aynı olduğu için de ben ayırt edici olarak kabul edemiyorum.
Tabii ki gazlar için yanlış mekan sayısı hiçte zor değildir ama gazlar gelişir diyip diğer bir özelliği m geçiyorum.
Gazlar birbirlerine her oranda karışır bilirler ve bu şekilde homojen karışım oluşturabilirler, oluşturabilirler devam ediyorum.
Gazların fiziksel davranışlarını açıklamada bazı özelliklerden yararlanıyoruz.
Bunlardan birincisi basmıştır.
İkinci özelliğimiz hacim, iki üçüncü özelliğimiz sıcaklık ve dördüncü öz derneğimizde gazın mors sayısıdır arkadaşlar.
Buradaki her bir özelliği tek tek birlikte işleyeceğiz ve basınçla başlıyorum.
Basınç, biri müziğe etki eden kuvvettir.
Ben bunu formüle dökecek olursam.
Şöyle yazabilirim.
Önce paydaya geliyorum, birim müjdeye etki eden kuvvet.
Sonra da yukarıya çıkıyorum.
Bakın bir müddet etki eden kuvvet bu şekilde bir cümleye.
Formüle dönüştürmüş oluyorum.
Devam ediyorum.
Açık hava basıncının barometre ile.
Kapalı kamplardaki gaz basıncını ise Manama Endişe ile ölçüyoruz.
Şekilde gördüğünüz düzenekler, arkadaşlar, barometre ve bunların içerisinde en önemlisi tabii ki tur içerdiğinin yaptığı deney tur.
Çarli deneyinde ne yapmış?
Turkcell'e açık hava basıncının varlığını ispatlamak istemiş.
Kendi.
Hazırladığı düzenek de kaba civarı doldurmuş cam bir tüpe de cıva doldurmuş.
Bakın şu anda hiçbir şekilde gaz yok ve hepsi cıva ile dolu.
Sonra bu tüpü sıvının içerisine de kaldırmış ve beklemiş de.
Kaldırdıktan sonra arkadaşlar Civan'ın yavaş yavaş aşağı doğru indiğini görmüş.
Yanlız bir yerde cıva seviyesi sabitlenmiş.
Ve sonra TURÇEV demiş ki buna neden olan şey, buna neden olan şey nedir?
Burada hiç gaz yok.
Bakın burası boş.
Burada gaz yok.
Sıvı o zaman tek bir basıncın etkisinde demek ki diyor.
O zaman buradaki taş yüksekliğinin yapan dış basmıştır diyor ve p.
Sıfır dış basınç haşa eşittir diyor.
Turkcell'le bu deney ne zaman, nerede yapıyor?
Dikkat!
Deniz seviyesinde yapar.
Deniz seviyesinde ve sıcaklık sıfır santigrat derece iken yapmıştır.
Turkcell'le daha sonra şekilli tüpün cam tüpün şekillerini, kesitini, şekline değişip de tekrardan yapmış ve taş yüksekliğinin değişmediğini, her seferinde P 0'ın haşa eşit olduğunu görmüştür.
Peki deniz seviyesindeki bulunan değeri de yazalım.
Deniz seviyesinde bu işlemi yaptığında Turkcell'le harç yüksekliğine 76 olarak bulmuştur.
76 santimetre cıva deniz seviyesinde olduğu için p 0 76 santim edici olarak yazarım.
Hemen bir çevirim var.
Çevremi de yazayım arkadaşlar.
Bir atmosfer 76 santimetre sıvıdır.
Deniz seviyesinde basıncı bir atmosfer olarak kılıyoruz.
Sıcaklık sıfır cam bir atmosfer dir.
76 santimetre cıva milimetre cıva çevirdiğimiz zaman 760 bin metre cıva olarak kılıyoruz ve bu da 760 tondur diye de.
Ekleyebiliriz.
Şimdi Turkcell'in deneyimini anlattıktan sonra diğer bir şekline getirebilirim bakın aralarında fark var.
İlk Turkcell'in deneyinde bir haç yüksekliği vardı.
Ekin şekilde haç yüksekliği yok.
Üçüncü şekilde haç yüksekliği var ama sıvının içinde.
Şimdi ben bu işi nasıl yaparım?
Arkadaşlar bu daha şık yok.
Çünkü sıva iki tane basınca maruz kalmış.
Eksim basınca bir de p.
0 kimin basıncı daha büyükse sıvıyı öbür tarafa doğru iter.
Burada eksenin basıncı birbirine eşit olduğu için kaş yüksekliği yoktur.
Bakın birinci şekli tekrardan geliyorum.
Burası boştu.
P 0 büyük olduğu için sıvı içeri itmişti.
Zaten üçüncü şekle geldiğimde P 0 mı büyük p mi?
Tabii ki Pecs daha büyüktür.
Neden PX daha büyük olduğu için sıvıyı itmiştir ve her yükseklik sıvının içerisine gelmiş peaches p sıfırdan büyük pecs p.
Sıfırdan ne kadar büyüktür arkadaşlar?
Tabii ki haç kadar büyüktür diyebilirim.
Bu haç yüksekliği nelere bağlı?
Torch kendinden deneyinde yaptı.
Bulduğu, gözlemlediği haç yüksekliği dış basınca bağlı kullandığım sıvının öz kütlesine bağlı.
Çünkü sıvıların öz kitlesiyle haç yükseklikleri.
Çarpın durumda yani ters orantılı idi biliyoruz ve ortama sıcaklığına bağlı sıcaklık değişince zaten sıvının su kütlesi de değişir.
Harç yüksekliği bunlara bağlı ama tüpün kesitini sıvının miktarına, tüpün şekline, tüpün dik olup olmamasına bunları arkadaşlar bağlı değildir diyorum.
Şimdi birkaç tane şehidimiz var, örneğimiz var hemen onlara bakalım.
25 santimetre acımam, kaç milimetre çabadır arkadaşlar santimetre acımadan milimetre cıvata geçerken ne yapıyoruz onla çarpıyor.
O zaman burası 250 milimetre cıva dır diyebilirim.
İkinci örneğim 38 santimetre cıva.
Kaç atmosfer karşılıyor?
Düşünüyorum bir atmosfer 76 santimetre civarında.
O zaman 70 atın yarısı olan bu da 05 atmosfer yapar ve tur karşıtını bakarsam sonra nasıl bakarım?
En son 70 halktan gideyim.
76 santimetre cıva 760 sordu.
O zaman 38 santimetre moda üç yüz seksen tondur derim ve dersimizi bu şekilde bitiriyoruz arkadaşlar.
Bundan sonraki dersimize görüşmek üzere hoşçakalın.
Gazların genel sergileriyle başlıyorum.
Maddenin katsayısı valі gaz halini düşündüğümde katı halde tanecikler birine çok yakın.
Sıvı halde bu tanecikler biraz uzak gazda ise bu tanecikler birbirlerinden daha uzak.
Bunun nedeni nedir diye düşündüğümde tanecikler arası çekim kuvvetiyle açıklarım.
Tanecikler arası çekim kuvveti katı, sıvı gaz kırılmasında azalır.
Ne demek?
Katı da tanecikler birbirini çok çeker.
Sıvı da daha az, gazla ise daha az şeker demek.
İşte çekim kuvveti azaldığı için gaz tanecikleri arasında büyük boşluklar bulunur.
Bu çekim kuvveti azaldığı için Katı Sıvı Gaz Sıralaması'nda hacimle artar diyebilirim.
Şimdi boşluk larımızı dolduralım.
Gazların tanecikler arasındaki çekim kuvveti katı ve sıvı lara göre çok daha azdır deriz.
Daha öncekiler arasında büyük boşluklar bulunur da diyebilirim.
Büyük boşluklar bulunur.
Bu boşluklardan dolayı sıkıştığında bilirler ve sıcaklıkla yer neş'e bilirler derim ve burada bir durum.
Genleşme nedir?
Genleşme sıcaklık artışıyla hacimde görülen artıştır, gazlar, gençleştirme evet gazlar yerleşir.
Bir sorun yok.
Hatta katı sıvı gaz içerisine en çok gazlar gelişir.
Çünkü yapısı müsait tanecikler arasında çekim kuvveti çok az sıcaklığın biraz artmasıyla ve daha rahat bir şekilde artar.
Yerleşmesi daha fazla olur.
Yalnız yerleşmede sorunumuz yok ama genleşme katsayısına sorunumuz var.
Genleşme katsayısı ayırt edici bir özelliktir.
Yanlız biz gazlar için bunu ayırt edici özellik olarak almıyoruz.
Genleşme katsayısı gazlar için ayırt edici.
Özellikle indir arkadaşlar.
Peki neden?
Çünkü birkaç tane gaz örneği veriyorum.
Azot kazan, oksijen gazı, hidrojen gaza, karbondioksit gazı, karbonmonoksit gazı, hangi gaz derseniz deyin, bunların genleri ve genleşme katsayısı hesaplandığında hepsinin aynı genleşme kat sayısına sahip olduğu yani aynı değere ulaşıldığı görülmüştür.
Şimdi aynı olduğu için de ben ayırt edici olarak kabul edemiyorum.
Tabii ki gazlar için yanlış mekan sayısı hiçte zor değildir ama gazlar gelişir diyip diğer bir özelliği m geçiyorum.
Gazlar birbirlerine her oranda karışır bilirler ve bu şekilde homojen karışım oluşturabilirler, oluşturabilirler devam ediyorum.
Gazların fiziksel davranışlarını açıklamada bazı özelliklerden yararlanıyoruz.
Bunlardan birincisi basmıştır.
İkinci özelliğimiz hacim, iki üçüncü özelliğimiz sıcaklık ve dördüncü öz derneğimizde gazın mors sayısıdır arkadaşlar.
Buradaki her bir özelliği tek tek birlikte işleyeceğiz ve basınçla başlıyorum.
Basınç, biri müziğe etki eden kuvvettir.
Ben bunu formüle dökecek olursam.
Şöyle yazabilirim.
Önce paydaya geliyorum, birim müjdeye etki eden kuvvet.
Sonra da yukarıya çıkıyorum.
Bakın bir müddet etki eden kuvvet bu şekilde bir cümleye.
Formüle dönüştürmüş oluyorum.
Devam ediyorum.
Açık hava basıncının barometre ile.
Kapalı kamplardaki gaz basıncını ise Manama Endişe ile ölçüyoruz.
Şekilde gördüğünüz düzenekler, arkadaşlar, barometre ve bunların içerisinde en önemlisi tabii ki tur içerdiğinin yaptığı deney tur.
Çarli deneyinde ne yapmış?
Turkcell'e açık hava basıncının varlığını ispatlamak istemiş.
Kendi.
Hazırladığı düzenek de kaba civarı doldurmuş cam bir tüpe de cıva doldurmuş.
Bakın şu anda hiçbir şekilde gaz yok ve hepsi cıva ile dolu.
Sonra bu tüpü sıvının içerisine de kaldırmış ve beklemiş de.
Kaldırdıktan sonra arkadaşlar Civan'ın yavaş yavaş aşağı doğru indiğini görmüş.
Yanlız bir yerde cıva seviyesi sabitlenmiş.
Ve sonra TURÇEV demiş ki buna neden olan şey, buna neden olan şey nedir?
Burada hiç gaz yok.
Bakın burası boş.
Burada gaz yok.
Sıvı o zaman tek bir basıncın etkisinde demek ki diyor.
O zaman buradaki taş yüksekliğinin yapan dış basmıştır diyor ve p.
Sıfır dış basınç haşa eşittir diyor.
Turkcell'le bu deney ne zaman, nerede yapıyor?
Dikkat!
Deniz seviyesinde yapar.
Deniz seviyesinde ve sıcaklık sıfır santigrat derece iken yapmıştır.
Turkcell'le daha sonra şekilli tüpün cam tüpün şekillerini, kesitini, şekline değişip de tekrardan yapmış ve taş yüksekliğinin değişmediğini, her seferinde P 0'ın haşa eşit olduğunu görmüştür.
Peki deniz seviyesindeki bulunan değeri de yazalım.
Deniz seviyesinde bu işlemi yaptığında Turkcell'le harç yüksekliğine 76 olarak bulmuştur.
76 santimetre cıva deniz seviyesinde olduğu için p 0 76 santim edici olarak yazarım.
Hemen bir çevirim var.
Çevremi de yazayım arkadaşlar.
Bir atmosfer 76 santimetre sıvıdır.
Deniz seviyesinde basıncı bir atmosfer olarak kılıyoruz.
Sıcaklık sıfır cam bir atmosfer dir.
76 santimetre cıva milimetre cıva çevirdiğimiz zaman 760 bin metre cıva olarak kılıyoruz ve bu da 760 tondur diye de.
Ekleyebiliriz.
Şimdi Turkcell'in deneyimini anlattıktan sonra diğer bir şekline getirebilirim bakın aralarında fark var.
İlk Turkcell'in deneyinde bir haç yüksekliği vardı.
Ekin şekilde haç yüksekliği yok.
Üçüncü şekilde haç yüksekliği var ama sıvının içinde.
Şimdi ben bu işi nasıl yaparım?
Arkadaşlar bu daha şık yok.
Çünkü sıva iki tane basınca maruz kalmış.
Eksim basınca bir de p.
0 kimin basıncı daha büyükse sıvıyı öbür tarafa doğru iter.
Burada eksenin basıncı birbirine eşit olduğu için kaş yüksekliği yoktur.
Bakın birinci şekli tekrardan geliyorum.
Burası boştu.
P 0 büyük olduğu için sıvı içeri itmişti.
Zaten üçüncü şekle geldiğimde P 0 mı büyük p mi?
Tabii ki Pecs daha büyüktür.
Neden PX daha büyük olduğu için sıvıyı itmiştir ve her yükseklik sıvının içerisine gelmiş peaches p sıfırdan büyük pecs p.
Sıfırdan ne kadar büyüktür arkadaşlar?
Tabii ki haç kadar büyüktür diyebilirim.
Bu haç yüksekliği nelere bağlı?
Torch kendinden deneyinde yaptı.
Bulduğu, gözlemlediği haç yüksekliği dış basınca bağlı kullandığım sıvının öz kütlesine bağlı.
Çünkü sıvıların öz kitlesiyle haç yükseklikleri.
Çarpın durumda yani ters orantılı idi biliyoruz ve ortama sıcaklığına bağlı sıcaklık değişince zaten sıvının su kütlesi de değişir.
Harç yüksekliği bunlara bağlı ama tüpün kesitini sıvının miktarına, tüpün şekline, tüpün dik olup olmamasına bunları arkadaşlar bağlı değildir diyorum.
Şimdi birkaç tane şehidimiz var, örneğimiz var hemen onlara bakalım.
25 santimetre acımam, kaç milimetre çabadır arkadaşlar santimetre acımadan milimetre cıvata geçerken ne yapıyoruz onla çarpıyor.
O zaman burası 250 milimetre cıva dır diyebilirim.
İkinci örneğim 38 santimetre cıva.
Kaç atmosfer karşılıyor?
Düşünüyorum bir atmosfer 76 santimetre civarında.
O zaman 70 atın yarısı olan bu da 05 atmosfer yapar ve tur karşıtını bakarsam sonra nasıl bakarım?
En son 70 halktan gideyim.
76 santimetre cıva 760 sordu.
O zaman 38 santimetre moda üç yüz seksen tondur derim ve dersimizi bu şekilde bitiriyoruz arkadaşlar.
Bundan sonraki dersimize görüşmek üzere hoşçakalın.