Hint Uygarlığı

Hint uygarlığına baktığımızda şunu görüyoruz.
Hocam burada Ganj ve İndus nehirleri etrafına kurulan bir uygarlık dır ve bu uygarlık doğa zenginliği bakımından çok önemli bir yere sahiptir.
Fazla bir yeraltı ve yer üstü kaynaklarına sahip olduğu için zaman zaman istilaya uğramıştır.
Hatta çoğu zaman diyelim biz buna ve bölgeye gelen bir toplum, yani Hint, Avrupai toplum olan arifler burada kast sistemini kurmuşlardır.
Niye hocam?
Çünkü burada daha öncelik biraz alık denilen bir sistem vardı.
Hocam bu raj alık sisteminde derebeylik denilen yani feodal bir sistem hakimdi ve Hindistan'da zaten siyasi birlik yoktu.
İşte bunu gören Ari, toplumu azınlık olarak çoğunluğu yönetebilmek için bir kast sistemi kuruyor arkadaşlar.
Ve bu kast sistemi.
Hemen şu sağ tarafta gördüğümüz gibi belirli sınıflardan oluşuyor.
Bakalım bu belirli sınıflar kimler miş.
Parçalar, köleler veya kast sistemi içine dahil olmak istemeyenler hocam süt oralar, yani işçiler, köylüler, siyahlar, tüccar ve zanaatkar sınıf yine kış materyaller.
Arkadaşlar bunlar da askeri sınıf yani soylu sınıf da diyebiliriz buna.
Bu Rahmanlar ise din adamları ilk çağ'da hemen hemen böyle yapılanmalar.
Biz çok görürüz Roma İmparatorluğu'ndan, Mısır'da, Sümer de.
Bunun özelliği ne hocam?
Bu sınıfsal yapılanma varsa, özel mülkiyet vardır vesaire vesaire.
Hint uygarlığının kast sisteminin diğer uygarlıklardan farkı ne?
O da şu.
Hemen söyleyelim, burada sınıflar arası geçiş yok.
Bu bir iki kast sistemi.
Hindistan'da neye sebep olmuştur?
Şuna zaten Hindistan'da bir siyasi birlik yoktu.
Belki ilerde olabilirdi.
Ama kast sistemi bunu tamamen bitiriyor arkadaşlar.
Peki buraya ne getiriyor şunu.
Arkadaşlar milli bir devlet kuramıyorlar, siyasi birliklerini kuramıyorlar.
Yani en son yüzyıllık bir olay.
Bugünkü Hindistan yaklaşık yüzyıl önce kadar bunu ancak yıka bilmiştir.
Kast sistemini diyoruz.
Dini inançlarına baktığımız zaman veda inancını görmekteyiz.
Veda inancı şöyle reenkarnasyon na inanıyorlar bunlar.
Yani ölümden sonra farklı bir varlık olarak tekrardan dünyaya gelecekler.
Tabi burada kast sistemini besleyen bir inanç var eşinde bunlar.
Köleler itiraz edebilir.
Hayat standartlarını kast sisteminden dolayı da sınıflar arası geçiş de yok.
Yani bir kölenin çocuğu köle olarak doğuyor, işçinin çocuk işçi olarak doğuyor ve yukarı sınıfa gidemiyor.
Yani onlarla evlenme vesaire.
Şu bu yok işte.
Diğer toplumlardan ayıran özelliklerden bir tanesi de bu arkadaşlar.
Sınıflar arası geçiş yok ve ari toplumu bunu sağlayarak ne yapmış?
Hoca onların siyasi birliklerini kurmalarını engellemiş.
Artı şöyle bir şey var yine dinin inanca, şuura baktığımız zaman, köleler isyan ettiği zaman en azından öteki dünya inancı değil, bir daha ölümden sonra yeniden dünyaya gelineceği için köleler ve işçiler burada ses çıkarmışlardır genelde.
Hani şöyle söyleniyor bak siz köle olarak dünyaya geldiniz.
Tamam şimdi biz de soylu olarak dünyaya geldik.
Din adam olarak dünyaya geldik.
Siz de öldükten sonra ikinci boyutta bu şekilde bizim gibi dünyaya geleceksiniz.
O yüzden itiraz etmeyin, yoksa böyle olamazsınız gibisinden bir inanç sistemi belirlenmiş.
Yani tamamen iyi yönetebilmek için, Hindistan'daki bu sistemi bozulmaması için ARI toplumu tarafından böyle bir şey uydurulmuş.
Peki yiğit toplumun diğer inancı ne?
Arkadaşım.
Bunlar da Brahma yani Jim ve Manej gibi inançlara sahipler diyoruz.
Biliyoruz ki Hindistan'a daha sonraki derslerimizde göreceğiz işte.
Gazneli Mahmut'un bu bölgeye geldiğini ve buraya İslamiyeti yaydığını biliyoruz.
Gençler yine 19'uncu yüzyılda İngilizlerin istilasına uğrayacak, İngilizlerin sömürdüğü bir yer haline gelecek diyoruz.
Gençler, Hint uygarlık hakkında da bilmemiz gereken arkadaşlar bunlar.