Üç Nokta.
Bakalım.
Tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur.
Herhangi bir sebeple tamamlanmayacak cümlemiz ve sonunda üç nokta koyuyoruz.
Sonra anladık ki...
Cümle eksik bırakılmış ve üç nokta konulmuş.
Küçücük elleri, yüzü, ayakları...
Üç nokta.
Vardı demeye çalışıyor aslında ama belirtmemiş yüklemimizi.
O yüzden ne yapıyoruz?
Üç nokta koyuyoruz.
Alıntılarda başta, ortada ve sonda alınmayan kelime veya bölümlerin yerine konur.
Bir metin var karşımızda, başta bir üç nokta konulmuş.
Demek ki bu metnimizin bir daha buraya yazılmayan bölümü var ya da bölümleri var.
Yol boyunca göz alabildiğine yeşillik ruhumuzu çok rahatlatmıştır.
Sonra bir üç nokta daha konulmuş.
Demek ki arada alınmayan bölümler var.
Kapıyı tıkladık.
İçeriden ağır adımlarla yürüdüğü belli olan bir insanın kapıya yöneldiğini anladık dedi.
Sonra bir üç nokta daha koydu.
Demek ki başta ortada sonda bizim için alınmayan bölümleri göstermek için ne yapmışlar?
Üç nokta konulmuş durumda.
Tabii bütün metinlerde bu şekilde olacak diye bir kural yok.
Bazı metinlerde üç noktayı başa koyar.
Bu aslında ortada olabilir.
Bu aslında sonda olabilir.
Burada üçü bir arada gösterilmiş durumda.
Karşılıklı konuşmalarda yeterli olmayan, eksik bırakılan cevaplarda kullanılır.
Kim O?
Ses Yok.
Ne koymuş?
Üç Nokta.
Kimsin?
Gene cevap yok.
Üç nokta.
Demek ki eksik bırakılacak ya da işte yeterli olmayacak cevaplarda ifadelerde bizim karşımıza üç nokta çıkacak.
Ünlem ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur.
Hey sen!
Diyor.
Ünlem koyuyor.
Sonrasında baktığımız zaman şurada üç nokta gözüküyor fakat bir tanesi ünlemin noktası.
Eyvah!
Ütü dedi, sonrasında üç noktayı koyuyor.
Seslenme ya da ünlemi pekiştirmek için burada zaten biraz önce açıklamasını yaptığım şeyin dikkat kısmı karşımızda.
Ünlem ve soru işaretinden sonra üç nokta yerine iki nokta konulması yeterlidir.
Çünkü şuradaki bir noktamız bizim üç noktamızı tamamladığı için.
Bir cümleden ya da sözcükten sonra sıralanan eş görevli ifadelerin yazılandan daha fazla olduğunu anlatmak için kullanılır.
Bakalım şimdi isim soylu sözcükler dedi.
Açıklama yapacak iki nokta koydu.
Hatırlayalım.
Sıfat, zamir, zarf dedi.
Eş görevli sözcüklerin arasında virgüllerini koydu.
Bunların daha devamı var, daha bundan fazla çeşitler var demeye çalıştığı için de ne koydu?
Üç noktayla bunun devamı olduğunu bize anlatmaya çalıştı.
Soru işareti.
Bakalım özelliklerine.
Soru anlamı taşıyan cümlelerin sonuna konur.
Bu zaten klasik, soru anlamı varsa sonuna soru işareti koyuyoruz.
Bugünkü planın nedir?
Soru.
Akşam kaçta burada olursun?
Yine soru sordu ve sonunda soru işaretimiz var.
Soru bildiren ancak soru eki veya sözü içermeyen cümlelerin sonuna yine bir soru işareti koyuyoruz.
Bakalım soru eki ya da soru sözcüğümüz yok.
Fakat soru anlamı taşıyacak.
Kasiyer müşteriye bakarak ödemeniz yani ödemeniz nasıl olacak?
diye sormaya çalışıyor.
Fakat burada herhangi bir şekilde soru ekimiz de yok.
Soru anlamı taşıyan bir kelime de yok.
O yüzden yine de sonuna soru işaretimiz konulması gerekir.
Bilinmeyen, kesin olmayan veya şüpheyle karşılanan yer, tarih ve benzeri durumlar için soru işareti kullanıyoruz.
Köroğlu Şimdi doğum ve ölüm tarihinin yer alması lazım burada.
Fakat belli olmadığı için soru işaretleri konulmuş.
16.
Yüzyılda Gerede'ye bağlı Dörtdivan kasabasında.
Burada da bir soru işaretimiz var.
Bu da tam belli değil demeye çalışıyor bize.
Dörtdivan kasabasında doğduğu sanılmaktadır.
Asıl adı Ruşen Ali'dir diye devam etmiş diğer bir cümle.
Örneğimizde ne var?
Dün iki yüz elli soru çözmüş.
Şimdi burada bir soru işareti koymuş.
Yani şüpheyle yaklaşıyor.
Burada mümkün değil demeye çalışıyor.
Şüpheyle yaklaştığı için soru işareti konulmuş.
Ünlem ile karıştırmayalım.
Burada bir şüphe söz konusu.
Soru ifadesi taşıyan sıralı ve bağlı cümlelerde soru işareti en son okunur.
Her cümlenin sonuna soru işareti konulmak zorunda değil.
Market'e şimdi mi gidelim, akşam mı?
Derken Şimdi mi gidelim?
den sonra bir soruya şartımız yok.
En sona konulmuş durumda.
Buraya dikkat!
Metin içinde -mı,-mi eki cümleye zaman anlamı katıyor olursa cümle sonuna soru işareti koymaz.
Türkçede en önemli şey nedir?
Zaten anlamdır.
Eklere bakarak karar vermeyeceğiz.
İlk önce anlama bakacağız.
Dışarı çıktı mı saati unutur.
Buradaki mu bizim için bir soru eki olarak değil, zaman anlamı katması bakımından önemlidir.
Dışarı çıktı mı saati unutur derken burada bir soru işareti mi?
Tabii ki olmayacak.
Telefona daldı mı hiçbir şeyi duymaz.
Yine telefona daldığı zaman demeye çalıştığı için burada yine bir soru işaretimiz söz konusu değildir.
Zaman anlamı kattığından dolayı.
Bakalım.
Tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur.
Herhangi bir sebeple tamamlanmayacak cümlemiz ve sonunda üç nokta koyuyoruz.
Sonra anladık ki...
Cümle eksik bırakılmış ve üç nokta konulmuş.
Küçücük elleri, yüzü, ayakları...
Üç nokta.
Vardı demeye çalışıyor aslında ama belirtmemiş yüklemimizi.
O yüzden ne yapıyoruz?
Üç nokta koyuyoruz.
Alıntılarda başta, ortada ve sonda alınmayan kelime veya bölümlerin yerine konur.
Bir metin var karşımızda, başta bir üç nokta konulmuş.
Demek ki bu metnimizin bir daha buraya yazılmayan bölümü var ya da bölümleri var.
Yol boyunca göz alabildiğine yeşillik ruhumuzu çok rahatlatmıştır.
Sonra bir üç nokta daha konulmuş.
Demek ki arada alınmayan bölümler var.
Kapıyı tıkladık.
İçeriden ağır adımlarla yürüdüğü belli olan bir insanın kapıya yöneldiğini anladık dedi.
Sonra bir üç nokta daha koydu.
Demek ki başta ortada sonda bizim için alınmayan bölümleri göstermek için ne yapmışlar?
Üç nokta konulmuş durumda.
Tabii bütün metinlerde bu şekilde olacak diye bir kural yok.
Bazı metinlerde üç noktayı başa koyar.
Bu aslında ortada olabilir.
Bu aslında sonda olabilir.
Burada üçü bir arada gösterilmiş durumda.
Karşılıklı konuşmalarda yeterli olmayan, eksik bırakılan cevaplarda kullanılır.
Kim O?
Ses Yok.
Ne koymuş?
Üç Nokta.
Kimsin?
Gene cevap yok.
Üç nokta.
Demek ki eksik bırakılacak ya da işte yeterli olmayacak cevaplarda ifadelerde bizim karşımıza üç nokta çıkacak.
Ünlem ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur.
Hey sen!
Diyor.
Ünlem koyuyor.
Sonrasında baktığımız zaman şurada üç nokta gözüküyor fakat bir tanesi ünlemin noktası.
Eyvah!
Ütü dedi, sonrasında üç noktayı koyuyor.
Seslenme ya da ünlemi pekiştirmek için burada zaten biraz önce açıklamasını yaptığım şeyin dikkat kısmı karşımızda.
Ünlem ve soru işaretinden sonra üç nokta yerine iki nokta konulması yeterlidir.
Çünkü şuradaki bir noktamız bizim üç noktamızı tamamladığı için.
Bir cümleden ya da sözcükten sonra sıralanan eş görevli ifadelerin yazılandan daha fazla olduğunu anlatmak için kullanılır.
Bakalım şimdi isim soylu sözcükler dedi.
Açıklama yapacak iki nokta koydu.
Hatırlayalım.
Sıfat, zamir, zarf dedi.
Eş görevli sözcüklerin arasında virgüllerini koydu.
Bunların daha devamı var, daha bundan fazla çeşitler var demeye çalıştığı için de ne koydu?
Üç noktayla bunun devamı olduğunu bize anlatmaya çalıştı.
Soru işareti.
Bakalım özelliklerine.
Soru anlamı taşıyan cümlelerin sonuna konur.
Bu zaten klasik, soru anlamı varsa sonuna soru işareti koyuyoruz.
Bugünkü planın nedir?
Soru.
Akşam kaçta burada olursun?
Yine soru sordu ve sonunda soru işaretimiz var.
Soru bildiren ancak soru eki veya sözü içermeyen cümlelerin sonuna yine bir soru işareti koyuyoruz.
Bakalım soru eki ya da soru sözcüğümüz yok.
Fakat soru anlamı taşıyacak.
Kasiyer müşteriye bakarak ödemeniz yani ödemeniz nasıl olacak?
diye sormaya çalışıyor.
Fakat burada herhangi bir şekilde soru ekimiz de yok.
Soru anlamı taşıyan bir kelime de yok.
O yüzden yine de sonuna soru işaretimiz konulması gerekir.
Bilinmeyen, kesin olmayan veya şüpheyle karşılanan yer, tarih ve benzeri durumlar için soru işareti kullanıyoruz.
Köroğlu Şimdi doğum ve ölüm tarihinin yer alması lazım burada.
Fakat belli olmadığı için soru işaretleri konulmuş.
16.
Yüzyılda Gerede'ye bağlı Dörtdivan kasabasında.
Burada da bir soru işaretimiz var.
Bu da tam belli değil demeye çalışıyor bize.
Dörtdivan kasabasında doğduğu sanılmaktadır.
Asıl adı Ruşen Ali'dir diye devam etmiş diğer bir cümle.
Örneğimizde ne var?
Dün iki yüz elli soru çözmüş.
Şimdi burada bir soru işareti koymuş.
Yani şüpheyle yaklaşıyor.
Burada mümkün değil demeye çalışıyor.
Şüpheyle yaklaştığı için soru işareti konulmuş.
Ünlem ile karıştırmayalım.
Burada bir şüphe söz konusu.
Soru ifadesi taşıyan sıralı ve bağlı cümlelerde soru işareti en son okunur.
Her cümlenin sonuna soru işareti konulmak zorunda değil.
Market'e şimdi mi gidelim, akşam mı?
Derken Şimdi mi gidelim?
den sonra bir soruya şartımız yok.
En sona konulmuş durumda.
Buraya dikkat!
Metin içinde -mı,-mi eki cümleye zaman anlamı katıyor olursa cümle sonuna soru işareti koymaz.
Türkçede en önemli şey nedir?
Zaten anlamdır.
Eklere bakarak karar vermeyeceğiz.
İlk önce anlama bakacağız.
Dışarı çıktı mı saati unutur.
Buradaki mu bizim için bir soru eki olarak değil, zaman anlamı katması bakımından önemlidir.
Dışarı çıktı mı saati unutur derken burada bir soru işareti mi?
Tabii ki olmayacak.
Telefona daldı mı hiçbir şeyi duymaz.
Yine telefona daldığı zaman demeye çalıştığı için burada yine bir soru işaretimiz söz konusu değildir.
Zaman anlamı kattığından dolayı.