Montessori Eğitimi Nedir?
Montessori eğitimi, İtalyan doktor ve eğitimci Maria Montessori tarafından geliştirilen bir eğitim yaklaşımıdır. Montessori eğitimi, çocukların kendi öğrenme yolculuklarını keşfetmelerine, özgüven, özerklik ve öz-disiplin geliştirmelerine odaklanır. Bu eğitim yaklaşımı, çocukların özgürce seçtikleri materyallerle kendi öğrenme hızlarına ve tarzlarına uygun olarak öğrenmelerini sağlar.
Montessori eğitimi, her yaş grubuna uygun olarak tasarlanmıştır ve genellikle 3 ila 6 yaş arası çocuklar için Montessori anaokulu veya Montessori okulu olarak uygulanır. Ancak Montessori eğitimi, ilköğretim ve ortaöğretim seviyelerinde de uygulanabilir.
Montessori eğitiminde, çocukların kendi öğrenme materyallerini seçer, kendi öğrenme hızlarına göre çalışır ve öğretmenler sadece rehberlik eder. Materyaller genellikle çocukların dokunarak, hissederek, gözlemleyerek ve keşfederek öğrenmelerine izin veren doğal ve elle tutulur materyallerdir.
Montessori eğitimi ayrıca, çocuklarda özgüven, işbirliği, etik, sosyal sorumluluk ve empati gibi becerilerini de geliştirmeyi hedefler.
Montessori Kimdir?
Maria Montessori (1870-1952), İtalyan bir doktor, eğitimci ve pedagogdur. Montessori eğitim yöntemini geliştiren kişidir. Maria Montessori, 31 Ağustos 1870 tarihinde Chiaravalle, İtalya’da doğdu. Tıp eğitimini tamamladıktan sonra, başlangıçta psikiyatri alanında çalıştı, ancak daha sonra çocuk eğitimi ve pedagojiye ilgi duydu.
Montessori, Roma Üniversitesi’nde tıp eğitimi alırken, çocukların zihinsel ve duygusal gelişimine olan ilgisi nedeniyle çocuk psikiyatrisi konusunda uzmanlaştı. 1907’de, Roma’daki San Lorenzo mahallesindeki yoksul çocuklar için bir eğitim kurumu olan “Casa dei Bambini”yi (Çocuk Evi) kurdu. Bu okulda Montessori, öğrencilere kendi hızlarında öğrenmelerine izin veren, keşfetmeye dayalı bir eğitim modeli uyguladı. Bu yaklaşım daha sonra Montessori eğitim sistemi olarak adlandırıldı.
Montessori, dünya genelinde Montessori eğitimini yaymayı amaçlayarak birçok ülkede konferanslar verdi ve eğitim kurumları kurdu. Onun öğretim yöntemleri, çocukların doğal meraklarını teşvik etmeye, bağımsızlıklarını desteklemeye ve özgün potansiyellerini keşfetmelerine odaklanmaktadır. Maria Montessori’nin etkisiyle Montessori eğitimi, bugün birçok ülkede birçok okul ve eğitim kurumunda uygulanmaktadır.
Montessori Felsefesi Nedir?
Geleneksel anlayıştan çok farklı olan Montessori eğitim felsefesinde çocuğun kendine yeterli bir birey olabilmesi hedeflenerek çocuğun bireysel özelliklerinin mümkün olabilecek en üst seviyede geliştirmesini hedefler. Montessori felsefesinin özünde mutlu ve üretebilen bireyler yetiştiren bir yaşam eğitimi bulunur.
Montessori felsefesine göre her çocuk bir bireydir. Çocukların özgürce seçme ve hareket etme özgürlüğü vardır. Çocuk yaptığı seçimin sorumluluğu alma yetisine de sahiptir.
Montessori eğitim modeli içinde çocuklar yarıştırılmazlar. Kazanan ve kaybeden yoktur. Bir hata yaptıkları zaman değerlendirmesini kendileri yaparlar ve ödüle yer verilmez. Çocuğa sınırsız tekrar özgürlüğü verilerek içsel motivasyonunu kazanması sağlanır.
Montessori eğitimi süresince geçirilen zaman son derece değerlidir. Eğitim süresince çocuklar yarışmadan kendi iç motivasyonları ile öğrenmeleri ise, öğrenme sürecinin en kıymetli basamaklarındandır.
Maria Montessori, günlük yaşam çalışmalarının meditasyon özelliği sonucu; çocuğun uysal bir davranış biçimi geliştirdiğini ve iç huzura kavuştuğunu söylemektedir. Montessori eğitimcisinin gözlemi sonucu gelişimini tamamlayan çocuk, sorumluluk duygusu taşıyan, işi seven, sorunlarla başa çıkabilen, güçlüklerden yılmayan, kendisi ve çevresiyle barışık bir kişilik geliştirmektedir.
Montessori Eğitiminin Temel İlkeleri ve Özellikleri
Montessori’nin ‘kendi kendine eğitim’ ilkesi, çocuğun keşfedilmesi ve özgürleştirilmesi yönündedir. Bu ilkeye göre her çocuk kendini eğitme gücüne sahiptir. Montessori eğitiminde öğretmenler, çocukların öğrenme sürecinde rehberlik eder ve destekler Öğretmen sınıf yöneticisinden çok rehber konumundadır. Öğretmenin bu noktadaki tek sorumluluğu; çocuğa uygun bir çevre ve amaçlar sağlamaktır.
Montessori felsefesinde ve Montessori eğitiminde çocuğun özgür olacağı bir ortam bulunur. Özel olarak hazırlanan bu ortama Montessori materyalleri yerleştirilir. Montessori sınıflarında herşey çocukların ihtiyacını bireysel olarak karşılayabileceği şekilde düzenlenmektedir.
Montessori eğitiminde çocuklar bireyseldir ve çocukların bireyselliğine önem verilir ve saygı gösterilir.
Montessori eğitiminde materyali seçme, materyalle çalışma süresini belirleme ve materyalle çalışması bittikten sonra toplayarak rafta materyal için hazırlanan bölüme koyma sorumluluğu çocuğa aittir.
Montessori eğitiminin odak noktasında çocuk bulunur ve çocuğa saygı esastır. Çocuklara fırsat verildiği takdirde kendi seçimlerini yaparak gerçekleştirirler ve içlerindeki potansiyeli fark ederek yüzeye çıkarırlar.
Montessori eğitiminde öğretmen pasif bir rehber görevi görür. Rehber, çocuğu yönlendirmez, ona sadece uygun materyaller sunar ve gelişimini izleyerek destekler.
Neden Montessori Eğitimi Tercih Edilmektedir?
Montessori eğitimi, çocuklara karşı bireysel bir yaklaşım benimseyerek, öğrenmeyi desteklemeye odaklanan bir eğitim modeli olarak tercih edilmektedir. Bu yöntem, çocukların kendi hızlarında öğrenmelerine izin verir ve onları öğrenmeye teşvik eder. Montessori sınıflarında, çocuklar genellikle özel tasarlanmış materyallerle çalışır ve kendi ilgi alanlarına göre keşif yapma fırsatı bulurlar. Bu sayede öğrenciler, soyut kavramları somut bir şekilde deneyimleyerek öğrenirler.
Montessori eğitimi ayrıca çocukların bağımsızlık duygusunu güçlendirmeye ve sosyal becerilerini geliştirmeye odaklanır. Öğrencilere sorumluluk ve özgüven kazandırmayı hedefleyen bu yaklaşım, çocukların kendi kararlarını alabilme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur. Montessori’nin vurguladığı “öğrenci merkezli” yaklaşım, öğrencilerin öğrenme sürecine aktif bir şekilde katılmasını teşvik eder. Bu nedenle, Montessori eğitimi, çocukların bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimini destekleyen bir alternatif eğitim modeli olarak tercih edilmektedir.
Montessori Eğitimi Kaç Yaş İçin Uygundur?
Montessori eğitimi, genellikle 3 ila 6 yaş arası çocuklar için Montessori anaokulu veya Montessori okulu olarak uygulanmakla beraber eğitim anne karnında ve özellikle doğumdan itibaren başlayan bir süreçtir. Doğumdan sonra olan çocuğun psişik organları oluşur. Bu evrede çocuğun zekasal faaliyetleri, hareketleri, konuşma çalışmalarında ve duygularında gelişme görülür. Bu nedenle 0-3 yaş arası becerilerin ve bilincin yaratılması bakımından 3-6 yaş döneminden farklılık gösterir.
3- 6 yaş aralığı, çocukların öz bakım, dil, motor becerileri, sosyal etkileşim ve bağımsızlık gelişimi için en kritik dönemlerdir. Ancak Montessori eğitimi, ilköğretim ve ortaöğretim seviyelerinde de uygulanabilir. Montessori eğitiminin özelliği, çocukların kendi öğrenme hızlarına ve tarzlarına uygun olarak öğrenmelerine izin vermesidir. Bu nedenle, Montessori eğitimi her yaş grubuna uygun olarak tasarlanmıştır.
Montessori Eğitiminde 0 – 6 Dönemi
Montessori eğitimi 0 – 6 yaş arasındaki ilk yaşam evresinde özellikle 0 ile 3 yaş arası için bir alt evre ayrımı yapar ve bu evreye özel bir önem verir. Montessori eğitimi çocuğu bu bilinçsiz alt evre olan 0-3 yaş döneminde zihinsel ya da “psişik embriyo “ olarak tanımlar. Hamileliğin ilk 3 -4 ayında, insan embriyosunda bedensel organlar, sinir sistemi ve duyular oluşur. Ancak doğumdan sonra olan psiko embriyonik evrede ise çocuğun psişik organları oluşur. Bu evrede hareket ,konuşma, zeka ve duygularda gelişme görülür. Bu nedenle 0-3 yaş arası becerilerin yaratılması,bilincin yaratılması bakımından 3-6 yaş döneminden farklılık gösterir.
Çocukların zihinleri herşeyi absorbe etmektedir. Montessori eğitiminde zihin yardımı ile duyarlılıklarının yönetimi altında olan çocuk ,çevresel izlenimlerini etkin bir biçimde içselleştirir. Hareket, zeka, konuşma ve duygularını yavaş yavaş biçimlendirir.
Montessori eğitimine göre 0-3 yaş döneminde çocuk etkin bir biçimde çevresini araştırmaya ihtiyaç duyar. Erken dönemde çocuk bu şekilde ruhunu doyurmaya çalışır. Bu dönem içerisinde çocuğun farklı uyaranlar ile karşılaşması ve duyularını etkin bir biçimde kullanması onun zihninde yeni pencereler açar.
Gelişim basamaklarına ve duyarlı dönemlerine uygun materyaller ve yeterli uyaranların olduğu bir çevrede etkili iletişimle büyüyen çocuğun büyüme ve gelişme süreci de kaliteli olmaktadır.
Montessori Eğitiminin Odağında Ne Bulunur?
Montessori eğitiminin odağı, çocukların özgürce keşfetmelerine, özgüven, özerklik ve öz-disiplin geliştirmelerine odaklanır. Montessori eğitiminin odağında çocuk bulunmaktadır. Maria Montessori, çocukların kendi öğrenme yolculuklarını keşfetmelerine ve bu süreçte öğrenmelerine rehberlik edilmesi gerektiğine inanıyordu. Bu nedenle, Montessori eğitimi, çocukların kendi öğrenme hızlarına ve tarzlarına uygun olarak öğrenmelerine izin verir.
Montessori eğitiminin diğer önemli unsurları arasında, çocukların özgürce seçtikleri materyallerle çalışmaları, çocukların özgüven, işbirliği, etik, sosyal sorumluluk ve empati gibi becerilerini geliştirmeyi hedeflemesi yer alır. Ayrıca, Montessori eğitimi, doğal ve elle tutulur materyallerin kullanımını teşvik eder ve bu materyaller çocukların dokunarak, hissederek, gözlemleyerek ve keşfederek öğrenmelerine izin verir.
Montessori Eğitimi Çocuğa Ne Kazandırır?
Montessori eğitimi, çocuklara bir dizi önemli beceri ve değer kazandırır. İlk olarak, bu eğitim modeli, çocuklara öğrenmeye karşı doğal bir ilgi ve merak geliştirmelerine olanak tanır. Kendi hızlarında öğrenme fırsatları sayesinde, çocuklar öğrenmeyi keyifli ve etkileşimli bir süreç olarak deneyimler, bu da onların öğrenmeye olan tutumlarını olumlu yönde etkiler.
Montessori eğitimi aynı zamanda çocuklarda bağımsızlık, sorumluluk ve karar alma becerilerini güçlendirir. Özel olarak tasarlanmış materyaller aracılığıyla, çocuklar kendi başlarına çalışma alışkanlıkları geliştirir ve bu da onların özgüvenlerini artırır. Sosyal becerilerin yanı sıra problem çözme ve eleştirel düşünme yeteneklerini destekleyen bu eğitim modeli, çocuklara öğrenme süreçlerinde aktif bir rol oynama fırsatı tanır. Sonuç olarak, Montessori eğitimi, çocukların bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimini kapsamlı bir şekilde destekleyerek, onları özgün potansiyellerini keşfetmeye teşvik eder.
Montessori Eğitimi Nasıl Uygulanır?
Montessori eğitimi okulda olduğu gibi evde de uygulanabilir. Önemli olan doğru ortamın hazırlanmış olmasıdır. Bu kapsamda çocuklar kendi gelişim düzeylerine uygun materyalleri bireysel ilgi alanlarına göre özgürce seçer. Eğitimin sırasında yetişkinin veya eğitmenin görevi çocuğun yeteneğini keşfetmesini sağlayıp, gelişim sürecini desteklemektir.
Montessori eğitim modeli çocuğun kendi hatasını fark edip kendisinin düzeltmesini hedefler. Ayrıca Montessori okulları çocuğa istediği zaman, kendi seçtiği materyalle oynama imkânı sunar. Etkinlikler bireysel, çiftli, küçük veya büyük gruplar halinde olabilir.
Sınıfın odak merkezi yoktur yer, masa ya da bahçe eğitime uygundur. Çocuklar kendine veya başkasına zarar vermediği sürece eğitmen müdahalede bulunmaz. Eğitmenin asıl görevi öğrencilerin bireysel farklılıklarını inceleyip tanıyarak onlara yol göstermek ve rehberlik yapmasıdır.
Montessori Eğitiminde Ailenin Rolü
Ebeveyn katılımı her çocuğun eğitimi boyunca önemlidir. 1939 yılının ilk aylarında, Montessori, Hollanda’da; özellikle çocuklar için tasarlanmış ergonomik mobilya üretimi yapan Amsterdam mağazasında mobilyaların sergilenmesine ve arkasındaki felsefenin açıklanmasına yardımcı olmak için yaptığı konuşmada; ailenin ve okulun gerçekten ve etkin bir şekilde iş birliği yapmasını ve her iki ortamın birbirinin tamamlayıcısı olmasının gerekliliğini vurgular (Montessori, 1939). Yetişkinler açık sınırlar belirlediğinde, çocukları bu sınırlar içinde özgür bıraktığında ve çocukların ihtiyaçlarına duyarlı bir şekilde cevap verdiklerinde çocuklar yüksek seviyelerde arzu edilen özellikleri gösterirler (Montessori, 2017; Lillard, 2008). Ona göre aileye düşen ilk görev çocuğu, kendine özgü dünyası olan bağımsız bir varlık olarak kabul etmektir ve hiçbir çocuk birbirine benzemez. Her birinin ilgi alanı isteği öğrenme şekli ihtiyacı birbirinden farklıdır. Dolayısıyla siz de çocuğunuzun ilgi ve ihtiyaçlarının farkında olmalısınız.
Montessori Uygulamalarında Neler Kullanılır?
Montessori çalışmaları incelendiğinde genellikle ahşap ve doğal oyuncakların yanı sıra evde bulunan her eşya eğitim materyali olarak kullanılabilir. Önemli olan kullanılan eşyanın, çocuğun fiziksel ve duygusal gelişimine uygun olmasıdır. Örneğin, boncuk veya düğmeleri küçük çocuklar için kullanmak tehlikeli olabilir. Ancak, halka geçirme, ahşap küpler, plastik şişeler veya bul tak tarzı oyunlar küçük çocukların el-göz koordinasyonu ve motor becerilerini geliştirmek için idealdir.
Ayrıca, çocuklara mutfakta meyve soyma, bezelye ayıklama gibi görevler verilerek tat ve koku alma gibi duyusal gelişimleri desteklenerek sorumluluk duygusu kazanmaları sağlanabilir. Görsel hafıza kartları, sayı eşleştirme, basit dört işlemlerde, çocukların bilişsel gelişimleri açısından önemli bir yere sahiptir. Evde ebeveynler tarafından doğumdan itibaren başlayan okulda devam eden montessori eğitim sistemi çocuğun kendini ve çevresini yaşayarak keşfetmesini sağlar.
Montessori Eğitiminde Nasıl Oyuncaklar Bulunur?
Montessori eğitiminde oyuncaklar yerine özel olarak hazırlanan “öğrenme materyalleri” kullanılır. Her bir öğrenme materyali, diğer öğrenme materyalleri ile bir araya getirildiği zaman sonuç alınmaktadır. Bu materyaller, çocukların keşfetmelerine, deneyimlemelerine ve öğrenmelerine izin vermek için özel olarak tasarlanmıştır. Montessori materyalleri genellikle doğal malzemelerden yapılmıştır ve elle tutulur, somut ve gerçek hayatta kullanılan nesneleri taklit eder.
Montessori Materyallerinin Özellikleri Nelerdir?
Montessori materyalleri montessori sınıflarındaki en önemli unsurdur. Montessori materyalleri doğal ve ahşap malzemeden yapılan özel olarak tasarlanmış materyallerdir. Çocukların duyularını uyarma amacı taşıyan bu materyaller sınıf içinde masa, sandalye, kitaplık ve bunun gibi birçok materyalde de kullanılmaktadır. Uyumlu estetik, çekici ve çocukların sevdikleri tarzda hazırlanan gerek sınıf içi materyaller gerek sınıfta kullanılan ders materyalleri ile çocuklar severek ve isteyerek okula gelirler.
Montessori materyalleri, oyuncaktan fazlasıdır ve birçok farklı beceriyi geliştirmek için tasarlanmıştır. Bu materyaller sayılar, harfler, renkler, şekiller, boyutlar, hacimler, ağırlıklar, matematiksel işlemler, dil becerilerini geliştirmek üzere özel olarak hazırlanmaktadır ve bu materyaller, çocukların kendi öğrenme hızlarına ve tarzlarına uygun olarak kullanılmak üzere tasarlanmıştır.
Montessori eğitiminde oyuncaklar yerine öğrenme materyalleri kullanılmasının nedeni, çocukların gerçek hayatta karşılaşacakları sorunlara hazırlanmalarına yardımcı olmaktır. Bu materyaller, çocukların somut bir şekilde öğrenmelerine izin vererek soyut kavramları daha iyi anlamalarına yardımcı olur.
Montessori eğitiminde deneme yanılma yoluyla, bir kişinin çocuğa öğretmesine göstermesine ya da doğru yaptığını söylemesine ihtiyaç kalmadan çocuğun kendi kendine deneyimlemesine ve keşfetmesine olanak tanınmaktadır.
Montessori eğitiminde çocuğun bulunduğu ortam onun boyu ve kas gücüyle orantılı olmalıdır. Bu çerçevede çocukların boyuna göre tasarlanmış kütüphaneler, masalar ve diğer araç gereçler oldukça işlevseldir.
Montessori Yönteminde Hayali Oyunlar Var Mıdır?
Montessori yöntemi, çocukların doğal merakını ve keşfetme isteğini destekleyen bir öğrenme yaklaşımı olduğu için Montessori sınıflarında hayali oyunlar yerine gerçekçi ve somut materyaller kullanılır. Montessori materyalleri, çocukların öz bakım becerileri, matematik, dil, sosyal etkileşim ve diğer konuları öğrenmelerine yardımcı olmak için tasarlanmıştır.Çocuğa gerçek deneyimler sunan bu eğitimde, gerçek hayatta kullanılan malzemelerin minyatür şeklinde olanlarına yer verilerek çocukların günlük yaşam becerilerini gerçekleştirebilmeleri sağlanır.
Montessori eğitiminde Montessori öğretmenleri, çocukların hayal gücünü ve yaratıcılıklarını desteklemek için doğal materyaller ve sanat etkinlikleri gibi araçları kullanmaktadırlar ancak sadece somut materyaller bulunmaz. Somut oyuncaklarla birlikte, hayali oyunlara da yer verilmektedir.
Montessori Eğitim Modelindeki Temel Yaklaşım
Montessori eğitim modelindeki temel yaklaşım, çocukların kendi öğrenme yolculuklarını özgürce keşfetmelerine, özgüven, özerklik ve öz-disiplin geliştirmelerine odaklanmaktadır.
Maria Montessori’nin yaklaşımı, çocukların doğal olarak meraklı ve keşfetmeye istekli olduklarını kabul eder ve bu nedenle öğrenmeyi onların doğal eğilimlerine uygun hale getirir. Montessori eğitim modelindeki temel yaklaşım her çocuğun kendine özgü bir öğrenme yeteneğinin olduğudur. Her çocuk özeldir ve hiçbir çocuk birbiriyle kıyas edilemez. Çocuk yeteneğine ve ilgisine ayrıca öğrenme hızına göre hangi öğrenme materyalleri ile vakit geçireceğine kendi karar verir.
Montessori eğitimi, çocukların farklı öğrenme stillerine uygun olarak öğrenmelerine izin verir. Çocuklara somut materyaller sunularak soyut kavramları anlamaları kolaylaştırılır. Çocuklar, kendi öğrenme hızlarına ve öğrenme stillerine uygun olarak ilerleyebilirler ve kendi öğrenme süreçleri içerisinde kendilerine güven duymayı öğrenirler.
Montessori eğitim modeli temel olarak çocuklara özerklik, özgüven ve sorumluluk duygusunu kazandırmayı hedefler. çocuklar, kendi öğrenme hedeflerini belirleyerek, kendi öğrenme yolculuklarına yön verirler. Montessori eğitimi ile çocukları empati, işbirliği, etik ve sosyal sorumluluk gibi becerilerini de doğal öğrenme ortamı içinde geliştirirler.
Montessori Eğitiminde Çocuk Kazanımı
Montessori eğitiminde çocuk kazanımı oldukça fazladır. Öncelikle montessori eğitimi alan bir çocuk özgüvenli ve bağımsız bir birey olmanın ilk adımlarını atar. Bu eğitim yöntemi, çocuklara kendilerine güven duymayı ve bağımsızlığı öğretmeyi amaçlar. çocuklarda öz-düzenleme ve disiplin konusunda beceriler kazandırır. Çocuklar, kendi işlerini kendileri seçer ve yaparlar.çocuklar kendi başlarına öğrenirler ve bu da onların özgüvenini artırarak öz-düzenleme ve sorumluluk duygularını geliştirir
Montessori’ye göre çocukların yaptıkları bedensel faaliyetler, onların zihinsel gelişimlerine etkisi oldukça fazladır. Bu nedenle, çocuklarda hareket onun için oldukça kıymetlidir. Montessori’ye göre; dış dünya ile iletişime organlar sayesinde geçilir. Çocuklar da dış dünya ile hareketleri üzerinden ilişkide bulunur ve dış dünya ile bağlantılarında soyut düşünceler oluşturmaya başlarlar. Bu çerçevede çocuklar kendilerini dünya karşısında dile getirmeye başlayabilirler.
Montessori eğitimi çocukların kendi kendine öğrenme becerileri geliştirilir. Öğrenme becerilerin geliştirilmesi yaparak yaşayarak olmaktadır. Bu, onların öğrenme sürecine daha aktif bir şekilde katılmalarını ve sorumluluk almalarını sağlar.
Montessori Eğitiminde Öğretmenin Pozisyonu
Montessori eğitiminde öğretmenin pozisyonu geleneksel sınıflarda olduğundan farklıdır. Montessori öğretmenleri, çocukların öğrenme sürecinde rehberlik eden ve destekleyen bir rol oynarlar. Öğretmen sınıf yöneticisinden çok rehber konumundadır. Çocukların kendilerine öğrenmek istedikleri konuları seçmesine ve kendi hızlarında ilerlemesine izin verirler. Çocukların bu öğrenme sürecinde aktif bir rol oynamalarını sağlarlar ve kendilerine özgü potansiyellerini keşfedip geliştirmelerine yardımcı olurlar.
Montessori yaklaşımına göre çocuklara yapılabilecek yardım, işin çocuklar yerine yapmak değildir. Montessori eğitiminde çocuğun kavrayabileceği şekilde işin nasıl yapılacağını anlatmak, ona göstermek ve çocuğun denemesine izin vermekle sınırlı olmalıdır. Örnek verilecek olursa; elinde bir bardak su olan bir çocuğa yapılabilecek yardım, suyu onun yerine taşımak değildir.Öğretmen çocuğun suyu kendi başına taşıyabilmesi için ona rol model olur ve bu eylem için alan açar.
Montessori öğretmenleri, sınıftaki çocukların ilgi ve ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş öğrenme planları oluştururlar. Öğretmenler, çocukların gelişimini izler ve onların ilerlemesine uygun olarak materyal ve etkinlikler sağlarlar. Montessori öğretmenleri, çocukların öz-düzenleme becerilerini ve sorumluluk duygusunu geliştirmelerine yardımcı olurlar. Bu anlamda onlara destek ve rehber olarak olarak yol gösterici olurlar.
Montessori Yöntemin Temeli Oyun Mudur?
Montessori yöntemin temeli çocukların doğal olarak öğrenme süreci içinde bulundukları ‘oyun’dur. Montessori eğitiminde öğrenme, çocukların ilgi alanlarına ve öğrenme stillerine uygun bir şekilde ilgi çekici ve etkileşimli bir şekilde sunulur. Bu, çocukların öğrenme sürecinde aktif bir rol oynamalarına izin verir.
Montessori eğitiminde materyaller, oyun araçlarından çok öğrenme araçlarıdır. Montessori materyalleri, çocukların kendi kendilerine keşfetmelerini sağlar ve çocuklerin öğrenme sürecinde etkin bir şekilde kullanmalarını sağlar. Montessori eğitimi, çocukların öğrenme sürecindeki ilgi, merak ve keşifleri dikkate alarak, öğrenme materyallerini seçer. Bu nedenle, Montessori eğitimi çocuklerin öğrenme sürecine daha bütünsel ve kişiselleştirilmiş bir yaklaşım sunar.
Oyun, basit bir eylem değildir. Özellikle çocuklar için oyun göründüğünden çok daha karmaşık bir olgudur. Piaget’e göre oyun bir uyumdur.
Oyun,.Montessori eğitim sistemine göre çocuğun işi olarak nitelendirilmektedir. Okul öncesi dönemde çocuklar hemen her şeyi oyunlaştırır, bu şekilde anlam kazandırarak kendini bir bakıma geleceğe hazırlar. Montessori eğitimi temel olarak, öğrenmenin çocuklerin ilgi ve meraklarına uygun ve etkileşimli bir şekilde sunulduğu bir öğrenme yaklaşımıdır ve bu yaklaşımda oyunun yeri hiç şüphesiz son derece büyüktür. Oyun, çocuğun bilişsel gelişim, fiziksel gelişim,dil gelişimi, psikomotor gelişim, duygusal ve sosyal gelişim olarak tüm gelişim alanlarını desteklemektedir.
Oyun çocukların zamanın büyük bir bölümünü kaplar ve çocuklar içinde yaşadığı dünyayı, çevresindeki insanları oyun ile tanır ve anlamlandırır. Bu bakımdan oyun sevgiden sonra gelen ve çocukların sağlıklı gelişmeleri ve kişilik kazanmaları için en önemli duygusal doyumdur. Oyun oynayan çocukların gelişimi daha çabuk ve sağlıklı olmaktadır. Oyun, gerçek dünya ve hayal dünyası arasındaki bir köprüdür ve çocuğu gerçek hayata hazırlar.
Montessori Yaklaşımı Çocuğun Özgüven Kazanması Sağlar Mı?
Montessori yaklaşımı çocukların özgüven kazanmasına yardımcı olmaktadır. Asıl olarak Montessori eğitimi, çocukların özgür iradelerine saygı duyulması, öz-yönetim, özgüven, ve kişisel sorumluluk kazanmaya odaklanır. Bu, çocukların kendilerine güvenmelerini sağlar ve öğrenme sürecinde daha fazla girişimci olmalarına ve sorumluluk almalarına yardımcı olur. Küçük yaşlardan itibaren bağımsızlık duygusunun kazandırıldığı bu yöntem ile her çocuk kendi hızında öğrenir.
Montessori eğitiminde, çocukların kendi kendilerine öğrenmeyi ve keşfetmeyi öğrenirler. Bu süreçte, çocukluk materyalleri keşfederler ve kendilerine rehberlik edebilmeleri için öğretmenleri tarafından desteklenirler. Bu şekilde çocukları, kendi öğrenme hızlarında öğrenebilirler ve bu özgürlük, özgüvenlerini artırabilirler.
Montessori eğitimi çocukların kendilerini ifade etmeleri ve fikirlerini açıklamaları için fırsatlar sunmaktadır. çocukların, sosyal becerilerini geliştirir, artırır ve diğer çocuklarla işbirliği yapmayı öğrenir. Montessori yaklaşımı işbirliği çalışmaları ile çocukların özgüven kazanmasına yardımcı olur. çocukların kendi kendilerine öğrenmeyi öğrenmeleri ve kendi öğrenme hızlarında ilerlemeleri, bu eğitimi alan çocukların özgüvenlerini artırmaktadır.
Türkiye’de Montessori Eğitimi Uygulayan Okullar Var mı?
Ülkemizde uygulanan eğitim yöntemleri arasında oldukça popüler olan Montessori eğitimini benimseyen pek çok okul vardır. Çocuğunun Montessori eğitim yöntemine uygun olduğunu düşünen veliler, özellikle büyükşehirlerde bu eğitim metodunu uygulayan birçok alternatif bulabilir. Başta İstanbul olmak üzere; Ankara, Bursa, Denizli, İzmir, Samsun, Mersin, Konya gibi illerde Montessori eğitim yöntemini uygulayan okullar mevcuttur.