Herkeze Merhaba Kunduz Türkçe videolarına hoş geldiniz.
Bugün sizlerle birlikte anlatım niteliklerinden doğruluk, akıcılık, özürlülük, özgünlük nedir bunları göreceğiz.
Gençler hazırsanız hep birlikte başlayalım.
Şimdi bakın doğruluk neymiş gençler doğruluk.
Anlatımın gereksiz sözcük bulun.
Durmaması.
Yani anlatımda gereksiz sözcük bulunmamasına.
Gençler ben ne diyorum?
Doğruluk diyorum hemen.
Örnek ellerimize bakalım.
Bakın 1 önleyin.
Duru bir cümle değilmiş.
Neden hemen bir bakalım.
Yüksek sesle bağırınca herkes ona baktı.
Bakın şimdi gençler burada bir bağırmak eylemi var.
Şimdi bağırmak eğilimi zaten yüksek sesle yapılmıyor mu?
Evet, yüksek sesle yapılır değil bağırmak.
O yüzden buradan yüksek sesle sözcüğünü kullanmak gereksiz sözcüğü kullanmaktır.
O yüzden buradaki yüksek seste sözcüğünü kullandığı için burada gereksiz sözcük vardır ve bu cümle doğru bir cümle değildir.
Hemen alttaki örneğe bakalım.
Alttaki örnekte bakın.
Dikkat ederseniz duru bir cümle imiş.
Kardeşiyle sinemaya gittiler.
Evet, burada herhangi bir gereksiz sözcük yoktur.
Gençler.
O yüzden bu cümle miz bizim nedir?
Duru bir cümledir.
Hemen bir diğeriyle devam ediyoruz.
Gençler, akıcılık, bakın akıcılık.
Neymiş akıcılık.
Gençler, anlatımın pürüzsüz olması, anlatımın olay okuyabilmesi veya okuyucuyu okurken gençler zorlanmaması mıdır?
Yani böyle telaffuzu zor kelimeler olmaması okunduğu zaman herhangi bir pürüzlü bir.
Sözcüğün olmaması.
Gençler bunları biz ne diyoruz?
Akıcılık diyoruz bakın.
Birinci örneğimizde bakalım.
Birinci örneğimiz akıcı değilmiş.
Neden bir bakalım.
Bir toplumun büyümesinde entelijansiya yanının önemi büyüktür.
Bakın bu kelimeyi okurken zorlandık. Dikkat ederseniz di mi entelijansiya?
Engin dedik.
Yani okurken zorlandık.
Okurken takıldık dikkat ederseniz.
O yüzden gençler bu cümle ne değildir?
Akıcı bir cümle değildir.
Alttaki örneğimizde bakalım alttaki örneğimiz akıcı bir cümle imiş.
Hemen bakalım.
Evden çıktığımızda yağmur henüz yağıyordu.
Bakın bu cümleyi okurken herhangi bir takılma, herhangi bir böyle pürüzlü bir okuma.
Dikkat ederseniz yapmadık gençler.
Yani çok rahat okunduğu bizi zorlamadı okurken.
O yüzden ben bu cümleyi ni diyorum, akıcı bir cümle diyorum.
Hemen bir diğerine bakalım.
Gençler, bir diğeri.
Özürlülük, özürlülük neymiş?
Bakın özürlülük.
Şu gençler anlatımın az sözle çok şey anlatması mıdır?
Özürlülük tamam mı?
Ata sözlerimiz.
Bunlara en güzel örnekleri azizdir.
Gençler ata sözlerimiz özlü bir anlatıma sahiptir.
Hemen buradada bakın dikkat ederseniz iki tane atasözü verdik sakla samanı gelir zamanı.
Bir de lafla peynir gemisi yürümez.
Bunlar da yine bizim Türkçemizde bulunan güzel atasözleri.
Bizden iki tanesi.
Evet devam ediyoruz.
Gençler bir diğer.
Örneğimiz özgünlük, özgünlük.
Neymiş bakın anlatımın taklitten uzak olması gençler yani kişiye has olması budur.
Yani kişiye özgün olacak, kişiye has olacak.
Dedim.
Eşi benzeri olmayacak gençler.
Hemen şöyle iki tane örneğimiz var.
Örnekleri bize bakalım.
Bakın bu cümle miz özgün değilmiş.
Neden bir bakalım.
Son romanında başkasının ayak izini görmek mümkün.
Bakın gençler diyor ki başkasının ayak izi.
Şimdi başkasını, ayak izini göre biliyorsanız bu bir özgün bir roman değildir çünkü. Neden başkasından esinlenmiştir değil mi?
Hemen alttaki örneğe bakalım.
Bu özgün bir örnek miş.
Onun sözlerinin altın altında adı yazmasına gerek yoktur sözlerinin altında adı yazmasına gerek yoktur.
Çünkü onu okuyanlar hemen anlar onun olduğunu.
Bakın sözlerinin altında adının yazmasına gerek yok.
Demek ki okuyucular onu okudukları zaman hemen kimin olduğunu anlayabiliyor.
O zaman bu bir özgün metindir mi?
Ya da özgün bir şiir olabilirdi mi gençler peki?
Bir sorumuz var.
Hemen sorumuza bakalım.
Sorumuz bize şunu soruyor Aşağıdakilerden hangisi doğru bir cümledir diyor.
Yani gereksiz sözcük olmayacak gençler.
A seçeneğinde her şeyi kendi ağzıyla itiraf etti.
Bakın gençler şimdi A seçeneğinde itiraf etmek zaten kendi ağzıyla yapılır di mi?
O yüzden kendi ağzıyla sözcüğünü burada kullanmasına gerek yok.
O yüzden bu bir doğru cümle.
Değildir.
A seçeneğini eledik.
B seçeneğine bakıyorum.
Kulağını sessizce bir şeyler fısıldadı.
Bakın yine gençler fısılda mag nasıl yapılır?
Sessizce yapılan bir şeydir di mi zaten?
O yüzden sessizce kelimesini kullanmasına gerek yok.
Burada da bir gereksiz sözcük kullanımı mevcut.
C seçeneğinde adamın parasını gizlice çalmışlar.
Bakın burada da gençler çalmak eylemi zaten gizlice yapılır.
O yüzden gizlice sözcüğünü kullanmasına gerek yok.
C seçeneği de gitti.
Denizli seçeneği annesiyle yıllardır konuşmuyor.
Bu cümle.
Gençler doğru bir cümledir.
Gereksiz sözcük yoktur.
O yüzden cevabımız D seçeneği oldu.
Bugün sizlerle birlikte anlatım niteliklerinden doğruluk, akıcılık, özürlülük, özgünlük nedir bunları göreceğiz.
Gençler hazırsanız hep birlikte başlayalım.
Şimdi bakın doğruluk neymiş gençler doğruluk.
Anlatımın gereksiz sözcük bulun.
Durmaması.
Yani anlatımda gereksiz sözcük bulunmamasına.
Gençler ben ne diyorum?
Doğruluk diyorum hemen.
Örnek ellerimize bakalım.
Bakın 1 önleyin.
Duru bir cümle değilmiş.
Neden hemen bir bakalım.
Yüksek sesle bağırınca herkes ona baktı.
Bakın şimdi gençler burada bir bağırmak eylemi var.
Şimdi bağırmak eğilimi zaten yüksek sesle yapılmıyor mu?
Evet, yüksek sesle yapılır değil bağırmak.
O yüzden buradan yüksek sesle sözcüğünü kullanmak gereksiz sözcüğü kullanmaktır.
O yüzden buradaki yüksek seste sözcüğünü kullandığı için burada gereksiz sözcük vardır ve bu cümle doğru bir cümle değildir.
Hemen alttaki örneğe bakalım.
Alttaki örnekte bakın.
Dikkat ederseniz duru bir cümle imiş.
Kardeşiyle sinemaya gittiler.
Evet, burada herhangi bir gereksiz sözcük yoktur.
Gençler.
O yüzden bu cümle miz bizim nedir?
Duru bir cümledir.
Hemen bir diğeriyle devam ediyoruz.
Gençler, akıcılık, bakın akıcılık.
Neymiş akıcılık.
Gençler, anlatımın pürüzsüz olması, anlatımın olay okuyabilmesi veya okuyucuyu okurken gençler zorlanmaması mıdır?
Yani böyle telaffuzu zor kelimeler olmaması okunduğu zaman herhangi bir pürüzlü bir.
Sözcüğün olmaması.
Gençler bunları biz ne diyoruz?
Akıcılık diyoruz bakın.
Birinci örneğimizde bakalım.
Birinci örneğimiz akıcı değilmiş.
Neden bir bakalım.
Bir toplumun büyümesinde entelijansiya yanının önemi büyüktür.
Bakın bu kelimeyi okurken zorlandık. Dikkat ederseniz di mi entelijansiya?
Engin dedik.
Yani okurken zorlandık.
Okurken takıldık dikkat ederseniz.
O yüzden gençler bu cümle ne değildir?
Akıcı bir cümle değildir.
Alttaki örneğimizde bakalım alttaki örneğimiz akıcı bir cümle imiş.
Hemen bakalım.
Evden çıktığımızda yağmur henüz yağıyordu.
Bakın bu cümleyi okurken herhangi bir takılma, herhangi bir böyle pürüzlü bir okuma.
Dikkat ederseniz yapmadık gençler.
Yani çok rahat okunduğu bizi zorlamadı okurken.
O yüzden ben bu cümleyi ni diyorum, akıcı bir cümle diyorum.
Hemen bir diğerine bakalım.
Gençler, bir diğeri.
Özürlülük, özürlülük neymiş?
Bakın özürlülük.
Şu gençler anlatımın az sözle çok şey anlatması mıdır?
Özürlülük tamam mı?
Ata sözlerimiz.
Bunlara en güzel örnekleri azizdir.
Gençler ata sözlerimiz özlü bir anlatıma sahiptir.
Hemen buradada bakın dikkat ederseniz iki tane atasözü verdik sakla samanı gelir zamanı.
Bir de lafla peynir gemisi yürümez.
Bunlar da yine bizim Türkçemizde bulunan güzel atasözleri.
Bizden iki tanesi.
Evet devam ediyoruz.
Gençler bir diğer.
Örneğimiz özgünlük, özgünlük.
Neymiş bakın anlatımın taklitten uzak olması gençler yani kişiye has olması budur.
Yani kişiye özgün olacak, kişiye has olacak.
Dedim.
Eşi benzeri olmayacak gençler.
Hemen şöyle iki tane örneğimiz var.
Örnekleri bize bakalım.
Bakın bu cümle miz özgün değilmiş.
Neden bir bakalım.
Son romanında başkasının ayak izini görmek mümkün.
Bakın gençler diyor ki başkasının ayak izi.
Şimdi başkasını, ayak izini göre biliyorsanız bu bir özgün bir roman değildir çünkü. Neden başkasından esinlenmiştir değil mi?
Hemen alttaki örneğe bakalım.
Bu özgün bir örnek miş.
Onun sözlerinin altın altında adı yazmasına gerek yoktur sözlerinin altında adı yazmasına gerek yoktur.
Çünkü onu okuyanlar hemen anlar onun olduğunu.
Bakın sözlerinin altında adının yazmasına gerek yok.
Demek ki okuyucular onu okudukları zaman hemen kimin olduğunu anlayabiliyor.
O zaman bu bir özgün metindir mi?
Ya da özgün bir şiir olabilirdi mi gençler peki?
Bir sorumuz var.
Hemen sorumuza bakalım.
Sorumuz bize şunu soruyor Aşağıdakilerden hangisi doğru bir cümledir diyor.
Yani gereksiz sözcük olmayacak gençler.
A seçeneğinde her şeyi kendi ağzıyla itiraf etti.
Bakın gençler şimdi A seçeneğinde itiraf etmek zaten kendi ağzıyla yapılır di mi?
O yüzden kendi ağzıyla sözcüğünü burada kullanmasına gerek yok.
O yüzden bu bir doğru cümle.
Değildir.
A seçeneğini eledik.
B seçeneğine bakıyorum.
Kulağını sessizce bir şeyler fısıldadı.
Bakın yine gençler fısılda mag nasıl yapılır?
Sessizce yapılan bir şeydir di mi zaten?
O yüzden sessizce kelimesini kullanmasına gerek yok.
Burada da bir gereksiz sözcük kullanımı mevcut.
C seçeneğinde adamın parasını gizlice çalmışlar.
Bakın burada da gençler çalmak eylemi zaten gizlice yapılır.
O yüzden gizlice sözcüğünü kullanmasına gerek yok.
C seçeneği de gitti.
Denizli seçeneği annesiyle yıllardır konuşmuyor.
Bu cümle.
Gençler doğru bir cümledir.
Gereksiz sözcük yoktur.
O yüzden cevabımız D seçeneği oldu.
