Bu dersimiz de anlatımının nitelikleri üzerinde duracağız.
İlk ilkemiz açıklık ilkesi olacak.
Nedir açıklık ilkesi?
Söz ve yazının kolay anlaşılması demektir.
Anlatımın açık ve net olmasıdır.
Yani her okuyanın herkesin aynı anlamı çıkarmasıdır.
Zaten açıklık ilkesine aykırılık, anlatım bozukluğuna yol açar.
Bakın hemen örnek vermeye başlayalım.
Geldiğini pencereden gördüm cümlesine dikkat.
Geldiğini pencereden gördüm.
Bu cümle açıklık ilkesine aykırıdır.
Arkadaşlar neden?
Peki ben senin geldiğini mi pencereden gördüm?
Onun geldiğini mi pencereden gördüm?
Ben aslında her iki anlamı çıkarabilirim.
Birinin aklına senin gelebilir, birinin aklına onun gelebilir.
Yani herkes aynı anlamı çıkar, almayabilir, aynı anlamı çıkaramıyor ise açıklık ilkesine aykırıdır.
Ne yaparım, ikisinden birini getirir, bu belirsizlik ortadan kaldırabilir.
Kim veya yaralı?
Doktora dik diktik baktı cümlesine dikkat!
Şimdi yaralı olan bir kişi doktora mı bakmış yoksa doktor mu yaralıdır?
Çünkü yaralı doktor diyor.
Onu birine diktik.
Bakmış bakın şu an yine bir anlam belirsizliği var ve açıklık ilkesine aykırılık var.
Ne yaparım, virgül geçiririm ve bu açıklığı daha doğrusu açıklık ilkesine aykırılığı ortadan kaldırırım.
Peki ikinci ilkemiz nedir?
Doğruluk ilkesi nedir?
Doğruluk ilkesi gereksiz sözcüğün kullanılmaması dır.
Genellikle de aynı anlama gelen sözcükleri bir arada kullanmak, doğruluk ilkesine aykırılığı oluşturacaktır ki, doğruluk ilkesine aykırılık yine anlatım bozukluğuna yol açacaktır.
Örneğimiz yazalım.
Bana atılan iftiralar tamamen uydurmadır cümlesine dikkat!
Şimdi burada bir gereksiz sözcük var mı?
Elbette ki var.
Şimdi iftira zaten nedir, uydurma söz değil midir?
Ve ben iftirayla uydurmayı o zaman aynı anda kullanılan yapmış oldum.
Doğruluk ilkesine aykırı hareket etmiş oldum.
İşte bunlardan birini atarak kaldırarak Bu sözler tamamen uydurmadır diyebilir.
Ben o zaman doğruluk ilkesini sağlamış olacağım.
Geldim akıcılık ilkesine.
Arkadaşlar akıcılık, anlatımda duraklamaya yol açacak herhangi bir unsura yer verilmemesidir.
Bunun için anlatımın hiçbir engele uğramadan akıp gitmesidir.
Yani söylenmesi güç, dikkat, ses ve sözcüklere yer vermeyeceğiz.
Ve sözü fazla uzatmayacağım.
Hani arabamız yağ gibi aktı gitti deriz ya asfaltta bunun gibi düşünün.
Hiçbir engel gelmeyecek yani bir taş, ne bileyim herhangi bir çukur, bir hayvan arabanın önünü atamayacak.
Yani o akış bozulmayacak.
Akıcılık daha çok üslup ile alakalı bir durumdur.
Sevgili arkadaşa.
Peki sürükleyici lik anlatsın da merak duygusunun uyanık tutulduğu, ilgi ve dikkatin üzerinde yoğunlaşmasını sağlayan anlatımıdır.
Hani bir kitap elimizi aldık, bırakmadık, sabaha kadar okuduk, çok heyecanlıydı veya bir sonraki sayfayı merak ediyorduk, bekliyorduk gibi ifadeler akıcılık olarak bilinir ama aslında o nedir?
Sürükleyici dir arkadaşlar.
Peki yoğunluk ilkesinde ne var?
Birçok anlamı bir arada vermelidir.
Bakın birçok anlamı bir arada vermesidir.
Hatta anlam içinde anlam olmasıdır.
Yani her okuduğumuzda farklı bir anlam çıkaracağız.
Yani bir şiiri okuduğumuzda, ikinci kere okuduğumuzda, daha doğrusu farklı bir anlam çıkara biliyorsak, işte orada bir yoğunluk var.
Peki özgünlük nedir?
Özgünlük başkasına benzeme ve dir.
Tamamen kendine has olmaktır ve kesinlikle taklitçilik den kaçınmaktır.
Farklı yeni, alışılmışın dışında olmak demektir.
Bakın kendi soluğunu yaymak.
Bakın bu ifade kullanılabilir.
Kendi aman şurayı bir düzeltelim, kendi soluğunu yaymak diyelim.
Bakın bu ifadeyi gördüğümüzde hemen ne diyeceğiz?
Bir özgünlük var diyeceğiz veya hangi ifadeleri de kullanabiliriz?
Başkasına benzeme, emek, kendi mührünü vurma, mesela mührünü vurma ifadesini de yine biz özgünlük kavramı içerisinde değerlendirebiliriz.
İlk ilkemiz açıklık ilkesi olacak.
Nedir açıklık ilkesi?
Söz ve yazının kolay anlaşılması demektir.
Anlatımın açık ve net olmasıdır.
Yani her okuyanın herkesin aynı anlamı çıkarmasıdır.
Zaten açıklık ilkesine aykırılık, anlatım bozukluğuna yol açar.
Bakın hemen örnek vermeye başlayalım.
Geldiğini pencereden gördüm cümlesine dikkat.
Geldiğini pencereden gördüm.
Bu cümle açıklık ilkesine aykırıdır.
Arkadaşlar neden?
Peki ben senin geldiğini mi pencereden gördüm?
Onun geldiğini mi pencereden gördüm?
Ben aslında her iki anlamı çıkarabilirim.
Birinin aklına senin gelebilir, birinin aklına onun gelebilir.
Yani herkes aynı anlamı çıkar, almayabilir, aynı anlamı çıkaramıyor ise açıklık ilkesine aykırıdır.
Ne yaparım, ikisinden birini getirir, bu belirsizlik ortadan kaldırabilir.
Kim veya yaralı?
Doktora dik diktik baktı cümlesine dikkat!
Şimdi yaralı olan bir kişi doktora mı bakmış yoksa doktor mu yaralıdır?
Çünkü yaralı doktor diyor.
Onu birine diktik.
Bakmış bakın şu an yine bir anlam belirsizliği var ve açıklık ilkesine aykırılık var.
Ne yaparım, virgül geçiririm ve bu açıklığı daha doğrusu açıklık ilkesine aykırılığı ortadan kaldırırım.
Peki ikinci ilkemiz nedir?
Doğruluk ilkesi nedir?
Doğruluk ilkesi gereksiz sözcüğün kullanılmaması dır.
Genellikle de aynı anlama gelen sözcükleri bir arada kullanmak, doğruluk ilkesine aykırılığı oluşturacaktır ki, doğruluk ilkesine aykırılık yine anlatım bozukluğuna yol açacaktır.
Örneğimiz yazalım.
Bana atılan iftiralar tamamen uydurmadır cümlesine dikkat!
Şimdi burada bir gereksiz sözcük var mı?
Elbette ki var.
Şimdi iftira zaten nedir, uydurma söz değil midir?
Ve ben iftirayla uydurmayı o zaman aynı anda kullanılan yapmış oldum.
Doğruluk ilkesine aykırı hareket etmiş oldum.
İşte bunlardan birini atarak kaldırarak Bu sözler tamamen uydurmadır diyebilir.
Ben o zaman doğruluk ilkesini sağlamış olacağım.
Geldim akıcılık ilkesine.
Arkadaşlar akıcılık, anlatımda duraklamaya yol açacak herhangi bir unsura yer verilmemesidir.
Bunun için anlatımın hiçbir engele uğramadan akıp gitmesidir.
Yani söylenmesi güç, dikkat, ses ve sözcüklere yer vermeyeceğiz.
Ve sözü fazla uzatmayacağım.
Hani arabamız yağ gibi aktı gitti deriz ya asfaltta bunun gibi düşünün.
Hiçbir engel gelmeyecek yani bir taş, ne bileyim herhangi bir çukur, bir hayvan arabanın önünü atamayacak.
Yani o akış bozulmayacak.
Akıcılık daha çok üslup ile alakalı bir durumdur.
Sevgili arkadaşa.
Peki sürükleyici lik anlatsın da merak duygusunun uyanık tutulduğu, ilgi ve dikkatin üzerinde yoğunlaşmasını sağlayan anlatımıdır.
Hani bir kitap elimizi aldık, bırakmadık, sabaha kadar okuduk, çok heyecanlıydı veya bir sonraki sayfayı merak ediyorduk, bekliyorduk gibi ifadeler akıcılık olarak bilinir ama aslında o nedir?
Sürükleyici dir arkadaşlar.
Peki yoğunluk ilkesinde ne var?
Birçok anlamı bir arada vermelidir.
Bakın birçok anlamı bir arada vermesidir.
Hatta anlam içinde anlam olmasıdır.
Yani her okuduğumuzda farklı bir anlam çıkaracağız.
Yani bir şiiri okuduğumuzda, ikinci kere okuduğumuzda, daha doğrusu farklı bir anlam çıkara biliyorsak, işte orada bir yoğunluk var.
Peki özgünlük nedir?
Özgünlük başkasına benzeme ve dir.
Tamamen kendine has olmaktır ve kesinlikle taklitçilik den kaçınmaktır.
Farklı yeni, alışılmışın dışında olmak demektir.
Bakın kendi soluğunu yaymak.
Bakın bu ifade kullanılabilir.
Kendi aman şurayı bir düzeltelim, kendi soluğunu yaymak diyelim.
Bakın bu ifadeyi gördüğümüzde hemen ne diyeceğiz?
Bir özgünlük var diyeceğiz veya hangi ifadeleri de kullanabiliriz?
Başkasına benzeme, emek, kendi mührünü vurma, mesela mührünü vurma ifadesini de yine biz özgünlük kavramı içerisinde değerlendirebiliriz.