Hz. Muhammed Dönemi

Herkese merhabalar.
Kunduz'un sosyal bilgiler dersi altıncı sınıf, ikinci ünite Hazreti Muhammed dönemi konusuna hepiniz hoş geldiniz.
Bugün sizlerle birlikte Hazreti Muhammed dönemini ve sonrasında yaşanan gelişmeleri detaylı bir şekilde işleyeceğiz.
Hemen başlıyor.
İslamiyet'ten önce Arap yarımadasında siyasi birlik yoktu, insanlar kabileler halinde yaşıyorlardı ve bu kabilelerin arasında kan davaları mevcuttu.
İnsanlar bu dönemde kendi yaptıkları putlara tapıyorlar.
Kadınlara ve kız çocuklarına kesinlikle değer verilmiyordu.
Hatta kız çocukları diri diri toprağa gömülü olurdu.
İşte İslamiyet'ten önceki bu döneme, Arap yarımadasında geçen bu döneme Cahiliye devri dini deniliyordu.
Hazreti Muhammed, 571 yılında Mekke'de doğdu.
Babası Abdullah, annesi Amr.
Nedir?
6 yaşında annesi Emine'yi kaybediyor.
Dedesi Abdülmuttalib bin yanında kalmaya başlıyor.
Sekiz yaşında ise dedesi Abdülmuttalib kaybedince amcası Ebu Talib'in yanında yaşamaya başlıyor.
Hazreti Muhammed'in en önemli özelliği, o dönemde bile İslamiyet daha yayılmadan önce, peygamberliği olmadan önce güvenilir olmasıydı.
Hatta ona güvenilir olduğundan dolayı Muhammed ül Emin ya da El Emin lakabı verilmişti.
25 yaşına geldiğinde ticaretle uğraşan Hazreti Hatice ile evlenmişti.
Hazreti Muhammed'i her zaman yaptığı gibi 610 yılında Hira Mağarası'nda kendi iç sesini dinlemeye çekildiği bir sırada Cebrail tarafından ilk vahiy olan Oku emri geldi ve böylece peygamber oldu.
İlk inananlar yakın çevresindeki kişiler oldu.
Kim onlar?
Hazreti Hatice, Hazreti Ebu Bekir, Hazreti Ali ve kendinin oğlum diye tabir ettiği Hazreti Zeyd.
Mekkeli müşrikler bu duruma hiç hoşnut olmadılar ve Müslümanlara baskı yapmaya başladılar.
Sonucunda 622 yılında.
Mekke'den Medine'ye göç hareketi başladı.
Biz Müslümanların Mekke'den Medine'ye yaptığı bu göçe hicret diyoruz. Neden Mekke'den Medine'ye hicret edildi?
Müslümanların faaliyetleri sonucunda Mekkeli kişilerin çıkarlarının zarar görmesi sonucunda Mekkeliler Müslümanları Mekke'de istemediler ve bunun sonucunda Müslümanlara baskılar başladı ve Medine'ye hicret olayı söz konusu oldu.
Hicret sonucunda İslamiyet'in yayılışı hızlanmıştır.
Medine'de yeni bir devlet olan İslam Devleti kurulmuştur.
Müslümanlar ile Medine liler arasında Medine Sözleşmesi imzalanmış, yani aslında kardeşlik anlaşması yapılmıştır.
610 24 yılına geldiğimizde Bedir Savaşı'nı görüyoruz.
Mekkeliler ile Müslümanların arasında yapılan ilk savaştır Bedir Savaşı.
Savaşı Müslümanlar kazanmıştır.
Sevgili arkadaşlar.
Müslümanların kazanmasından sonra Mekke'den birçok Mekkeli insanlardan bir çok esirler alınmıştır.
Esir alınan Mekkeliler den okuma yazma bilenler on tane Müslümana okuma yazma öğretmesi şartıyla serbest bırakılacaktı.
Bu durum İslamiyet'in eğitim öğretime ne kadar önem verdiğini bizlere göstermektedir.
625 yılına geldiğimizde Uhud Savaşı başlayacak, Mekkeli müşrikler Bedir Savaşı'nda aldıkları yenilginin intikamını almak için saldırıya geçecekler.
Hazreti Muhammed bir tepeye okçular yerleştirecek ve onlara şöyle diyecek.
Savaşı, bizim kazandığımızı görseniz bile bizim ettiğimizi, kuşların yediğini görseniz bile asla yerinizden ayrılmayın diyecek.
Aslında ilk başta Müslümanlar iyi gidecekler.
Daha sonrasında Müslümanların kazandığını düşünen oradaki okçular, yerlerini terk etmeleri sonucunda tepenin arkasından dolaşan Halid bin Velid, Müslümanları iki ateş arasında bırakacak ve savaşın sonucunda Müslümanlar kaybedecek.
Bu savaşta Hz.
Muhammed yaralanacak.
Hz.
Muhammed'in amcası olan Hz.
Hamza ve yetmiş Müslüman bu savaşta şehit olacak.
Bu savaş çok önemli bir savaştır.
Çünkü İslam tarihinde Hz.
Muhammed'in yaralandığı bir savaştır ve yetmiş tane de şehit verilmiştir.
627 yılına geldiğimizde Hendek Savaşı var.
Mekkeliler Medine'ye saldıracağı haberi üzerine Hz. Muhammed, Medine'nin ileri gelenlerini topluyor ve onlarla görüşüyor.
Nasıl savaşalım, nasıl bir taktik uygulayalım diye.
Zaten bu durum Hazreti Muhammed'in demokrasi taraftarı olduğunu, fikir alışverişi, taraftar olduğunu bizlere göstermektedir.
Oradan şöyle bir fikir geliyor İranlı Selman ı Farisi diyor ki Şehrin etrafını çukur katalım.
Öyle savaşalım.
Savunma savaşı yapalım ve bu fikir kabul görüyor ve şehrin etrafı çukurlu yani hendekle kazılıyor.
Isimi oradan gelmektedir.
Savunma savaşı yapılıyor ve savaşı Müslümanlar kazanmış oluyor.
Savaşların hemen ardından Müslümanlar Mekke'ye, Kabe'ye hac ibadeti için gitmek isteyecekler ancak giremeyecekler.
Sonrasında 628 yılında Müslümanlar ile Mekkeliler arasında Hudeybiye anlaşması imzalanacak.
Bu anlaşma ile iki taraf birbirlerine saldırmaya ayaklarına söz veriyorlar.
Bir sonraki yıl itibariyle hac ibadetine izin verilecek.
Mekkeliler buna izin vereceklerini söylüyorlar.
Ancak tabii ki yine sözlerini tutmayacak lar.
Ama şunu unutmayalım burası çok önemli.
Bu antlaşma ile Hudeybiye Antlaşması ile Mekkeliler Müslümanları resmen kağıt üzerinde sava antlaşma üzerinde tanımış olacaklar.
Bu bizim için önemli bir durum.
Mekkeli müşrikler Hudeybiye Antlaşması şartlarını bozacak lar uymayacak.
Bunun üzerine 630 yılında Müslümanlar ordularını toplayıp Mekke şehrini feth edecekler.
Kabe Müslümanların eline geçecek ve Kabe putlar dan temizlenecek.
Hz.
Muhammed son haccın da Müslümanlara 632 yılında Veda Hutbesi ile seslenecek insanların birbirleriyle kardeş olduğunu, insanların birbirlerine karşı hakları, hukukları olduğunu ifade edecek.
Yani aslında bir insan hakları bildirgesi gibi bir hutbe verecek.
Bu hutbe ile cahiliye devri adetlerinin kaldırıldığını Hz.
Muhammed insanlığa ifade etmiştir.
632 yılına geldiğimizde Hazreti Muhammed vefat edecek.
Tarihe Yolculuk
İslamiyetin Doğuşu 1 / 3
Hz. Muhammed Dönemi
Hz. Muhammed Dönemi