Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Kunduz Eğitmen tarafından yazıldı, 23.07.202110 dakikalık okuma

İkinci Dünya Savaşı Sonrasında Türkiye ve Dünya Konu Anlatımı

İkinci Dünya Savaşı Sonrasında Türkiye ve Dünya konu anlatımı Kunduz eğitmenimiz tarafından hazırlandı! Bilmen gereken tüm detaylar ve sorular bu yazımızda!

İkinci Dünya Savaşı Sonrasında Türkiye ve Dünya Konu Anlatımı

Hesap Oluştur

Ücretsiz kaydol, sınırsız video içerikler ve soru çözümleri ile sınava hazırlan!

ÜCRETSİZ KAYDOL

 

İkinci Dünya Savaşı Sonrasında Türkiye ve Dünya konusu TYT ve AYT Tarih için oldukça önemli ve soru gelen konulardan biri. Bu yazı, İkinci Dünya Savaşı Sonrasında Türkiye ve Dünya başlığı altında; 1950’ler Türkiye’sinde Meydana Gelen Siyasi, Sosyal ve Ekonomik Gelişmeler, Dış Politikada Meydana Gelen Değişmeler, İkinci Dünya Savaşı Sonrası Türkiye konularını içeriyor. Kunduz Tarih eğitmenimiz Ayşenur Hoca tarafından senin için hazırlandı! Şimdi beraber bu konuyu keşfedelim!

Siyasi Hayat

  • Cumhuriyetin ilk yıllarında çok partili siyasi hayata geçiş denemeleri başarılı olmadı.
  • Serbest Cumhuriyet Fırkası’ nın kapanmasından sonra çok partili hayat geçiş denemelerine ara verildi.
  • 1946’ya kadar meclisteki tek parti olan Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) 1950’ye kadar iktidarını sürdürdü.
  • II. Dünya Savaşı’nı demokrasiyle yönetilen ABD, İngiltere ve Fransa’nın başını çektiği ülkeler kazandı.
  • Türkiye’nin de bu blok içerisinde yer almak istemesi ve demokrasiye verdiği önem, çok partili sisteme geçişi hızlandırdı.
  • 1945’te San Francisco’da toplanan konferansa katılan Türk heyeti, tek partili yönetime son verilmesi ve CHP dışında da siyasi partilerin kurulması gerektiğinin açıklamasını yaptı.
  • Çok partili sisteme geçiş sağlayan süreç Dörtlü Takrir ile başladı.
  • Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuad Köprülü ve Refik Koraltan’ın imzaladığı önerge, 7 Haziran 1945’te Meclis Başkanlığına verildi.
  • Bu çalışmalar sürerken 18 Temmuz 1945’te iş adamı Nuri Demirağ öncülüğünde Millî Kalkınma Partisi (MKP) kuruldu.
  • II. Dünya Savaşı’ndan sonra kurulmuş olan ilk muhalefet partisi Millî Kalkınma Partisi’dir.
  • 7 Ocak 1946’da Demokrat Parti (DP) Celal Bayar, Adnan Menderes, Fuad Köprülü ve Refik Koraltan tarafından kuruldu.

Çok Partili Siyasal Hayata Geçiş

  • DP’nin genel başkanlığına Celal Bayar getirildi.
  • DP’nin parti programı, CHP’den farklı olarak “siyasette demokrasi” ile “ekonomik hayatta liberalizm” ilkelerine dayandırıldı.
  • 5 Haziran 1946’da Seçim Yasası Tasarısı, TBMM’de oy çoğunluğu ile kabul edilerek, “açık oy, gizli sayım” yöntemiyle yapılma kararı alındı.
  • DP bu karara muhalefet etti.
  • Seçimi CHP kazandı.           
  • 1950 milletvekili seçimlerinin ardından Demokrat Parti büyük bir çoğunlukla iktidara geldi.
  • 22 Mayıs 1950’de toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi, DP genel başkanı Celal Bayar’ı cumhurbaşkanı olarak seçti.
  • Refik Koraltan da TBMM başkanı seçildi.
  • Celal Bayar’ın ardından DP genel başkanlığına ise Adnan Menderes getirildi.
  • 1950 seçimlerine Demokrat Parti’nin iktidara gelişiyle yeni bir siyasi dönem başladı.

Ekonomik Hayat

  • II. Dünya Savaşı sona erince çiftçiyi topraklandırma konusunda çalışmalar başladı.
  • 1945’te Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu kabul edildi.
  • Bu yasayla arazisi olmayan çiftçiyi toprak sahibi yapmak ve tarıma açılan toprakların işlenip üretimin artırılması amaçlandı.
  • DP’nin liberalizmi savunması, CHP’nin devletçi ekonomi politikasında değişikliğe gitmesine yol açtı.
  • Recep Peker Hükûmeti döneminde devalüasyona gidildi.
  • Böylece devletçi ekonomiden liberal ekonomiye doğru ilk adım atıldı.

Sosyal ve Kültürel Hayat

  • İkinci Dünya Savaşı sonrası modern baskı ve gazetecilik yöntemlerinin gelişmesi, özgürlüklerin artması, basının içerik ve sayısal açıdan hızla gelişmesine yol açmıştır.
  • Toplumun siyasete katılımı hızlanmıştır.
  • 1945-1950 yılları arasında Türkiye’de yayımlanan dergi sayısının neredeyse iki katına çıkmıştır.
  • Bu dönemin edebiyat dergilerinden başlıcaları Hisar, Varlık, Mavi, Yeditepe, Pazar Postası, Markopaşa ve Büyük Doğu’dur.
  • Edebiyatta Orhan Veli, Melih Cevdet Anday ve Oktay Rifat’ın oluşturduğu Garip Akımı ön plana çıktı.
  • Bu akıma bağlı şairler, şiirde her türlü kurala ve kalıplara karşı çıkıp günlük konuşma diliyle beraber sokaktaki insanı şiire soktular.
  • Roman türünde Anadolu ve Anadolu insanının hayatını toplumcu, gerçekçi bir çizgide ele alıp işleyen birçok eser yazıldı.
  • 10 Haziran 1949’da, Devlet Tiyatrolarının Kuruluşu Hakkında Kanun’un çıkarılmasıyla kültürel hayatta önemli bir adım atıldı.
  • Devlet Tiyatrosu ve Operası Genel Müdürlüğüne Muhsin Ertuğrul getirildi.

İki Kutuplu Dünya ve Türkiye

  • İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ABD’nin başını çektiği Batı Bloku ülkeleri ile SSCB’nin önderliğindeki Doğu Bloku ülkeleri arasında ekonomik, askerî, ideolojik, siyasi ve kültürel alanlarda büyük çekişmeler yaşanmaya başladı.
  • 1960’lara kadar devam eden bu süreç aynı zamanda Soğuk Savaş Dönemi olarak da adlandırılmaktadır.
  • II. Dünya Savaşı’ndan sonra Doğu Bloku ile Batı Bloku arasındaki silahların kullanmadığı çatışma 1991’de SSCB’nin dağılmasına kadar devam etti.

Doğu Bloku

  • II. Dünya Savaşı’ndan sonra ortaya çıkan iki süper güçten biri Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ydi(SSCB).
  • SSCB’nin bu kadar güçlenmesine Almanya, İtalya ve Japonya’nın savaştan yenilgiyle çıkmaları, İngiltere ve Fransa’nın savaşı kazanmalarına rağmen büyük ölçüde yıpranmış olmaları etkili oldu.
  • SSCB, II. Dünya Savaşı’nda Almanları yenilgiye uğrattıktan sonra Doğu ve Orta Avrupa’daki ülkelerden birçoğunu işgal etti.
  • SSCB denetimi altındaki Macaristan, Bulgaristan, Romanya, Polonya ve Çekoslovakya’da komünist partiler iktidara geldi.
  • SSCB, Doğu Avrupa ülkeleriyle dostluk, iş birliği, saldırmazlık gibi antlaşmalar yaparak bir blok oluşturdu.

Cominform

Doğu bloku üye devletleri, 5 Ekim 1947’de Cominform ile SSCB ve komünist rejimler arasında siyasi ve ideolojik bağ sağladı.

Comecon

Marshall Planı ve Avrupa Ekonomik İş Birliği Örgütüne karşı SSCB öncülüğünde Comecon (Karşılıklı Ekonomik Yardımlaşma Konseyi)  kuruldu.

Varşova Paktı

Askerî alanda Soğuk Savaş Dönemi’nde öne çıkan uluslararası güvenlik örgütlerinden biridir. SSCB öncülüğünde Arnavutluk, Doğu Almanya, Bulgaristan, Macaristan, Polonya, Romanya ve Çekoslovakya’nın katılımıyla 14 Mayıs 1955’te kuruldu. Kuruluş amacı NATO’ ya karşı sosyalist ülkeler arasında dostluk ve askerî yardım sağlamaktı. Soğuk Savaş’ın bitmesiyle 1991’de dağıldı.

Batı Bloku

  • 2. Dünya Savaşı sonrasında SSCB’nin yayılma tehlikesi karşısında İngiltere Başkanı Winston Churchill, ABD’yi etkin kılma çabasına girdi.
  • SSCB’nin girişimleri ve yayılmacı tutumu karşısında ABD Uzak Doğu’da, Doğu Akdeniz’de ve Orta Avrupa’da harekete geçti.
  • ABD il SSCB arasında çatışma süreci başlamış oldu.
  • Batı Bloku’nun liderliğini üstlenen ABD, SSCB’ye karşı çevreleme politikası izledi.
  • NATO ve Avrupa Konseyi kuruldu.
  • Truman Doktrini ve Marshall yardımı projesi adımları atıldı.

Truman Doktrini

  • ABD Başkanı Harry Truman 12 Mart 1947’de Truman Doktrinini ilan etti.
  • Amerika’da SSCB tehdidine karşılık Yunanistan’a 300 milyon, Türkiye’ye de 100 milyon dolarlık yardımın yapılması kabul edildi.
  • Marshall Planı
  • ABD, Avrupa’nın ekonomik yönden güçlü olduğu takdirde SSCB’nin siyasi yayılmacılığına karşı koyabileceğini düşünüyordu.
  • ABD Dışişleri Bakanı George Marshall’ın 5 Haziran 1947’de yaptığı açıklamada Avrupa’nın ekonomik kalkınması için Avrupa ülkelerinin kendi aralarında ekonomik iş birliği sağlamalarını; ihtiyaç olursa o zaman ABD’nin yardımcı olabileceğini söylediği plandır.

NATO’nun Kuruluşu

  • NATO, Soğuk Savaş Dönemi’nde SSCB’ye karşı kurulan bir savunma ittifakıdır.
  • ABD, İngiltere, Fransa, Belçika, Hollanda, Lüksemburg, Norveç, İzlanda, Danimarka, Portekiz, İtalya ve Kanada’nın katılımıyla 4 Nisan 1919’da kuruldu.

Avrupa Konseyi

  • Amacı her alanda üye ülkeler arasında güven oluşturup iş birliğini sağlamaktır.
  • 5 Mayıs 1949’da Londra Antlaşması ile İngiltere, Fransa, Belçika, Hollanda, Lüksemburg, Norveç, İrlanda, Danimarka, İsveç ve İtalya arasında kurulan konsey, sadece Avrupa devletlerini kapsayan ve askerî niteliği olmayan bir teşkilattır.
  • Türkiye Cumhuriyeti 8 Ağustos 1949 tarihinde konseye kurucu üye sıfatıyla katılmıştır.

Doğu ve Batı Arasında Türkiye

Türkiye – SSCB İlişkileri

  • 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Yalta Konferansı’na katılan SSCB lideri Stalin, boğazların statüsünün aynen devam edemeyeceğini, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin yeniden düzenlenmesini ve SSCB lehine değişiklikler yapılmasını talep etti.
  • ABD, SSCB’nin karşısında yer alıp Türkiye’yi destekledi.
  • SSCB 30 Mayıs 1953’te yaptığı açıklamayla 2. Dünya Savaşı’ndan sonra gündeme getirdiği taleplerinden vazgeçtiğini resmen bildirdi. Türkiye ve SSCB arasındaki ilişkiler bu tarihten sonra yumuşamaya başladı.

Türkiye ve Truman Doktrini

  • Truman Doktrini ile SSCB’nin yayılmacılık politikasının tehdidi altında kalan Yunanistan ve Türkiye’ye askerî ve ekonomik yardımlar yapıldı.
  • Türkiye tamamen Batı Bloku yanlısı bir dış politika izlemeye başladı.
  • Türkiye NATO’ya katılmak istedi.
  • Kore Savaşı’nda Birleşmiş Milletler Barış Gücü Komutanlığı bünyesinde savaşa katıldı.
  • Kore Savaşı’nda Doğu Bloku’nun yayılmacılığına karşı dünyayla birlikte hareket eden Türkiye, Batı Bloku ülkelerinin desteğini kazandı.

Türkiye’nin Avrupa Konseyi’ne Üye Olması

  • Batılı devletlerle olan ilişkilerini geliştirmiş olan Türkiye, Avrupa Komisyonu kurulduktan kısa bir süre sonra Yunanistan ve İzlanda ile birlikte Ağustos 1949’da Avrupa Komisyonuna davet edildi. Türkiye bu süreçten sonra komisyonun kurucu üyeleri arasında sayıldı.
  • Türkiye’nin komisyona kesin katılımı ise TBMM tarafından 12 Aralık 1949’da onaylandı.

Türkiye’nin NATO’ya Katılması

  • 14 Mayıs 1950 seçimleri sonucu iktidara gelen Demokrat Parti, NATO’ya katılma çalışmalarına hız verdi.
  • NATO içerisinde yer alarak SSCB tehdidinin devam etmesi karşısında ülke topraklarının savunulmasının kolaylaşacağı düşünüldü.
  • Türk devlet adamları Türkiye’yi Batı’nın ayrılmaz bir parçası olarak görüyorlardı.
  • NATO’ya katılma konusunda 1950 Kore Savaşı, Türkiye için önemli bir dönüm noktası oldu.
  • Türkiye’nin NATO’ya kabul edilmesini sağlayan bir başka gelişme ise SSCB’nin nükleer silah edinmesi oldu.
  • 15 Eylül 1951’de Ottowa’da toplanan NATO Bakanlar Konseyi, oy birliği ile Türkiye ve Yunanistan’ın NATO’ya üye olarak davet edilmesine karar verdi.
  • TBMM, 18 Şubat 1952’de Kuzey Atlantik Antlaşması ve Protokolü’nü onaylayınca Türkiye NATO’ya resmen katıldı.

Türk Askeri Kore’de

  • 2. Dünya Savaşı’nda Japonya teslim olduktan sonra Kore’nin kuzeyini SSCB, güneyini ABD denetimi altına aldı.
  • Kore, 38. Enlem sınır kabul edilerek Güney Kore ve Kuzey Kore olmak üzere ikiye ayrıldı.
  • Güney Kore’de yapılan seçim neticesinde 17 Temmuz 1948’de Güney Kore Cumhuriyeti kuruldu.
  • Kuzey Kore’de de seçimler yapıldı ve 9 Eylül 1948’de Kore Halk Cumhuriyeti kuruldu.
  • 25 Haziran 1950’de Kuzey Kore birlikleri, Güney Kore’deki askerlerin sınırı geçtiklerini ileri sürerek Güney Kore’ye saldırdı.
  • Savaşın başlamasıyla ABD, Güney Kore’ye yardım göndermeye başladı ve Birleşmiş Milletleri harekete geçirdi.
  • ABD’den sonra Kore’ye asker gönderen ikinci ülke Türkiye oldu.
  • Kore Türk Tugayı Komutanlığına Tuğgeneral Tahsin Yazıcı, Piyade Alay Komutanlığına da Celal Dora atandı.
  • Türk askeri başarılı bir şekilde mücadele etti. Çok şiddetli geçen Kunuri Muharebeleri’nde önemli başarılar gösterdi.
  • Üç yıl süren Kore Savaşı’nda taraflar birbirlerine üstünlük sağlayamadılar.
  • 1950’de başlayan savaş, 27 Temmuz 1953 Panmunjom Ateşkes Anlaşması ile sona erdi.

1950’li Yıllarda Türkiye

Siyasi Hayat

  • 14 Mayıs 1950 seçimleriyle başlayan Demokrat Parti’nin iktidarı kesintisiz olarak 10 yıl devam etti ve 27 Mayıs 1960 yılındaki askerî darbeyle sona erdi.
  • Bu süreç boyunca CHP ana muhalefet partisi görevini üstlendi.
  • DP genel başkanlığını yürüten Celal Bayar, 14 Mayıs seçimlerinden sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin üçüncü cumhurbaşkanı oldu.
  • Celal Bayar, DP Genel Başkanlığı’ndan istifa ederek görevini Adnan Menderes’e bıraktı.
  • DP, 1932 tarihinde başlatılan ezanın Türkçe okunması uygulamasına 16 Haziran 1950’de son verdi.
  • 25 Temmuz 1951’de Atatürk’ün manevi şahsiyetini korumak için Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun çıkarıldı.
  • İnşaatı yarım kalan Anıtkabir tamamlandı.
  • Köy Enstitüleri 1954’te öğretmen okullarına dönüştürüldü.
  • Ekonomide tarım sektörüne öncelik verildi.
  • 1951’de Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu çıkarıldı.
  • 2 Mayıs 1954’te yapılan genel seçimlere Demokrat Parti, Cumhuriyet Halk Partisi, Cumhuriyetçi Millet Partisi, Türkiye Köylü Partisi ve İşçi Partisi katıldı.
  • Dış politikada Kıbrıs Meselesi ve 6-7 Eylül Olayları’nın yaşanması büyük sıkıntılara yol açtı.
  • DP iktidarı döneminin ortalarından itibaren ülkede ekonomik sıkıntılar baş gösterdi.
  • DP, 1958 yılında yapılacak seçimleri erkene aldı ve seçimlerin 27 Ekim 1957’de yapılacağını duyurdu.
  • DP seçimi kazandı.
  • TBMM, 2 Kasım 1957’de Celal Bayar’ı 413 oyla üçüncü kez cumhurbaşkanı seçti.
  • 1958’de Cumhuriyetçi Millet Partisi ve Köylü Partisi birleşip Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi adını aldı.
  • Hürriyet Partisi de CHP’ye katıldı.
  • Muhalefet partilerinin birleşme yoluna gitmesi, iktidar-muhalefet ilişkilerini daha da sertleştirdi.
  • Muhalefetin birleşmesi üzerine DP öncülüğünde Vatan Cephesi kuruldu.
  • Siyasal gerginliği azaltmak ve istikrarı sağlamak isteyen hükûmet, 18 Nisan 1960’da DP milletvekillerinden oluşan ve olağanüstü yetkilere sahip Tahkikat Komisyonu’nu kurdu. Bu komisyon ülkenin istikrarını bozacak her türlü yıkıcı faaliyete müdahale etme yetkisine sahip olacaktı.
  • 27 Mayıs 1960’ta Millî Birlik Komitesi adlı bir cunta yapılanması, TSK adına millî iradeyi hiçe sayarak ülke yönetimine el koydu.
  • DP üyeleri tutuklandı, anayasa ve meclis feshedildi.
  • Tüm siyasi faaliyetler askıya alındı. DP dönemi, demokratik olmayan bir yöntemle sona erdirildi.

Ekonomik Hayat

  • 1950 seçimleri ile iktidara gelen Demokrat Parti, liberal ekonomi anlayışını savundu.
  • Yabancı ve yerli sermayenin sanayiye girmesini teşvik etmek amacıyla 1950’de Türkiye Sınaî Kalkınma Bankası kuruldu.
  • Ekonomiyi canlandırmak amacıyla 1951’de Yabancı Sermaye Yatırımlarını Teşvik Kanunu çıkarılarak yabancı sermayenin Türkiye’ye gelmesi kolaylaştırılmaya çalışıldı.
  • Petrol Kanunu ile birçok yabancı şirkete Türkiye’de petrol arama izni verildi.
  • Yatırımların birçoğunu devlet yapmak zorunda kaldı.
  • Makine Kimya Endüstri Kurumu, Denizcilik Bankası, Et ve Balık Kurumu, Devlet Malzeme Ofisi, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, Ereğli Demir Çelik Fabrikaları gibi birçok Kamu İktisadi Teşekkülü kuruldu.
  • DP döneminde tarım sektörü ön planda tutuldu.
  • Çiftçiye ucuz kredi verildi ve tarımda makineleşme hızlandırıldı. Modern tarıma geçiş sağlandı.
  • Marshall yardımıyla başta traktör olmak üzere modern tarım aletlerinin sayısında büyük artış oldu.
  • 1950-1954 yılları arasında tarımsal üretimde büyük bir artış sağlandı.
  • 1954’ten itibaren yaşanan döviz darboğazı yüzünden liberalizme kısıtlamalar getirildi.
  • İthalatı kısıtlayıcı önlemler alındı ve devlet sanayide özel sektörün yerini aldı.
  • 1955’ten itibaren tarım ürünlerinin üretiminde düşüşler, dış ticaret açıkları, kamu harcamalarındaki sürekli artışlar ile birlikte ekonomik sıkıntılar yaşanmaya başladı.
  • 2. Dünya Savaşı sonrasında uygulanmış olan Millî Korunma Kanunu tekrar uygulamaya konuldu.

Sosyal ve Kültürel Hayat

  • 1950’li yıllardan itibaren kentlerdeki sanayileşme ile beraber köylerden kentlere göçler artarak devam etti.
  • Yoğun göçler sonucu kentlerde konut sıkıntısı, çarpık kentleşme ve altyapı sorunları gibi problemler ortaya çıktı.
  • Edebiyat alanında Garip Akımı’nın ardından İkinci Yeni şiir anlayışı ortaya çıktı.
  • Attila İlhan öncülüğündeki şiirde yeniliği savunan Maviciler ve millî zevk ve anlayışını sürdüren Hisarcılar Grubu öne çıktı.
  • 1950 sonrasında müzik endüstrisi gelişti.
  • Müzik alanında devlet kontrolü azaldı ve serbestlik sağlandı.
  • Jazz ve Rock’n Roll gibi müzik türleri bu dönemde Türkiye’yi etkisi altına aldı.
  • Klasik Türk Müziği ve Türk Halk Müziği doğal süreci içinde gelişimini sürdürmeye devam etti.
  • Dönemin önemli ses sanatçıları arasında Âşık Veysel, Zeki Müren, Müzeyyen Senar önemli yer tuttu.
  • 1950-1960 yıllarında Yeşilçam Sineması gelişti.
  • 1953’te ilk senaryosu Kanlı Para ile sinema hayatına atılan Safa Önal, en fazla filme çekilmiş senaryoya sahip kişi olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi.

İkinci Dünya Savaşı Sonrasında Türkiye ve Dünya Örnek Soru Çözümü

Buna göre çıkarılan kanunlarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

TARİH

İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI SONRASINDA TÜRKİYE VE DÜNYA

Buna göre çıkarılan kanunlarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

Sınava hazırlık uzun bir maraton. Kunduz ekibi olarak bu yolculukta yanında olmayı çok isteriz! Alanında uzman Profesyonel eğitmenler tarafından hazırlanan Soru Çözümü, binlerce soru ve çözümden oluşan Soru Bankası hizmetlerimizden faydalanabilirsin. Uygulamada senin için hazırlanmış , tüm konuları öğrenebileceğin premium içerik ders videolarını incelemeyi unutma!

Sınava hazırlanmanın en kolay yolu

Sınırsız video içerikler ve soru çözümleri ile sınava hazırlan

ÜCRETSİZ KAYDOL