Kunduz, Türkçe üç nokta ve soru işareti.
Konu anlatım videosundan herkese merhaba arkadaşlar.
Öncelikli 3 noktaya bakalım.
3 noktanın ilk kullanım alanı anlamında tamamlanmamış cümlelerin sonuna getirilmesi.
Şimdi nokta videosundan hatırlıyor sak arkadaşlar.
Nokta'nın ilk kullanım alanı da, anlam da tamamlanmış cümlelerin sonuna getirilmesiydi.
Ne demiştik orda?
Bir cümle de iş, oluş, hareket bildiren cümle, iş, oluş, hareket bildiren kelime varsa, yani yüklem varsa o cümle anlam tamamlanmıştır ve sonuna nokta getirilir.
Eğer anne amca tamamlanmamış cümleden bahsediyorsak, o cümlenin içinde iş, oluş, hareket, yargı bildiren kelime yoktur.
Yani yüklem yoktur ve anne amca tamamlanmamış cümlelerin sonuna üç nokta getirilir.
Bakalım hemen, örneğimizde, bahçemizde.
Çeşitli ağaçlar.
Mis kokulu çiçekler.
Burada bitirdim.
Şimdi bahçemiz de çeşitli ağaçlar, mis kokulu çiçekler.
E var yok görüyorum, dikiyorum, istiyorum, istemiyorum, düşünüyorum, hayal ediyorum.
Ne olduğu belli mi bu cümlenin sonunda?
Değil yani.
Cümle de yargı bildiren kelime yok.
Yani yüklem yok.
O zaman bu cümle anlam da tamamlanmamıştır.
Anlam da tamamlanmadığı için de sonuna 3 nokta getirilir.
Bir diğer kullanım alanı kaba sayıldığı için, cümle içinde kullanılmak istenmeyen kelimelerin yerine ve herhangi bir sebepten dolayı söylenmek istenmeyen kelimelerin yerine kullanılır.
Arkadaşlar, yani kısaca sansür yapmak için yani sansürleme amacıyla üç noktayı getiriyorum.
Mutlaka gazetelerde görmüşsünüzdür.
Kötü bir olay yaşanmıştır ve orada zanlıdan bahsedilir, şüpheliden bahsedilir ve ismi verilmez.
Ya isminin ilk harfi verilir, üç nokta konulur ya da ismi hiç kullanılmaz.
3 nokta getirilir.
Yani orada amacımız sansürü yapma, söylenmek istenmemesi, gösterme.
Bakalım olay yerinden.
Şüpheli.
Nokta nokta nokta kaçtı dedim.
Şimdi ben burada zanlının yani şüphelinin ismini vermek istemiyorum.
Bu yüzden de bu ismin yerine üç nokta getirdim.
Yani sansür yaptım.
Bir diğer kullanım alanı.
Alıntılar da, baş da son da ortada alınmayan bölümleri göstermek için kullanılır.
Şimdi bunu Türkçe kitaplarınız da çok görürsünüz. Arkadaşlar bir metin verilir Türkçe kitaplarında.
Ve bu metnin en başına üç nokta kullanılır.
Metin yazılır.
Bu ne demektir?
Bu metnin başında da bir bölüm var ama ben o bölümü almadım.
Bunun yerine üç nokta kullandım.
Ya da metni biraz yazar, sonra üç nokta kullanır, metne devam eder.
Bu da ne demek oluyor?
Aslında arada da bazı bölümler var ama ben orayı almadım.
Onun yerine üç nokta kullandım.
Ya da şöyle metni yazıyor.
En altına üç nokta getiriyor.
O üç noktanın amacı da bu.
Metnin devamında daha bölümler var.
Ancak ben bunu kullanmadım.
Yani arkadaşlar aslında öncesi, sonrası, devamı var anlamında kullanılıyor.
Orada alıntı bölümün daha orada bölüm olduğunu göstermek için kullanılıyor.
Bakalım nokta, nokta, nokta derken akşam oldu tabii.
Ben buraya kocaman bir metin yazamadığım için bir cümleden örnek verdim.
Burada arkadaşlar cümlenin başına üç nokta kullandım.
Yani demek istiyorum ki daha devamı var.
Bu madde aslında devamı var anlamında kullanılıyor.
Devam ediyorum.
Karşılıklı konuşmalarda sessiz kalındığını göstermek için üç nokta kullanılıyor.
Hemen bakalım.
Bir kişi konuşacak Alo diye bağırdı, karşısındaki cevap verecek üç nokta kullandı.
Yani sessizlik var orada.
Ne dediği belli değil, ilk konuşan devam ediyor.
Duyuyor musun?
Diğer kişinin konuşma çizgisini verdim.
3 nokta kullandım.
Burada karşıdaki kişinin yine sessiz kaldığını, bir şey söylemediğini göstermek için kullanılır.
Bir diğer noktalama işareti bir soru işareti, diðer soru işareti dir arkadaşlar.
Soru işaretinin ilk kullanım alanını herkes bilir.
Cevap gerektiren cümlelerin sonuna getirilir.
Yani kısacası soru cümlelerinin sonuna getirilir.
Ben şimdi nerelisin dedim.
Karşıdaki kişi cevap verecek.
Bu yüzden ona soru sordum demektir bu da.
O yüzden soru cümlelerinin sonuna soru işareti getiririm.
Bir diğer kullanım alanı, soru anlamı olan ancak soru kelimesi veya eki bulunmayan kelimelerin sonuna getirilir. Bu özellikle forumlarda olur.
Arkadaşlar şöyle derler.
Adınız soru işareti koyar, aşağıda bölüm verir doldurun diye.
Aslında adınız derken bir soru mu var?
Hayır.
Ancak sen bu kelimeden sonra cevap vermek istiyorsun.
Yani cevap için boşluk oluşturulmuş.
Zaten bu yüzden de adınız kelimesinden sonra soru işareti geldi.
Bunun altında formda şöyle yazar Yaşınız soru işareti.
Yine boşluk verdi, sen yaşadı.
Cevap vereceğin için yaşınız kelimesinden sonra soru işareti kullanılır.
Devam ediyorum.
Bir diğer kullanım alanı kesin olmayan veya doğruluğundan şüphe duyulan bilgilerin ardından yay ayraç içinde soru işareti getirilir.
Bu çok önemli bir madde arkadaşlar.
Bakalım mutlaka görmüşsünüzdür.
Bir kişi ismi verir.
Mesela ünlü bir kişi.
Yunus Emre.
Yunus Emre'nin doğumu ölüm tarihini verecek.
Parantezi açtı.
Doğum tarihinin yerine soru işareti kullandı ve ölüm tarihine 1320 yazdı.
Burada doğum tarihinin yerine soru işareti kullanılmasının nedeni bilinmiyor.
Doğum tarihi bilinmiyor demek şöyle de yapabiliyor bazen.
Yunus Emre parantez açtığı 1240 1200 40'tan sonra soru işareti kullandı ve 1320 de de.
Bunun amacı da Arkadaşlar 1240 diyorum ama ben bu bilgiden şüphe duyuyorum.
Doğruluğu kesin değil.
Bilinmiyor.
İsa da parantez içinde soru işareti.
Doğruluğu net değilse de parantez içinde soru işareti kullanılır.
Şimdi bunu bir de cümle içinde kullanalım arkadaşlar.
Ama cümle içinde önemli bir nokta var.
Ben doğruluğundan emin olmadığım, kesin olmayan, şüphe duyduğum bilginin hemen arkasından parantez içinde soru işareti getiriyorum.
Bakın nasıl oluyor?
İzmir'den buraya.
Üç saatte geldik.
Şimdi arkadaşlar bir cümle yazdım.
İzmir'den buraya 3 saatte geldik.
Ancak benim şüphe duyduğum nokta 3 saat kısmı.
Şimdi biz İzmir'den buraya geldik.
Orada bir şüphe yok.
Sonuçta vardık.
Ancak üç saatlik bölümde ben uyudum, uyandım.
Oyun oynadım, kitap okudum.
Saatten emin değilim.
Şüphe duyuyorum.
Şüphe duyduğum bilginin hemen ardından yay ayraç içinde soru işareti getiririm.
Konu anlatım videosundan herkese merhaba arkadaşlar.
Öncelikli 3 noktaya bakalım.
3 noktanın ilk kullanım alanı anlamında tamamlanmamış cümlelerin sonuna getirilmesi.
Şimdi nokta videosundan hatırlıyor sak arkadaşlar.
Nokta'nın ilk kullanım alanı da, anlam da tamamlanmış cümlelerin sonuna getirilmesiydi.
Ne demiştik orda?
Bir cümle de iş, oluş, hareket bildiren cümle, iş, oluş, hareket bildiren kelime varsa, yani yüklem varsa o cümle anlam tamamlanmıştır ve sonuna nokta getirilir.
Eğer anne amca tamamlanmamış cümleden bahsediyorsak, o cümlenin içinde iş, oluş, hareket, yargı bildiren kelime yoktur.
Yani yüklem yoktur ve anne amca tamamlanmamış cümlelerin sonuna üç nokta getirilir.
Bakalım hemen, örneğimizde, bahçemizde.
Çeşitli ağaçlar.
Mis kokulu çiçekler.
Burada bitirdim.
Şimdi bahçemiz de çeşitli ağaçlar, mis kokulu çiçekler.
E var yok görüyorum, dikiyorum, istiyorum, istemiyorum, düşünüyorum, hayal ediyorum.
Ne olduğu belli mi bu cümlenin sonunda?
Değil yani.
Cümle de yargı bildiren kelime yok.
Yani yüklem yok.
O zaman bu cümle anlam da tamamlanmamıştır.
Anlam da tamamlanmadığı için de sonuna 3 nokta getirilir.
Bir diğer kullanım alanı kaba sayıldığı için, cümle içinde kullanılmak istenmeyen kelimelerin yerine ve herhangi bir sebepten dolayı söylenmek istenmeyen kelimelerin yerine kullanılır.
Arkadaşlar, yani kısaca sansür yapmak için yani sansürleme amacıyla üç noktayı getiriyorum.
Mutlaka gazetelerde görmüşsünüzdür.
Kötü bir olay yaşanmıştır ve orada zanlıdan bahsedilir, şüpheliden bahsedilir ve ismi verilmez.
Ya isminin ilk harfi verilir, üç nokta konulur ya da ismi hiç kullanılmaz.
3 nokta getirilir.
Yani orada amacımız sansürü yapma, söylenmek istenmemesi, gösterme.
Bakalım olay yerinden.
Şüpheli.
Nokta nokta nokta kaçtı dedim.
Şimdi ben burada zanlının yani şüphelinin ismini vermek istemiyorum.
Bu yüzden de bu ismin yerine üç nokta getirdim.
Yani sansür yaptım.
Bir diğer kullanım alanı.
Alıntılar da, baş da son da ortada alınmayan bölümleri göstermek için kullanılır.
Şimdi bunu Türkçe kitaplarınız da çok görürsünüz. Arkadaşlar bir metin verilir Türkçe kitaplarında.
Ve bu metnin en başına üç nokta kullanılır.
Metin yazılır.
Bu ne demektir?
Bu metnin başında da bir bölüm var ama ben o bölümü almadım.
Bunun yerine üç nokta kullandım.
Ya da metni biraz yazar, sonra üç nokta kullanır, metne devam eder.
Bu da ne demek oluyor?
Aslında arada da bazı bölümler var ama ben orayı almadım.
Onun yerine üç nokta kullandım.
Ya da şöyle metni yazıyor.
En altına üç nokta getiriyor.
O üç noktanın amacı da bu.
Metnin devamında daha bölümler var.
Ancak ben bunu kullanmadım.
Yani arkadaşlar aslında öncesi, sonrası, devamı var anlamında kullanılıyor.
Orada alıntı bölümün daha orada bölüm olduğunu göstermek için kullanılıyor.
Bakalım nokta, nokta, nokta derken akşam oldu tabii.
Ben buraya kocaman bir metin yazamadığım için bir cümleden örnek verdim.
Burada arkadaşlar cümlenin başına üç nokta kullandım.
Yani demek istiyorum ki daha devamı var.
Bu madde aslında devamı var anlamında kullanılıyor.
Devam ediyorum.
Karşılıklı konuşmalarda sessiz kalındığını göstermek için üç nokta kullanılıyor.
Hemen bakalım.
Bir kişi konuşacak Alo diye bağırdı, karşısındaki cevap verecek üç nokta kullandı.
Yani sessizlik var orada.
Ne dediği belli değil, ilk konuşan devam ediyor.
Duyuyor musun?
Diğer kişinin konuşma çizgisini verdim.
3 nokta kullandım.
Burada karşıdaki kişinin yine sessiz kaldığını, bir şey söylemediğini göstermek için kullanılır.
Bir diğer noktalama işareti bir soru işareti, diðer soru işareti dir arkadaşlar.
Soru işaretinin ilk kullanım alanını herkes bilir.
Cevap gerektiren cümlelerin sonuna getirilir.
Yani kısacası soru cümlelerinin sonuna getirilir.
Ben şimdi nerelisin dedim.
Karşıdaki kişi cevap verecek.
Bu yüzden ona soru sordum demektir bu da.
O yüzden soru cümlelerinin sonuna soru işareti getiririm.
Bir diğer kullanım alanı, soru anlamı olan ancak soru kelimesi veya eki bulunmayan kelimelerin sonuna getirilir. Bu özellikle forumlarda olur.
Arkadaşlar şöyle derler.
Adınız soru işareti koyar, aşağıda bölüm verir doldurun diye.
Aslında adınız derken bir soru mu var?
Hayır.
Ancak sen bu kelimeden sonra cevap vermek istiyorsun.
Yani cevap için boşluk oluşturulmuş.
Zaten bu yüzden de adınız kelimesinden sonra soru işareti geldi.
Bunun altında formda şöyle yazar Yaşınız soru işareti.
Yine boşluk verdi, sen yaşadı.
Cevap vereceğin için yaşınız kelimesinden sonra soru işareti kullanılır.
Devam ediyorum.
Bir diğer kullanım alanı kesin olmayan veya doğruluğundan şüphe duyulan bilgilerin ardından yay ayraç içinde soru işareti getirilir.
Bu çok önemli bir madde arkadaşlar.
Bakalım mutlaka görmüşsünüzdür.
Bir kişi ismi verir.
Mesela ünlü bir kişi.
Yunus Emre.
Yunus Emre'nin doğumu ölüm tarihini verecek.
Parantezi açtı.
Doğum tarihinin yerine soru işareti kullandı ve ölüm tarihine 1320 yazdı.
Burada doğum tarihinin yerine soru işareti kullanılmasının nedeni bilinmiyor.
Doğum tarihi bilinmiyor demek şöyle de yapabiliyor bazen.
Yunus Emre parantez açtığı 1240 1200 40'tan sonra soru işareti kullandı ve 1320 de de.
Bunun amacı da Arkadaşlar 1240 diyorum ama ben bu bilgiden şüphe duyuyorum.
Doğruluğu kesin değil.
Bilinmiyor.
İsa da parantez içinde soru işareti.
Doğruluğu net değilse de parantez içinde soru işareti kullanılır.
Şimdi bunu bir de cümle içinde kullanalım arkadaşlar.
Ama cümle içinde önemli bir nokta var.
Ben doğruluğundan emin olmadığım, kesin olmayan, şüphe duyduğum bilginin hemen arkasından parantez içinde soru işareti getiriyorum.
Bakın nasıl oluyor?
İzmir'den buraya.
Üç saatte geldik.
Şimdi arkadaşlar bir cümle yazdım.
İzmir'den buraya 3 saatte geldik.
Ancak benim şüphe duyduğum nokta 3 saat kısmı.
Şimdi biz İzmir'den buraya geldik.
Orada bir şüphe yok.
Sonuçta vardık.
Ancak üç saatlik bölümde ben uyudum, uyandım.
Oyun oynadım, kitap okudum.
Saatten emin değilim.
Şüphe duyuyorum.
Şüphe duyduğum bilginin hemen ardından yay ayraç içinde soru işareti getiririm.