Gezi yazısı yani seyahatname seyahat mektubu demektir.
Gezilip görülen yerlerin betimlemelerden de yararlanılarak anlatıldığı, bilgi vermek amacıyla yazılan metinlerdir.
Betimlemeler, betimleme neydi hatırlayalım hemen.
Kelimelerle resim yapmaktı.
Hareketsiz bir resim gözümüzde canlanacak.
Tabii gezi yazısında yazarımızın tarzına göre öykülemeler de olabilir ama özellikle betimleme söz konusudur ki anlattığı yerle ilgili bizim kafamızda bir şekil canlansın diye.
Yazar duygu ve düşüncelerini belirtebilir.
Gezi yazısı zaten okunduğu zaman çok rahatlıkla anlaşılabilir.
Direkt olarak yeri tanıtmakla başlar, ayrıntısıyla o yeri bize betimler.
Efsane, bir diğer ismiyle söylence.
Gerçekleştiğine inanılan, hayal gücüne dayalı ve olağanüstü özelliklerin yer aldığı öykülerdir.
Halkın arasında çok uzun süre boyunca anlatılır efsane.
Demek ki gerçekleştiğine inanılacak.
Fakat gerçekleşip gerçekleşmediği ile ilgili tam olarak bir bilgi sahibi değiliz.
Hayal gücüne dayalı olağanüstü özelliklerin yer aldığı öyküler ve halkın arasında uzun süre boyunca anlatılacak efsaneler.
Burada bir soru işareti oluşsun kafamızda.
Gerçekleştiğine inanılıyor ama tam olarak gerçekleşip gerçekleşmediği bilinmiyor.
Halkın arasında da anlatılıyor.
Destana bakalım şimdi destanın bir diğer isim neymiş?
Epope.
Milletlerin başından geçmiş önemli olayların, -burası önemli- milletlerin başından geçmiş önemli olayların ne olabilir bu milletlerin başından geçmiş önemli olaylar?
Savaş olabilir, göç olabilir, kıtlık olabilir.
Bunlar çoğaltılabilir.
Deprem, doğal afetler vesaire bunların hepsi olabilir.
Olağanüstü nitelikler katılarak anlatıldığı uzun manzum yani şiir şeklinde yazılmış olan eserlerdir.
Demek ki efsaneden farkı ne destanın?
Destan, destanın çıkış noktası gerçekleşmiş bir olaydan bahsedecek.
Çıkış noktası budur.
Milletlerin başından geçmiş önemli bir olay sonrasında buna insanlar kendi aralarında anlatırken olağanüstü nitelikler katıyorlar.
İlgi çekici hale gelmesi için uzun metinler ve şiirsel şiir şeklinde yazmışlardır.
Ulusların kimliklerine yansıtırlar.
İşte Türk destanları var, Yunan destanları var, İngiliz destanı, Alman destanı, Hint destanları.
Bu şekilde destanların milletlerin, ulusların kimliklerini yansıttığını görüyoruz bakış açılarını kültürlerine.
Destanlardan öğrenme şansına sahip olabiliyoruz.
Kahramanlar olağanüstü özelliklere sahiptir.
Yani yaşanılan durumu.
O kadar etkileyici bir durum yaşanmış ki, daha güzel anlatabilmek için olağanüstü özellikler katıyorlar kahramanlara.
Burası önemli.
Destanda demek ki ne varmış?
Gerçekleşmiş bir olay bizim temelimiz.
Onun üzerine halk olağanüstü nitelikler katarak anlatmaya devam ediyor.
Gerçek bir durum var burada.
Fakat efsanede böyle bir durum yok.
İkisinde de olağanüstülükler var.
Halk arasında anlatılıyor.
Fakat destanın çıkış noktası gerçekleşmiş bir olay ve destanlarda ne vardır?
Ulusların kimliklerini yansıttıklarını görüyoruz.
Bu anlamda ikisinin arasında fark var.
Destanlar doğal destan ve yapma destan olmak üzere ikiye ayrılırlar.
Doğal destan, halkın arasından çıkmış anonim ürünler.
Yapma adı üstünde bir yazar masa başında oturur ve gerçekten milletlerin başından geçmiş bir olayı konu olarak alır.
Ona olağanüstü nitelikler katar ve yapma destan yapmış olur.
Demek ki destanlarda ne varmış?
Doğal ve yapma şeklinde iki şeklini görüyoruz.
Doğalda doğal olarak ortaya çıkmış, halkın arasında anlatımı anlatıldı.
Günümüze kadar gelmiş.
Yapma, demek ki bir yazar oturuyor masa başında bir konu.
Milletin başından geçmiş bir konuyu, mesela bir savaşı, kurtuluş savaşını alabilir.
Bununla ilgili kahramanları olağanüstü nitelikler de katarak yapma destan oluşturabilir.
Gezilip görülen yerlerin betimlemelerden de yararlanılarak anlatıldığı, bilgi vermek amacıyla yazılan metinlerdir.
Betimlemeler, betimleme neydi hatırlayalım hemen.
Kelimelerle resim yapmaktı.
Hareketsiz bir resim gözümüzde canlanacak.
Tabii gezi yazısında yazarımızın tarzına göre öykülemeler de olabilir ama özellikle betimleme söz konusudur ki anlattığı yerle ilgili bizim kafamızda bir şekil canlansın diye.
Yazar duygu ve düşüncelerini belirtebilir.
Gezi yazısı zaten okunduğu zaman çok rahatlıkla anlaşılabilir.
Direkt olarak yeri tanıtmakla başlar, ayrıntısıyla o yeri bize betimler.
Efsane, bir diğer ismiyle söylence.
Gerçekleştiğine inanılan, hayal gücüne dayalı ve olağanüstü özelliklerin yer aldığı öykülerdir.
Halkın arasında çok uzun süre boyunca anlatılır efsane.
Demek ki gerçekleştiğine inanılacak.
Fakat gerçekleşip gerçekleşmediği ile ilgili tam olarak bir bilgi sahibi değiliz.
Hayal gücüne dayalı olağanüstü özelliklerin yer aldığı öyküler ve halkın arasında uzun süre boyunca anlatılacak efsaneler.
Burada bir soru işareti oluşsun kafamızda.
Gerçekleştiğine inanılıyor ama tam olarak gerçekleşip gerçekleşmediği bilinmiyor.
Halkın arasında da anlatılıyor.
Destana bakalım şimdi destanın bir diğer isim neymiş?
Epope.
Milletlerin başından geçmiş önemli olayların, -burası önemli- milletlerin başından geçmiş önemli olayların ne olabilir bu milletlerin başından geçmiş önemli olaylar?
Savaş olabilir, göç olabilir, kıtlık olabilir.
Bunlar çoğaltılabilir.
Deprem, doğal afetler vesaire bunların hepsi olabilir.
Olağanüstü nitelikler katılarak anlatıldığı uzun manzum yani şiir şeklinde yazılmış olan eserlerdir.
Demek ki efsaneden farkı ne destanın?
Destan, destanın çıkış noktası gerçekleşmiş bir olaydan bahsedecek.
Çıkış noktası budur.
Milletlerin başından geçmiş önemli bir olay sonrasında buna insanlar kendi aralarında anlatırken olağanüstü nitelikler katıyorlar.
İlgi çekici hale gelmesi için uzun metinler ve şiirsel şiir şeklinde yazmışlardır.
Ulusların kimliklerine yansıtırlar.
İşte Türk destanları var, Yunan destanları var, İngiliz destanı, Alman destanı, Hint destanları.
Bu şekilde destanların milletlerin, ulusların kimliklerini yansıttığını görüyoruz bakış açılarını kültürlerine.
Destanlardan öğrenme şansına sahip olabiliyoruz.
Kahramanlar olağanüstü özelliklere sahiptir.
Yani yaşanılan durumu.
O kadar etkileyici bir durum yaşanmış ki, daha güzel anlatabilmek için olağanüstü özellikler katıyorlar kahramanlara.
Burası önemli.
Destanda demek ki ne varmış?
Gerçekleşmiş bir olay bizim temelimiz.
Onun üzerine halk olağanüstü nitelikler katarak anlatmaya devam ediyor.
Gerçek bir durum var burada.
Fakat efsanede böyle bir durum yok.
İkisinde de olağanüstülükler var.
Halk arasında anlatılıyor.
Fakat destanın çıkış noktası gerçekleşmiş bir olay ve destanlarda ne vardır?
Ulusların kimliklerini yansıttıklarını görüyoruz.
Bu anlamda ikisinin arasında fark var.
Destanlar doğal destan ve yapma destan olmak üzere ikiye ayrılırlar.
Doğal destan, halkın arasından çıkmış anonim ürünler.
Yapma adı üstünde bir yazar masa başında oturur ve gerçekten milletlerin başından geçmiş bir olayı konu olarak alır.
Ona olağanüstü nitelikler katar ve yapma destan yapmış olur.
Demek ki destanlarda ne varmış?
Doğal ve yapma şeklinde iki şeklini görüyoruz.
Doğalda doğal olarak ortaya çıkmış, halkın arasında anlatımı anlatıldı.
Günümüze kadar gelmiş.
Yapma, demek ki bir yazar oturuyor masa başında bir konu.
Milletin başından geçmiş bir konuyu, mesela bir savaşı, kurtuluş savaşını alabilir.
Bununla ilgili kahramanları olağanüstü nitelikler de katarak yapma destan oluşturabilir.