İç çözümleme tekniğinde bakın iç çözümleme kişilerin iç dünyalarını, dikkat, iç yaşantılarını.
Hakim, anlatıcı ve bakış açısıyla anlatıldığı bakım psikolojik tahlil tekniğidir.
Yani romandaki bir kişinin iç dünyasını anlatacaksınız.
Ama bunu hakim anlatıcı ile yani her şeyi gören, bilen bir anlatıcı tekniği ile anlatacaksınız.
Üst kurmaca bakın yazar anlatımın bir kurmaca olduğunu okura hissettirir.
Genellikle de okurla konuşur.
Ve anlatının bir hayal ürünü olduğunu vurgular.
Yani metni yazma serüvenini olmadık yerde anlatarak metnin nasıl kurguladığı, ne okurla paylaşır?
Yani düşünün siz bir romanı okuyorsunuz bir anda.
Yazar orada bir bilgi veriyor.
Diyor ki Aslında bu bir kurmaca dır.
Bu metni ben işe şöyle vurguladım gibi bir bilgi veriyorsa bu üst kurmaca dır ironi.
Şimdi bakın post modern romanda özellikle bir takım olguları veya eserleri dikkat!
Alaycı bir anlatımla ele almaktır montaj.
Hani montaj yapıldı falan diyor ya.
Bazen bazı görüntüler için yazarın gerçekliği çok boyutlu yansıtmak için bakın çeşitli alanlarda hazır kalıp ifadeleri alıntı yapıp eserini almasıdır.
Yani bir yazarın aslında başka bir eserden bazı ifadeleri alıp eserinde kullanmasıdır.
Biz buna montaj diyoruz.
Flashback geriye dönüştür yani.
Mesela diyelim ki romanın anlatıldığı tarihi.
Düşünün bir anda kahraman 10 yıl öncesine gitti işte bu nedir?
Flaş Spectre Bakın laik motif!
Romanın değişik yerlerinde sıkça tekrarlanan bakın bunu eklemekte aslında fayda var.
Sıkça, sürekli, çokça tekrarlanan bazı ifadeler vardır ki buna biz laik motif diyoruz.
Aynı sözcük bakın sıkça tekrar edilir.
Metinler arası lık bakın bir metnin daha önce başka yazarlar tarafından yazılan metinlerden izler taşımasıdır.
Yani siz bir roman yazıyorsunuz.
Diyelim ki 20 yıl önceki bir yazardan bazı izler var.
O işte biz buna biz metinler arası lık diyoruz.
Bakın past iş yazarın, başka bir yazarın veya edebi türün dil ve anlatım özelliklerini taklit etmesiyle oluşan anlatım tekniğidir.
Vardır.
Öyle yani roman yazdığınızı, yazdığınızı düşünün.
Gidiyorsunuz divan edebiyatında, mesela Şeyh Galip veya Fuzuli'nin dil ve anlatım özelikle.
Ne yapıyorsunuz?
Taklit ediyorsunuz.
Bu pas iştir.
Birde parodi var.
Yazarın daha önceden yazılmış bir metni bakın gülün eşleştirerek yeniden ele almasıdır.
İşte biz buna ne diyeceğiz?
Parodi diyeceğiz.
Şimdi konumuzla ilgili örnek sorunuzu çözelim.
Yukarıda açıklaması verilen yazarlar ve eserlerinde kullandıkları bu durum hangi roman tekniğidir diye bir soru gelmiş.
Bakalım bu yazarlar neyi kullanmış?
Hep birlikte değerlendirelim.
Peyami Safa Yalnızız romanında çay iç cümlesini, Oğuz Atay Tutunamayanlar romanında O Dirik'in efendi ifadesini, Turgut Bat Dünya Bat sözünü yani eserlerinin değişik yerlerinde tekrar almışlardır.
Eserin yerinde aynı söz veya söz gruplarını tekrar etme tekniği neydi?
Akıllı eğit mood idi.
Dolayısıyla doğru seçeneğimiz eh olacak.
Hani flashback geriye gitmedi, iç çözümleme içinden geçen duyguları hakim anlatıcı yor rolüyle bilmekte.
Diyalog karşılıklı konuşmaydı, iç monolog kendi kendine, kendi içinde konuşmasıydı.
Ama motif aynı sözcüklerin, romanların farklı yerleri veya eserlerinin farklı yerlerinde tekrar edilmesi tekniği idi.
Bu şekilde romanın yapı unsurlarını bitirmiş olduk.
Bir sonraki dersimize kadar Kunduz'da kalıyoruz.
Kendimize iyi bakıyoruz.
Roman Nedir?
Roman, kurgusal bir hikayeyi anlatan, karakterlerin psikolojik ve duygusal gelişimlerini, çevrelerindeki dünyayı ve olayları konu alan uzun öykü türüdür. Romanlar genellikle bölümlere ayrılmış ve her bölümde farklı bir olay veya konunun işlendiği uzun bir metin şeklindedir.
Romanın tarihi oldukça eski dönemlere kadar uzanır. Antik Roma ve Yunan edebiyatında, Orta Çağ Avrupa'sında ve Osmanlı edebiyatında da benzer türler görülür ancak modern anlamda romanın gelişimi 18. yüzyılda gerçekleşir.
Romanlar genellikle kişisel gelişim, toplumsal sorunlar, tarih, aşk, macera, polisiye ve bilim kurgu gibi çeşitli konuları işlerler. Romanlar, okuyucunun kendisini hikayenin içinde hissetmesine ve karakterlerle empati kurmasına yardımcı olan ayrıntılı tasvirleri ve derin karakter analizleri ile bilinirler.
Romanın en önemli özelliklerinden biri, yazarın hayal gücüne dayalı olarak kendi kurgusal dünyasını yaratması ve okuyucunun bu dünyaya dalmış hissetmesini sağlamasıdır. Romanlar genellikle uzun olmaları nedeniyle, yazarın karakterleri, konuları ve dünya görüşünü daha ayrıntılı bir şekilde yansıtabilmesi için daha fazla alan sağlarlar.
Roman Türleri Nelerdir?
Roman, kendi içinde farklı türlere ayrılabilen bir edebi eserdir. Roman türleri, konu, yapı ve tarz gibi farklı özelliklere göre sınıflandırılabilir. İşte roman türleri hakkında genel bir bakış:
- Tarihi Roman: Tarihi romanlar, tarihi olay ve kişilikleri konu alan romanlardır. Tarihi gerçeklere dayanır ve kurgusal öğelerle desteklenir.
- Psikolojik Roman: Psikolojik romanlar, karakterlerin iç dünyalarına odaklanan romanlardır. Kişisel düşünceler, duygular ve zihinsel süreçlerin ayrıntılı bir şekilde ele alındığı eserlerdir.
- Bilim Kurgu Romanı: Bilim kurgu romanları, bilim ve teknolojinin gelişmiş olduğu farklı bir gelecekte geçen kurgusal hikayelerdir. Genellikle uzay, robotlar, yapay zeka, zaman yolculuğu, uzak gezegenler gibi unsurlar içerir.
- Aşk Romanı: Aşk romanları, romantizm ve duygusal bağlar üzerine kurulu hikayelerdir. Genellikle birbirine aşık olan iki karakterin hikayesini anlatır.
- Polisiye Roman: Polisiye romanlar, suç işleyenlerin yakalanması sürecini konu alan romanlardır. Genellikle cinayet, hırsızlık, kaçırma gibi suçlar ele alınır.
- Macera Romanı: Macera romanları, keşif, macera ve heyecan dolu olaylarla dolu hikayelerdir. Genellikle keşif, korsanlık, kaçış, savaş ve araştırma gibi unsurları içerir.
- Korku Romanı: Korku romanları, okuyucuları korkutmak amacıyla tasarlanmış romanlardır. Genellikle doğaüstü, karanlık ve ürkütücü unsurları içerir.
- Mizah Romanı: Mizah romanları, okuyucuları güldürmek amacıyla yazılmış eserlerdir. Karikatür, fıkra ve diğer mizah türleriyle benzer özellikler gösterir.
- Toplumsal Roman: Toplumsal romanlar, toplumsal sorunları, eşitsizlikleri, ayrımcılığı, adaletsizliği, yoksulluğu vb. konuları ele alan romanlardır. Genellikle siyasi bir mesajı olan eserlerdir.
Türk Edebiyatında Roman
Türk edebiyatında roman, Tanzimat Dönemi ile birlikte ortaya çıkmıştır. Tanzimat Dönemi yazarları, romanın Batı edebiyatındaki gelişimini takip ederek, Türk edebiyatına bu türü kazandırmışlardır. Türk edebiyatındaki roman tarihi, Tanzimat Dönemi'nden itibaren günümüze kadar uzanmaktadır.
Tanzimat Dönemi'nde, Ahmet Mithat Efendi, Namık Kemal, Şemsettin Sami gibi yazarlar, toplumsal sorunları ele alan romanlar yazmışlardır. Bu dönemde romanlar, Batı edebiyatının etkisi altında kaleme alınmıştır.
Servet-i Fünun Dönemi'nde, Ahmet Midhat Efendi'nin "Felatun Bey ile Rakım Efendi" adlı eseriyle birlikte, romanlarda hikaye öğesi daha önem kazanmıştır. Halit Ziya Uşaklıgil, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Mehmet Rauf, Ahmet Hikmet Müftüoğlu gibi yazarlar da bu dönemde roman yazmışlardır.
Cumhuriyet Dönemi'nde, romancılar toplumsal sorunları ele alan eserler yazmaya devam etmiştir. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat Nuri Güntekin, Kemal Tahir, Orhan Kemal, Sabahattin Ali gibi yazarlar, Türk edebiyatındaki önemli romancılardandır. Bu dönemde romanlar, sosyalist, gerçekçi ve psikolojik öğeleri bir arada bulunduran eserler olarak kaleme alınmıştır.
1960 Sonrası Dönem'de, yazarlar toplumsal konuların yanı sıra bireysel sorunları da ele alan romanlar yazmışlardır. Oğuz Atay, Adalet Ağaoğlu, Yaşar Kemal, Orhan Pamuk, Elif Şafak gibi yazarlar, Türk edebiyatında 1960 Sonrası Dönem'in önde gelen romancıları arasındadır. Bu dönemde romanlar, postmodern öğelerle zenginleştirilmiştir.
Türk edebiyatındaki roman geleneği, günümüzde de devam etmektedir. Genç yazarlar, farklı konular ve tarzlarla roman yazmaya devam etmektedir.
Anlatıcı Bakış Açıları
Romanlarda kullanılan anlatıcı bakış açıları şunlardır:
- Birinci Şahıs Anlatımı: Romanın anlatıcısı, hikayeyi kendi gözünden anlatır ve "ben" diye anlatır. Okuyucu, romanın olaylarını bu karakterin gözünden deneyimler.
- İkinci Şahıs Anlatımı: Romanın anlatıcısı, hikayeyi doğrudan okuyucuya hitaben anlatır. Bu bakış açısı nadiren kullanılır.
- Üçüncü Şahıs Sınırlı Anlatımı: Romanın anlatıcısı, hikayeyi üçüncü şahıs ağzından anlatır, ancak sadece bir karakterin zihnine veya bakış açısına odaklanır. Okuyucu, sadece bu karakterin düşüncelerini ve hislerini deneyimler.
- Üçüncü Şahıs Geniş Anlatımı: Romanın anlatıcısı, hikayeyi üçüncü şahıs ağzından anlatır ve birçok karakterin düşüncelerine ve hislerine odaklanır. Okuyucu, birden fazla karakterin bakış açısını deneyimleyebilir.
Anlatıcı bakış açısı, okuyucunun olayları nasıl deneyimlediğini ve karakterlerle nasıl bağ kurduğunu belirler. Roman yazarları, anlatıcı bakış açısı seçimiyle okuyucunun dikkatini olaylara, karakterlere veya bir tema veya mesaja yönlendirebilirler.
Romanda Anlatım Teknikleri
Romanda kullanılan anlatım teknikleri şunlardır:
- Doğrudan Anlatım: Roman yazarının karakterlerin düşüncelerini ve diyaloglarını doğrudan aktardığı tekniktir. Bu teknik, okuyucuların karakterlerin iç dünyasına doğrudan erişim sağlamalarına olanak tanır.
- Dolaylı Anlatım: Roman yazarı, karakterlerin düşüncelerini, hislerini ve duygularını belirli bir kelimeler dizisi veya eylemleri yoluyla gösterir. Dolaylı anlatım, okuyucunun karakterlerin düşüncelerini kendileri yorumlamalarını gerektirir.
- Karakterlerin Eylemleri: Bu teknikte, karakterlerin eylemleri yoluyla karakterlerin kişilikleri, düşünceleri ve duyguları gösterilir. Bu teknik, okuyucuların karakterlerle bağ kurmalarına yardımcı olur.
- İç Monolog: Bu teknikte, karakterlerin zihin dünyalarına doğrudan erişilir. İç monolog, karakterlerin düşüncelerini ve iç seslerini aktarmak için kullanılır.
- Melez Anlatım: Roman yazarı, farklı anlatım tekniklerini kullanarak karakterlerin düşüncelerini, hislerini ve duygularını belirtir. Melez anlatım, okuyucuların karakterlerin iç dünyalarını daha ayrıntılı bir şekilde anlamalarına yardımcı olur.
Roman yazarları, hikayeyi anlatmak için bu tekniklerden herhangi bir kombinasyonunu kullanabilirler. Hangi tekniklerin kullanılacağı, romanın anlatısı ve amacına bağlıdır.