Şimdi ikinci ablam döneminde statlarına bakalım.
Bir ülkede tüm tütün alım satım işleri Alman Hans şirketi Reji İdaresi'ne bağlandı, iki köylüye kredi imkanı sağlanıyor.
Burada Ziraat Bankası'nda sürebiliriz.
Hicaz, Bağdat Demiryolu açılıyor.
Bu Almanlarla işbirliği yaptığımızın göstergesi, ilk tramvay hattı yine burada.
İstanbul'da kuruluyor, posta işleri genişletiliyor.
İkinci Mahmut postayı kurmuştu.
Abdülhamit daha da geniş alanlara yayıyor.
Teşkilatın mahsusa kuruluyor.
Hafiye örgütü, yani haber alma örgütü, yani bugünkü istihbarat örgütü diyebiliriz.
Darülaceze hizmete giriyor.
Yani yoksullara yardım eden bir sosyal vakıf gibi görebiliriz.
Şişli Eftal Hastanesi yani Çocuk Hastanesi kuruluyor.
Hukuk Fakültesi ilk defa bu dönemde oluşturuluyor.
Veteriner okulu açılıyor, Halkalı Ziraat Mektebi kuruluyor, Sanayi Nefise Mektebi kuruluyor.
Bu Güzel Sanatlar Okulu yine bu dönemde İstanbul'da.
Arkeoloji Müzesi'nin kurulduğunu bilelim.
Abdülhamit'in tarihe verdiği bir önem var.
Tarihi araştırmalar için tarihi Osman Encümeni adında bir kurum açtırıyor ve bu kurul Osman tarihini araştırması için yapılan bir kurum.
Bir Yıldız Sarayı bu dönemde yapılmış.
Hatta buraya idare taşınmak istenmiştir ama olmamış.
Muharrem kararnamesi imzalanmış, Genel Borçlar İdaresi kurulmuştu.
Şimdi bin sekiz yüz elli, altı yıldan beri almış olduğumuz borçlar Abdülhamit'e patlıyor.
Dış alacaklı ülkeler de borçlarını artık istiyorlar.
Tabii bize de para kalmadığı için önce biz borcumuzu ödeyemiyoruz.
Yani Muharrem kararnamesi imzalanıyor, daha sonra da onlar şunu açıyorlar.
Ülkemizin her bir yanında Genel Borçlar İdaresi yani Duyun u Umumiye Kurumu açıp Osmanlı'nın tüm vergilerine el koyuyorlar.
Halktan gelen vergiyi kendileri alırlar, borçlanıp böyle tahsil ediyorlar.
Geri kalan parayı Osmanlı'ya veriyorlar.
Bu çok kötü bir şey.
Osmanlı burada ekonomik bağımsızlığını da yitirmiş diyebiliriz.
Çünkü borç batağında bin 150 altıdan, bin sekiz yüz seksen bire kadar Osmanlı gittikçe borçlanmış, hemen hemen bir çok ülkeden borç almış, ödeyememiş.
İşte bu Duyun Umumiye bu.
Osmanlı'nın her bölgesinde böyle bir şubesi de var duyunun bin bilginize.
Bir ülkede tüm tütün alım satım işleri Alman Hans şirketi Reji İdaresi'ne bağlandı, iki köylüye kredi imkanı sağlanıyor.
Burada Ziraat Bankası'nda sürebiliriz.
Hicaz, Bağdat Demiryolu açılıyor.
Bu Almanlarla işbirliği yaptığımızın göstergesi, ilk tramvay hattı yine burada.
İstanbul'da kuruluyor, posta işleri genişletiliyor.
İkinci Mahmut postayı kurmuştu.
Abdülhamit daha da geniş alanlara yayıyor.
Teşkilatın mahsusa kuruluyor.
Hafiye örgütü, yani haber alma örgütü, yani bugünkü istihbarat örgütü diyebiliriz.
Darülaceze hizmete giriyor.
Yani yoksullara yardım eden bir sosyal vakıf gibi görebiliriz.
Şişli Eftal Hastanesi yani Çocuk Hastanesi kuruluyor.
Hukuk Fakültesi ilk defa bu dönemde oluşturuluyor.
Veteriner okulu açılıyor, Halkalı Ziraat Mektebi kuruluyor, Sanayi Nefise Mektebi kuruluyor.
Bu Güzel Sanatlar Okulu yine bu dönemde İstanbul'da.
Arkeoloji Müzesi'nin kurulduğunu bilelim.
Abdülhamit'in tarihe verdiği bir önem var.
Tarihi araştırmalar için tarihi Osman Encümeni adında bir kurum açtırıyor ve bu kurul Osman tarihini araştırması için yapılan bir kurum.
Bir Yıldız Sarayı bu dönemde yapılmış.
Hatta buraya idare taşınmak istenmiştir ama olmamış.
Muharrem kararnamesi imzalanmış, Genel Borçlar İdaresi kurulmuştu.
Şimdi bin sekiz yüz elli, altı yıldan beri almış olduğumuz borçlar Abdülhamit'e patlıyor.
Dış alacaklı ülkeler de borçlarını artık istiyorlar.
Tabii bize de para kalmadığı için önce biz borcumuzu ödeyemiyoruz.
Yani Muharrem kararnamesi imzalanıyor, daha sonra da onlar şunu açıyorlar.
Ülkemizin her bir yanında Genel Borçlar İdaresi yani Duyun u Umumiye Kurumu açıp Osmanlı'nın tüm vergilerine el koyuyorlar.
Halktan gelen vergiyi kendileri alırlar, borçlanıp böyle tahsil ediyorlar.
Geri kalan parayı Osmanlı'ya veriyorlar.
Bu çok kötü bir şey.
Osmanlı burada ekonomik bağımsızlığını da yitirmiş diyebiliriz.
Çünkü borç batağında bin 150 altıdan, bin sekiz yüz seksen bire kadar Osmanlı gittikçe borçlanmış, hemen hemen bir çok ülkeden borç almış, ödeyememiş.
İşte bu Duyun Umumiye bu.
Osmanlı'nın her bölgesinde böyle bir şubesi de var duyunun bin bilginize.