Evet, ikinci ünitemizin altıncı konusu Misak-ı Milli kabulü ve Büyük Millet Meclisi'nin açılmasını inceleyeceğiz.
İlk olarak Misak-ı Milli'nin toplanmasından başlayalım.
Toplantının amacı yapılacak barış anlaşmasını Türk halkının kabul edeceği şekilde oluşturmaktı.
Kararlara baktığımızda milli sınırlar çizilerek ülke bütünlüğü vurgulanmıştır.
Burada işgallere karşı bir tepki var.
Kars, Ardahan, Batum ve Batı Trakya'da halk oylaması yapılacaktır.
Burada Türk halkının, Türk nüfusunun fazla olması bu konuda etkilidir.
Azınlık hakları komşu ülkelerin Müslümanlara verdiği haklar kadar olacaktır denmiş.
Burada ülkelerarası eşitliği savunmuşlardır.
Bu kararla beraber siyasi, adli ve mali sınırlar kaldırılmalıdır.
Burada da kapitülasyonların kaldırılması.
Kapitülasyonlar.
Kapitülasyonların kaldırılması bu maddeyle beraber vurgulanmıştır diyebiliriz.
Misak-ı Milli'nin önemini inceleyecek olursak Milli Mücadele'nin siyasi programıdır.
Misak-ı Milli sınırları kabul edilerek sınırlar çizilmiştir.
Misak-ı Milli kararları sonunda İtilaf Devletleri İstanbul'u resmen işgal etmiş oldu ve Mebusan Meclisini dağıttı.
16 Mart 1920 tarihinde İstanbul artık resmen işgal edilmişti.
Meclis'in dağıtılması üzerine Anadolu'da yeni bir meclis açılması için çalışmalara başlandı.
Birazdan bu konuya değineceğiz.
İstanbul'un işgali sonrası Mustafa Kemal Paşa'nın aldığı tedbirleri inceleyeceğiz.
Temsil heyetinin başındaki Mustafa Kemal Paşa İstanbul'un işgali sonrası bir takım tedbirler almıştı ve bu tedbirleri dört başlık altında inceleyeceğiz şimdi.
İstanbul ile haberleşme kesilmişti.
Halkın işgale karşı protestolar yapması için çeşitli telgrafların çekildiğini görüyoruz.
İstanbul'da tutuklanan Türk subayları için Anadolu'daki İtilaf Devletleri subayları da tutuklandı.
İstanbul'a değerli eşyaların gönderilmesi yasaklandı diyebiliriz bu tedbirler için.
Şimdi incelediğimiz konu Büyük Millet Meclisi'nin açılması.
Öncelikle Ankara'nın seçilmesini inceleyelim.
Ankara Batı Cephesine ve İstanbul'a yakın olması bu konuda etkili oldu.
Ankara işgal edilmemiş olması, şehrin güvenli bir konumda bulunması, nispeten bölge halkının Milli Mücadele'ye destek vermesi sonucu Ankara merkez seçildi ve Temsil Heyeti 27 Aralık 1919'da Ankara'ya gelerek burayı merkez yaptı diyebiliriz.
Son olarak inceleyeceğimiz Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışı 23 Nisan 1920 tarihinde Meclis açıldı ve faaliyetlere başladı.
Meclis Başkanlığı'na temsil heyetinin başkanlığını idare ettiği Mustafa Kemal Paşa getirildi.
Burada ilk alınan kararları inceleyeceğimizde de hükümet kurmanın zaruri olması görüldü.
Padişah vekili atanmamalıdır söylendi.
Çünkü TBMM hiçbir yere bağlı olmadığı burada vurgulandı.
Yasama ve yürütme TBMM'ye aittir dendi.
İstanbul Hükûmeti artık işlevsiz kalmıştı.
Bunların üzerine Meclis Başkanı hükümetin de başı sayılmalıdır dendi ve Mustafa Kemal Paşa hükümetin de başına geçti.
Şimdi inceleyeceğimiz 3 önemli madde var burada.
Birinci Meclis demokratik, çoğulcu ve savaşçıdır.
Kurucu kadrolar bu meclisi oluşturmuştur.
Temsil Heyeti'nin görevi Erzurum Kongresi'nden itibaren artık burada sona ermiştir diyebiliriz.
Şimdi sorularımıza bakacak olursak ilk sorumuz Misak-ı Milli sonrası hangisi resmen işgal edilmiştir dendi aşağıdakilerden.
Ankara değil, Büyük Millet Meclisi burada toplandı.
Trabzon değil, Trabzon henüz işgal edilmemişti.
İzmir 19 Mayıs 1919 tarihinde Yunanlılar tarafından işgal edildi.
İstanbul ise Misak-ı Milli burada toplanmıştı ve İtilaf Devletleri kuvvetleri İstanbul'u resmen bu tarihten itibaren işgal etti diyebiliriz.
Bu yüzden cevap C şıkkı.
İkinci sorumuz meclisin Ankara'da toplanmasındaki iç faktörler nelerdir demişiz.
Burada birinci faktör olarak güvenli bir yer olması.
İkinci faktör olarak Batı cephesine yakın olması, Batı cephesine yakın.
Üçüncü bir faktör halkın desteği.
Ve dördüncü bir faktör de ulaşım ve haberleşme imkanlarının daha olanaklı olması burada diyebiliriz.
Ulaşım ve haberleşme.
Ankara'nın seçilmesindeki en önemli faktörler diyebiliriz bu dördü için.
İlk olarak Misak-ı Milli'nin toplanmasından başlayalım.
Toplantının amacı yapılacak barış anlaşmasını Türk halkının kabul edeceği şekilde oluşturmaktı.
Kararlara baktığımızda milli sınırlar çizilerek ülke bütünlüğü vurgulanmıştır.
Burada işgallere karşı bir tepki var.
Kars, Ardahan, Batum ve Batı Trakya'da halk oylaması yapılacaktır.
Burada Türk halkının, Türk nüfusunun fazla olması bu konuda etkilidir.
Azınlık hakları komşu ülkelerin Müslümanlara verdiği haklar kadar olacaktır denmiş.
Burada ülkelerarası eşitliği savunmuşlardır.
Bu kararla beraber siyasi, adli ve mali sınırlar kaldırılmalıdır.
Burada da kapitülasyonların kaldırılması.
Kapitülasyonlar.
Kapitülasyonların kaldırılması bu maddeyle beraber vurgulanmıştır diyebiliriz.
Misak-ı Milli'nin önemini inceleyecek olursak Milli Mücadele'nin siyasi programıdır.
Misak-ı Milli sınırları kabul edilerek sınırlar çizilmiştir.
Misak-ı Milli kararları sonunda İtilaf Devletleri İstanbul'u resmen işgal etmiş oldu ve Mebusan Meclisini dağıttı.
16 Mart 1920 tarihinde İstanbul artık resmen işgal edilmişti.
Meclis'in dağıtılması üzerine Anadolu'da yeni bir meclis açılması için çalışmalara başlandı.
Birazdan bu konuya değineceğiz.
İstanbul'un işgali sonrası Mustafa Kemal Paşa'nın aldığı tedbirleri inceleyeceğiz.
Temsil heyetinin başındaki Mustafa Kemal Paşa İstanbul'un işgali sonrası bir takım tedbirler almıştı ve bu tedbirleri dört başlık altında inceleyeceğiz şimdi.
İstanbul ile haberleşme kesilmişti.
Halkın işgale karşı protestolar yapması için çeşitli telgrafların çekildiğini görüyoruz.
İstanbul'da tutuklanan Türk subayları için Anadolu'daki İtilaf Devletleri subayları da tutuklandı.
İstanbul'a değerli eşyaların gönderilmesi yasaklandı diyebiliriz bu tedbirler için.
Şimdi incelediğimiz konu Büyük Millet Meclisi'nin açılması.
Öncelikle Ankara'nın seçilmesini inceleyelim.
Ankara Batı Cephesine ve İstanbul'a yakın olması bu konuda etkili oldu.
Ankara işgal edilmemiş olması, şehrin güvenli bir konumda bulunması, nispeten bölge halkının Milli Mücadele'ye destek vermesi sonucu Ankara merkez seçildi ve Temsil Heyeti 27 Aralık 1919'da Ankara'ya gelerek burayı merkez yaptı diyebiliriz.
Son olarak inceleyeceğimiz Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışı 23 Nisan 1920 tarihinde Meclis açıldı ve faaliyetlere başladı.
Meclis Başkanlığı'na temsil heyetinin başkanlığını idare ettiği Mustafa Kemal Paşa getirildi.
Burada ilk alınan kararları inceleyeceğimizde de hükümet kurmanın zaruri olması görüldü.
Padişah vekili atanmamalıdır söylendi.
Çünkü TBMM hiçbir yere bağlı olmadığı burada vurgulandı.
Yasama ve yürütme TBMM'ye aittir dendi.
İstanbul Hükûmeti artık işlevsiz kalmıştı.
Bunların üzerine Meclis Başkanı hükümetin de başı sayılmalıdır dendi ve Mustafa Kemal Paşa hükümetin de başına geçti.
Şimdi inceleyeceğimiz 3 önemli madde var burada.
Birinci Meclis demokratik, çoğulcu ve savaşçıdır.
Kurucu kadrolar bu meclisi oluşturmuştur.
Temsil Heyeti'nin görevi Erzurum Kongresi'nden itibaren artık burada sona ermiştir diyebiliriz.
Şimdi sorularımıza bakacak olursak ilk sorumuz Misak-ı Milli sonrası hangisi resmen işgal edilmiştir dendi aşağıdakilerden.
Ankara değil, Büyük Millet Meclisi burada toplandı.
Trabzon değil, Trabzon henüz işgal edilmemişti.
İzmir 19 Mayıs 1919 tarihinde Yunanlılar tarafından işgal edildi.
İstanbul ise Misak-ı Milli burada toplanmıştı ve İtilaf Devletleri kuvvetleri İstanbul'u resmen bu tarihten itibaren işgal etti diyebiliriz.
Bu yüzden cevap C şıkkı.
İkinci sorumuz meclisin Ankara'da toplanmasındaki iç faktörler nelerdir demişiz.
Burada birinci faktör olarak güvenli bir yer olması.
İkinci faktör olarak Batı cephesine yakın olması, Batı cephesine yakın.
Üçüncü bir faktör halkın desteği.
Ve dördüncü bir faktör de ulaşım ve haberleşme imkanlarının daha olanaklı olması burada diyebiliriz.
Ulaşım ve haberleşme.
Ankara'nın seçilmesindeki en önemli faktörler diyebiliriz bu dördü için.