Herkese Merhaba.
Kunduz'un 7'nci sınıf sosyal bilgiler dersi.
Dördüncü ünite.
Dünyanın fiziği ve buhar gücü konusuna hepiniz hoş geldiniz.
Bugün sizlerle birlikte kütle çekim kanunu ve buhar makinasının icadı konularını detaylı bir şekilde işleyeceğiz.
Hazırsa hemen.
Kütle çekim keşfin çekiminin keşfiyle başlayalım.
Arkadaşlar dünyanın ve diğer gök cisimlerinin üzerinde bulunan varlıklara uyguladığı çekim kuvvetine kütle çekim kanunu ya da hepimizin daha sık bildiği adıyla yer çekimi kanunu ya da Yer Çekimi Yasası demek deyiz.
Daha önce kütle çekim kanunun varlığı bazı bilim insanları tarafından biliniyordu ki bunlardan bir tanesi Biruni.
Daha önceki derslerimizde Türk-İslam bilim insanlar arasında istemiştik.
Yine hazineyi de bir Türk İslam bilim insanıdır.
Daha önce Newton olan çok zaman önce Biruni ve hazinesi kütle çekim kanunun varlığından bahs etmişlerdi arkadaşlar.
Ancak kütle çekim kanununun sistemli hale getiren bir bilim insanı var.
Hepiniz bilirsiniz o kişiyi.
Newton dur arkadaşlar yanda görseli görüyorsunuz.
Hepiniz bu hikayeyi de duymuşsunuzdur.
Newton bir gün bir ağacın yanında otururken yanına ya da bazıları şöyle der kafasına elma düşüyor.
Bu durumu gözlem yaparak Acaba o elma neden orada asılı kalmadı da benim yanıma düştü diye sorgularken, kütle çekim kanununun varlığını keşfediyor ve sistemli hale getiriyor.
Biz bugün kütle çekim kanunu yani yer çekim kanunu dediğimizde aklımıza gelen isim Zeki Newton dur.
Gelelim buhar gücüne arkadaşlar.
Buhar makinası buharın içinde var olan ısı enerjisini mekanik enerjiye çeviren alettir.
Burada önemli olarak dönmemiz gereken nokta kesinlikle şudur.
Buhar makinası aslında dünyayı bugüne getiren sistemin başıdır arkadaşlar.
Buhar makinasının kullanılması Sanayi İnkılabı'nın ilk adımı oluyor.
Sanayi İnkılabı'nın daha önceki kollarımıza iş demiştik, görmüşsünüzdür.
Dünyayı bugüne getiren en önemli şeyin fabrika açma olduğunu biliyoruz. Demek ki sanayi kılıfına getiren şey de nedir?
Buhar makinesidir.
İşte buhar makinası.
Sanayi İnkılabı'nın ilk adımı olarak karşımıza çıkıyor.
Peki buhar makinasına kadar nasıl geldik buna bir bakalım.
Arkadaşlar önce buhar gücünden faydalanmak isteyen Dennis Pepin isimli kişi bin 679 yılında hepimizin bildiği düdüklü tencereyi icat etmiştir.
Şimdi diyeceksiniz ki hocam düdüklü tencere ile buhar makinasının ne alakası var?
Düdüklü tencere aslında buhar makinasının ilk atası, ilk prototipi olarak düşünebilirsiniz.
Çünkü düdüklü tencerenin olayı daha az ısıyla daha fazla ne elde etmektir, alev elde etmektir, ısı elde etmektir.
Burada Denis in yaptığı bu düdüklü tencere aslında buhar makinasının atası olarak kabul edilebilir.
Bin 698 yılına geldiğimizde Tomas.
Ne yapmıştır?
Maden ocaklarını?
İngiltere'deki maden ocaklarını sürekli su basmak daydı.
Bu basan suyu dışarı atmak için bir buhar makinası icat etmiştir arkadaşlar.
Yerin altındaki madeni basan, suyu pompa sistemiyle yukarı ileten bir buhar makinası icad etmiştir.
Bin yedi yüz altmış dört yılına geldiğimizde ise James Vat burada önemli ismimiz James.
Arkadaşlar geliştirdiği buhar makinası günümüzdeki makinaların temelini oluşturmaktadır.
Yani aslında o zaman şöyle diyebiliriz.
Buhar makinasının asıl hali ilk hali James Watt tarafından ortaya konulmuştur.
Ama burada önemli noktalardan bir tanesi de sonraki kısım.
Buhar makinasını insanlar alıyorlar ve tekstil ve kağıt üretiminde kullanmaya başları başlıyorlar.
İşte bu durum neye sebep oluyor?
Bu durum Sanayi İnkılabı'nın temelini oluşturur.
Hatırlayacaksınız, sanayi inkılabı ile birlikte insan ve hayvan gücü yerini neye bırakmıştı?
Makina ile çalışan fabrikalara bırakıp bırakmıştı.
İşte fabrikalar sayesinde hızlı ve seri üretim başlamıştı.
Bu da dünyaya aslında bugünkü sürece getiren en önemli icat olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kunduz'un 7'nci sınıf sosyal bilgiler dersi.
Dördüncü ünite.
Dünyanın fiziği ve buhar gücü konusuna hepiniz hoş geldiniz.
Bugün sizlerle birlikte kütle çekim kanunu ve buhar makinasının icadı konularını detaylı bir şekilde işleyeceğiz.
Hazırsa hemen.
Kütle çekim keşfin çekiminin keşfiyle başlayalım.
Arkadaşlar dünyanın ve diğer gök cisimlerinin üzerinde bulunan varlıklara uyguladığı çekim kuvvetine kütle çekim kanunu ya da hepimizin daha sık bildiği adıyla yer çekimi kanunu ya da Yer Çekimi Yasası demek deyiz.
Daha önce kütle çekim kanunun varlığı bazı bilim insanları tarafından biliniyordu ki bunlardan bir tanesi Biruni.
Daha önceki derslerimizde Türk-İslam bilim insanlar arasında istemiştik.
Yine hazineyi de bir Türk İslam bilim insanıdır.
Daha önce Newton olan çok zaman önce Biruni ve hazinesi kütle çekim kanunun varlığından bahs etmişlerdi arkadaşlar.
Ancak kütle çekim kanununun sistemli hale getiren bir bilim insanı var.
Hepiniz bilirsiniz o kişiyi.
Newton dur arkadaşlar yanda görseli görüyorsunuz.
Hepiniz bu hikayeyi de duymuşsunuzdur.
Newton bir gün bir ağacın yanında otururken yanına ya da bazıları şöyle der kafasına elma düşüyor.
Bu durumu gözlem yaparak Acaba o elma neden orada asılı kalmadı da benim yanıma düştü diye sorgularken, kütle çekim kanununun varlığını keşfediyor ve sistemli hale getiriyor.
Biz bugün kütle çekim kanunu yani yer çekim kanunu dediğimizde aklımıza gelen isim Zeki Newton dur.
Gelelim buhar gücüne arkadaşlar.
Buhar makinası buharın içinde var olan ısı enerjisini mekanik enerjiye çeviren alettir.
Burada önemli olarak dönmemiz gereken nokta kesinlikle şudur.
Buhar makinası aslında dünyayı bugüne getiren sistemin başıdır arkadaşlar.
Buhar makinasının kullanılması Sanayi İnkılabı'nın ilk adımı oluyor.
Sanayi İnkılabı'nın daha önceki kollarımıza iş demiştik, görmüşsünüzdür.
Dünyayı bugüne getiren en önemli şeyin fabrika açma olduğunu biliyoruz. Demek ki sanayi kılıfına getiren şey de nedir?
Buhar makinesidir.
İşte buhar makinası.
Sanayi İnkılabı'nın ilk adımı olarak karşımıza çıkıyor.
Peki buhar makinasına kadar nasıl geldik buna bir bakalım.
Arkadaşlar önce buhar gücünden faydalanmak isteyen Dennis Pepin isimli kişi bin 679 yılında hepimizin bildiği düdüklü tencereyi icat etmiştir.
Şimdi diyeceksiniz ki hocam düdüklü tencere ile buhar makinasının ne alakası var?
Düdüklü tencere aslında buhar makinasının ilk atası, ilk prototipi olarak düşünebilirsiniz.
Çünkü düdüklü tencerenin olayı daha az ısıyla daha fazla ne elde etmektir, alev elde etmektir, ısı elde etmektir.
Burada Denis in yaptığı bu düdüklü tencere aslında buhar makinasının atası olarak kabul edilebilir.
Bin 698 yılına geldiğimizde Tomas.
Ne yapmıştır?
Maden ocaklarını?
İngiltere'deki maden ocaklarını sürekli su basmak daydı.
Bu basan suyu dışarı atmak için bir buhar makinası icat etmiştir arkadaşlar.
Yerin altındaki madeni basan, suyu pompa sistemiyle yukarı ileten bir buhar makinası icad etmiştir.
Bin yedi yüz altmış dört yılına geldiğimizde ise James Vat burada önemli ismimiz James.
Arkadaşlar geliştirdiği buhar makinası günümüzdeki makinaların temelini oluşturmaktadır.
Yani aslında o zaman şöyle diyebiliriz.
Buhar makinasının asıl hali ilk hali James Watt tarafından ortaya konulmuştur.
Ama burada önemli noktalardan bir tanesi de sonraki kısım.
Buhar makinasını insanlar alıyorlar ve tekstil ve kağıt üretiminde kullanmaya başları başlıyorlar.
İşte bu durum neye sebep oluyor?
Bu durum Sanayi İnkılabı'nın temelini oluşturur.
Hatırlayacaksınız, sanayi inkılabı ile birlikte insan ve hayvan gücü yerini neye bırakmıştı?
Makina ile çalışan fabrikalara bırakıp bırakmıştı.
İşte fabrikalar sayesinde hızlı ve seri üretim başlamıştı.
Bu da dünyaya aslında bugünkü sürece getiren en önemli icat olarak karşımıza çıkmaktadır.