Betimleyici Anlatım

Bu videoda arkadaşlar betimleyen anlatımdan bahsedeceğiz.
Daha sonrasında öyküyle iyice anlatımdan bahsedeceğiz.
Şimdi arkadaşlar bakın betimleme bir nesnenin kendine özgü niteliklerinin gözümüzde canlanacak şekilde anlatılmalıdır.
Yani arkadaşlar sözcüklerle resim çizme olarak nitelendirilir.
Bilen betimleme de arkadaşlar n esastır.
Gözlem esastır ve görsellik esastır.
Arkadaşlar, gözlemle elde edilen bilgiler akıcı bir üslupla bakın.
Akıcı bir üslupla, sade, anlaşılır bir dille ve okuyucunun gözünde canlanacak şekilde anlatılır.
Betimleme de yazar arkadaşlar tasvir edeceği varlığı, kendi bakış açısını kendi görüş ve değerlendirmiş biçimine göre anlatıyor.
Ve arkadaşlar betimleme anlatımda görsellik önemli olduğu için sıfatlara çok yer veriliyor arkadaşlar.
Bakın betimleyen anlatım arkadaşlar.
Yazarın varlıkları, tanıtımı amacına göre temelde iki şekilde yapılıyor.
Sanatsal betimleme ve açıklayıcı betimleme arkadaşlar.
Sanatsal diğer adıyla izlenim sel okuyucuda izlenim uyandırma dediği zaman arkadaşlar biz neyi anlayacağız?
Demek ki bize bütünleyici anlatımı soruyor ya da kanalları değiştirme deseydi ne yi anlayacaktır?
Tartışmacı anlatım okuru olayı içinde yaşatma derse, öyküyle i̇ğci, anlatım ya da okuyucuya bilgi vermek derse ııı.
Açıklayıcı anlatımı anlayacağız arkadaşlar.
O yüzden şu izlenim Sel kelimesini asla unutma.
Şimdi arkadaşlar edebi eserlerde okuru etkilemek, okuyanı da estetik bir haz uyandırmak için yapılan betimlemeler midir sanatsal betimlemeler?
Bu betimlemeler de ayrıntılar öznel bir yaklaşımla veriliyor.
Çünkü amaç zaten sanat yapmaktır.
Bakın okuyucuda estetik bir haz uyandırmak amaçlanır.
Bu tür betimlemeler de yazar.
Tasvir edeceği nesne ya da varlığı kendi bakış açısına öznel demiştik.
Zaten kendi görüş ve değerlendirir biçimini göre ortaya koyar.
Amaç okuyucunun duygularına seslenerek anlattıklarından onun da etkilenmesini sağlamaktır arkadaşlar.
Açıklayıcı betimleme ise okura bilgi vermek için yapılan betimleme nedir?
Konuyla ilgili genel ayrıntılar yansız, yani tarafsız, nesnel, objektif olarak fotoğraf gerçekliğin de çoğunlukla kişisel duygu ve düşünceler katılmadan verilir. Arkadaşlar, kişisel duygu ve düşünceler yoktur ve nesnel bir tavır vardır.
Amaç okuyucuya bilgi vermektir arkadaşlar.
Yani her ikisine de biz zaten betimleme diyoruz.
Şimdi betimleyen anlatımda duyuların önemli bir yeri vardır arkadaşlar.
Çünkü görme, dokunma, işitme, tatma ve koklama gibi duygularımız aracılığıyla varlıkların niteliklerini, bu varlıkların duygularımız üzerinde uyandırdığı izlenimleri betimleme yaparak bize iletiyoruz, karşımıza iletiyoruz arkadaşlar.
Bakın portre paragraflar da çok çıkıyor.
Portre kelimesini gördüğünüz zaman ne anlayacaksın şimdi arkadaşlar betimleme de bir dağ, bir ova, bir ev, bir oda okurun gözünde canlanacak şekilde anlatılır.
Bildiği gibi bir insan da betimlenir.
Bilir insanı konu edinen, onun fiziksel ve ruhsal özellikleriyle gözler önüne seren bu tür arkadaşlar.
Bu türe biz ne diyoruz, portre diyoruz.
Fiziksel portre ve ruhsal portre olmak üzere ikiye ayrılıyor.
Yani insanların iç ve dış özelliklerinin ele alınmasına göre ikiye ayrılıyor.
Arkadaşlar, insanın fiziksel özelliklerinin yani dış görünüşünün ayırt edici özellikleriyle anlatıldığı betimleme fiziksel portre diyoruz.
Fiziksel portre de kişilerin yüzü, gözü, saçlarının rengi, kolları, bacakları, boyu gibi dış özellikleri genel hatlarıyla ayrıntılı olarak veriliyor ya da yani ya genel olarak verilir arkadaşlar ya da ayrıntılarıyla da verilebiliyor.
Burada herhangi bir kesin çizgi yok.
Her ikisi de olabiliyor.
Kişinin iç dünyasının betimlemesi.
Neyse ruhsal portre diyoruz arkadaşlar.
Ruhsal betimleme de kişinin tavırlarından, davranışlarından yola çıkarak ruhsal durumunu ve psikolojisi hakkında değerlendirmeler yapılıyor arkadaşlar. Bu tür betimlemeler de kişinin karakter özellikleri anlatılıyor.
Bunlar kişinin huyları, çeşitli davranışları, hayal ve istekleri olabilir.
Özellikle roman ve hikayelerde yapılan kişi betimlemeleri de bazen kişinin dış görünüşü, bazen karakter özellikleri.
İkisi bir arada verilebiliyor arkadaşlar.
Unutmuyoruz.
Portre insanı konu edinir.
Dış görünüşüne göre ve iç dünyasında göre fiziksel ve ruhsal olmak üzere ikiye ayrılır.
Portre kelimesini gördüğünüz zaman şaşırmayın arkadaşlar.
Şimdi soru üzerinden bakalım.
Anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
Eve gitmem gerek ama park öyle güzel ki.
Bir görünüp bir kaybolan güneş.
Bakın betimleme de sıfatlar ön plandaydı değil mi?
Ve duyuları ön plandaydı.
Park öyle güzel ki derken demek ki ben bunu görüyorum.
Nasıl güneş bir görülüp görünüp bir kaybolan güneş içim ısıtır kan.
Rüzgar ağaçların yapraklarını dışarıda atıyor.
Bakın işitme duyusu geldi.
Nasıl?
Bulut beyaz bulut yine sıfatı buldum.
Beyaz bulutlar yerini gri yerine bırakıyor.
Yağmur bastırdı bastıracak.
Sağlı sollu hastanelerin, mağazaların olduğu caddede araba klakson larını, sokağa dökülmüş insan seslerini duyuyor, etrafı seyrediyorum.
Gözüm uzaktaki bir çocuğa iletiyor.
Başımı eğerek dikkatlice baktığımda iri yarı çocuğa iyileşiyor.
Başımı eğerek dikkatlice baktığımda iri yarı adamın ara sıra kalkıp çocuğa yaklaştığını, sonra oturduğunu fark ediyorum.
Çocuk hiç kıpırdamadan aynı noktada duruyor.
Sağ tarafındaki sarı yeşil kaydırak, ordan neşeli sesler geliyor.
Bakın arkadaşlar zaten betimleme varsa öğrenci betimleme ve öykü elemeye birbirine karıştırıyor.
En ağır basını bulmak zorundayız arkadaşlar.
Bir paragrafta bakın duyu organları çok fazlaysa okuduğun zaman senin gözünde canlanıyor sa sıfatlar fazlaysa bizim cevabımız hemen ne olur arkadaşlar kesinlikle betimleme olur.
Paragrafta Anlam
Anlatım Biçimleri 4 / 4
Betimleyici Anlatım
Betimleyici Anlatım