Öncelikle Halide Edip Adıvar'dan başlayalım.
Şimdi arkadaşlar Halide Edip Adıvar'ın Dağa Çıkan Kurt, Harap Mabetler, İzmir'den Bursa'ya, Kubbede Kalan Hoş Sada adlı hikayeleri var.
Halide Edip Adıvar arkadaşlar, Tanin gazetesinde çıkan yazılarına gelen tepkilerden dolayı yurt dışına çıkıyor.
Bir süre Mısır ve İngiltere'de kalıyor ve yurda döndükten sonra Türkçülük ve Turancılık akımlarıyla ilgilenmeye başlıyor ki zaten Türkçülük ve Turancılık Milli Edebiyat döneminin önemini akımlarındandır.
Zaten Milli Edebiyat döneminde realizm akımı etkiliydi.
Dolayısıyla Halide ve diğer sanatçılarda da realizm özelliklerini taşıyan eserler olacaktır.
Ve burada kuvvetli bir gözlem var ki zaten bu da Milli Edebiyat döneminin hikayeci özellikleri arasındaydı arkadaşlar.
Şimdi bakın Halide Edip Adıvar'ın arkadaşlar ilk hikayesi Harap Mabetler'dir.
Burada mensur şiirlerine yer veriyor.
Daha sonra Dağa Çıkan Kurt adlı hikayede Milli Mücadele yıllarını anlatıyor.
Hikayede Bozkurt ve Ergenekon motiflerinden faydalanıyor.
Alegorik bir dil kullanıyor.
Sade bir dil kullandığı için Milli Edebiyat anlayışının özelliklerini yansıtıyor.
İzmir'den Bursa'ya adlı hikayede ise arkadaşlar, mektuplar da var bu hikayede.
Ve bu hikayeyi aynı zamanda Yakup Kadri Karaosmanoğlu ve Falih Rıfkı Atay ile beraber yazıyor.
Kubbede Kalan Hoş Sada adlı eserinde ise hem milli konuları hem de bireysel konuları ele alıyor arkadaşlar.
Ve bu eser Halide Edip Adıvar'ın ölümünden sonra kitap haline getiriliyor.
Reşat Nuri Güntekin'e baktığımızda arkadaşlar Reşat Nuri Güntekin sanat dünyasına, Sanat hayatına Birinci Dünya Savaşı yıllarında küçük hikaye ve piyesler yazarak başlıyor ve 1917'de Diken dergisinde Eski Ahbap adlı uzun öyküyle yazarlığa adım atıyor.
Bakın şuradaki Eski Ahbap adlı eseri unutmuyoruz.
Yazarlığa adımını attığı eser bu eserdir.
Tabii ki de sözsüz, yapmacıksız bir dili vardır.
Milli Edebiyat döneminin özellikleri arasındadır.
Ve tabii ki de Reşat Nuri Güntekin ile de realizm akımının etkisi vardır arkadaşlar.
Hikayelerine Milli Edebiyat döneminin özelliklerinden olan Maupassant tarzıyla kaleme alıyor ve mizahi yönü daha çok hikayelerinde dile getiriyor arkadaşlar.
Ve hikayelerinde de tabii ki de realizm akımının etkileri görülüyor.
Şimdi arkadaşlar Reşat Nuri Güntekin, toplumun bireyler üzerindeki etkileri, kadın erkek ilişkileri gibi konuları ele alıyor.
Tanrı Misafiri, Sönmüş Yıldızlar.
Olağan İşler, Roçild Bey, Leyla ile Mecnun, Reşat Nuri Güntekin'in hikayeleri arasında.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu'na bakacak olursak arkadaşlar Yakup Kadri Karaosmanoğlu da Milli Edebiyat döneminin önemli yazarlarındandır.
Ve kesinlikle Yakup'un hikayelerini de bilmek zorundayız.
Şimdi sanat hayatına arkadaşlar Fecriati topluluğunda başlıyor Yakup Kadri Karaosmanoğlu.
Daha sonra Milli Edebiyat akımını benimsiyor.
Mütareke döneminde yazdığı hikayeleriyle Kurtuluş Savaşı'nı destekliyor arkadaşlar ve bireysel temaları ele aldığı hikayeleri de var.
Hani sadece toplumsal konularda yazdı dersek hata yapmış oluruz.
Bireysellik de var ama Milli Edebiyat döneminde toplumsal kurallar daha ağırlıktadır.
E tabii ki de Yakup Kadri de maupassant tarzı hikayeciliği benimsiyor.
Bir Serencam diye bir tane hikayesi var arkadaşlar.
Ve bu öyküde toplum birey çatışmasını işliyor, Servetifünun dil özelliklerini taşıyor.
Bir Serencam adlı hikayesi aslında Milli Edebiyat dönemini çok taşımıyor.
Ama Kurtuluş Savaşı ve sonrasında Türk halkının yaşadığı toplumsal sorunları ele aldığı eserlerini de Milli Savaş Hikayeleri adlı eserinde topluyor arkadaşlar.
Diğer hikayelerimizi başka bir videoda anlatacağız.
Milli Edebiyat Dönemi’nde Hikaye
Milli Edebiyat Dönemi, 1911 yılından 1923 yılına kadar süren ve Türk edebiyatında milli bir anlayışın benimsendiği dönemdir. Bu dönemde hikaye, şiir ve roman gibi türlerde önemli eserler verilmiştir.
Milli Edebiyat Dönemi'nde hikaye, Batılı anlamda kısa hikaye olarak değil, öykü olarak adlandırılmıştır. Hikayelerde toplumsal konular ele alınmış, yerli halkın yaşam tarzı ve kültürü yansıtılmıştır. Dil ve üslup olarak ise sade bir dil tercih edilmiştir.
Milli Edebiyat Dönemi'nde hikaye yazan bazı önemli isimler şunlardır:
- Ömer Seyfettin
- Halit Ziya Uşaklıgil
- Yakup Kadri Karaosmanoğlu
- Mehmet Rauf
- Refik Halit Karay
- Hüseyin Rahmi Gürpınar
- Abdulhak Şinasi Hisar
Milli Edebiyat Dönemi Hikaye Temsilcileri
Milli Edebiyat Dönemi'nin önemli hikaye yazarları ve eserleri şunlardır:
- Ömer Seyfettin - "Bahar ve Kelebekler", "Sinekli Bakkal", "Değirmen", "Kaşağı"
- Halit Ziya Uşaklıgil - "Mai ve Siyah", "Aşk-ı Memnu", "Kırık Hayatlar"
- Yakup Kadri Karaosmanoğlu - "Sodom ve Gomore", "Ankara", "Hesaplaşma", "Yaban"
- Reşat Nuri Güntekin - "Çalıkuşu", "Yeşil Gece", "Acımak"
- Refik Halit Karay - "Nur Baba", "Dudaktan Kalbe", "Kızıl Pençe"
- Mehmet Rauf - "Eylül", "Genç Kız Kalbi", "Çalıkuşu'ndan Seçmeler"
- Abdulhak Şinasi Hisar - "Kuvayı Milliye Destanı", "Hanımlar Arasında", "Ayaşlı ve Kiracıları"
Halide Edip Adıvar Kimdir?
Halide Edip Adıvar (1884-1964), Türk romancı, hikayeci, oyun yazarı, fikir adamı ve Türk kadın hareketinin öncülerinden biridir. İstanbul'da doğan Halide Edip, Maarif Nezareti'nde çalışarak edebiyat öğretmenliği yaptı ve ardından yurt dışında eğitim aldı. Milli mücadele yıllarında Türk Kurtuluş Savaşı'na katıldı ve Kurtuluş Savaşı sonrası Türkiye'nin sosyal, kültürel ve siyasi hayatında etkin rol oynadı.
Romanları, hikayeleri, tiyatro oyunları ve denemeleri ile tanınan Halide Edip'in en ünlü eserleri arasında "Ateşten Gömlek", "Vurun Kahpeye", "Handan", "Sinekli Bakkal" ve "Zeyno'nun Oğlu" bulunmaktadır. Halide Edip ayrıca, kadınların eğitimi, çalışma hayatı ve siyasi hakları konularında önemli düşüncelere sahipti ve bu konularda çeşitli kitaplar yazmıştır.
Reşat Nuri Güntekin Kimdir?
Reşat Nuri Güntekin (1889-1956), Türk yazar, eğitimci ve diplomat. Edebiyatımızın önemli isimlerinden biridir. Eserleri arasında romanlar, hikayeler, oyunlar ve makaleler yer alır. İlk romanı olan "Çalıkuşu" ile tanınmıştır. Ayrıca "Yeşil Gece", "Yaprak Dökümü", "Anadolu Notları", "Akşam Güneşi", "Dudaktan Kalbe", "Acımak", "Miskinler Tekkesi", "Eski Hastalık" gibi önemli eserleri bulunmaktadır. 1947-1950 yılları arasında Türkiye'nin Paris Büyükelçisi olarak görev yapmıştır.
Ömer Seyfettin Kimdir?
Ömer Seyfettin (1884-1920), Türk edebiyatının önde gelen öykü yazarlarından biridir. İstanbul’da doğmuş ve Maarif Vekaleti’nde müfettiş olarak çalışmıştır. Öyküleri genellikle halkın yaşantısını, köy ve kasabalardaki olayları ve insanları anlatır. Çoğunlukla kısa ve öz anlatımı tercih eden Seyfettin'in öyküleri, toplumsal gerçekçiliğin özelliklerini taşır. Bazı öykülerinde doğaüstü olaylara da yer vermiştir. En çok tanınan eserleri arasında "Bahar ve Kelebekler", "Yüksek Ökçeler", "Dişi Örümcek", "Sonsuz Panayır" ve "Selamünaleyküm" bulunur.