Üriner sistem; böbreklerden, üreterden, mesaneden ve üretradan oluşur.
Böbrekler, karın boşluğunun arka tarafında yer alan, idrar oluşumunu sağlayan bir çift organdır.
Her bir böbreğe, böbrek atardamarı ve böbrek toplardamarı bağlanır.
Yetişkin bir insanda her bir böbrek yumruk büyüklüğünde ve yaklaşık 150 gram ağırlığındadır.
Kalpten çıkan oksijence zengin kanın yaklaşık %25'i böbreklere gelir.
Dakikada yaklaşık 1100 mililitre kan böbreklerden geçer.
Böbrek atardamarı ile birlikte atık ürünler böbreğe getirilir.
Böbrek kanı temizleyerek idrar oluşturur.
Oluşan idrar üreter kanalıyla mesaneye taşınır.
Mesanenin diğer adı idrar kesesidir.
Mesanede idrar depolanır, sonrasında idrar üretra ile vücut dışına atılır.
Bu arada üretra dişilerde ve erkeklerde farklı özelliklere sahip.
Dişilerde üretradan sadece idrar atılır.
Erkeklerde üretradan farklı zamanlarda hem idrar hem de sperm atılır.
Böbrekteki temizlenmiş kan tekrardan böbrek toplardamarına geçer ve oradan da alt ana toplardamara bağlanır.
Şimdi böbreğin yapısını inceleyelim.
Burada böbrek enine kesitini görüyorsunuz.
Biraz önce de söylediğim gibi burada böbrek atardamarı, burada da böbrek toplardamarı var.
Ve tabii ki burada da üreter var.
Böbreğin dış kısmında bağ dokudan oluşmuş bir zar bulunur.
Böbrekleri temel olarak üç kısma ayırıyoruz.
Bunlar kabuk diğer adıyla korteks, öz yani diğer adıyla medulla ve havuzcuk yani diğer adıyla pelvisten oluşur.
Şimdi taradığım bölge böbreğin kabuk kısmıdır.
Şimdi taradığım alan ise böbreğin öz kısmıdır.
En içte ise havuzcuk bulunur.
Karışıklık olmaması açısından burayı temizliyorum.
Ama buraya havuzcuk diye yazalım.
Şu yapıların her birine malpighi piramidi diyoruz.
Ve buralarda da toplama kanalları bulunuyor.
Böbreklerin işlevsel birimleri nefronlardır.
İdrar böbrekteki nefronlar tarafından oluşturulur.
Kanallar vasıtasıyla havuzcukta toplanır.
Sonra buradan üretere geçer, üreter idrarı mesaneye taşır, ardından idrar üretra ile vücut dışına gönderilir.
İdrar oluşumunu sağlayan yapıların çoğu kabuk bölgesinde bulunur.
Şimdi nefronun yapısını öğrenelim.
İdrar, nefronlarda oluşturuluyor.
Ve yetişkin bir insanın her bir böbreğinde yaklaşık 1 milyon nefron bulunur.
Böbreğin kabuk ve öz bölgelerinde konumlanan nefronların bazıları öz bölgesinin derinliklerine kadar uzanır.
Böbrek atardamarı böbreğe giriş yaptıktan sonra bazı kollara ayrılıyor ve her bir nefronun içerisine getirici atardamarı olarak giriş yapıyor.
Sonrasında bir kılcal damar yumağı olan glomerulus oluşuyor.
Ardından buradan götürücü atardamar olarak çıkış yapıyor.
Sonrasında bu kanalların etrafını sarıyor ve bunlara da tübül kılcalları diyoruz.
Sonra nefronlardan çıkıp böbrek toplardamarına bağlanacak.
Burada bulunan damarları konuştuk, bir de kanalları konuşalım.
Burada "ters C" şeklindeki yapı bowman kapsülüdür.
Ardından proksimal tüp gelir.
Ardından "U" şeklindeki henle kulpu, distal tüp ve toplama kanalı gelir.
Bu kanalın içerisinde yavaş yavaş idrar oluşturulacak.
İdrar burada oluştuktan sonra havuzcuğa geçecek.
Nefronlar aslında birazcık daha kıvrımlı bir yapıya sahiptir.
Bu arada glomerulus kılcalları ve bowman kapsülünün oluşturduğu yapıya malpighi cisimciği denir.
Glomerulus kılcalları ile diğer vücut kılcalları arasında bazı farklar vardır.
Şimdi bunları konuşalım.
Öncelikle vücut kılcallarında neler gerçekleştiğini hatırlayalım.
Diğer vücut kılcalları atardamar ve toplardamar arasında bulunuyordu.
Atardamar ucunda kan basıncı fazla olduğu için damardan dışarıya maddeler çıkıyordu.
Yani buna süzülme de diyoruz.
Toplardamar ucunda ise kan basıncı azaldığı için damarın içerisine maddeler giriyordu.
Buna da geri emilim diyoruz.
Yani normalde vücut kılcallarında hem süzülme hem de geri emilim gerçekleşiyordu.
Şekilde de gördüğümüz gibi kan basıncı atardamar ucundan toplardamar ucuna doğru azalıyordu.
Şimdi gelelim glomerulus kılcallarına.
Bunlar iki atardamar arasında bulunuyor; getirici atardamar ve götürücü atardamar.
Glomerulus kılcallarında sadece süzülme gerçekleşir.
Yani sadece damarın içinden dışarıya madde çıkışı olur.
Hatta bu çıkan maddeler de bowman kapsülüne geçecekler.
Glomerulus kılcallarında geri emilim olmaz.
Kan basıncı glomerulus kılcalları boyunca ozmotik basınçtan daha yüksektir.
Sadece süzülmenin gerçekleşiyor olma sebebi de zaten budur.
Glomerulus kılcallarındaki kan basıncı diğer vücut kılcallarına göre oldukça fazladır.
Normalde vücut kılcallarının yapısında tek katlı endotel veya epitel bulunuyordu.
Ancak glomerulus kılcalları çift katlı epitele sahiptir.
Bu nedenle yüksek kan basıncına diğer organlara ait kılcal damarlardan daha dayanıklıdır.
Böbrekler, karın boşluğunun arka tarafında yer alan, idrar oluşumunu sağlayan bir çift organdır.
Her bir böbreğe, böbrek atardamarı ve böbrek toplardamarı bağlanır.
Yetişkin bir insanda her bir böbrek yumruk büyüklüğünde ve yaklaşık 150 gram ağırlığındadır.
Kalpten çıkan oksijence zengin kanın yaklaşık %25'i böbreklere gelir.
Dakikada yaklaşık 1100 mililitre kan böbreklerden geçer.
Böbrek atardamarı ile birlikte atık ürünler böbreğe getirilir.
Böbrek kanı temizleyerek idrar oluşturur.
Oluşan idrar üreter kanalıyla mesaneye taşınır.
Mesanenin diğer adı idrar kesesidir.
Mesanede idrar depolanır, sonrasında idrar üretra ile vücut dışına atılır.
Bu arada üretra dişilerde ve erkeklerde farklı özelliklere sahip.
Dişilerde üretradan sadece idrar atılır.
Erkeklerde üretradan farklı zamanlarda hem idrar hem de sperm atılır.
Böbrekteki temizlenmiş kan tekrardan böbrek toplardamarına geçer ve oradan da alt ana toplardamara bağlanır.
Şimdi böbreğin yapısını inceleyelim.
Burada böbrek enine kesitini görüyorsunuz.
Biraz önce de söylediğim gibi burada böbrek atardamarı, burada da böbrek toplardamarı var.
Ve tabii ki burada da üreter var.
Böbreğin dış kısmında bağ dokudan oluşmuş bir zar bulunur.
Böbrekleri temel olarak üç kısma ayırıyoruz.
Bunlar kabuk diğer adıyla korteks, öz yani diğer adıyla medulla ve havuzcuk yani diğer adıyla pelvisten oluşur.
Şimdi taradığım bölge böbreğin kabuk kısmıdır.
Şimdi taradığım alan ise böbreğin öz kısmıdır.
En içte ise havuzcuk bulunur.
Karışıklık olmaması açısından burayı temizliyorum.
Ama buraya havuzcuk diye yazalım.
Şu yapıların her birine malpighi piramidi diyoruz.
Ve buralarda da toplama kanalları bulunuyor.
Böbreklerin işlevsel birimleri nefronlardır.
İdrar böbrekteki nefronlar tarafından oluşturulur.
Kanallar vasıtasıyla havuzcukta toplanır.
Sonra buradan üretere geçer, üreter idrarı mesaneye taşır, ardından idrar üretra ile vücut dışına gönderilir.
İdrar oluşumunu sağlayan yapıların çoğu kabuk bölgesinde bulunur.
Şimdi nefronun yapısını öğrenelim.
İdrar, nefronlarda oluşturuluyor.
Ve yetişkin bir insanın her bir böbreğinde yaklaşık 1 milyon nefron bulunur.
Böbreğin kabuk ve öz bölgelerinde konumlanan nefronların bazıları öz bölgesinin derinliklerine kadar uzanır.
Böbrek atardamarı böbreğe giriş yaptıktan sonra bazı kollara ayrılıyor ve her bir nefronun içerisine getirici atardamarı olarak giriş yapıyor.
Sonrasında bir kılcal damar yumağı olan glomerulus oluşuyor.
Ardından buradan götürücü atardamar olarak çıkış yapıyor.
Sonrasında bu kanalların etrafını sarıyor ve bunlara da tübül kılcalları diyoruz.
Sonra nefronlardan çıkıp böbrek toplardamarına bağlanacak.
Burada bulunan damarları konuştuk, bir de kanalları konuşalım.
Burada "ters C" şeklindeki yapı bowman kapsülüdür.
Ardından proksimal tüp gelir.
Ardından "U" şeklindeki henle kulpu, distal tüp ve toplama kanalı gelir.
Bu kanalın içerisinde yavaş yavaş idrar oluşturulacak.
İdrar burada oluştuktan sonra havuzcuğa geçecek.
Nefronlar aslında birazcık daha kıvrımlı bir yapıya sahiptir.
Bu arada glomerulus kılcalları ve bowman kapsülünün oluşturduğu yapıya malpighi cisimciği denir.
Glomerulus kılcalları ile diğer vücut kılcalları arasında bazı farklar vardır.
Şimdi bunları konuşalım.
Öncelikle vücut kılcallarında neler gerçekleştiğini hatırlayalım.
Diğer vücut kılcalları atardamar ve toplardamar arasında bulunuyordu.
Atardamar ucunda kan basıncı fazla olduğu için damardan dışarıya maddeler çıkıyordu.
Yani buna süzülme de diyoruz.
Toplardamar ucunda ise kan basıncı azaldığı için damarın içerisine maddeler giriyordu.
Buna da geri emilim diyoruz.
Yani normalde vücut kılcallarında hem süzülme hem de geri emilim gerçekleşiyordu.
Şekilde de gördüğümüz gibi kan basıncı atardamar ucundan toplardamar ucuna doğru azalıyordu.
Şimdi gelelim glomerulus kılcallarına.
Bunlar iki atardamar arasında bulunuyor; getirici atardamar ve götürücü atardamar.
Glomerulus kılcallarında sadece süzülme gerçekleşir.
Yani sadece damarın içinden dışarıya madde çıkışı olur.
Hatta bu çıkan maddeler de bowman kapsülüne geçecekler.
Glomerulus kılcallarında geri emilim olmaz.
Kan basıncı glomerulus kılcalları boyunca ozmotik basınçtan daha yüksektir.
Sadece süzülmenin gerçekleşiyor olma sebebi de zaten budur.
Glomerulus kılcallarındaki kan basıncı diğer vücut kılcallarına göre oldukça fazladır.
Normalde vücut kılcallarının yapısında tek katlı endotel veya epitel bulunuyordu.
Ancak glomerulus kılcalları çift katlı epitele sahiptir.
Bu nedenle yüksek kan basıncına diğer organlara ait kılcal damarlardan daha dayanıklıdır.