Anlatım biçimlerinden üçüncü sırada olan betimleyici anlatımımıza bakalım.
Şimdi betimleyici anlatım ne demektir?
Sözcüklerle resim çizme işinin yapıldığı anlatım biçimidir.
Okuyucunun gözünde bir resim oluşturulur.
Yani bir resim canlandırılır.
Bir yer, kişi, nesne tasvir edilir, betimleyici anlatımlarda bir yeri, kişiyi, nesneyi tasvir etme söz konusudur.
Yani ayrıntısıyla bize o yer anlatılabilir.
Kişi anlatılabilir ya da nesne gözünüzün önünde canlandırılabilir.
Aslında şöyle tabir etmek hiç yanlış olmaz.
Betimleyici anlattığım, donmuş kalmış, hareketsiz bir resim canlandırmaktır gözümüzün önünde.
Hareketlilik söz konusu değildir.
Bir yerle ilgili sanki bir resme bakıyormuşsunuz gibi bir his uyandırması lazım.
Bizim zihnimizde sözcüklerle resim yapmak olarak değerlendiriyoruz biz betimleyici anlatımı.
Şimdi örnek paragraf üzerinden daha iyi kavrayacağız.
Bakalım şimdi.
Kapıdan içeri girildiğinde tam karşıda tavandan aşağı kadar uzanan bir pencere vardı.
O da o kadar sade renklerle döşenmişti ki köşede duran kırmızı berjer; dolap, yatak ve halının yanında haşmetle kendini gösteriyordu sanki.
Kalın perdelerin arasından sızan ışık, odanın içinde kayboluyordu.
Şimdi burada baktığımız zaman bir oda bize tasvir edilmiş, gözümüzün önünde bir oda canlandırılmaya çalışılmış.
Kapıdan içeri girildiğinde tam karşıda tavandan aşağı kadar uzanan bir pencere vardı.
Gözünüzün önünde tavandan aşağı kadar inen bir pencere canlanıyor.
Odanın çok sade renklerle döşenmiş olduğunu zihnimizde yine canlandırıyoruz.
Fakat köşede bir kırmızı berjer var.
Kırmızı bir berjer gözümüzün önünde canlanıyor.
Dolap, yatak ve halının yanında haşmetle kendini gösteriyordu.
Çünkü diğerleri soluk renkte kalmış.
Kalın perdelerin arasından sızan ışık odanın içinde kayboluyor.
Demek ki perdenin arasından da bir ışık huzmesi girecek odamızın içerisine ve odanın içerisinde kaybolacak.
Kendini çok net bir biçimde gösterilecek.
Gözümüzün önünde böyle bir resim canlandı.
O zaman burada biz neden bahsedebiliriz?
Betimleyici anlatımdan bahsedebiliriz.
Bu betimleyici bir paragraftır.
Betimleyici anlatımdan yararlanmış olarak yazılan bir paragraftır diyoruz.
Öyküleyici anlatım, bir olay akışının ve hareketliliğin olduğu anlatım biçimidir.
Hikayelerde, romanlarda bu anlatım biçimi kullanılır.
Demek oluyor ki o zaman hareketlilik söz konusu olacak.
Öyküleyici anlatım denildiği zaman bir olay akışından, hareketlilikten bahsedeceğiz.
Olay akışı dediğimiz zaman kişi, olay, zaman, mekan kavramları bizim karşımıza çıkabilir.
Öyküleyici anlatımda, hikayelerde ve romanlarda bu anlatım biçiminin kullanıldığını sürekli hatırlamamız lazım.
Zaten adı üstünde öyküleyici anlatım.
Hemen örnek paragrafımızdan bakalım, kavramaya çalışalım.
O andan itibaren heyecanımız sınır tanımaz olmuştu.
O ana kadar herhangi bir ciddi umudumuz olmadan oynamıştık.
Ama şimdi Czentovic'in donuk kibrini yenme düşüncesi damarlarımızda sanki bir ateş göndermişti.
İlk zaferimizi kazanmıştık.
O ana kadar tüm hamleleri ayakta yapan Czentovic duraksadı.
Evet şimdi burada bir oyundan bahsediliyor, hamlelerden bahsediyor, kafamızda hareketlilik söz konusu olacak.
Bir kişi var burada Czentovic'ten bahsediyor.
Ona karşı bir oyun oynanıyor.
Burada bir spor müsabakası olabilir, bir satranç müsabakası olabilir.
Kendi aralarındaki bir rekabet burada söz konusu.
Kafamızda bir olay canlanıyor.
Burada o andan itibaren heyecanımız sınır tanımaz olmuştu.
Bakın o ana kadar herhangi bir ciddi umudumuz olmadan oynamıştık.
Ama şimdi Czentovic'in donuk kibrini yenme düşüncesi damarlarımıza sanki bir ateş göndermişti.
Sanki bir romandan alınmış bir paragraf okuyoruz.
İlk zaferimizi kazanmıştık.
Bakın zafer demek ilk zaferlerini başarıyla noktalamıştır.
O ana kadar tüm hamleleri yapıp ayakta yapan Czentovic duraksadı.
Kafamızda bir hareketlilik, bir olay söz konusu olması gerekiyor.
Bir kişi var, kişiler var, bir olay var.
Baktığımız zaman bir olaydan bahsediyor burası.
O zaman bir öyküleyici anlatımdan bahsetmemiz mümkün.
Çünkü işlerimiz de var burada.
Kişi olay, zaman, mekan kavramları burada değinilmemiş.
Ama bir öyküleyici anlatım olduğunu hareketliliklerden de anlayabiliyoruz.
Duygulardan bahsetmiş, hareketlilik var, zafer kazanmıştık diyor.
O umudumuz olmadan oynamıştık diyor.
Görüyorsunuz hareketlilik kazandıran ifadeler genellikle fiillerle karşımıza çıkar.
Evet bu bir o zaman nedir?
Öyküleyici anlatım paragrafıdır.
Şimdi betimleyici anlatım ne demektir?
Sözcüklerle resim çizme işinin yapıldığı anlatım biçimidir.
Okuyucunun gözünde bir resim oluşturulur.
Yani bir resim canlandırılır.
Bir yer, kişi, nesne tasvir edilir, betimleyici anlatımlarda bir yeri, kişiyi, nesneyi tasvir etme söz konusudur.
Yani ayrıntısıyla bize o yer anlatılabilir.
Kişi anlatılabilir ya da nesne gözünüzün önünde canlandırılabilir.
Aslında şöyle tabir etmek hiç yanlış olmaz.
Betimleyici anlattığım, donmuş kalmış, hareketsiz bir resim canlandırmaktır gözümüzün önünde.
Hareketlilik söz konusu değildir.
Bir yerle ilgili sanki bir resme bakıyormuşsunuz gibi bir his uyandırması lazım.
Bizim zihnimizde sözcüklerle resim yapmak olarak değerlendiriyoruz biz betimleyici anlatımı.
Şimdi örnek paragraf üzerinden daha iyi kavrayacağız.
Bakalım şimdi.
Kapıdan içeri girildiğinde tam karşıda tavandan aşağı kadar uzanan bir pencere vardı.
O da o kadar sade renklerle döşenmişti ki köşede duran kırmızı berjer; dolap, yatak ve halının yanında haşmetle kendini gösteriyordu sanki.
Kalın perdelerin arasından sızan ışık, odanın içinde kayboluyordu.
Şimdi burada baktığımız zaman bir oda bize tasvir edilmiş, gözümüzün önünde bir oda canlandırılmaya çalışılmış.
Kapıdan içeri girildiğinde tam karşıda tavandan aşağı kadar uzanan bir pencere vardı.
Gözünüzün önünde tavandan aşağı kadar inen bir pencere canlanıyor.
Odanın çok sade renklerle döşenmiş olduğunu zihnimizde yine canlandırıyoruz.
Fakat köşede bir kırmızı berjer var.
Kırmızı bir berjer gözümüzün önünde canlanıyor.
Dolap, yatak ve halının yanında haşmetle kendini gösteriyordu.
Çünkü diğerleri soluk renkte kalmış.
Kalın perdelerin arasından sızan ışık odanın içinde kayboluyor.
Demek ki perdenin arasından da bir ışık huzmesi girecek odamızın içerisine ve odanın içerisinde kaybolacak.
Kendini çok net bir biçimde gösterilecek.
Gözümüzün önünde böyle bir resim canlandı.
O zaman burada biz neden bahsedebiliriz?
Betimleyici anlatımdan bahsedebiliriz.
Bu betimleyici bir paragraftır.
Betimleyici anlatımdan yararlanmış olarak yazılan bir paragraftır diyoruz.
Öyküleyici anlatım, bir olay akışının ve hareketliliğin olduğu anlatım biçimidir.
Hikayelerde, romanlarda bu anlatım biçimi kullanılır.
Demek oluyor ki o zaman hareketlilik söz konusu olacak.
Öyküleyici anlatım denildiği zaman bir olay akışından, hareketlilikten bahsedeceğiz.
Olay akışı dediğimiz zaman kişi, olay, zaman, mekan kavramları bizim karşımıza çıkabilir.
Öyküleyici anlatımda, hikayelerde ve romanlarda bu anlatım biçiminin kullanıldığını sürekli hatırlamamız lazım.
Zaten adı üstünde öyküleyici anlatım.
Hemen örnek paragrafımızdan bakalım, kavramaya çalışalım.
O andan itibaren heyecanımız sınır tanımaz olmuştu.
O ana kadar herhangi bir ciddi umudumuz olmadan oynamıştık.
Ama şimdi Czentovic'in donuk kibrini yenme düşüncesi damarlarımızda sanki bir ateş göndermişti.
İlk zaferimizi kazanmıştık.
O ana kadar tüm hamleleri ayakta yapan Czentovic duraksadı.
Evet şimdi burada bir oyundan bahsediliyor, hamlelerden bahsediyor, kafamızda hareketlilik söz konusu olacak.
Bir kişi var burada Czentovic'ten bahsediyor.
Ona karşı bir oyun oynanıyor.
Burada bir spor müsabakası olabilir, bir satranç müsabakası olabilir.
Kendi aralarındaki bir rekabet burada söz konusu.
Kafamızda bir olay canlanıyor.
Burada o andan itibaren heyecanımız sınır tanımaz olmuştu.
Bakın o ana kadar herhangi bir ciddi umudumuz olmadan oynamıştık.
Ama şimdi Czentovic'in donuk kibrini yenme düşüncesi damarlarımıza sanki bir ateş göndermişti.
Sanki bir romandan alınmış bir paragraf okuyoruz.
İlk zaferimizi kazanmıştık.
Bakın zafer demek ilk zaferlerini başarıyla noktalamıştır.
O ana kadar tüm hamleleri yapıp ayakta yapan Czentovic duraksadı.
Kafamızda bir hareketlilik, bir olay söz konusu olması gerekiyor.
Bir kişi var, kişiler var, bir olay var.
Baktığımız zaman bir olaydan bahsediyor burası.
O zaman bir öyküleyici anlatımdan bahsetmemiz mümkün.
Çünkü işlerimiz de var burada.
Kişi olay, zaman, mekan kavramları burada değinilmemiş.
Ama bir öyküleyici anlatım olduğunu hareketliliklerden de anlayabiliyoruz.
Duygulardan bahsetmiş, hareketlilik var, zafer kazanmıştık diyor.
O umudumuz olmadan oynamıştık diyor.
Görüyorsunuz hareketlilik kazandıran ifadeler genellikle fiillerle karşımıza çıkar.
Evet bu bir o zaman nedir?
Öyküleyici anlatım paragrafıdır.