Herkese Merhaba.
Kunduz'un 7'nci sınıf 1 inci ünite sosyal bilgiler dersi.
Özgür basın demokrasinin temelidir konusuna hepiniz hoş geldiniz.
Bugün sizlerle birlikte Özgür basın demokrasinin temelidir konusunu detaylı bir şekilde işleyeceğiz.
Öncelikle ilk isteyeceğimiz şey kitle iletişim özgürlüğü nedir?
Bunu sizlerle beraber bir yorumla yalım konuşalım.
Haberlerin, olayların, düşüncelerin ve bilgilerin kitle iletişim araçlarıyla serbestçe bakın.
Bu cümleye çok dikkat edin.
Serbestçe paylaşılmasına kitle iletişim özgürlüğü denir.
Yani biz bir haberi, bir olayı, bir bilgiyi, kitle iletişim araçlarıyla serbestçe, hiç düşünmeden acaba ne olur, ne olmaz diye düşünmeden paylaşabiliyor olsak, kitle iletişim özgürlüğü var demektir.
Kitle iletişim özgürlüğü, insanların kendi düşüncelerini söz ile, yazı ile, resimle ya da farklı yollarla ifade etmesidir.
Yani anlatmak istediğimiz şeyleri sözle, yazıyla, resimle ya da başka yollarla anlatabiliyor olsak kitle iletişim özgürlüğünü kullanabiliyoruz demektir.
Aynı zamanda düşünceyi açıklama özgürlüğü olarak da geçmektedir.
Şimdi burada dikkat bölümümüz var.
Sevgili arkadaşlar, hemen buraya odaklanalım.
Iletişim araçlarını kullanırken sahip olduğumuz hak ve özgürlüklerimiz nokta nokta tarafından koruma altına alınmıştır.
Kim tarafından?
Devlet tarafından.
Tabii ki nerede koruma altına alınmıştır?
Anayasamızda koruma altına alınmıştır.
O zaman buraya anayasa yazabiliriz.
Hemen şöyle bir toparlayalım cümleyi.
Iletişim araçlarını kullanırken sahip olduğumuz hak ve özgürlüklerimiz Anayasa tarafından koruma altına alınmıştır.
Peki Anayasa ne demiş de koruma altına almış maddeleri bir görelim?
Anayasa 20'nci maddesinde demiş ki Herkes özel hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Yani Anayasamızın 20'nci maddesine göre özel hayatın gizliliği hakkımız vardır.
Anayasamızın yirmi ikinci maddesine baktığımızda ise herkes haberleşme hürriyetine sahip olduğu Anayasamız tarafından vurgulanmıştır.
Haberleşmenin de gizliliği esastır.
Yani kimse bizim haberleşme özgürlüğümüzü didik işleyemez, incele yemez.
Anayasamızın 26'ncı maddesine baktığımızda ise herkesin düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına ya da toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahip olduğu Anayasamızın 26'ncı maddesinde belirtilmiştir.
Yani kısaca sevgili arkadaşlar.
Anayasamız yirmi 22.
Ve Yirmi altıncı maddeleri ile kitle iletişim özgürlüğümüzü koruma altına almıştır.
Şimdi sizlerle beraber iletişime dayalı hak ve özgürlüklerimizi de görelim.
Yani bu hak ve özgürlüklerimiz iletişimle alakalı olacak.
Sevgili arkadaşlar bunlara dikkat edelim.
Öncelikle haberleşme özgürlüğü nedir?
Bizim böyle bir özgürlüğümüz var.
Nedir arkadaşlar?
Haber, düşünce ve bilgilerin kitle iletişim araçları yoluyla serbestçe ulaştırılması ve yayılmasıdır.
Neydi kitle iletişim araçlarımız?
Televizyon, radyo, dergi, gazete.
Biz bunlarla anlatmak istediğimiz şeyleri insanlara ulaştıran biliriz ve yaşayabiliriz.
İşte bu özgürlüğümüze haberleşme özgürlüğü diyoruz.
Kişiler istediği herkesle özgürce iletişim kurabilir.
Bu Anayasa tarafından bize tanınan bir haktır.
Şimdi gelelim iletişimle alakalı.
Bir diğer özgürlüğümüze ya da hakkımıza diyelim özel hayatın gizliliği.
Yani bizim özel hayatımıza kimse karışamaz.
Aslında özeti budur.
Bakalım içeriğine kitle iletişim araçları özel hayatın gizliliğine saygılı olmalıdır.
Kimsenin görüntüleri, konuşmaları ya da yazışmaları yayınlanma malıdır.
Eğer bu durum varsa zaten iletişime dayalı hak ve özgürlüklerimiz ihlal ediliyor demektir. Bir diğer iletişime dayalı hak ve özgürlüğümüz ise düşünce ve ifade özgürlüğüdür.
Nedir bu düşünce ifade özgürlüğü?
Herkes düşünce ve görüşlerini çeşitli yollarla özgürce açıklayabilir.
Bakın buradaki anahtar kelime miz özgürce açıklaması, düşüncelerin de yaşayabilmesi.
Bu da bizim yine iletişimle alakalı bir hak ve özgürlüğümüz olarak karşımıza çıkıyor.
Geçelim bir diğer hak ve özgürlüğümüze bilgi edinme hakkı.
Bireyler kendileri ile ilgili olsun ya da olmasın merak ettikleri herhangi bir konuyla alakalı bilgi elde edebilirler.
Bunun için dilekçe yazmamız yeterlidir sevgili arkadaşlar.
Örneğin belediye ile alakalı bir şeyi merak ettik.
Belediyenin çalışmasıyla ilgili bilgi edinme hakkımızı kullanarak belediyeye dilekçe yazdığımız zaman bize bununla alakalı bilgi vermek zorundalar.
Çünkü bu bizim kanuni bir hakkımızdır.
Son olarak tekzip ve düzeltme hakkına gelelim.
Basın organları bazen yanlış haber, resim ya da bilgi yayınlayan bilirler.
Bu durumda mağdur olan kişi düzeltme yazısı isteyebilir.
Düzeltme yazısı nedir arkadaşlar?
Tekzip dir.
Yani diyelim ki sizinle alakalı bir haber yayınlandı ama haber yalan.
Gazeteye diyorsunuz ki ben bu haberin yalan olduğunu kanıtlıyor.
Tüm söylüyorum bu haber beni rahatsız etti.
Mağdur oldum bu durumdan.
Acilen tekzip yayınlayın diyorsunuz ve gazete sizinle alakalı şu tarihli şu haberimiz yanlış olmuştur, özür dileriz diye tekzip düzeltme yazısı yayınlıyor.
İşte bu da iletişime dayalı hak ve özgürlüklerimizi bir diğer örneğimizde.
Kunduz'un 7'nci sınıf 1 inci ünite sosyal bilgiler dersi.
Özgür basın demokrasinin temelidir konusuna hepiniz hoş geldiniz.
Bugün sizlerle birlikte Özgür basın demokrasinin temelidir konusunu detaylı bir şekilde işleyeceğiz.
Öncelikle ilk isteyeceğimiz şey kitle iletişim özgürlüğü nedir?
Bunu sizlerle beraber bir yorumla yalım konuşalım.
Haberlerin, olayların, düşüncelerin ve bilgilerin kitle iletişim araçlarıyla serbestçe bakın.
Bu cümleye çok dikkat edin.
Serbestçe paylaşılmasına kitle iletişim özgürlüğü denir.
Yani biz bir haberi, bir olayı, bir bilgiyi, kitle iletişim araçlarıyla serbestçe, hiç düşünmeden acaba ne olur, ne olmaz diye düşünmeden paylaşabiliyor olsak, kitle iletişim özgürlüğü var demektir.
Kitle iletişim özgürlüğü, insanların kendi düşüncelerini söz ile, yazı ile, resimle ya da farklı yollarla ifade etmesidir.
Yani anlatmak istediğimiz şeyleri sözle, yazıyla, resimle ya da başka yollarla anlatabiliyor olsak kitle iletişim özgürlüğünü kullanabiliyoruz demektir.
Aynı zamanda düşünceyi açıklama özgürlüğü olarak da geçmektedir.
Şimdi burada dikkat bölümümüz var.
Sevgili arkadaşlar, hemen buraya odaklanalım.
Iletişim araçlarını kullanırken sahip olduğumuz hak ve özgürlüklerimiz nokta nokta tarafından koruma altına alınmıştır.
Kim tarafından?
Devlet tarafından.
Tabii ki nerede koruma altına alınmıştır?
Anayasamızda koruma altına alınmıştır.
O zaman buraya anayasa yazabiliriz.
Hemen şöyle bir toparlayalım cümleyi.
Iletişim araçlarını kullanırken sahip olduğumuz hak ve özgürlüklerimiz Anayasa tarafından koruma altına alınmıştır.
Peki Anayasa ne demiş de koruma altına almış maddeleri bir görelim?
Anayasa 20'nci maddesinde demiş ki Herkes özel hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Yani Anayasamızın 20'nci maddesine göre özel hayatın gizliliği hakkımız vardır.
Anayasamızın yirmi ikinci maddesine baktığımızda ise herkes haberleşme hürriyetine sahip olduğu Anayasamız tarafından vurgulanmıştır.
Haberleşmenin de gizliliği esastır.
Yani kimse bizim haberleşme özgürlüğümüzü didik işleyemez, incele yemez.
Anayasamızın 26'ncı maddesine baktığımızda ise herkesin düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına ya da toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahip olduğu Anayasamızın 26'ncı maddesinde belirtilmiştir.
Yani kısaca sevgili arkadaşlar.
Anayasamız yirmi 22.
Ve Yirmi altıncı maddeleri ile kitle iletişim özgürlüğümüzü koruma altına almıştır.
Şimdi sizlerle beraber iletişime dayalı hak ve özgürlüklerimizi de görelim.
Yani bu hak ve özgürlüklerimiz iletişimle alakalı olacak.
Sevgili arkadaşlar bunlara dikkat edelim.
Öncelikle haberleşme özgürlüğü nedir?
Bizim böyle bir özgürlüğümüz var.
Nedir arkadaşlar?
Haber, düşünce ve bilgilerin kitle iletişim araçları yoluyla serbestçe ulaştırılması ve yayılmasıdır.
Neydi kitle iletişim araçlarımız?
Televizyon, radyo, dergi, gazete.
Biz bunlarla anlatmak istediğimiz şeyleri insanlara ulaştıran biliriz ve yaşayabiliriz.
İşte bu özgürlüğümüze haberleşme özgürlüğü diyoruz.
Kişiler istediği herkesle özgürce iletişim kurabilir.
Bu Anayasa tarafından bize tanınan bir haktır.
Şimdi gelelim iletişimle alakalı.
Bir diğer özgürlüğümüze ya da hakkımıza diyelim özel hayatın gizliliği.
Yani bizim özel hayatımıza kimse karışamaz.
Aslında özeti budur.
Bakalım içeriğine kitle iletişim araçları özel hayatın gizliliğine saygılı olmalıdır.
Kimsenin görüntüleri, konuşmaları ya da yazışmaları yayınlanma malıdır.
Eğer bu durum varsa zaten iletişime dayalı hak ve özgürlüklerimiz ihlal ediliyor demektir. Bir diğer iletişime dayalı hak ve özgürlüğümüz ise düşünce ve ifade özgürlüğüdür.
Nedir bu düşünce ifade özgürlüğü?
Herkes düşünce ve görüşlerini çeşitli yollarla özgürce açıklayabilir.
Bakın buradaki anahtar kelime miz özgürce açıklaması, düşüncelerin de yaşayabilmesi.
Bu da bizim yine iletişimle alakalı bir hak ve özgürlüğümüz olarak karşımıza çıkıyor.
Geçelim bir diğer hak ve özgürlüğümüze bilgi edinme hakkı.
Bireyler kendileri ile ilgili olsun ya da olmasın merak ettikleri herhangi bir konuyla alakalı bilgi elde edebilirler.
Bunun için dilekçe yazmamız yeterlidir sevgili arkadaşlar.
Örneğin belediye ile alakalı bir şeyi merak ettik.
Belediyenin çalışmasıyla ilgili bilgi edinme hakkımızı kullanarak belediyeye dilekçe yazdığımız zaman bize bununla alakalı bilgi vermek zorundalar.
Çünkü bu bizim kanuni bir hakkımızdır.
Son olarak tekzip ve düzeltme hakkına gelelim.
Basın organları bazen yanlış haber, resim ya da bilgi yayınlayan bilirler.
Bu durumda mağdur olan kişi düzeltme yazısı isteyebilir.
Düzeltme yazısı nedir arkadaşlar?
Tekzip dir.
Yani diyelim ki sizinle alakalı bir haber yayınlandı ama haber yalan.
Gazeteye diyorsunuz ki ben bu haberin yalan olduğunu kanıtlıyor.
Tüm söylüyorum bu haber beni rahatsız etti.
Mağdur oldum bu durumdan.
Acilen tekzip yayınlayın diyorsunuz ve gazete sizinle alakalı şu tarihli şu haberimiz yanlış olmuştur, özür dileriz diye tekzip düzeltme yazısı yayınlıyor.
İşte bu da iletişime dayalı hak ve özgürlüklerimizi bir diğer örneğimizde.