Kunduz Türkçe duygulardan yararlanma konu anlatım videosundan herkese merhaba arkadaşlar.
Duygulardan yararlanıyoruz.
Neymiş bizim duygularımız?
Beş tane duygumuz var.
Görme, duyma, koklama, tatma ve dokunmadık.
Şimdi arkadaşlar bu hep beş duyu organımız da algıladığımız hep farklı şeyler vardır.
Görme için siyah, beyaz, kırmızı renkleri söyleyebilirim.
Uzunluk kısalık söyleyebilirim.
Duyma için seslerden bahsedebiliriz.
Koklama için kokuların tarzlarından bahs edebilirim.
Tatma ile algıladığımız özellikler de farklıdır.
Acı, tatlı, ekşi, dokunma ile ilgili algıladığımız farklı olaylar vardır.
Sertlik, yumuşaklık gibi.
Bu duygularla algılanan ifadeler duygulardan yararlanma olur.
Yani ben bu algıladıklarını yazıya döker, sen duygulardan yararlanmış olurum.
Çok basit bir konu.
Duyu organları mı var?
Bu duygularla algıladığımız bazı özellikler var.
Bu özellikler de metinlerde yer alırsa duygulardan yararlanma yapılmış olunur.
Hemen örnekler üzerinden gidelim.
Aşağıda yer alan cümleler deki yararlanılan duyuları belirttiniz diye sormuştum.
Birlikte belirtelim, arkadaşlar kıpkırmızı bir elbise giymişti.
Şimdi elbisenin kırmızılı.
Hangi duyguyla algılanır?
Ben şimdi bu elbisenin kırmızı lığını duyabilir miyim?
Hayır.
Elbisenin kırmızı lığını koklayan bilir miyim?
Hayır.
Kırmızı elbiseyi yiyebiliyor muyum?
Hayır.
Kırmızı elbiseyi ne yaparım?
Arkadaşlar görürüm.
O zaman burada görme duygusundan yararlanılmış.
Mutfaktan kurabiye kokuları geliyordu.
Kurabiye kokularını hangi duyum ile algılıyorum?
Tabii ki burun yani koklama duygusundan yararlanılmıştır.
Sanatçının sesi beni çocukluğuma götürdü.
Sanatçının sesini ben hangi duyumlar algılıyorum?
Duyma duyumlar algılıyorum.
O zaman burada duyma duygusundan yararlanılmış.
Devam ediyorum.
Yaptığı pastanın tadı harikaydı.
Pastanın tadını hangi duyum ile algıladım?
Tatma duyumlar algıladım arkadaşlar.
Tatma duyusunda yararlanılmış.
Devam ediyorum.
Sıcak kumlardan serin sulara gitmekte.
Hayali kumların sıcaklığına hangi duyum nun algılıyorum?
Dokunma duyum la algılıyorum.
Serin suları.
Suların serinliğinde hangi duyumlar algılıyorum?
Dokunma duyum algılıyorum.
Demek ki bu cümlede iki tane dokunma duygusundan yararlanılmış. Hemen artı bir şey eklemek istiyorum.
Bazen testlerde görme duyusu, koklama duyusu, duyma duyusu, tatma duyusu, dokunma duyusu demez.
Bu duyuların organlarını sorar.
Yani kıpkırmızı bir el elbise görme duygusundan yararlanılmıştır.
Ama hangi duyguyla, duyu organıyla algıları göz?
Yani burada göz diyebilir veya göz resmi verebilir koklama.
Ne dedik?
Burun buna da koklama duyusu demez de.
Burun, duyu organı veya burun resmini verir.
Duyma duyusu, kulak tatma duyusu değil.
Dokunma duyusu için arkadaşlar el resmi de verebilir, ten de diyebilir.
Hemen bir örnek daha yapalım.
Verilen parçada yer alan duyuları bulunuz.
Hemen bakalım o kadar sıcak ve tatlı bir gündü ki.
Şimdi arkadaşlar burda bizi böyle düşürecek bir nokta var.
Sıcak ve tatlı.
Şimdi sıcaklık, dokunma, duyu suyla algılanır.
Tatlı da tatma duyusu ile algılanır.
Ancak video larımızın en başında dedi ki Türkçemizde ki kelimeler çok anlamlıdır.
Kullanıldıkları cümleye göre farklı anlama gelebilir.
Günün tatlı lığını yine yiyerek algılayabilir miyiz?
Hayır.
Günün sıcaklığını dokunarak algılayabilir miyiz?
Hayır arkadaşlar.
Buradaki sıcak, mecazi anlamda, tatlı, mecaz anlamda kullanılmış.
Bunların duyu organlarıyla bir ilgisi yok.
Devam ediyorum.
Bahçede bir yanda tüm burnuma dolan ıhlamur kokusu, ıhlamur kokusu koklama duyusu ile algılanır.
Bunun duyu organı burun O'dur.
Diğer yanda o ağaçta yer alan kuşların cıvıltıları var.
Kuşların cıvıl tasını neyle algılıyorum?
Duyma duyu suyla algılıyorum.
Bunun duyu organı kul haktır.
Ağacın altına konulan ve ıhlamur yaprakları yine aynı renkteki masada.
Şimdi ıhlamur yapraklarıyla aynı renk olan masa ne ile algılanır?
Görme duyusu ile algılanır.
Bunun görme organı sözdür.
Tadı çok şekerli kahve miz var.
Şimdi kahvenin tadından bahsediyorum.
Ne ile algıladım?
Tatma, duyu, tatma, duyu suyla algıların.
Bunun duyu organı da değildir arkadaşlar.
Duygulardan yararlanıyoruz.
Neymiş bizim duygularımız?
Beş tane duygumuz var.
Görme, duyma, koklama, tatma ve dokunmadık.
Şimdi arkadaşlar bu hep beş duyu organımız da algıladığımız hep farklı şeyler vardır.
Görme için siyah, beyaz, kırmızı renkleri söyleyebilirim.
Uzunluk kısalık söyleyebilirim.
Duyma için seslerden bahsedebiliriz.
Koklama için kokuların tarzlarından bahs edebilirim.
Tatma ile algıladığımız özellikler de farklıdır.
Acı, tatlı, ekşi, dokunma ile ilgili algıladığımız farklı olaylar vardır.
Sertlik, yumuşaklık gibi.
Bu duygularla algılanan ifadeler duygulardan yararlanma olur.
Yani ben bu algıladıklarını yazıya döker, sen duygulardan yararlanmış olurum.
Çok basit bir konu.
Duyu organları mı var?
Bu duygularla algıladığımız bazı özellikler var.
Bu özellikler de metinlerde yer alırsa duygulardan yararlanma yapılmış olunur.
Hemen örnekler üzerinden gidelim.
Aşağıda yer alan cümleler deki yararlanılan duyuları belirttiniz diye sormuştum.
Birlikte belirtelim, arkadaşlar kıpkırmızı bir elbise giymişti.
Şimdi elbisenin kırmızılı.
Hangi duyguyla algılanır?
Ben şimdi bu elbisenin kırmızı lığını duyabilir miyim?
Hayır.
Elbisenin kırmızı lığını koklayan bilir miyim?
Hayır.
Kırmızı elbiseyi yiyebiliyor muyum?
Hayır.
Kırmızı elbiseyi ne yaparım?
Arkadaşlar görürüm.
O zaman burada görme duygusundan yararlanılmış.
Mutfaktan kurabiye kokuları geliyordu.
Kurabiye kokularını hangi duyum ile algılıyorum?
Tabii ki burun yani koklama duygusundan yararlanılmıştır.
Sanatçının sesi beni çocukluğuma götürdü.
Sanatçının sesini ben hangi duyumlar algılıyorum?
Duyma duyumlar algılıyorum.
O zaman burada duyma duygusundan yararlanılmış.
Devam ediyorum.
Yaptığı pastanın tadı harikaydı.
Pastanın tadını hangi duyum ile algıladım?
Tatma duyumlar algıladım arkadaşlar.
Tatma duyusunda yararlanılmış.
Devam ediyorum.
Sıcak kumlardan serin sulara gitmekte.
Hayali kumların sıcaklığına hangi duyum nun algılıyorum?
Dokunma duyum la algılıyorum.
Serin suları.
Suların serinliğinde hangi duyumlar algılıyorum?
Dokunma duyum algılıyorum.
Demek ki bu cümlede iki tane dokunma duygusundan yararlanılmış. Hemen artı bir şey eklemek istiyorum.
Bazen testlerde görme duyusu, koklama duyusu, duyma duyusu, tatma duyusu, dokunma duyusu demez.
Bu duyuların organlarını sorar.
Yani kıpkırmızı bir el elbise görme duygusundan yararlanılmıştır.
Ama hangi duyguyla, duyu organıyla algıları göz?
Yani burada göz diyebilir veya göz resmi verebilir koklama.
Ne dedik?
Burun buna da koklama duyusu demez de.
Burun, duyu organı veya burun resmini verir.
Duyma duyusu, kulak tatma duyusu değil.
Dokunma duyusu için arkadaşlar el resmi de verebilir, ten de diyebilir.
Hemen bir örnek daha yapalım.
Verilen parçada yer alan duyuları bulunuz.
Hemen bakalım o kadar sıcak ve tatlı bir gündü ki.
Şimdi arkadaşlar burda bizi böyle düşürecek bir nokta var.
Sıcak ve tatlı.
Şimdi sıcaklık, dokunma, duyu suyla algılanır.
Tatlı da tatma duyusu ile algılanır.
Ancak video larımızın en başında dedi ki Türkçemizde ki kelimeler çok anlamlıdır.
Kullanıldıkları cümleye göre farklı anlama gelebilir.
Günün tatlı lığını yine yiyerek algılayabilir miyiz?
Hayır.
Günün sıcaklığını dokunarak algılayabilir miyiz?
Hayır arkadaşlar.
Buradaki sıcak, mecazi anlamda, tatlı, mecaz anlamda kullanılmış.
Bunların duyu organlarıyla bir ilgisi yok.
Devam ediyorum.
Bahçede bir yanda tüm burnuma dolan ıhlamur kokusu, ıhlamur kokusu koklama duyusu ile algılanır.
Bunun duyu organı burun O'dur.
Diğer yanda o ağaçta yer alan kuşların cıvıltıları var.
Kuşların cıvıl tasını neyle algılıyorum?
Duyma duyu suyla algılıyorum.
Bunun duyu organı kul haktır.
Ağacın altına konulan ve ıhlamur yaprakları yine aynı renkteki masada.
Şimdi ıhlamur yapraklarıyla aynı renk olan masa ne ile algılanır?
Görme duyusu ile algılanır.
Bunun görme organı sözdür.
Tadı çok şekerli kahve miz var.
Şimdi kahvenin tadından bahsediyorum.
Ne ile algıladım?
Tatma, duyu, tatma, duyu suyla algıların.
Bunun duyu organı da değildir arkadaşlar.