İslamiyet'in Kabulünden Önce Türk Şiiri

Bu dersimiz de İslamiyetin kabulünden önceki Türk şehri üzerinde duracağız.
Önce genel, özellikle annem bahsedeceğiz, daha sonra da nazım şekillenen bahsedeceğiz.
Şimdi genel özelliklerine baktığımızda bir kere ölçü olarak hece ölçüsünün kullanıldığını söyleyelim ki zaten bizim milli ölçümüz dur.
Nazım birimi olarak yine dörtlük lerin kullanıldığını söyleyebiliriz.
Kafiye olarak yarın kafilenin kullanıldığını hemen ifade edelim ve kesinlikle yabancı dillerin etkisi bu dönemde yoktur.
Saf Türkçe, öz Türkçe kullanılmıştır.
Henüz Arapçanın, Farsça'nın veya başka dillerin etkisine girilmemiş konu olarak daha çok kahramanlık, ölümsüz savaş gibi konuların işlendiğini görüyoruz.
Ve Ozan, Şaman, Kam, Baksı, Oyun adı verilen sanatçılar bu şiirleri söylemişlerdir.
Bakın peki bu şiirler ne eşliğinde söylenir?
Bakın kopuz sazı eşliğinde söylenmiştir.
Hangi törenlerde sığır şölen ve yu törenlerinde söylemiştir?
Ve şiirlerin genellikle anonim olduğunu hemen ifade edelim.
Ama tabii ki anonim olmayıp, mesela Asrın Çur gibi, tutçu gibi, papatya, şiir gibi şairlerin yine şiirler yazdığını da ifade edebiliriz.
Peki Nazım Türk lerimize bakalım koşup şimdi koşu, yiğitlik, aşk, doğa konularını işleyen şehirlerdir.
Kafiye düzenine baktığımızda a veya hece hece, hece b, d d'de b şeklinde düz kafiye kullanıldığını söyleyebiliriz.
Peki koşun, halk edebiyatındaki karşılığı nedir?
Bakın konuşmadır.
Hemen yazalım şuraya koşma.
Peki divan edebiyatındaki karşılığı nedir?
Gazeller.
İsterseniz hemen bir koşu örneğine bakalım.
Orijinal haline türlü çiçek yarıldı, yani türlü çiçekler açıldı.
Barçın yandım gerildi, ipek döşek serildi.
Yani uçmak yeri çözüldü, cennet yeri görüldü.
Tohumluk yana kel güçsüz soğuklar geri gelmez.
Bakın baharın gelişi ve çiçeklerin açılmasıyla ilgili bir koşu örneği.
Doğa olayını anlatan bir koşu örneğini okuduk.
Koşup şehrimiz bu şekilde geldik.
Sorguya sa bu ölen kişilerin bir kere ardından söylenir bunu bileceğiz.
Uyak düzene aynen koşup da olduğu gibi ayağa ve cc'ye cebe dede de be şeklinde.
Aman şurayı düzeltelim bakın de dede b şeklinde yani düz kafiye şeklinde söylenir.
Peki bu sabunlar hangi törenlerde söylenir?
Yuh törenlerinde.
Peki salgı ve koşu örneklerini biz ilk nerede görüyoruz?
Bakın Kaşgarlı Mahmud'un Divan Lügat Türk adlı eserinde biz ilk koşu ve sabır örneklerini görüyoruz.
Bu çok önemli bir bilgi.
Bunu kesinlikle bilmemiz lazım.
Peki siz EGO'nun halk edebiyatındaki karşılığı nedir?
Yani ölen kişinin ardından söylenen addır.
Peki ölen kişinin ardından söylenen şiirler Divan edebiyatında hangi isimle anılır?
Mersiye vak?
İsterseniz en meşhur salgı örneğimizde bakalım.
Alper Tunga sorgusu.
Alper Tunga öldü mü?
Yani öldü mü?
Alper Tunga ıssız.
Uzun kaldı mu yani?
Dünya ıssız kaldı mı?
Ödlek Çin aldı mı?
Felek öcünü aldı mı?
Hem de yürek yırtılır.
Şimdi yürek yırtılır.
Bakın.
Alper Tunga nın ölümü üzerine, onun ölümü üzerine duyulan üzüntüyü anlatan bir saygı örneği.
Üçüncü Nazım şeklimiz ve son olaraksa ise ata sözü demek.
Bak!
Savlar ata sözleridir Türkçedeki karşılığı.
Dolayısı ile üç nazım şeklimizi de işlemiş olduk.
Koşul sabır ve savlar.
Şimdi konumuzla ilgili örnek sorunuza bakabiliriz.
Şimdi örnek sorumuz da bu parçadaki altı çizili sözcüklerden hangisinde bir bilgi yanlışı yapılmıştır?
Diye bir soru sormuş isterseniz parçamız.
Hemen bakalım.
Eski Türklerde genel sürgün adlarına sığır.
Evet gerçekten bir sürgün avı varsa bunun ismi sığır.
Genel kurban törenlerine şölen denir.
Evet, gerçekten de kurban töreni yapılıyorsa, İslam öncesindeki ismi şölenler.
Genel yas törenlerine de yuh denir.
Evet.
Ölen kişinin ardından yas tutuyorsa, bu törenin ismi de bu töreni olur.
Bu törenlerde ozanlar şiir söylerdi.
Bu şiirlere sangu eğer yu töreni ise söylenen şiir budur.
Bu da doğru bir bilgi ve koça atlama denir.
İşte bakın yanlış bir bilgi.
Çünkü koç atlama İslam öncesinde kullanılan bir kavram değil.
Bakın İslamiyet.
İslamiyet'in kabulünden sonra halk edebiyatında genellikle kahramanlık, yiğitlik, savaş konuları üzerine yazılan şiirlere koç aklama denir.
Dolayısıyla koç aklama bilgisi burada yanlış bir bilgidir.
5 numaralı bilgi yanlış, 5 numaralı bilginin olduğu seçenek el seçeneği.
Dolayısıyla doğru cevabımız eğer olacak.
Sıkça Sorular Sorular

 

İslamiyet’in Kabulünden Önceki Türk Şiiri Özellikleri

 

  • Hece ölçüsü kullanılmıştır.
  • Nazım birimi olarak dörtlük kullanılmıştır.
  • Genellikle yarım uyak kullanılmıştır.
  • Yabancı dillerin etkisi yoktur.
  • Kahramanlık, ölüm, savaş gibi konular işlenmiştir.
  • Şiirler kopuz sazı eşliğinde sığır, şölen, yuğ törenlerinde söylenirdi.
  • Genellikle anonimdir.

İslamiyet’in Kabulünden Önceki Türk Şiiri Nazım Türleri

 

  1. Koşuk
  2. Sagu
  3. Sav

Koşuk Nedir?

 

Yiğitlik, aşk, doğa konuları işlenir.

Kafiye düzeni aaab, cccb, dddb şeklindedir.


Sagu Nedir?

 

Ölen kişilerin ardından söylenir.

Kafiye düzeni koşuktaki gibidir.


Sav Nedir?

 

Atasözlerine sav denir.

İslamiyet Öncesi Türk Şiiri ve Geçiş Dönemi
İslamiyetin Kabulünden Önce Türk Şiiri 1 / 1
İslamiyet'in Kabulünden Önce Türk Şiiri
İslamiyet'in Kabulünden Önce Türk Şiiri