Katalan enzimini deney sorularıyla sık sık karşılaşabilirsiniz.
O yüzden iki soru üzerinden bunu anlatmak istiyorum.
Hemen bu soruyu inceleyelim.
Yukarıdaki özdeş üç deney tüpüne eşit miktarda hidrojen peroksit çözeltisi ve eşit miktarda fakat farklı özelliklerde karaciğer parçaları koyulmuş.
Hemen bakalım burada parça karaciğer, burada kuşbaşı karaciğer, burada da kıyma karaciğer var.
Sonra optimum koşullarda aynı sıcaklık ve pH hasta tipler belli bir süre bekletilmiş ve tüpler de farklı miktarlarda gaz çıkışı gözlenmiş.
Bu durum hangi dille açıklanabilir diye soruluyor.
İlk olarak bilmemiz gereken şey şu.
Hidrojen peroksit zehirli bir bileşiktir ve Katalan enzimi yardımıyla hidrojen peroksit su ve oksijene dönüştürülür.
Hemen buraya denklemi yazıyorum.
Yani burada bahsedilen gaz aslında oksijen karaciğer hücrelerinde bol miktarda Katalan enzimi bulunur.
Bu tüpler de farklı miktarlarda gaz çıkışı gözlenmiş.
Birinci öncül deki substrat özelliklerinin farklı olması ilk başta doğru gibi gelebilir ancak aslında bununla alakası yok.
Çünkü burada substrat hidrojen peroksit dir.
Ancak tüpler de eşit miktarda hidrojen peroksit bulunuyor.
Yani substrat ve buradaki parça karaciğer, kuşbaşı kara ciğer veya kıyma karaciğer gibi.
Algılamayın ikinci öncül doğrudur.
Karaciğer ne kadar çok parçalanıp varsa o kadar çok enzim dış ortama çıkar.
Üçüncü öncül ile de herhangi bir alakası yok.
Enzimler hücre içinde, hücre dışında, vücut dışında aynı şekilde çalışır.
O yüzden cevap yalnız iki olur.
Parça kara ciğer ve kıyılmış karaciğer, hidrojen peroksit bulunan tüplere konulup uygun sıcaklıkta bekletildiğini de kıyılmış karaciğerde bulunan tüp de oksijen çıkışı daha fazladır.
Bunun nedenini biraz önce de söylediğim gibi substrat yüzeyi değil, karaciğerin parçalanması ile dış ortama çıkan enzim miktarının fazla olmasındandır.
Çünkü oksijen açığa çıkabilmesi için substrat olarak hidrojen peroksit kullanılması gerekir.
Eğer soruda da size kıyılmış et aynı miktardaki parça etten daha çabuk indirilir derse, işte o zaman bunun nedeni enzimin etki edeceği substrat yüzeyinin fazla olmasıyla ilgilidir.
Yani lütfen substrat ne olduğuna dikkat edin.
Şimdi bir tane daha soru çözelim.
Yine burada bir deney düzeneği var.
Deney düzeneğin de tüplerin her birine eşit miktarda kesilmiş özdeş karaciğer parçası ve iki mililitre hidrojen peroksit ekleniyor.
Sonra tüpler farklı sıcaklıklara koyuluyor ve belli bir süre bekleniyor.
Bu süre sonunda ikinci tüp de gaz kabardığı oluştuğu fakat birinci ve üçüncü tüpten gaz kabardığı oluşmadığı gözleniyor.
Buna göre deney ile ilgili hangileri söylenebilir?
Şimdi o zaman birinci tüp ve üçüncü tüpten demek ki Katalan enzimi görev yapamamış.
Çünkü Katalan enzimi görev yapsaydı buradaki hidrojen peroksit parçalanır.
Adı açığa su ve oksijen çıkardı.
Katalan enziminin de karaciğer hücrelerinde bulunduğunu biraz önce söylemiştim.
Fark ettiyseniz buradaki sıcaklıklar hep farklı.
Demek ki enzimler sıcaklık değişimlerinden etkilenirler.
Birinci tipteki enzimin yapısı yüksek sıcaklıktan dolayı bozulmuştur.
Evet, bu doğru.
Çünkü burada kaynar su var.
Yüksek sıcaklıkta enzimler protein yapılı oldukları için den ötürü olur.
Buzlu sudan dolayı üçüncü tüp de gaz kabarcıkları oluşmamıştır.
Bu da doğrudur.
Yani burası soğuk bir ortam.
Böyle ortamlarda enzimlerin yapısı bozulmaz fakat çalışmazlar.
Birinci tüp ikinci tüpün sıcaklığında bekletilmesine başlayınca hızlıca gaz kabarcıklar oluşur.
Evet, bir düşünelim.
Birinci tüp kaynar su.
Sıcak bir ortamda bunu 36 santigrat dereceye düşürdük.
Acaba gaz kabardığı çıkışı olur mu?
Tabi ki olmaz.
Çünkü bir kere bu tipteki Katalan enziminin yapısı bozuldu.
Bir daha geri döndürülemez.
Ancak üçüncü tüp, ikinci tüpün sıcaklığında bekletilmesi başlanırsa bu sefer gaz kabardığı da oluşmaya başlar.
Çünkü buzlu sudaki enzimin yapısının.
Bozulmadığını söylemiştim, bu durumda cevap bir, iki ve üç olur.
O yüzden iki soru üzerinden bunu anlatmak istiyorum.
Hemen bu soruyu inceleyelim.
Yukarıdaki özdeş üç deney tüpüne eşit miktarda hidrojen peroksit çözeltisi ve eşit miktarda fakat farklı özelliklerde karaciğer parçaları koyulmuş.
Hemen bakalım burada parça karaciğer, burada kuşbaşı karaciğer, burada da kıyma karaciğer var.
Sonra optimum koşullarda aynı sıcaklık ve pH hasta tipler belli bir süre bekletilmiş ve tüpler de farklı miktarlarda gaz çıkışı gözlenmiş.
Bu durum hangi dille açıklanabilir diye soruluyor.
İlk olarak bilmemiz gereken şey şu.
Hidrojen peroksit zehirli bir bileşiktir ve Katalan enzimi yardımıyla hidrojen peroksit su ve oksijene dönüştürülür.
Hemen buraya denklemi yazıyorum.
Yani burada bahsedilen gaz aslında oksijen karaciğer hücrelerinde bol miktarda Katalan enzimi bulunur.
Bu tüpler de farklı miktarlarda gaz çıkışı gözlenmiş.
Birinci öncül deki substrat özelliklerinin farklı olması ilk başta doğru gibi gelebilir ancak aslında bununla alakası yok.
Çünkü burada substrat hidrojen peroksit dir.
Ancak tüpler de eşit miktarda hidrojen peroksit bulunuyor.
Yani substrat ve buradaki parça karaciğer, kuşbaşı kara ciğer veya kıyma karaciğer gibi.
Algılamayın ikinci öncül doğrudur.
Karaciğer ne kadar çok parçalanıp varsa o kadar çok enzim dış ortama çıkar.
Üçüncü öncül ile de herhangi bir alakası yok.
Enzimler hücre içinde, hücre dışında, vücut dışında aynı şekilde çalışır.
O yüzden cevap yalnız iki olur.
Parça kara ciğer ve kıyılmış karaciğer, hidrojen peroksit bulunan tüplere konulup uygun sıcaklıkta bekletildiğini de kıyılmış karaciğerde bulunan tüp de oksijen çıkışı daha fazladır.
Bunun nedenini biraz önce de söylediğim gibi substrat yüzeyi değil, karaciğerin parçalanması ile dış ortama çıkan enzim miktarının fazla olmasındandır.
Çünkü oksijen açığa çıkabilmesi için substrat olarak hidrojen peroksit kullanılması gerekir.
Eğer soruda da size kıyılmış et aynı miktardaki parça etten daha çabuk indirilir derse, işte o zaman bunun nedeni enzimin etki edeceği substrat yüzeyinin fazla olmasıyla ilgilidir.
Yani lütfen substrat ne olduğuna dikkat edin.
Şimdi bir tane daha soru çözelim.
Yine burada bir deney düzeneği var.
Deney düzeneğin de tüplerin her birine eşit miktarda kesilmiş özdeş karaciğer parçası ve iki mililitre hidrojen peroksit ekleniyor.
Sonra tüpler farklı sıcaklıklara koyuluyor ve belli bir süre bekleniyor.
Bu süre sonunda ikinci tüp de gaz kabardığı oluştuğu fakat birinci ve üçüncü tüpten gaz kabardığı oluşmadığı gözleniyor.
Buna göre deney ile ilgili hangileri söylenebilir?
Şimdi o zaman birinci tüp ve üçüncü tüpten demek ki Katalan enzimi görev yapamamış.
Çünkü Katalan enzimi görev yapsaydı buradaki hidrojen peroksit parçalanır.
Adı açığa su ve oksijen çıkardı.
Katalan enziminin de karaciğer hücrelerinde bulunduğunu biraz önce söylemiştim.
Fark ettiyseniz buradaki sıcaklıklar hep farklı.
Demek ki enzimler sıcaklık değişimlerinden etkilenirler.
Birinci tipteki enzimin yapısı yüksek sıcaklıktan dolayı bozulmuştur.
Evet, bu doğru.
Çünkü burada kaynar su var.
Yüksek sıcaklıkta enzimler protein yapılı oldukları için den ötürü olur.
Buzlu sudan dolayı üçüncü tüp de gaz kabarcıkları oluşmamıştır.
Bu da doğrudur.
Yani burası soğuk bir ortam.
Böyle ortamlarda enzimlerin yapısı bozulmaz fakat çalışmazlar.
Birinci tüp ikinci tüpün sıcaklığında bekletilmesine başlayınca hızlıca gaz kabarcıklar oluşur.
Evet, bir düşünelim.
Birinci tüp kaynar su.
Sıcak bir ortamda bunu 36 santigrat dereceye düşürdük.
Acaba gaz kabardığı çıkışı olur mu?
Tabi ki olmaz.
Çünkü bir kere bu tipteki Katalan enziminin yapısı bozuldu.
Bir daha geri döndürülemez.
Ancak üçüncü tüp, ikinci tüpün sıcaklığında bekletilmesi başlanırsa bu sefer gaz kabardığı da oluşmaya başlar.
Çünkü buzlu sudaki enzimin yapısının.
Bozulmadığını söylemiştim, bu durumda cevap bir, iki ve üç olur.